Polisten öğrenci açılımı
'Demokratik açılım' tartışmaları sürerken İstanbul Emniyeti sürece büyük katkı sunuyor. Emniyet, üniversiteyi kazanan 7 bin doğulu öğrenciyle birebir irtibata geçti.
"... Lütfen, yaşamınızı kurduğunuz bu süreçte, sizler için büyük fedakârlıkta bulunan anne-babanızı ve umutlarını size bağlayan kardeşlerinizi düşünerek geleceğinize sahip çıkın. Masum insanların acıları üzerinden kendilerine lüks yaşamlar inşa eden örgüt liderleri ile birtakım çıkar çevrelerine maşa olmamak ve birilerinin güdümüne girmemek için özgür iradenizle kendi kararlarınızı kendiniz verin. İyi bir gelecek ve mutlu bir toplum için geleceğinize sahip çıkın. Sizi kullanmak isteyenlere, uyuşturucu ve terör gruplarına, insanımızın söylemekte en fazla zorlandığı 'hayır' diyebilmeyi bilin..."
İstanbul Emniyeti'nin üniversite kayıtları sırasında dağıttığı (özetle) bu bildiri, bazı kesimlerin tepkisini çekti. Özellikle sol örgütler ve gruplar, rahatsızlıklarını yandaşlarına ulaştırmakta gecikmedi. Sol gruplar, polisin bütün çabasına rağmen, devrimci öğrencilerle buluşmayı sürdüreceklerini meydan okuma şeklinde internet sitelerinde duyurdu. Sadece sol değil, diğer terör örgütleri de polisin devreye girmesinden rahatsız.
Örgütlerin son yıllarda özellikle Doğu ve Güneydoğu'dan gelen öğrencileri saflarına çekmede başarılı olduğu biliniyor. Yeni eleman temini anlamında oluşan 'doğal damar'ın polis tarafından kesilmesi rahatsızlığın ana temelini oluşturuyor. Zira istihbarat kaynaklarına göre, İstanbul'da çeşitli örgütlere katılan öğrencilerin yüzde 85'inin nüfusa kayıtlı olduğu yerin doğudaki bir şehir olması düşündürücü. Bu durumu iyi analiz eden emniyet mensupları, örgütlerden önce davranıp öğrencilerle irtibata geçmek istiyor. Aslında bu işin bir karşılığı yok. Yani polis-öğrenci dayanışması veya polis-öğrenci işbirliği söz konusu değil. Çalışmalar tamamen yardım çerçevesinde ve gençlerin örgütlerin ağına düşmeden eğitimlerini tamamlaması çerçevesinde tutuluyor.
Daha önce 7 bin 500 (2 yıl süresince) öğrenci ile irtibata geçen İstanbul Emniyeti, Ebru Projesi kapsamında bu sene çeşitli üniversiteleri kazanan Doğu ve Güneydoğu kökenli 7 bin öğrenciye burs ve kalacak yer temin etti. Polis, sadece öğrenciyle irtibata geçmiyor, aynı zamanda aileleriyle de görüşüp amacını ve neden çaba gösterdiklerini izah ediyor. Zaten polis, ailenin veya velinin izni olmadan öğrenci ile irtibata geçmiyor. Velinin onayı şart. Emniyet burada sadece aracı kurum. Çünkü burslar, çeşitli vakıf, belediye ve kamu kuruluşlarından sağlanıyor. Aynı şekilde barınma problemleri de yine bu kuruluşlar üzerinden çözülüyor.
Çabalar kısa sürede meyve veriyor. Mesela polis, geçtiğimiz sene İstanbul'a gezi için getirilen Ağrılı bir lise öğrencisinin üniversiteye girmesinde etkili oldu. Ağrılı M. H. önce gözünden ameliyat edildi. Sonra girdiği üniversite sınavında Marmara Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü'nü kazandı. Kalacak yer ve burs hususlarında sıkıntı yaşayan Ağrılı gencin bu ihtiyaçları giderildi. M. H. İstanbul'u bilerek tercih ettiğini ve bunda polis ağabeylerinin büyük etkisi olduğunu anlatıyor: "İstanbul'u çok sevdim. Bunun için okuldan birçok arkadaşımın İstanbul'daki üniversiteleri tercih etmelerini sağladım. Hayalim İstanbul'da üniversite okumaktı; bunu başardım. Polis ağabeylerim sağ olsunlar bana yardımcı oluyorlar. Ben de iyilikleri karşılığında önemli günlerde kendilerini arayıp günlerini kutluyorum ve arada bir hâl hatırlarını soruyorum. Bundan çok memnun oluyorlar. Benden bir karşılık beklemiyorlar. Sadece okulumu bitirip aileme katkı sağlamamı ve topluma hizmet etmemi istiyorlar."