Yeni TCK af gibi: 12 bin suçlu serbest

Haber Giriş : 27 Ocak 2005 12:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye'de son yıllarda artan suç oranı toplumsal huzuru derinden sarsmaya başladı. Kapkaç, gasp, hırsızlık ve sokak ortasında güpegündüz işlenen cinayetler, kent hayatını çekilmez hale getirdi. Kamuoyunda oluşan tepkiler, af ve yasa değişiklikleri nedeniyle onbinlerce suçlunun 'ıslah olmadan' serbest kalmasıyla isyana dönüştü.

Hukukçular, siyasilerin oy kaygısıyla çıkardığı af yasalarının yanlışlığından şikayet etse de AB Uyum Yasaları kapsamında yapılan değişiklikler nedeniyle bazı cezaların azalması ve ardından gelen tahliyelerin abartılmaması görüşünde. Ancak kamuoyu, işin bilimsel boyutundan çok günlük hayatını tehdit eden unsurlarla ilgileniyor.

Medyada gördüğü ve giderek artan şiddet olaylarının ağır bir şekilde cezalandırılmasını talep ediyor. Af ve yasa değişiklikleri nedeniyle son beş yılda cezaevlerinin yarısının boşalmasına anlam veremeyen toplumun, 'suç işleyenin yanına kar kalıyor' düşüncesi günden güne pekişiyor.

12 bin kişi serbest

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, dün yaptığı açıklamada, yeni Türk Ceza Kanunu kapsamında 13 Ocak 2005 tarihine kadar 12 bin 38 hükümlünün tahliye edildiğini bildirdi. Tahliye olanların içinde ilk sırayı 2 bin 88 kişi ile gasp ve benzeri suçlardan hüküm giyenler aldı. Tahliye olanlar arasında ikinci sırada ise bin 323 kişi ile hırsızlık suçundan hüküm giyenler geldi.

İtalya'nın Zanardelli Ceza Kanunu çevrilerek yapılan Türk Ceza Kanunu, yıllarca kullanıldı. 2004 yılına gelindiğinde AB'nin bastırmasıyla yenilendi. AB'ye uyum kaygısıyla hazırlanan yeni TCK'nın devletin değil bireylerin haklarına öncelik verdiği yorumunu yapmak yanlış olmaz. Bu doğrultuda şekillenen yasa, suçluları da mağdur olarak kabul eden 'çağdaş hukuk' anlayışıyla birçok suçun cezasında indirime gitti. Bu değişim de ceza hukukunun temel ilkelerinden bir olan 'yasal değişiklik suçlunun lehine ise değişiklikten yararlanır' mantığıyla kısa sürede bir çeşit affa dönüştü.

Kapkaç arttı

Bazıları haklı ve evrensel hukuk ilkelerine uygun şekilde yapılmış olmasına rağmen kamu vicdanını rahatsız eden değişikliklerin kırılma noktası, 2000 yılında 'Rahşan Affı' olarak da anılan 'Şartla Salıverilme Yasası' oldu. Yasa, Rahşan Ecevit'in, cezaevinde annesiyle birlikte kalan 2 yaşındaki Aylanur'u kurtarmak için harekete geçmesi sonucunda 22 Aralık 2000 tarihinde yürürlüğe girdi.

Hukuk tekniği açısından olmasa bile halkın gözünde af olarak kabul gören yasa, kimseyi tatmin etmedi. Ancak çıkaranların bile sahiplenmekten kaçındığı yasa sayesinde 40 binden fazla hükümlü ve tutuklu serbest kaldı. Toplumda tahliyelerle başlayan huzursuzluk, kısa zamanda artan kapkaç, hırsızlık ve tecavüzlerle had safhaya ulaştı.

akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber