MEB yönetici atamada sınavların geçerlilik süreleri

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Ağustos 2009 08:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bilindiği gibi bir çok sınavın geçerlilik süresi bir yıldan fazla olabilmekte aynı konudaki aday bir kaç sınav sonucunu kullanabilmektedir.

Örneğin KPSS sınavı ile MEB'in 2004, 2005 ve 2006 yıllarında düzenlendiği Müdür Yardımcılığı Seçme Sınavlarının da geçerlilik süresi 2 yıl olarak belirlenmiştir.

Bu durumun bazı olumsuz sonuçlar doğurduğunu uygulamada görmek mümkündür.

MEB tarafından 13.08.2009 tarihinde yürürlüğe konulan Yönetici Atama Yönetmeliğinde ise "Sınavların sonuçları, ilanı tarihinden itibaren bir sonraki sınav tarihine kadar geçerlidir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu duruma itiraz edenler olduğu kadar bu durumu savunanlar da olmuştur.

Bakanlıkça gönderilen ilk taslakta 2 yıl olarak belirlenen süre toplantıda bir sonraki sınava kadar olması yönünde değişmesine yönelik öneri dikkate alınarak düzenlenmiştir.

Buna bazı sendikalar da karşı çıkıyorlarsa da en uygun uygulama budur. Bunu sayısal verilerle destekleyecek olursak;

2004, 2005, 2006 yıllarında yapılan Müdür Yardımcılığı Seçme Sınavlarındaki verilere bakacak olursak;

2004 yılı Katılan aday sayısı; 46.522 Başarılı olan aday sayısı:2732 Başarı %6

2005 yılı Katılan aday sayısı; 65.107 Başarılı olan aday sayısı:7231(ilk değerlendirme) Başarı %11

2006 yılı Katılan aday sayısı; 55.728 Başarılı olan aday sayısı:15036 Başarı %22

Burada etkili olan en önemli hususlardan bazıları olarak;

Katılan aday sayılarının her yıl farklı olması,

Sınav sorularının doğal olarak farklı olması söylenebilir.

KPSS ya da benzeri tüm sınavlarda da aynı durum söz konusudur. Kaldı ki sıralamaya dayalı olan bu sınavla da bu sorun daha da bariz ortaya çıkabilmektedir.

KPSS10(Öğretmenlik Puanı) 2007'de 62 puan alan bir kişi o sınavda 105 binli sıralarda yer alırken, 2008 de aynı puanla 120binli sıralarda yer almaktadır.

Yani puanlamada değişiklik olmadığı halde sıralamada büyük farklılıklar oluşabilmektedir.

ÖSYM bu sınavların sonuçlarını analiz etmekte ve bu faklılıkları gidermeye çalışmakta ise de bir sınavın geçerlilik süresinin bir sonraki sınava kadar olmasını savumak gerektiğini düşünüyorum. Böylece bu yıl sınav zordu ya da kolaydı serzenişi de ortadan kalkmış olacaktır.

Tüm bunların yanı sıra; 2005 sınavında 70 puan alan bir kişinin 2006 sınavında 75 almayacağını ya da tam tersi durumu garanti etmek, iki sınavı denk hale getirmek mümkün olmadığına göre sınav geçerlilik süresinin 2 yıl ya da daha fazla olmasının yararlı olduğunu savunmak eşitlik kavramına pek uygun düşmemektedir.

Tabii ki bu durum toplantıda da söylenildiği gibi 26.03.2005 sınavının geçerlilik süresinin Mayıs 2010'da sona ermesini etkilemeyecektir. O hukuken kazanılmış bir haktır ve geçerliliğini sürdürecektir. Fakat bu noktada gelen, o sınavda 60-70 aralığında puan alan adayların "bizim sınav sonucumuzda geçerli midir?" sorularını olumlu kılmayacaktır. Çünkü o dönemde başarılı olanlara yani 70 puan alanlara bu hak tanınmaktadır. Yeni yönetmelikte başarı puanının 60 olması bu durumu değiştirmeyecektir.

Burada en çok gündeme gelen konulardan bir başkası "30.06.2006 sınavını kazandık fakat yönetmelik iptal oldu atanamadık mağdur olduk" şeklindedir.

Bu noktada sınavın geçerlilik süresi dolduğundan yapacak birşey bulunmamaktadır.

Başka bir konu; 30.06.2006 da Müdürlük için Düzey Belirleme Sınavına girdik kazandık bu konu neden gündeme gelmiyor?" şeklindedir.

Bazı sendikaların da dillendirdiği bu konu da sendikaların talebi tamamen tribüne oynamaya yöneliktir. Ne azıdır ki 100binleri aşkın üyesi olan sendikalar bu sınavı kazananların hakkını savunduklarını söylemektedirler. O dönemdeki yönetmeliği inceleyecek olursanız o sınavı kazanmak yoktur sadece sınav puanı vardır yani kazanmak için bir baraj sözkonusu değildir. Bu nedenle kazanmış olmakta bahsetmek mümkün değildir.

O dönemdeki mevzuat bu sınavdan alınan puanın %50'si katkı olarak yansıtılacakken yargının yönetmeliğin bu maddeyi kapsamayan bazı hükümlerini iptal etmesi sonucunda MEB konuyu rafa kaldırmıştır.

Burada eğitimcilerin mağdur oldukları doğrudur en azından ekonomik kayıplarının olduğu açıktır. Yapılan uygulama tabii ki yanlıştır fakat bilgilendirmeyi doğru yapmak konuya aklıselim yaklaşmak yerinde olacaktır.

O dönemi hatırlayanlar çok iyi bilirrek ki o dönemde müdür yardımcılığı ve müdürlük için yapılan sınavlara alınmayan daha önce kurucu müdürlük,müdür yetkili öğretmenlik ve müdür yardımcılığı yapanlar o sınavlara hiç katılamamışlardır.

Tüm bu noktaların çözümü noktasında bakanlıkta yapılan yönetici atama ile ilgili toplantılarda alınan son karar sınavın yeniden getirilmesi üstelik mevcut yöneticilerin de sınava dahiledilemsi yolu seçilmiştir.

Böylece herkesin eşit şartlarda katılacağı ve yarışacağı sınavlarda ortaya çıkacak başarı durumuna göre atamalar yapılacaktır.

Bu noktadaki en önemli endişe sınavın skandallara gündemden düşmeyen EĞİTEK'in bu sınavı yapması noktasındadır.

Sınavın ÖSYM tarafından yapılması talebi halen geçerliliğini korumaktadır.

"Biz zaten kazanmıştık birdaha mı sınava hazırlanacağız" serzenişi içerisinde olmak sınavdan korkmak ya da kaçmak anlamı taşıması bir yana bir yöneticinin vaıf olması gereken sınav konularından bihaber olmasını düşünmek pek mantıklı değildir.

O dönemde Düzey Belirleme Sınavı i ilgili olarak "8 bin 828 öğretmen başvururken, bunlardan 8 bin 476'sı sınava girdi. Bu öğretmenlerden sadece 537 kişi 70 puanı aşarken, öğretmenler daha çok 60 ile 70 arasında (2 bin 409 kişi) puan aldı. 50 ile 60 arasında puan alan müdür adayı sayısı 3 bin 579 olurken, 2 bine yakın müdür adayı 50'nin altında kaldı." istatistiğini hatırlamakta fayda vardır. Hafızalarını tazelemek isteyenler http://www.memurlar.net/haber/50160 linkine bakabilirler.

Tüm bu nedenlerle toplantıda da savunduğum gibi sınav geçerlilik süresinin bir sonraki sınava kadar olması yerinde bir uygulama olacaktır.

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber