Danıştay, SBS hukuka uygun dedi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Ağustos 2009 08:20, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim öğrencilerini dershane merkezli eğitime teşvik ettiği için OKS'yi kaldırarak yerine SBS'yi getirmişti. Çünkü OKS sıralama sınavıyken SBS seviye belirleme sınavı olarak hazırlanmıştı. Fakat Pek çok veli çocuklarını 4. sınıftan itibaren dershanelere yazdırmaya başladı. Ayrıntılar için tıklayınız

Dönemin Talim Ve Terbiye Kurulu Başkanının İrfan Erdoğan, "Ara sınıflarda sınav yapmaktansa OKS'nin şu haliyle kalması bile daha hayırlı olur" diyerek eleştirdiği sistem hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise "Milli Eğitim Bakanı ve diğer arkadaşlarımla zaman zaman bunu konuşuyorum. Niçin acaba öğrenciler üniversite hazırlık kurslarına giderler? Bunu anlamakta biraz zorlanıyorum, anlıyorum da. Bu sistem nasıl oluşturulmuş? Şimdi bunu kaldırmaya kalktığınız zaman acaba hangi bariyerlerle karşı karşıya kalacaksınız? Bu okullardan mezun olan yavrularımız neden üniversiteye rahat giremesin?

Öyle bir sistem var ki öğrenci okulda öğrendiği bilgiden imtihan edilmiyor, onun dışında farklı bilgiden soru soruluyor. Bu bilgiyi kim veriyor? Üniversiteye hazırlık kursu veriyor. Bunlar kalkacak ama milletçe buna karşı mücadeleyi vermemiz gerekiyor." Şeklinde dershaneler den şikâyetçi olduğunu belirtmişti.

Özel Dershaneler Birliği (ÖZ-DE-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü'nün OKS yerine getirilen SBS uygulamasının dershaneye gitme sınıfını 4. sınıfa kadar indirdiği açıklamıştı. SBS ile Dershane sayılarında patlama yaşanmıştı.

Ortaöğretime Geçiş Sisteminin ve bu sistemin dayanağını oluşturan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi ile Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 12.11.2007 gün ve 2007/81 sayılı Genelgesinin iptal edilerek yürürlükten kaldırılması ve çocukların 8. sınıfta yapılacak olan sınav ile eğitim dönemince alacağı puanlara göre ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesine yönelik daha önce uygulanan sınav sisteminin daha adil olduğu, bu uygulama ile veli ve öğrenciler açısından yükümlülüklerin arttırıldığı, fırsat eşitliğine aykırılık yaratıldığı öne sürülerek açılan davada Danıştay;

"Yukarıda yapılan tüm açıklamalar karşısında ilköğretimin 6., 7. ve 8. sınıflarında ders yılı sonunda yapılan seviye belirleme sınavlarının aslında öğrencilerin başarılarını yıllara yayan bir süreçte ölçerek, bu sonuçlara göre liselere yerleştirmek amacıyla yapıldığı açıktır.Bu itibarla, liselere öğrenci kaydının öğrencilerin seviye belirleme sınavlarına girip, buradan aldıktan puanlara göre yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır." Şeklinde karar vermiştir.

Ahmet Kandemir
Memurlar.net Öğretmenler Bölüm Sorumlusu

T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No; 2008/2636
Karar No: 2009/4217

Davacı: Ahmet Kandemir

Vekili : Av. Muhsin Özkale
İnönü Cad. Günep Plaza K:1 No:102 - ADANA

Davalı : Milli Eğitim Bakanlığı

Davanın Özeti : İlköğretim 7. ve 8. sınıfında öğrenim gören çocukları bulunan davacının, Ortaöğretime Geçiş Sisteminin ve bu sistemin dayanağını oluşturan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi ile Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 12.11.2007 gün ve 2007/81 sayılı Genelgesinin iptal edilerek yürürlükten kaldırılması ve çocukların 8. sınıfta yapılacak olan sınav ile eğitim dönemince alacağı puanlara göre ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesine yönelik başvurusunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 13.12.2007 gün ve 010912 sayılı işleminin, daha önce uygulanan sınav sisteminin daha adil olduğu, bu uygulama ile veli ve öğrenciler açısından yükümlülüklerin arttırıldığı, fırsat eşitliğine aykırılık yaratıldığı öne sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Yeni sistemde öğrencilerin, eğitim sürecinde motivasyonlarının devamının ve objektif değerlendirilme olanağının sağlanacağı, söz konusu sınavların bir yarışma ve sıralama sınavı olmadığı, hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hâkimi Melek 5ENDİL YAN'ın Düşüncesi: Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Elmas MUCUKGİL'in Düşüncesi: Dava, 26.10.2007 tarih ve 178 sayılı Talim ve Terbiye kurulu Kararı ile eki Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi ile 12.11.2007 tarih ve 2007/31 sayılı Genelgenin iptali ve sadece ilköğretim 8. sınıfta yapılacak sınav ile eğitim dönemi boyunca alacağı puanlara göre ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesinin sağlanması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 13.1.2.2007 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır,

1739 sayılı Yasaya dayanılarak hazırlanan ve Lise ve Ortaokullar Yönetmeliği kapsamında olan ortaöğretim kurumlarındaki sınıf geçme ve sınavlarla ilgili usul ve esasları düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinin "Genel ilkeler" başlıklı 5. maddesinin (h) bendinde; "Öğrencinin başarısı bir bütün olarak dikkate alınır ve sınıf geçmesi, bir sınıfta aldığı bütün derslerden başarılı olmasına göre belirlenir." (n) bendinde; "Öğrencinin başarısı çeşitli yöntemlerle sürekli olarak izlenir." kuralı ile "Ölçme ve Değerlendirme" ana başlığını taşıyan Üçüncü Kısım Birinci Bölümde yer verilen; ölçme ve değerlendirme teknikleri kullanılarak, öğrencinin başarısının, öğretim programı esas alınarak, dersin özelliğine göre yazılı, sözlü ve uygulamalı sınav, ödev ve projeler ile beceri eğitimi, ders içi ve ders dışı eğitim-öğretim faaliyetlerinin değerlendirilerek tespit edileceği 17. maddesinde hükme bağlanmıştır,
Lise ve Ortaokullar Yönetmeliğinin 06.10.2007 gün ve 26665 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Lise ve Ortaokullar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle değişik 89. maddesinde; liselere öğrenci kaydının 08.12.2004 tarih ve 25654 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Göçme ve Sınav Yönetmeliğinde belirtilen çalışma takvimine, merkezi sistem sınavıyla öğrenci alan orta öğretim kurumlarına ise ilköğretimin 6., 7. ve 8 sınıflarında ders yılı sonunda yapılan seviye belirleme sınavı puanları, bu sınıflara ait yıl sonu başarı puanlan ve davranış puanlarına göre yapılacağı, sınavlar ve öğrenci seçme ve yerleştirme ile ilgili esas ve usullerin yönerge île belirleneceği, 2. maddesiyle eklenen geçici 1. maddesinde de; 2007-2008 öğretim yılında 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin seviye belirleme sınavlarına 8. sınıf öğrencilerinin ise Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavına alınanacağı ve merkezi sistem sınavıyla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına yerleştirmelerinin buna göre yapılacağı ve yönetmelik değişikliğinin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği kurala bağlanmıştır.

Öğrencilerin ilköğretimdeki performansını daha doğru bir şekilde ve çok yönlü olarak ölçen, eğitim ve öğretimin temel ruhu ile bağdaşan ve ortaöğretim kurumlarına geçiş için daha uygun bir zemin sağlayan bir sistem olarak ifade edilen Ortaöğretime Geçiş Sistemi; Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesinde, üç ana unsurdan oluşmaktadır. 1-Seviye Belirleme Sınavları, 2- Yılsonu başarı puanı, 3-Davranış puanı olarak belirlenen bu üç unsurdan Yıl Sonu Başarı Puanı; derslerin ağırlıklı yılsonu puanları toplamının, o derslere ait haftalık ders saatleri toplamına bölümü ile elde edilen puan olarak tanımlanmış, 9. maddesinde: öğrencinin derslerden aldığı yılsonu puanlarının, o derslere ait haftalık ders saat! ile çarpılarak ağırlıklı yıl sonu puanlarının hesaplanacağı, bu puanların toplamının , o derslere ait haftalık ders saati toplamına bölünmesi ile de yıl sonu basan puanının hesaplanacağı, puanlamanın 100 tam puan üzerinden yapılacağı, okuldaki 6., 7. ve 3- sınıflardaki en yüksek puan 500 tam puana dönüştürüleceği kuralı getiriliri iştir.

Davalı idarece yılsonu başarı puanının hesaplanmasında, bir okuldaki en yüksek başarı puanı kaç olursa olsun 100 kabul edilerek, diğer öğrencilerin puanlarının da buna orantılı olarak yukarı çekileceği bu uygulamanın temelinde, notu daha toleranslı bir anlayışla değerlendirme yapan bir okul ile daha hassas değerlendirme yaparak tam notun verilmediği okullardaki farklılığın ortadan kaldırıldığı ileri sürülmekte ise de; yılsonu başarı notu yüksek olan bir okulda, çocuklara daha yüksek notlar verilerek başarı düzeyinin yukarı çekildiği, yine başarı notu düşük olan bir okulun öğrencilerinin çok hassas değerlendirildiği söylenemez. Ülke çapındaki bütün okullar böyle bir genellemeye tabi tutularak uygulamaya hukukilik kazandırılamaz. Yukarıda hükümlerine yer verilerin Yönerge ve Genelgede yılsonu başarı puanı derslerin ağırlıklı yılsonu puanlan toplamının o derslere ait haftalık ders saati toplamına bölümü ile elde edilen puan olarak açıklanmış olmasına karşın yılsonu başarı puanının hesaplanması sırasında okul başarı puanının da esas alınacağına ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiştir.

Yine böyle bir uygulamada okuldaki en başarılı öğrenci için tam not esas alınarak değerlendirme yapılırken sınavdan tam not alan okul ikincisi veya üçüncüsü ya da sınavdan tam not alan diğer öğrenciler için okul yılsonu başarı notunun 100 olarak esas alınmaması, bu öğrencilerin 100 olan sınav notunun değerlendirmeye tam not olarak yansımasına engel olacaktır. Her zaman 100 puandan daha düşük bir not alınmış gibi değerlendirilecektir. Bu durumun hem aynı okul içindeki öğrenciler arasında hem aynı şehirdeki okullar arasında ve ülke düzeyindeki tüm okullar arasında tüm öğrenciler yönünden bir eşitsizlik yaratacağı kuşkusuzdur. Milli Eğitim Bakanlığının okullar arasında öğrencilerin notunun daha toleranslı değerlendirildiği veya daha hassas değerlendirme yapıldığı yolundaki kabulünün düzenlemeye dayanak alınması olanaklı değildir.

Milli Eğitim Bakanlığınca merkezi sınav sistemiyle öğrenci alan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ortaöğretim kurumlarına geçiş işlemleri ile ilgili usul ve esasları düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesinin 4.maddesinde ve 12/11/2007 tarihinde yayımlanan 2007/81 sayılı Genelgenin 3.maddesinde; (ilköğretim kurumlarında), öğrencinin; ders yılı sonunda(okul içindeki) davranış, beceri, tutum ve değer kazanımları ile ilgili olarak belirlenen ölçütlere göre ders Öğretmenleri(derslerine giren öğretmenleri) tarafından takdir edilen puanların ortalaması olarak tanımlanan davranış puanı, 10. maddesinde; öğrencinin okul içindeki davranışlarının, okul kurallarına bağlılığının, sosyal gelişiminin, sosyal çevresiyle ilişkilerinin ayrıca Bakanlıkça ilan edilecek ölçütlere göre değerlendirileceği, davranış puanının, öğrencinin derslerine fiilen giren tüm öğretmenlerin ders yılı sonunda ayrı ayrı verecekleri puanların aritmetik ortalaması olarak elde edileceği puanlara 100 tam puan üzerinden yapılacağı ve 500 tam puana dönüştürüleceği şeklinde açıklanmış, Genelgenin 3. maddesinde de; davranış puanının öğrencinin, seçmeli dersler dâhil dersine giren tüm Öğretmenlerin ayrı ayrı verecekleri puanların aritmetik ortalamasının alınarak hesaplanacağı, puanların ders yılı sonu itibariyle verilecek olup, öğretmenlerin bu puanlan, not defterine kaydedecekleri, bu puanların, öğrencilerin karnelerinde de ayrı bir sütun açılarak gösterileceği, puanların objektif ve daha sonra ilan edilecek olan ölçütlere bağlı olanak açıklanabilir olmasına dikkat edileceği kuralı getirilmiştir.

Yukarıda yapılan tüm açıklamalar karşısında ilköğretimin 6., 7. ve Ö. sınıflarında ders yılı sonunda yapılan seviye belirleme sınavlarının aslında öğrencilerin başarılarını yıllara yayan bir süreçte ölçerek, bu sonuçlara göre liselere yerleştirmek amacıyla yapıldığı düşünülürse, bu sınavlara katılacak olan 11-14 yaş grubundaki yetişme çağındaki çocukların, kişiliklerini oluşturmaya çalıştıkları ve bu aşamada pek çok faktörden etkilendikleri dolayısıyla davranışlarının, başarı ya da başarısızlık olarak değerlendirilmesinin hizmetin gereğine uygun bulunmadığı sonucuna ulaşılmakladır.

Yukarıda belirtilen şekliyle davranış puanının, bu puanı verecek öğretmenlerle çocuklar arasındaki olumlu ya da olumsuz iletişime göre sübjektif değerlendirmeyi içerebileceği de kuşkusuzdur.

Bu durumda, liselere öğrenci kaydının, ilköğretimin B, 7 ve 8. sınıflarında yapılacak seviye belirleme sınavı sonucu olacağı hususu, öğrenci başarısının tek bir sınavla değerlendirilmesinin getirdiği sorunları ortadan kaldırmak, öğrencilerin ilköğretim boyunca okulda göstermiş oldukları başarıları değerlendirmek bakımından, Yönetmelikle yer verilen ana ilkeler ve amaçlara aykırılık bulunmamaktadır.

Bu itibarla, öğrencilerin seviye belirleme sınavlarına girip, buradan aldıkları puanlara göre kaydolacakları liselerin belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamakta ise de, seviye belirleme sınavı puanlarına davranış puanının da etkili olmasında ve yıl sonu başarı puanı hesaplanırken, okul başarı puanının da değerlendirmeye dâhil edilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Dava konusu Yönergenin 9. ve 10. maddeleri ile Genelgenin 2. ve 3. maddelerinin iptali, dava konusu işlemlerin diğer kısımlarına ve 8. sınıfta yapılacak sınav sonucuna göre öğrencilerin okula yerleştirilmesi yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işleme yönelik olarak davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, İlköğretim 7. ve 8. sınıfında öğrenim gören çocukları bulunan davacının, Ortaöğretime Geçiş Sisteminin ve bu sistemin dayanağını oluşturan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi ile Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 12.11.2007 gün ve 2007/81 sayılı Genelgesinin iptal edilerek yürürlükten kaldırılması ve çocukların S. sınıfta yapılacak olan sınav ile eğitim dönemince alacağı puanlara göre ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesine yönelik başvurusunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 13.12.2007 gün ve 010912 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

23.11,1964 tarih ve 11860 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Lise ve Ortaokullar yönetmeliğinin 6.10.2007 gün ve 26665 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Lise ve Ortaokullar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle değişik 69, maddesinde " Liselere öğrenci kaydının, 08,12.2004 tarih ve 25664 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde belirtilen çalışma takvimine, merkezi sistem sınavıyla öğrenci alan orta öğretim kurumlarına ise ilköğretimin 6., 7. ve 8 sınıflarında ders yılı sonunda yapılan seviye belirleme sınavı puanları, bu sınıflara ait yıl sonu başarı puanları ve davranış puanlarına göre yapılır. Sınavlar ve seçme ve yerleştirme ile ilgili esas ve usuller yönerge ile belirlenir." kuralı getirilmiş, bu kurallara göre hazırlanmış 26.10.2007 yayın tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş

Yönergesinde, seviye belirleme sınavlarının nasıl yapılacağı ve bu sınavda etkili olan puanlar belirtilmiş ve bu Yönergeye ilişkin açıklamalar da Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün 12,11.2007 gün ve 2007/81 sayılı Genelgesinde yer verilmiştir.

1739 sayılı Yasaya dayanılarak hazırlanan ve Lise ve Ortaokullar Yönetmeliği kapsamında olan ortaöğretim kurumlarındaki sınıl geçme ve sınavlarla ilgili usul ve esasları düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumlan Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinin "Genel İlkeler" başlıklı 5. maddesinin (h) bendinde; "Öğrencinin başarısı bir bütün olarak dikkate alınır ve sınıf geçmesi, bir sınıfta aldığı bütün derslerden başarılı olmasına göre belirlenir." (n) bendinde; "Öğrencinin başarısı çeşitli yöntemlerle sürekli olarak izlenir." kuralı ile "Ölçme ve Değerlendirme" ana başlığını taşıyan Üçüncü Kısım Birinci Bölümde yer verilen; ölçme ve değerlendirme teknikleri kullanılarak, öğrencinin başarısının, öğretim programı esas alınarak, dersin özelliğine göre yazılı, sözlü ve uygulamalı sınav, ödev ve projeler ile beceri eğitimi, ders içi ve ders dışı eğitim ve öğretim faaliyetlerinin değerlendirilerek tespit edileceği yolundaki 17. madde hükmü karşısında ve Yönetmeliğin devam eden maddelerinde düzenlenen yılsonu başarısının tespitine yönelik Ölçme araçlarının uygulanması sonucunda, okul birincilerinin tespit edilerek, okul müdürlüğünce zamanında ve doğrudan 'Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezine bildirileceği göz önüne alındığında, esas olarak, okul başarısının hedeflendiği, bunun da eğitimde kalite yükseltmekle sağlanmaya çalışıldığı, dolayısıyla zorunlu temel eğitimin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerçeği yadsınamaz.

Yine 1739 sayılı Yasa ile 222 sayılı Yasaya dayanılarak hazırlanan 27.8.2003 tarih ve 25212 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 5. maddesinin (m) bendinde; "Öğrencilere bilgi yüklemek yerine bilgiye ulaşma ve bilgiyi kullanma yöntem ve tekniklerini Öğretmek" ilköğretimin temel amaçları arasında sayılmış olup, 6. maddesinde; "f) İlköğretim kurumlarında herkese imkân ve fırsat eşitliği sağlanır. Ekonomik durumu iyi olmayan öğrencilere, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacıyla parasız yatılılık ve bursluluk imkânları sağlanır. Özel eğitim gerektiren ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel önlemler alınır, g) Eğitim-öğretim hizmetleri düzenlenirken öğrencilerin ilgi, istek ve yetenekleri ile toplumun ihtiyaçları dikkate alınır,,, k) ilköğretimde öğrenciler, oldukları gibi kabul edilerek değer verilir? m) Öğrencilere temel bilgi beceri ve değerleri kazandırmak, öğrencilerin davranış, ilgi ve yeteneklerini belirlemek, programlar doğrultusunda başarılarını bir bütün olarak değerlendirmek, meslek alanlarını tanıtmak ve yönlendirmek için gerekli önlemler alınır... " ilkelerine yer verildikten sonra "Öğrenci Başarısının Değerlendirilmesi" başlıklı Dördüncü Kısım 32. maddesinde; "... a) Ders yılı, ölçme ve değerlendirme bakımından birbirini tamamlayan iki dönemden oluşur b) Başarının ölçülmesinde ve değerlendirilmesinde ders programlarımda belirtilen özel ve genel amaçlar, kazanımlar esas alınır, c) Ölçme ve değerlendirmede okul, il ve ülke genelinde birlik sağlanır.... f) Öğrencilerin başarısının değe dendiril meşinde bilişsel, duyuşsal, sosyal ve psikomotor özellikleri bir bütün olarak ele alınır...." kuralı getirilerek öğrenci başarısının ölçme ve değerlendirilmesinde gözetilecek esaslar belirlenmiştir.
Bu durumda, davaya konu düzenlemeler ile getirilen liselere öğrenci kaydının, ilköğretimin 6, 7 ve 8, sınıflarında yapılacak seviye belirleme sınavı sonucu yapılmasının Öğrenci başarısının tek bir sınavla değerlendirilmesinin getirdiği sorunları ortadan kaldırmak, öğrencilerin ilköğretim boyunca okulda göstermiş oldukları basanları değerlendirmek bakımından, ana ilkeleri ve amaçlan yönünden hukuka aykırılığından söz edilmez.

Yukarıda yapılan tüm açıklamalar karşısında ilköğretimin 6., 7. ve 8. sınıflarında ders yılı sonunda yapılan seviye belirleme sınavlarının aslında öğrencilerin başarılarını yıllara yayan bir süreçte ölçerek, bu sonuçlara göre liselere yerleştirmek amacıyla yapıldığı açıktır.

Bu itibarla, liselere öğrenci kaydının öğrencilerin seviye belirleme sınavlarına girip, buradan aldıktan puanlara göre yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine aşağıda dökümü yapılan 82,30-YTL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına artan 18,00-YTL posta giderinin istemi halinde davacıya iadesine 22.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Ayla ALKIVILCIM
Üye Sinan TUNCA
Üye Dr.Tacettin ŞİMŞEK
Üye Yeniay KAYA
Üye Alaattin ÖĞÜŞ

Dava dilekçesi için tıklayınız.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber