Gül: Siyaset ve ülke meseleleri üniversitelerin konularıdır

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Ekim 2009 14:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyaset, günlük meseleler ve ülke meselelerinin üniversitelerin konusu olduğunu belirterek, ''Üniversiteler bunlarla hiç uğraşmasın dediğimizde, o zaman totaliter, otoriter ülkelerdeki üniversitelere dönüşür'' dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda düzenlenen 2009-2010 akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmaya, törende bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başladı.

Başkentin ismini taşıyan üniversitenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk üniversitesi olarak Cumhuriyet'in kurumsal yapısının oluştuğu sürece büyük katkısı olduğunu ifade eden Gül, Hukuk Fakültesi'nin temelinin 1925 yılında Büyük Önder Atatürk tarafından atıldığını belirtti. Daha sonra başka bölümlerin de eğitime başladığını hatırlatan Gül, 1946'da üniversitenin artık kurumsal büyük bir üniversite haline geldiğine işaret etti.

Ankara Üniversitesi'nin Türk eğitim sistemine büyük katkıları olduğunu ifade eden Gül, üniversitenin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında, kökleşmesi ve gelişmesinde de büyük rol oynadığını ifade etti.

Uzun bir dönem boyunca, valilerin, büyükelçilerin, bürokratların Ankara Üniversitesi'nden çıktığını hatırlatan Gül, ''Üniversitenin devletin bürokrasinin oluşmasına büyük katkısı olmuştur. Ankara Üniversitesi öğrencileri, öğretim üyeleri olarak ne kadar gurur duysanız azdır'' dedi. Üniversitenin sadece devlet hayatına değil, eğitim sistemine de büyük katkı sağladığına işaret eden Gül, Ankara ve İstanbul'daki büyük üniversitelerin yeni kurulan üniversiteleri beslediğini, geliştirdiğini ve kökleşmesini sağladığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Gül, ''Bugün de üniversitenin birçok fakülteleri, enstitüleri, araştırma merkezleri, yüksek okulları, konservatuvarları, laboratuvarlarının yine önemini güçlendirerek koruduğunu görüyoruz'' dedi.

Ankara Üniversitesi'nin dışa açılma faaliyetlerinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, üniversite bünyesinde kurulan araştırma merkezleri ile Afrika, Latin Amerika ve Balkanlara kadar yapılan açılımla Türkiye'nin yurt dışındaki etkinliğinin artmasının sağlandığını söyledi. Bu faaliyetleri güçlü bir şekilde desteklediğini ve takdir ettiğini kaydeden Gül, ''Memnuniyet vericidir ki Türk üniversiteleri artık dışarı açılmakta, dışarda kampüsler ve araştırma merkezleri kurmakta ve Türkiye'nin özellikle son yıllarda bütün bölgesindeki etkinliği topyekun bir şekilde hissedilirken, üniversiteler de burada yerini almaktadır'' diye konuştu.

-''BÜTÜN ÜNİVERSİTELER YARIŞ İÇİNDE''-

TBMM'nin açılışı dolayısıyla yaptığı konuşmada, üniversitelerden beklentilerini dile getirdiğini anımsatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Üniversitelerden beklentilerimiz çok büyüktür. Bu da hakkımızdır tabii ki... Çünkü bir ülkenin güçlü olması, bir ülkenin sonunda refaha ulaşması, halkını mutlu etmesi bu ülkenin nitelikli insan gücüyle doğrudan ilgilidir. Şüphesiz ki nitelikli insan gücünün ilk ve ortaöğretimde temeli atılıyor ama esas şekilde üniversitelerde veriliyor. İnsanın hayatta hangi yönde gelişeceği, hayatını nasıl kazanacağı, insanlığa, ülkesine nasıl katkı yapacağı üniversitelerde şekil almaktadır. O açıdan Türkiye'nin güçlü, nitelikli insan gücünün gerçekleştirilmesine üniversitelerin çok büyük katkısı vardır. Bu yüzden üniversitelerden beklentimiz çoktur dedim.''

Üniversitelerin hem eğitim hem de araştırma, geliştirme ve bilim üretme merkezi olduğunu ifade eden Gül, bunların ikisinin de çok iyi şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Büyük üniversiteler ile yeni kurulanlar arasında iş birliği ve uzmanlaşma alanlarının iyi tespit edilmesi gerektiğine değinen Gül, Türkiye'nin birikimi çok olan üniversiteleri ile bu uzmanlaşmanın plan ve programının en iyi şekilde yapılabileceğine olan inancını dile getirdi.

Üniversitelerin bir yarış içinde olduğunu, bu yarışın yalnızca yurt içindeki değil yurt dışındaki üniversitelerle de yapıldığını belirten Gül, öğrenci değişim programlarıyla herkesin birbirini rahat şekilde gözlemleyebildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, ''Hiç kimse kapalı bir eğitim içinde değildir. Bu bakımdan eğitim kalitesinin artırılması şarttır. Çünkü bu sonunda ölçülmektedir. Üniversitelerin eğitim kalitesi, performansı, üniversiteler tercih edilirken öğrenciler tarafından açıkça ölçülmektedir. Bu yüzden bütün üniversiteler bir yarış içindedir'' dedi.

Bilim adamlarının ve üniversitelerin performansları değerlendirilirken, yalnızca yayın sayısının göz önünde bulundurulmasını doğru bulmadığını ifade eden Gül, bunun aldatıcı olabileceğini belirtti. Gül, üniversitelerde yayınların yanı sıra yapılan buluşların, alınan patentlerin, üniversitelerde fonlardan ne kadar yararlanıldığının gözlenmesi gerektiğini belirtti.

-''BİLİM VE TEKNOLOJİ TRANSFER EDEN ÜLKE OLAMAYIZ''-

Türkiye'de bu bakımdan son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığını, yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Gül, TÜBİTAK'ın artan fonlarıyla üniversitelerle işbirliğinin geliştiğini söyledi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bütün bunların neticede Türkiye'ye çok büyük katkı yaptığına inanıyorum. Çünkü yıllar hızla bir şekilde geçmektedir. Hepimiz potansiyelimizin bazen boşa gittiğini görerek, hep yakınırız. Enerjimizi tam veremediğimizi, bunu ülke hizmetine tam olarak sunamadığımızı konuşuruz ve bundan şikayetçi oluruz. Günlerin boşa geçmemesi gerekir. Belirli konulara tam konsantre olmamız gerekir. Üniversitelerin de esas alanları eğitim ve bilim üretmektir. Unutmayalım ki Türkiye gibi büyük bir devlet, bilim ve teknoloji transfer eden bir ülke olamaz. Bizim bilim, teknoloji üretmemiz, insanlığa bu konuda da büyük katkılar vermemiz gerekir. Şüphesiz ki değerli bilim adamlarımız vardır. Bunları söylerken yapılanları görmezlikten gelmiyorum. Ama daha çok yapabilecek kapasitemiz olduğuna inandığımdan dolayı bunları söylüyorum. Yoksa bütün başarıları takdirle karşılıyoruz, onlara yenilerinin eklenmesi için bunları söylüyorum. ''

-''AKADEMİK ÖZGÜRLÜĞE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUM''-

Üniversitelerin başarılı olabilmesi için akademik özgürlüğün her şeyin başında geldiğini belirten Gül, ''Bilim, araştırma, akademik çalışmalarda sınır koyduğunuz zaman, o zaman siz yönlendiriyorsunuzdur. Doğruyu peşinen kabul ediyorsunuz, onu ispatla uğraştırıyorsunuz demektir. Halbuki akademik çalışmalar doğruyu araştıracaktır. Sınırsız bir şekilde araştırma alanı olacaktır. O açıdan akademik özgürlüğe çok önem veriyorum'' diye konuştu.

Akademik özgürlüğün yanı sıra idari ve mali konuların da önemli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bunların engel teşkil etmemesi gerektiğini vurguladı. Gül, şunları kaydetti:

''Ama üniversiteler idari konuları öne çıkartan, onlarla daha çok uğraşan bir kurum olursa esas işlevinin de gerisine düşer. İdari ve mali konular akademik özgürlüğün olabildiğine rahat kullanılabilmesi için yedek, destekleyici unsurlardır. Üniversite-YÖK arasındaki ilişkileri ne kadar düzgün olursa, güven ortamı ne kadar çok olursa, işbirliği ne kadar çok olursa çok daha fazla şey üreteceğimize inanıyorum.

Şüphesiz ki siyaset, günlük meseleler, ülke meseleleri üniversitelerin konularıdır. Üniversiteler bunlarla hiç uğraşmasın dediğimizde, o zaman totaliter, otoriter ülkelerdeki üniversitelere dönüşür.

Buradaki sınır şudur, üniversiteler tabii ki ülke meseleleriyle yakından ilgileneceklerdir. Ama biraz önce öğrenci birliği başkanının burada konuştuğu ve çok takdir ettiğim bir şekilde günlük siyasetin, partilerin buralardaki uzantısı gibi olmamalıdır. Siyasetin içine girerek değil, konjonktürlü siyasetin içine girerek değil, daha yukarı perdenden siyaset yapmalıdır.

Daha büyük resmi görmelidir ki söyledikleri dikkate alınsın. Doğruyu söylemekten de çekinmemesi gerekir, açık söylüyorum. Doğruyu ne kadar yapıcı bir şekilde söylerseniz, söyledikleriniz o kadar çok alınır. Önemli olan söylediklerinizden faydalanılmasıdır. Önemli olan söylediklerinizin etki etmesidir. O açıdan da tabii ki söyleyiş şekliniz çok önemlidir. Ama günlük siyasetin parçası olarak bunu yaparsanız o zaman ister istemez diğer siyaset bunu tam kabul etmez. Bu açıdan siyaset, ülke meseleleriyle ilgilenmek, doğruları görmek, analiz etmek, kritikler, tenkitler yapmak üniversitelerin işidir, akademisyenlerin işidir. Hukuk fakültesinde, Mülkiye'de ders öğretenler tabii ki bunları yapacaklardır. Ama bu bir üst seviyeden yapılırsa bu yapılanların hepsinin Türkiye'ye faydası olacağı kanaatindeyim.

Zaman zaman geçmişimizde enerjimizi tükettiğimizi biliyoruz. O açıdan kendimizi devamlı gözden geçirerek hem üniversitemize hem ülkemize hem de bütün insanlığa faydalı olmak için büyük gayretler içerisinde olmamız gerektiğine inanıyorum.''

-''HAYATA İYİ HAZIRLANIN''-

Konuşmasında öğrencilere de seslenen Gül, diplomanın artık tek başına bir işe yaramadığını söyledi. Üniversite mezunlarının yalnızca Türkiye'deki değil, diğer ülkelerdeki üniversite mezunlarıyla da yarışacağını vurgulayan Gül, öğrencilik yıllarının iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Gerçek hayatın diplomalar alındıktan, mezun olunduktan sonra başlayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu yılları iyi değerlendirdiyseniz hayata da iyi başlayacaksınız. Hayata nasıl başlarsanız çoğu zaman öyle gidiyor. Onun için kendinizi iyi hazırlayın, bugünleri, devletin, milletin size sunduğu tüm imkanları, hocalarınızın, üniversitenizin sunduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirin ve hayatta tabii ki başarılı olun. Ailelerinizin de bu ülkenin de sizlerden beklentileri budur'' diye konuştu.

Ankara Üniversitesi'nin başarılarının süreceğine olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, eski üniversitelere kendilerini yenilemeye devam etmeleri tavsiyesinde bulunduğunu kaydetti. Üniversitenin başarılarıyla gurur duyduğunu söyleyen Gül, yeni yılın başarılı geçmesini diledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber