Emeklilik mevzuatı bakımından tüm çalışanlar eşit haklara sahip olacak
Hükümetin büyük bir iddiayla uzun süredir hazırlık yaptığı Sosyal Güvenlik Reformu Tasarısı ile Türkiye'nin sosyal güvenlik sistemi sil baştan yenileniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırladığı tasarının yasalaşmasıyla SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur tek çatı altında toplanacak. İşçi, memur ve bağımsız çalışan ayrımı ortadan kalkacak. Emeklilik yaşı 2075 yılına kadar kademeli olarak 68'e çıkarılacak. Reformla nüfusun tamamı sağlık sigortası güvencesine alınacak. Maddi gücü yerinde olmayanların sağlık primini devlet ödeyecek.
Sosyal Güvenlik Reformu çalışmaları kapsamında 4 farklı kanun çıkarılıyor. Bunlardan Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı Taslağı, Emeklilik Sigortaları Kanun Tasarısı Taslağı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Kanun Tasarısı Taslağı hazırlandı. Primsiz Ödemeler Kanun Tasarısı Taslağı ise hazırlık aşamasında bulunuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşlerini aldıktan sonra tasarıların son halini Başbakanlığa gönderecek. Sosyal Güvenlik Reformu kapsamında hazırlanan kanun taslakları devrim niteliğinde değişiklikler içeriyor. Bunların en önemli ayağı, kamu sigortacılık hizmetlerinin tek çatı altında birleştirilmesi. Sosyal Güvenlik Kurumu Kanun Tasarısı Taslağı yasalaşırsa SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı, 'Sosyal Güvenlik Kurumu' adı altında birleşecek. Böylece 3 farklı kurumca sunulan kamu sigortacılığında standart birliği sağlanacak. Devlet memuru, işçi ve bağımsız çalışan ayrımı ortadan kalkacak. Emeklilik mevzuatı bakımından tüm çalışanlar eşit haklara sahip olacak.
EMEKLİLİK YAŞI
Reformda, emeklilik yaşlarının kademeli olarak artırılması da öngörülüyor. 2036
yılından itibaren erkeklerin 63, kadınların 61 yaşında emekli olması planlanıyor.
Emeklilik yaşı, ortalama yaşam beklentisinin artması nedeniyle 2075 yılına kadar
kademeli olarak yükseltiliyor. Taslağa göre 2075 yılından sonra kadınlar ve
erkekler 68 yaşında emekli olacak. Emeklilik için en az 9 bin gün prim ödeme
şartı aranacak. Ancak düzenlemeden yasanın çıktığı tarihten önce sigortalı olarak
işe başlayanlar etkilenmeyecek. Yeni düzenlemeyle brüt ücret üzerinden çalışan
yüzde 9, işveren de yüzde 11 olmak üzere toplam yüzde 20 emeklilik primi alınacak.
Reform tasarısıyla sosyal güvenlik açıklarının azaltılması amaçlanıyor. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı, son 10 yılda, 2003 yılı borçlanma faizi hesaplarına göre toplam 345 katrilyon lira açık verdi. Bu yıl Hazine, sosyal güvenlik kuruluşlarına yaklaşık 18 katrilyon liralık kaynak transferi gerçekleştirdi. Gelecek yıl bu rakamın 22.5 katrilyon liraya çıkacağı tahmin ediliyor. Sosyal güvenlik açıkları gayri safi milli hasılanın yüzde 4.5'ine ulaştı. Bu açığın reformla birlikte kademeli olarak 2045'ten sonra sıfır düzeyine indirilmesi hedefleniyor.
NÜFUSUN TAMAMI 'ZORUNLU' SİGORTALI OLACAK
Sosyal Güvenlik Reformu sağlık alanında da önemli değişiklikler getirecek. Genel
Sağlık Sigortası sistemiyle nüfusun tamamı zorunlu sağlık sigortası kapsamına
alınacak. Halen Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK'lı olarak çalışanlar sağlık hizmetlerini
eskisi gibi almaya devam edecek. Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlardan
'asgari yaşam düzeyinin' üzerinde maddi gücü bulunanlar, Sosyal Güvenlik Kurumu'na
prim ödeyerek 'sağlık sigortalı' olacak. Ödeme gücü olmayan vatandaşların primlerini
ise Maliye Bakanlığı karşılayacak.
Yeni sistemle yürürlükte olan Yeşil Kart uygulaması da ortadan kaldırılacak. Yeşil kartlı tüm vatandaşlar Genel Sağlık Sigortası'na dahil edilecek. Sistem, Sağlık Bakanlığı'yla eşgüdüm içinde yürütülecek. Kanun taslağına göre vatandaşlar, sağlık yardımından yararlanabilmek için öncelikle aile hekimlerine başvuracak. Genel Sağlık Sigortası, koruyucu sağlık hizmetlerini, hastalık nedeniyle ayaktan veya yatarak tedaviyi, tüm tahlil ve tetkikleri, gebelik ve doğum, ağız-diş sağlığı ve acil yardım hizmetleriyle tıbbi araç gereçleri kapsayacak.
HASTALAR, KATILIM PAYI ÖDEYECEK
Yeni sisteme göre hastalar, yararlanacakları tüm sağlık hizmetleri ve alacakları
ilaçlarla tıbbi cihazlar için yüzde 1 ile yüzde 50 arasında katılım payı ödeyecek.
Ancak primleri devlet tarafından ödenen yoksul vatandaşlar, iş kazası ve meslek
hastalığı geçirenlerle kronik hastalığı olanlar muayenelerin katılım payından
muaf tutulacak. Hekimin uyarılarına uymadığı için tedaviyi uzatan ve zorlaştıran
hastalardan, oluşacak ek masrafın yüzde 50'si tahsil edilecek.
Genel Sağlık Sigortası'nda sağlık primi oranı yüzde 12.5 olarak belirlendi.
Bunun yüzde 5'ini çalışan, yüzde 7.5'ini de işveren ödeyecek. Ücretsiz izne
ayrılanlar bu süre içinde sağlık primlerinin tamamını kendisi ödeyecek. Maddi
gücü olduğu halde çalışmayan vatandaşlardan belirlenecek bir rakam üzerinden
ayda yüzde 12.5 prim tahsil edilecek. Devlet, yoksulların primini asgari ücret
üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödeyecek. Tüm emeklilerden sağlık primi
alınmayacak.
Türkiye'de 23 milyon SSK'lı, 9 milyon 150 bin Bağ-Kur'lu, 10 milyon 100 bin
Emekli Sandığı mensubu, 13 milyon yeşil kartlı ve 14.4 milyon da sigortasız
vatandaş bulunuyor.