Yargıtay, ?sadece telefon kaydı yeterli değil' diyerek kararı bozdu

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 29 Mayıs 2009 21:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ahmet KAYA/GAZİANTEP, (DHA)

YARGITAY 8'inci Ceza Dairesi'nin, telefon dinlenmelerinin tek başına delil olarak kabul edilemeyeceğini belirterek, yerel mahkemece verilen hapis cezasını bozan kararına, savcı Vedat Karaman yerel mahkemenin direnmesini istedi. Savcı Karaman mütalaasında, Yargıtay kararının uygulamaya yerleşmesinin, suçla mücadele konusunda soruşturma ve yargılama birimlerini güç durumda bırakacağını savundu.

Gaziantep polisi 2007'de toplu halde silah kaçakçılığı yapıldığı bilgisi üzerine Mehmet Bozkurt (34), Faruk Bozfırat (26), Cuma Ağaç (51), Hüseyin Kara (62), Mehmet Eroğlu (51) ve Yaşar Ağaç'ın (32) telefonlarını dinlemeye aldı. Bu kişilerin silah kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla başlatılan soruşturma doğrultusunda 2 kişinin üzerinde 2 tabanca ile bir miktar fişek ele geçirildi. Zanlılar, toplu silah kaçakçılığından yargılandıkları Gaziantep 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 8'er yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Kararı temyiz eden zanlıların avukatı Sermet Atay, cezanın sadece telefon dinleme kayıtlarına göre verildiğini, davayla ilgili maddi delil bulunmadığını, ele geçirilen 2 tabancanın ise müvekkillerinin kullandığı ruhsatsız tabancalar olduğunu, ticaret yapmadıklarını belirterek, kararın bozulmasını istedi. Dosyayı görüşen Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi, telefon kayıtlarının maddi delillerle desteklenmediği durumlarda tek başına anlam ifade etmeyeceğini belirterek mahkumiyet kararını bozdu ve dosyayı yeniden görüşülmek üzere Gaziantep 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

SAVCI: TEKNİK TAKİBİN İŞLERLİĞİ KALMAZ

Yeniden görülmeye başlanan davanın bugünkü duruşması mahkeme başkanı İlhami Dal'ın izinli olması nedeniyle yedek başkan Arzu Eşbah başkanlığında yapıldı. Cumhuriyet Savcısı Vedat Karaman, mahkemenin karara direnmesi yolunda bir mütalaa yazdırdı. Savcı Karaman mütalaasında, Kararın Yargıtay 8'inci Dairesi'nin kabulüne uygun şekilde uygulamaya yerleşmesi halinde suça yönelik teknik takibe olanak sağlayan CMUK'un 135'inci maddesinin işlerliğinin kalmayacağını belirtti. Soruşturma ve yargılama birimlerinin, suçla mücadeledeki teknik donanım yoluyla elde edilen delilleri de değerlendirme kapsamına alamayacağının altını çizen Savcı Karaman, bunun da suçla mücadele konusunda soruşturma ve yargılama birimlerini güç durumda bırakacağını savundu. Savcı Karaman, bu nedenlerle tüm sanıklar hakkında verilen kararda direnilmesini talep etti. Bu istemi değerlendiren Mahkeme Başkanı Arzu Eşbah, asıl mahkeme başkanı İlhami Dal'ın izin dönüşü konunun görüşülmesi için duruşmayı 11 Haziran'a erteledi.

?KARAR TÜM TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİRİYOR' Dava savcısının telefon kayıtları ve mahkeme takdirini ?takdiri delil' olarak öne sürüp, Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nin kararına direnme mütalaası yazdırmasının hukuka aykırı olduğunu belirten sanıkların Avukatı Sermet Atay ise, bu kararın tüm Türkiye'yi ilgilendirdiğini belirterek şunları söyledi:

?Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nin kararı, tek başına telefon dinlemesinin delille desteklenmediği sürece mahkumiyete yeterli olmayacağı yönündeydi. Bizler, sanıklar müdafileri olarak kararın usule, insan haklarına uygun olduğu yönünde görüş bildirdik. Sayın Cumhuriyet Savcısı tek başına telefon dinlemesinin yeterli olacağı, böyle bir karara uyulması durumunda tüm Türkiye'de davaların kilitleneceği yönünde bir görüş bildirdi. Tek başına telefon dinlemesi delil olur mu? Bize göre olmaz. Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'ne göre de olmaz.?

?UYGUNSUZ DİNLEMELER KARAYAN YARA'

Uygunsuz telefon görüşmesi dinlemelerinin Türkiye'nin kanayan bir yarası olduğunu ve başta Ergenekon olmak üzere birçok davada sadece telefon dinlemeleri nedeniyle birçok insanın tutuklandığını kaydeden Avukat Atay, sözlerini şöyle sürdürdü:

?Sadece telefon dinlemesinin delil olmayacağını tüm hukukçular, dünya hukukçuları söylüyor. Ama her nedense sadece Türkiye'de telefon dinlemesinin delil olabileceği ve insanların mahkum edileceği bir görüş bildirildi. Bu görüşün sonu polis devletine doğru gider. Yani her istediğin insanı dinleyeceksin. İnsan telefonda bir arkadaşıyla şaka yapamayacak veya gayri ciddi bir konuda konuşamayacak. Çünkü her konuşma bir delil olacak. Yani yan delillerle desteklenmediği sürece gayri ciddi bir konuşma, bir insanın mahkumiyetine yeterli olacak. Burada bir direnme kararı verilse de Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gidecek. Bize göre Ceza Genel Kurulu'nda da usul ve yasaya uygun 8'inci Ceza Dairesi'nin bozmasına uyulacak ve aynı yönde karar çıkacaktır.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber