Adli Yargıda Yolsuzluk Araştırması: Yargıda %94.9 yolsuzluk var

Haber Giriş : 07 Şubat 2005 15:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Söylentiler yargıyı yıpratıyor

Adli Yargıda Yolsuzluk Araştırması konulu ankete göre; avukatların yüzde yargıda %94.9'u yolsuzluk bulunduğunu ve %63.1'i bunun adliyenin temel sorunu olduğunu düşünüyor.

Vicdan ile cüzdan arasında' söyleminin çağrıştırdığı -sözümüz meclisten dışarı-rüşvet konusunu çeşitli sivil toplum örgütlerinde de görev yapan istanbul Barosu Avukatlarından Fikret İlkiz ile konuşuyoruz.

Avukat İlkiz, 10 yıl önce Antalya'da yapılan bir sempozyumda yargı işlevinin yerini almaya yönelik gelişmelerin nasıl önlenebileceğini tartıştıklarını anımsattıktan sonra şunları söylüyor:

Hak arama yollarının yargının dışına taştığı, devletin en üst kademesinde görev yapanların 'Benim memurum işini bilir' sözlerinin geçer akçe kabul edildiği o yıllarda yargıda yaşanan krizin daha vahim sonuçları olabileceği görülüyordu. Yargıya taşınan yolsuzluk dedikoduları ve parasız işin dönmediği inancı, kanıtlanamayan ama herkesin dilinde dolaşan söylentilerdi. Hiç kimse dava açarak hakkını elde edebileceğini düşünmüyordu.

Dolaşan söylentilere göre, yargıya başvurmak zorunda kalanlar tanıdık yargıç veya savcı bulmak için uğraşıyorlardı... Hatta 'iyi' avukat olarak ün kazanmanın yolu tanıdık yargıç ve savcı sayısı ile ölçülüyordu. İş bitirici olmak, köşeyi dönmekle eşdeğer sayılıyordu. Avukat olarak davayı nasıl kazandığınız değil, işi kısa sürede bitiren veya tanıdık mahkemeler veya yargıçlar yoluyla dava kazanan avukat olup olmadığınız konuşuluyordu. Söylentiler, dedikodular kimin ne kadar paraya hangi işi kısa sürede bitirdiği üzerineydi... Mafya ortaya çıkıyor, güç kullanılıyor ye insanların gözü korkutuluyordu. İnsanlar da güçlünün yanında olmak istiyor ve yargı yerine gücü elinde tutanlardan yardım istiyordu.

Anketin gösterdiği

Avukat Fikret îlkiz, 1999 yılında Prof.Dr. Hayrettin Ökçesiz'in İstanbul Barosu'ndaki avukatlarla baro çevresinde Adli Yargıda Yolsuzluk Araştırması konulu anketi nedeniyle hakkında dava açılmasının düşünüldüğünü, fakat Adalet Bakanlığı'nın buna izin vermediğini söylüyor ve bu araştırmanın sonucunun ilginç bölümlerini şöyle aktarıyor:

Çalışmanın sonucuna göre avukatların %94.9'u adli yargıda yolsuzluğun bulunduğunu ve %63.1'i yolsuzluğun adliyenin temel sorunu olduğunu söylüyordu, %96.1'i ise yolsuzluk olaylarının yeterince ortaya çıkarılmadığı görüşündeydi. Yargının yolsuzluk fiillerini işleyen mensuplarına karşı bu suçların daha çok görevi ihmal ve yetkiyi kötüye kullanma olarak nitelendirildiği savına katılanların oranı %60.2 düzeyindeydi.

Maddi çıkarların en çok gözüktüğü sıralamada icra daireleri, o tarihlerdeki karakollar, bilirkişiler, mahkemeler ve savcılık kalemleri önde geliyordu. Arkasından da yargıç ve savcılar görünüyordu. En yaygın yolsuzluk tipi ise rüşvet ve kayırma olarak saptanmıştı. Bu tür işlerde aracı kullanılıyordu.

Bu araştırmanın sonuç bölümüne göre, yolsuzluğun yargıç ve savcılarda da görülüp görülmediği sorusuna avukatların %87.5'i evet yanıtını vermiştir. Bu oran diğer birimlere göre daha azdı ve ayrıca yüksek bir gizlilik derecesi taşıyordu. Hediye kabul ediyorlardı. Dava ile doğrudan ilgisi bulunmayan durumlarda ise kendilerine sağlanan yarar ve hizmetleri kabul ettikleri görüşü yaygın bir kanıydı. Buna karşılık avukatların adli yargıda yolsuzluğa katkıları ikinci sıradaydı. Yetkilerini ve konumlarını 'yolsuzluk aracı' yapabiliyorlardı. Bu çalışmanın yapıldığı 1999-2000 yılında adli yargıda iş başına verilen 'bahşişlerin' ortalama miktarının 2-7 milyon civarında olduğu, en yüksek düzeyin ise 30-70 milyon lira arasında değiştiği verilen yanıtlar arasındaydı.

posta

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber