MEB şube müdürü, veliyi tartakladı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Eylül 2009 00:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aşağıda yer alan haberde, şikayetçi kişi, bir yanlışlık sonucu MEB Şube müdürü Aziz Bor'u suçlamıştır. Şube Müdürü Sayın Bor'un olayla bir ilgisi olmadığı ve yıllık izinde olduğu tarafımıza bildirilmiştir. Bu çerçevede haber metni yeniden düzenlenmiştir. Ancak habere konu olayın gerçekleştiği kesin olduğu için, haber yayından kaldırılmamıştır. Şikayetçi kişinin, isimleri karıştırmasından dolayı sehven ismine yer verdiğimiz MEB Şube Müdürü Aziz Bor'dan özrü dileriz.


Sayın Nimet Hanım,

Sizlere bir maruzatımı beyan için yazıyorum.

Yaşadığım bir olayı, bir baba olarak sizlerle paylaşma gereği duydum.

Ülkemiz sorunları içerisinde bir de benim talebim karşısında sizlerin vaktini almak istemezdim, affınıza sığınıyorum. Ancak; ülkemizin başındaki bir insan olarak sizlerin yaşadığım olayla ilgili bilgilenmesinin önemli olacağını düşündüm. Medyadan sizlerin ve Başbakanımızın da sıkça dile getirdiği bürokratik zihniyetle ilgili yaşadığım şiddet olayına müdahaleniz beni memnun edecektir. Yaşadığım olay beni, kızımı ve ailemizi son derece yaralamıştır. Biz böyle kötü bir olay yaşadık. Dileğimiz bizden sonra benzer bir olay yaşanmaması.

Muhterem Hanımefendi,

İsmim, Salih ÇİNİ.

Konya'da sarraflık yapıyorum. Olay, kızım Şükran Anıl ÇİNİ ile ilgili yaşandı. Şöyle ki;

Kızım Şükran Anıl Çini SBS sınavlarında 263,5 puan almış ve tercihlerine yerleşememişti. Kızımı okutmak amacıyla Açık öğretim Lisesine kayıt yaptırmak üzere 15.09.2009 Salı günü saat: 15.00 suları Karatay İlçe Milli Eğitim müdürlüğü'ne kızımla beraber kayıt yaptırmak üzere gittim. Karatay İlçe M.E.M. Şube Müdürü olduğunu öğrendiğim ilgili şahsın konuya baktığı söylenerek ilgili şahsa yönlendirildim.

İlgili şahsın odasına girdiğimde bir memur kız ve Şube Müdürü ve ismini yine sonradan öğrendiğim (Şube Müdürü) M.A.T. vardı.

Şube Müdürü'ne, durumumu anlattım. Kendisi, "kızımın kimliğinde (nüfus cüzdanında) fotoğraf olmadığı için işlem yapamayacağını," söyledi. (Kızım 14 yaşında olduğu için kimlikte fotoğraf olması zaten mümkün değildi. Çünkü kimliklere fotoğraf 15 yaşında yer alıyor.)

Bunun üzerine, "kızımla geldiğimi, kızımın yaşının küçük olduğu için fotoğrafın yer almadığını, bu şekilde, var olan diğer evraklarla kaydımın yaptırılmasını, kimliği nüfus müdürlüğünden hemen değiştirebileceğimi" söylemem üzerine,

Şube müdürü; sert, tahkir ve tahrik eder bir üslupla: "Biz laf anlatıyoruz, dinlesene! Olmaz!" dedi.

Bunun üzerine yanından kızımla ayrılarak Nüfus Müdürlüğüne gittim.

Nüfus Müdürlüğünde kızımla beraber fotoğraflı kimlik işlemlerini hallettikten sonra, tekrar 16.50 suları Şube müdürünün odasına kızımla beraber geldim. Şube müdürü, M.E.B. tarafından 16,30 itibariyle kayıtların durdurulduğunu, 25 Eylül-02 Ekim 2009 tarihleri arasında gelmem gerektiğini söylemesi üzerine kızımın açıkta kalabileceği tedirginliği, Açık Liseye de kayıt yaptıramayabileceğim kaygısıyla, Şube müdürüne; "Hocam, size kızımın kaydını yapmanızı, fotoğraflı kimlik işlemini yaptırıp getirebileceğimi söylemiştim. Kayıt yapsaydınız madur olmazdım. Bu yaptığınız eziyettir. İnsanı üzüyorsunuz." dedim. Kızımla beraber odasından ayrıldım.

Daha sonra ilgili şahıs odasından çıkıp arkamdan gelerek salonda, insanların kalabalık olduğu bir ortamda, şahsıma yönelerek: "Biz insanlara insan gibi davranırız, ama aslında hayvan gibi davranmak gerekiyormuş." diyerek kızımın ve kalabalık insanların yanında hakaret etti.

Ben de bunun üzerine, kızımın yanında böyle bir ifade ve söylem karşısında üzülerek: "Eğer eğitim kurumları sizin gibi eğitimcilerin elindeyse böyle bir zihniyetteki eğitimcilere teslim edip sonunda sizin gibi konuşacaksa ben de kızımı yazdırmayacağım" dedim. Ve "ağzını toplayıp, edepli konuşmasını, bir eğitimciye böyle bir tavrın yakışmadığını, hele kızımın yanında daha saygılı olmasını, söylediği gibi bir hayvan varsa bunu da göstermesini" istedim.

O, da bunun üzerine "gel sana hayvanı göstereyim" diye dışarıyı işaret ederek, beni çağırdı. Ben de kendisiyle beraber dışarı çıktım. Ve dışarı çıkınca bana yumruk sallayarak beni darp etti. Kendimi güçlükle savunmaya çalıştım. Kızım şaşkın, ağlayarak olayı izledi. Çevreden duyarlı insanların beni, ilgili şahıstan ayırıp kurtarmasıyla şahsın tarafıma uyguladığı şiddetten kurtuldum. Üstelik darp ederken, "25- Eylül - 02 Ekim arası sen nasılsa kızını buraya yazdırmaya geleceksin. Ben de senin için burada hazırlıklı olacağım; o gün seninle görüşeceğiz " diyordu. Bu ifade beni rahatsız ettiği ve darp sonrası bende yaralar olduğundan dolayı Köprübaşı Karakolu'na gittim. Şikâyetimi dile getirdim. Darp izlerimin fazla olduğu ve rapor almam gerektiği ifade edilerek Konya Numune Hastanesi'ne sevk ettiler. Burada doktor muayenesi sonrası ekteki rapor verildi. Rapor sonrası Karakola dönerek, ilgili hakkında şikayetçi oldum.

Kızımın yanında böyle bir olayın yaşanması beni son derece üzmüştür. Kızım olaydan çok etkilenmiş psikolojik olarak olumsuz etkilenmiştir.

Ben bu ülkede vergisini vererek vatanıma hizmet eden bir vatandaş olarak ülkeme katkı sağlıyorum. Saygın bir işadamı olarak çalışan bir vatandaşım. Bu olay beni son derece üzmüştür. Kızımın bu zihniyette eğitimciler tarafından eğitilecek kaygısı ve eğitimi sırasında benzer şiddet ve hakaret olaylarına maruz kalıp kalmayacağı endişesi ailece bizleri rahatsız etmektedir.

Kızım da, eğitimine engel olunarak, kaydında yardımcı olunmayıp ertelenmesi, bu konuda sağlıklı bilgi verilmemesi ve okula devam edemeyeceği tedirginliği, insanların önünde bir eğitim yöneticisi tarafından babasına hakaret edilmesi daha da ileri gidilerek babasının gözü önünde dövülmesi karşısında psikolojik olarak ciddi yıpranmıştır.

1- İlgilinin cezalandırılmasını istiyorum. En azından bizlere karşı yaptığı haksızlığı ve yanlışları bir başkasına karşı yinelememesi için uyarılması, ceza alması gerektiğini düşünüyorum.

2- Milli Eğitim Bakanlığının haydi kızlar okula kampanyasını medyada izlerken, bu tür olaylar karşısında kızımı nasıl okutabileceğimi sizlere sorarım.

3- Her şeye rağmen kızımı okula yazdırmak istesem, ilgili hala görevde olduğu sürece beni tehdit eden (25- Eylül - 02 Ekim arası sen nasılsa kızını buraya yazdırmaya geleceksin. Ben de senin için burada hazırlıklı olacağım; o gün seninle görüşeceğiz ) ifadeleri karşısında, oraya tekrar gidemeyeceğimi ve kızımın kaydını yaptıramayacağımı düşünüyorum. Zira, bana verilen bilgiye göre, diğer ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde böyle bir kayıt yaptırmam söz konusu değilmiş. Açık Lise kayıtlarını sadece Karatay İlçe M.E.M. yapıyormuş.

Ve bu birimde görevli şahıs, bana şiddet uygulayan şahıs. Ben ilgili tarihlerde kayıt için giderek kendimi bile bile tehlikeye atmak, yeni bir hakarete ve şiddete maruz kalmak istemiyorum.

Kızımın Açık Liseye kaydının yaptırılması, bizlere şiddet uygulayan kişinin cezalandırılması hususlarında yardımlarınızı ve ilgilerinizi bekliyorum.

Gereğini bilgilerinize arz ederim. 16.09.2009

Salih ÇİNİ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber