Elektrik-Elektronik mühendislerinin sorunu

Ülkemizde 3 üniversitede Elektrik Mühendisliği eğitimi verilirken, 50 üniversitede Elektrik-Elektronik Mühendisliği eğitimi verilmektedir. Ancak son dönemde sitemize ulaşan iletilerde de elektrik eletronik mühendislerine ilişkin bir Danıştay kararının varlığından bahsedilmekte, kamuya personel alımında elektrik-elektronik mühendislerinin elektrik mühendisi veya elektronik mühendisi talep eden kadrolara da başvurması gerektiği belirtilmektedir. Yaşanan tartışmalar sırasında, "Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)" suçlanan kurum olmuştur. EMO bugün bir açıklama göndererek konuya ilişkin açıklayaıcı bilgi vermiştir. Önemli gördüğümüz için aynen yayımlıyoruz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Eylül 2009 00:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ - ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI

UNION CHAMBERS OF ENGINEERS AND ARCHITECTS OF TURKEY - CHAMBER OF ELECTRICAL ENGINEERS

Tarih: 08.09.2009 Sayı :2764/C

MN Yazılım Ltd. Şti.
Dr. Mediha Eldem Sok. 33/7 Kızılay Ankara
www.memurlar.net isimli web sitesi

KPSS B türü olarak bilinen kamu kadrolarına yapılan atamalarla ilgili son dönemde çeşitli internet platformları üzerinden Odamızın yol açıcı çalışmaları haksızca eleştirilmektedir. Bu nedenle yıllardır savunduğumuz konuları tekrar etme gerekliliği doğmuştur. Öncelikle belirtilmesi gereken temel nokta, EMO'nun kamu personel alımları ve kamuda istihdam edilecek mühendislerde aranacak kriterleri belirleme yetkisi bulunmadığıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak olan mühendislerin Odaya üye olma zorunluluğu dahi bulunmamaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları, EMO'nun verdiği belgelere göre değil, üniversitelerin vermiş olduğu diplomalarda yer alan unvanlara göre alım yapmaktadırlar. İnternet sitelerinde gündeme getirilen kamu personel alımına ilişkin sorunların EMO'nun uygulamalarıyla uzaktan-yakından ilgisi bulunmamaktadır. Tam tersine EMO, üyelerinin haklarını korumak için defalarca YÖK ve üniversiteler nezdinde girişimde bulunmuştur. Bu alanda yaşanan sorunun kaynağı, üniversitelerin çift unvanla mühendis mezun etmesinden kaynaklanmaktadır.

Öncelikle yanlış tanımlamaları gidermek gerekmektedir. EMO bir dernek değil, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Mühendis meslektaşlarımızın kamu haricinde faaliyet gösterebilmeleri için de üye olmaları yasal zorunluluktur. (Aynı avukatların Baro'ya kayıt olma zorunluluğu gibi) EMO'ya yapılan bilgi edinme başvurularına verilen yanıtlar çarpıtılarak, Odamız, kendisinin yaratmadığı ve yasal olarak da çözme yetkisi bulunmayan bir konu üzerinden yıpratılmaya çalışılmakta, EMO üyeleri istifaya çağrılmaktadır.

Bugün üyelerimiz olan Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu üyelerimizin ve üye olmayan meslektaşlarımızın kamu alımlarında yaşadığı sıkıntılar yıllardır yapılan plansızlığın ve YÖK nezdinde siyasal iktidarların popülistliğinin göstergesidir. İşsizlik ülkenin her kesimini etkilediği gibi mühendisleri de etkilemiştir. Bu yüzdende kamu alımlarına olan ilgi artmıştır. 250 bin atama bekleyen öğretmen gibi 5000'e yakın Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu da kamuda iş bulmayı beklemektedir.

Odamız her üniversite tercih döneminde öğrencileri, ailelerini ve özellikle üniversite yönetimlerini uyarmış ve bu işin çıkmaza gideceğini üstüne basa basa belirtmiştir. Burada yeniden vurgulamak gerekirse bölümleri EMO değil, YÖK açmaktadır. EMO'nun görevi üniversitelerden mezun olan meslektaşlarını üye olarak kaydetmek ve tüm üyelerinin haklarını savunmaktır. Bu yıl Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümlerine 4392 sayıda öğrenci alınmıştır. Ancak kamu alımlarına bakıldığında başvuru-alım oranı 2009 yılında yüzde 2'yi geçmemektedir. Görüldüğü gibi 'temel sorun istihdam-eğitim planlamasının yapılmamasından kaynaklanmaktadır. Ne acıdır ki kamu personel alımlarında Elektrik-Elektronik Mühendisliği eğitimi veren üniversiteler dahi Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunlarını tercih etmektedir. Bugün yurtdışı hariç olmak üzere ülkemizde 3 üniversitede Elektrik Mühendisliği eğitimi verilirken, 50 üniversitede Elektrik-Elektronik Mühendisliği eğitimi verilmektedir.

Konu Odamız tarafından bakanlıklar ve üniversiteler nezdinde yakından takip edilmektedir. İnternet ortamında bilgi eksikliği nedeniyle dava sonuçlarının bile saptırıldığını ve Odamıza yönelik suçlamalarda bulunulduğunu üzülerek izlemekteyiz. Öncelikle söz konusu davaların ve kararların kamuda çalışanlarla ya da çalışmak isteyenlerle ilgisi yoktur; söz konusu kararlar serbest çalışacak olan mühendis meslektaşlarımızla ilgilidir.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümlerinden mezun olup kamu personel alımında herhangi bir yerleştirmeye tabi tutulmayan meslektaşlarımız, işsiz kalmaları nedeniyle haklı olarak sorunlarını dile getirirken, gördükleri eğitimle ilgili hatalı sonuçlara ulaşmaktadırlar. Kendilerinden daha düşük bir puanla çeşitli kamu kurumlarına yerleştirilen Elektrik Mühendisleri örnek gösterilerek, kendilerinin hem Elektrik hem de Elektronik Mühendisi olduklarını ve Danıştay 8. Dairesi'nin 2004/5669 E. 2005/5319 K. sayılı kararının da bu durumu teyit ettiğini ileri sürmektedirler. Oysa bu Danıştay kararı söylenildiği içerikte olmadığı gibi, kamu değil serbest çalışma koşulları ile ilgilidir. Öğrenimden sonra kazanılan unvanların ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususunun Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine YÖK tarafından düzenleneceğinden, Odamızın transcript incelemesi yapamayacağına yönelik karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2006/372 E. 2007/1668 K. Sayılı ve 5.7.2007 tarihli kararıyla bozulmuştur. Bağlayıcı olan bu bozma kararıyla, Odamızın SMM Yönetmeliği ile diplomasında birden fazla unvan bulunanlara verilecek SMM belgesinin türünü belirlemeye yönelik olarak, üyelerin transcriptlerini inceleme ve aldığı derslerin yoğunluğuna göre elektrik veya elektronik SMM Belgesi verme yetkisinin hukuka aykırı olmadığı değerlendirilmiştir. Odamızın YÖK'le yaptığı yazışmalarda da diplomalarında birden fazla unvan bulunan mühendislerin mesleğe özel hangi işleri yapacaklarını, belirlediği kıstaslarla düzenleyeceği ve yetkilendireceği belirtilmektedir. Bu belirleme tekrar vurgulanırsa serbest çalışanlarla ilgili olup, kamuya ilişkin bir düzenlemeyi içermemektedir.

En doğru çözüm, üniversitelerin vermiş oldukları diplomalarda, elektrik ya da elektronik mühendisi unvanının, verilen eğitime göre tek başına belirtilmesi ya da tüm Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümlerinde eşdeğer eğitim sağlanarak, bu bölümlerden mezun olanların hem Elektrik hem de Elektronik Mühendisliği alanında bütün donanıma sahip kılınmalarıdır. Bütün bu olumsuzlukların giderilmesi için, Odamızın, YÖK ve üniversiteler nezdindeki girişimlerine karşın çift dal adı taşıyan mühendislik eğitimi ısrarla sürdürülmekte ve eşdeğerlilik de sağlanamamaktadır. Odamız serbest çalışan mühendisler açısından bu sorunu giderici önlemleri alabilmekle birlikte, kamuda ve özel sektörde çalışan mühendisler açısından hiçbir düzenleme yapılmamaktadır. Bu durum hem kamu hem özel sektörde Elektrik Mühendisi tercihi yapılıyor olması nedeniyle serbest çalışan mühendisler için transcripte göre verilen belgeden daha fazla Elektrik ve Elektronik Mühendisleri için istihdam sorunu yaratmaktadır.

Değerlendirme ve yorumların doğru bilgilerle yapılabilmesi için bu açıklamanın meslektaşlarımıza duyurulması zorunlu görülmüştür.

Saygılarımızla,

Yönetim Kurulu a
Hüseyin ÖNDER
Yönetim Kurulu Yazmanı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber