Eğitime Fiziksel Katkı Projesi 5. Protokolü

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 31 Ağustos 2009 14:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığı (İMKB) arasında yeni eğitim kurumlarının yapılması için düzenlenen 5. Protokol'un imza törenine katıldı. Söz konusu protokolü Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve İMKB Başkanı Hüseyin Erkan imzaladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığı (İMKB) arasında yeni eğitim kurumlarının yapılması için düzenlenen 5. Protokol'un imza törenine katıldı.

Burada konuşan Başbakan Erdoğan, kendi jenerasyonunun bodrum katlarında beden eğitimi dersi gördüğünü, okul bahçelerinde basketbol, voleybol oynamak gibi şansları bulunmadığını belirtti. Başbakan Erdoğan, "Ama şimdi bu spor salonlarını yapmak suretiyle biz hep şu talimatı veriyoruz Millî Eğitim Bakanlığına; hafta içi öğrencilerimize, hafta sonu da buraları ailelere açalım" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bu şekilde gençlerin spordan çok daha fazla istifade etmesine, öte yandan ailelerin de spor yapmasına imkan hazırlamayı hedeflediklerini anlattı.

Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığının bünyesinde farklı yapılanmalar geliştirdiklerini, Kredi ve Yurtlar Kurumunu Millî Eğitim Bakanlığından alarak bu bakanlığa bağladıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Zira gençlik bizim çok önemli bir sorunumuz. Bakınız sulu kuru, bakıyorsunuz her türlü kötü alışkanlıklar gençliğimizde var. Bu tabii gençliğimizin çok çok arzu edilmeyen yerlere doğru kaydığını gösteriyor. Eğer suç oranlarında bazı konularda artışlar varsa, bu tabii ebeveynler olarak bizim okullarımızdaki eğitim anlayışının, devlet olarak, Hükümet olarak yine şüphesiz ki eksiklerimiz olduğunu gösteriyor. Sorunlar var. Eğer kara haberler, kötü haberler duymak istemiyorsak, yavrularımızın bu istenmeyen durumlara düşmesini istemiyorsak, burada tabii devlet-millet el ele vereceğiz ve burada çocuklarımızı çok daha iyi yetiştirmek suretiyle, bu kötü alışkanlıklardan da kurtarmak suretiyle yavrularımızı bu ülkenin aydınlık geleceğinde birer köşe taşı olarak görmek istiyoruz. Ve bunun için tabii ki okullarımızın çok büyük önemi var, ama anne-babalar olarak bizlerin de çok büyük görevi var. Ben halkımızın, iş adamlarımızın, hayırseverlerimizin bu tür kampanyalara sağlamış olduğu desteklerden ötürü de ayrıca büyük bir heyecan ve memnuniyet duyuyorum."

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin inşasındaki 4 temel taşın; eğitim, sağlık, adalet ve ekonomi olduğunu vurgulayarak, göreve geldiklerinde Türkiye'yi bu 4 temel taş üzerinde yükselteceklerini söylediklerini aktardı. O dönemde eğitimin bütçede gerilerde olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Ama biz onu birinci sıraya taşıdık. Tabii ki şu anda eğitime verilen destek yeterli mi? Hayır değil, daha fazla verilmesi lazım, ama şu anda bir numaralı desteği eğitim alıyor. Eğitime verdiğimiz destek geçmişle mukayese edilmeyecek seviyede fazla. Bakınız, göreve geldiğimizde eğitimin milli bütçeden aldığı destek 7,5 milyar TL idi, bu yılın bütçesinde ise 27,5 milyar TL olmuştur. Buradan buraya gelmiştir. Bu, eğitime ne denli destek verdiğimizin en açık ifadesidir. Bu, yüzde 267'lik bir artıştır. Fakat yeterli görmüyoruz."

Kendi öğrencilik döneminde ders kitaplarını bulamadıklarını, üst sınıflardaki öğrencilerden istediklerini, onlar da vermeyince teksir makinesinden çıkmış notları bile alamadıkları için kendi ders notlarını tuttuklarını anlatan Başbakan Erdoğan, bu defterlerden bazılarını hala sakladığını dile getirdi.

O çileleri çektikleri için şimdiki öğrencilerin bunları yaşamasını istemediklerini, ilk ve orta öğretim öğrencilerine zengin-fakir ayrımı gözetmeksizin birinci hamur kağıda basılı ders kitapları verdiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu yıl da aynı şekilde öğrencilerin kitaplarını okullar açıldığında sıraların üzerinde bulacağını söyledi.

Bazılarının, "Fakire veriyorsunuz anladık da zengine niye veriyorsunuz?" dediğini, kendisinin de "Öğrencinin zengini, fakiri olmaz" yanıtı verdiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, bütün öğrencilere Ders Kitabı Dağıtma Projesi'nin 7 yıldır başarılı bir şekilde sürdüğünü, bunun için de Millî Eğitim Bakanlığında bugüne kadarki bakanlardan bürokratlara herkese teşekkür ettiğini belirtti.

Başbakan Erdoğan, ayrıca 133 bin dersliğin yapımının tamamlanarak eğitim-öğretimin hizmetine sunulduğunu belirterek, 9. Kalkınma Planı'nda genel orta öğretimde belirlenen hedefin, öğrenci sayısını derslik başına 30 kişiye düşürmek olduğunu hatırlattı.

Bu hedefe 2013 yılında ulaşılmasının öngörüldüğünü, ancak daha şimdiden bu sayıya çok yaklaşıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, "120-125 kişinin okuduğu derslikler vardı. Bunları yaşadı Türkiye. Mesela ben orta öğretimde okuduğumda 75 arkadaş aynı derslikte okurduk. İstanbul'da... Bunları 2013 itibariyle inşallah 30 öğrenciye düşüreceğiz. Ve bu hedefi 5 yıl öncesinden büyük oranda tutturmuş vaziyetteyiz, ama yeterli görmüyoruz, koşturuyoruz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, derslik başına öğrenci sayısının ilköğretimde 32'ye indiğini de vurguladı.

"Haydi Kızlar Okula" kampanyasına da değinen Başbakan Erdoğan, o dönemde okul çağında olan ve eğitimine devam etmeyen 780 bin çocuk bulunduğunu ve eşi Emine Erdoğan'ın da görev aldığı bu kampanya çerçevesinde, bugüne kadar yaklaşık 350 bin öğrencinin eğitime kazandırıldığını bildirdi.

Ramazan ayında fakir aileleri ziyaret ettiğini ve Ankara Çankaya'da 2 yıl önce ilköğretimi bitiren bir kız çocuğunun maddi yetersizlik nedeniyle okula gönderilmediğini öğrendiğini anlatan Erdoğan, hemen bu kızın ortaokula başlaması için okul, burs ve gerekli şeyleri ayarladıklarını aktardı.

Daha sonra gittikleri başka bir evde, yine aynı durumla karşılaştıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Biz sürekli valilerimizi, kaymakamlarımızı uyarıyoruz; 'aman' diyoruz, 'dolaşın. Size ulaşamıyorlar.' 'Efendim bize ulaşırlar'. Hayır ulaşamıyorlar. Nerede fakir var, muhtarları toplayın, sorun ve o yerde çocuklar acaba okula gidiyor mu? Eğer gitmiyorsa, ne yapıp yapıp göndereceğiz ve bunları da üstleneceğiz. Bizim için eğitimdeki, okumanın önündeki bir engel para olmayacak, bunu bir defa kaldırmamız lazım. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonumuz var. Biz bu Fon'dan çocuklarımızı okutabiliriz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, 8 ve üzerinde dersliği olan tüm okullara da bilişim ve teknoloji sınıfları kurulduğunu, bu sayının 28 bin 939'a ulaştığını belirterek, "Yani artık bilgisayar eğitiminin olmadığı okul yok durumuna gelmiştir, yüzde 100'lere ulaşmıştır diyebiliriz. 722 bin 240 bilgisayar dağıttık tüm okullarımıza. Bugün Patnos'a gidin, bakarsınız orada bilişim sınıfı var" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, 81 vilayetin 81'inde de artık üniversite bulunduğunu, bunlardan eksikleri olanların eksiklerini de giderdiklerini vurgulayarak, üniversiteye girişte başarının da yıldan yıla artış göstereceğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hiçbir evladımızın, (okul yoktu, para yoktu, yol yoktu, kitap, defter, kalem yoktu, bundan dolayı okuyamadım), biz buna sıcak bakmıyoruz. Artık çocuklar gelip bizden ekmek, para istemiyor. Bakıyorum, 'Başbakanım' ya da 'Başbakan amca' ya da 'Tayyip Amca bana lap top alır mısın?' diyor. İş buraya geldi. Bu, tabii çok önemli bir gelişme. Artık yavrularımızın bakışı farklılaşmaya başladı. Öyleyse bu süreci de hep birlikte güçlendirmemiz ve elimizi taşın altına koymamız lazım. Zira hayatın telafisi yok. Ve hayatın güçlendirilmesinde eğitimin yeri çok, ama çok önemli. Eğitimde sıkıntıların olduğu bir Türkiye'yi yaşatmak istemiyoruz.

Türkiye'nin son 7 yılda ulaştığı seviye, aydınlık geleceğin de müjdecisi. Yeter ki birbirimize inanalım, güvenelim, sevelim. Biz, el ele verirsek, el birliği yaparsak hiçbir güç Allah'ın izniyle bizi yolumuzdan döndüremez."

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Milli Eğitim Bakanlığı ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) arasında yeni eğitim kurumlarının yapılmasını içeren 5. Protokol'ün imza töreninde yaptığı konuşmada, İMKB'nin eğitime verdiği desteğe teşekkür etti.

Değişen dünya koşullarının, eğitimi ve bilgiyi her şeyin önüne geçirdiğini ifade eden Çubukçu, "Göreve geldiğimiz günden başlayarak, insana ve eğitime yatırım yapmakta geç kalan ülkemizde bu geç kalmışlığı telafi edecek adımları atmak, en önemli önceliklerimizden biri oldu. Türkiye'nin, bütün illerini kuşatan bir eğitim seferberliğini, hızımızı kesmeden, heyecanımızı yitirmeden sürdürüyoruz" diye konuştu.

Türkiye'de her düzeyde eğitimin, uzun yıllara dayanan kökleşmiş sorunlarının bulunduğunu, öte yandan dinamik bir süreç olan eğitim hizmetinde bütün sorunlardan arınmış bir sonuca ulaşmanın mümkün olmadığını da vurgulayan Bakan Çubukçu, halihazırda Türkiye'de eğitim sistemine ilişkin sorunlara bakıldığında başta okullaşma oranları olmak üzere fiziki mekan, teknolojik altyapı, öğretmen sayısı ve kalitesi, rehberlik ve müfredat gibi alanlarda daha çok çalışmaları gerektiğinin görüldüğünü söyledi.

Bakan Çubukçu, geçtiğimiz 5-6 yılda bu problemlerin çözümü yolunda önemli mesafeler alındığını ve giderek eğitime ilişkin temel problemlerini halletmiş bir Türkiye'ye doğru yaklaşıldığını söyleyebileceklerini ifade ederek, "Sayın Başbakanımızın güçlü liderliğinde milli eğitimde bir yenilikle atılım dönemi yaşanmıştır. Yapılan eğitim yatırımları, bütçe imkanlarının genişletilmesi ve gönüllü halk katkısı ile eğitimde bir milat yaşanmıştır" dedi.

Bugün ulaşılan noktanın hem nitelik, hem de nicelik açısından gurur verici boyutlarda olduğuna işaret eden Çubukçu, şunları kaydetti: "Ülkemizde aktif kullanımda bulunan yaklaşık 470 bin dersliğin 135 bini, 2002'den bu yana hizmete açılmıştır. Bu yeni dersliklerle yaklaşık 7 milyon öğrencilik ek kapasite oluşturulmuştur. Hiç kuşkusuz özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşlarımızın gönüllü katılımları, eğitime ilişkin sorunları çözerken bizlere büyük güç vermektedir. 135 bin dersliğin, yaklaşık dörtte biri 'Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası' çerçevesinde yapıldı."

Millî Eğitim Bakanlığı ile İMKB arasında yeni eğitim kurumlarının yapılması yolundaki ilk işbirliğinin 1998 yılında imzalanan bir protokolle başladığını anımsatan Bakan Çubukçu, o günden bugüne ülke genelinde birçok eğitim kurumumun yapıldığını, bugün imza törenini gerçekleştirdikleri 5. Protokol'ün de eğitime ciddi katkılar sağlayacağını söyledi.

İMKB Başkanı Hüseyin Erkan da 32 milyon lira ile başlanan projeyle İMKB'nin 12 yıldır eğitime desteğinin aralıksız sürdürdüğünü belirtti. Başkan Erkan, bugün imzalanan "Eğitime Fiziksel Katkı Projesi 5. Protokolü" ile de Milli Eğitim Bakanlığına yine mevcut İMKB Eğitim Fonu'ndan karşılanmak üzere 100 milyon lira daha kaynak tahsis edilerek Türkiye genelinde yeni eğitim kurumlarının yapılmasının planlandığını bildirdi.

İMKB'nin, proje kapsamında eğitime katkı tutarının bugün imzalanan yeni protokolle 1,4 milyar liraya ulaştığını ifade eden Başkan Erkan, "Bu destekle ülkemiz genelinde toplam 400 adet okul, fakülte ve üniversite binası inşa edilmiş ve 200 binin üzerinde öğrencimize eğitim ve öğretim imkanı sağlanmış olacaktır" dedi.

Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve İMKB Başkanı Hüseyin Erkan'la protokolü imzaladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber