Memur-Sen: Yeni bir anayasa yapılmalı
Memur-Sen tarafından Rixos Otel'de düzenlenen ''Uluslararası Demokrasi Kongresi'', sonuç bildirgesinin okunmasının ardından sona erdi.
Düzenlediği basın toplantısı ile bildirgeyi açıklayan Gündoğdu, Türkiye'de çözüm bekleyen birçok sorunun olduğunu savundu.
Memura siyaset ve toplu sözleşme hakkının tanınmamasını eleştiren Gündoğdu, memura yapılan ''2010 yılı enflasyon oranını bile karşılamayan zammın kendilerini üzdüğünü'' söyledi.
Türkiye'de mevzuat sorunu olduğunu ileri süren Gündoğdu, ''Anayasadan yönetmeliğe, yasadan iç tüzüklere kadar gizli ve kirli ajandaların oluşturulmasına izin veren geçici maddeler, iç tüzükler var'' diye konuştu. Devletin insanlara hizmet etmek için var olduğunu bildiren Gündoğdu, şunları söyledi:
''Milletin devleti anlayışına dönülmelidir. Devletin milleti olursa demokratik, laik, sosyal devlet anlayışındaki devletin hukuk yüzü ortaya çıkar. Milletin özgürlükleriyle ilgili alanlarda laiklik bahanesi ile hakları kısıtlanan milletten, hakları teminat altına alan millete geçmek gerekir. Ayrıca yargı sorunu da var. Yargının evrensel hukuku, hukukun üstünlüğünü çağrıştıran kararlarını bir hayli özlüyoruz. Son birkaç yıldır verilen kararların hukukiliği değil, kararı veren yargıçları atayanların iradesi ve atayan iradeye borcunu ödeyen yargıç anlayışı söz konusu oluyor.''
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu da vurgulayan Gündoğdu, ''Milletin ruhunu taşımayan bu vesayet, darbe anayasası bu ülkeyi taşımıyor, yeni bir anayasa yapılmalıdır'' dedi.
-SONUÇ BİLDİRGESİ-
Düzenledikleri kongrede demokratikleşmeye yönelik düşüncelerin anlatıldığını ifade eden Ahmet Gündoğdu, daha sonra kongrenin sonuç bildirgesini okudu. Sonuç bildirgesinde özetle şu görüşlere yer verildi:
''Demokrasimizi genişletecek ve derinleştirecek temel hak ve özgürlüklerle hukukun üstünlüğünü esas alınmasını sağlayacak demokratikleşme çalışmaları hızlandırılmalı ve kararlılıkla devam ettirilmelidir. Türkiye'nin demokratikleşme ve çağdaşlaşma yolculuğuna askeri darbe ürünü 1982 Anayasası ile devam etmesi mümkün değildir. Daha özgür, daha demokratik ve daha çağdaş Türkiye için acilen sivil irade ve idare ürünü yeni anayasaya ihtiyaç vardır. Anayasal sistemimiz 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ' ilkesinin gereği olarak egemenlik yetkisinin sadece TBMM'ye ait olduğu gerçeği üzerinde kurulmalıdır. Amasya Genelgesi ile alınan haklar Emasya protokolleri ile enflasyona uğratılmamalıdır.''
Kamu görevlilerinin siyaset yapma zemini bulamamasının ''kayıp' olarak nitelendirildiği bildirgede, şunlar kaydedildi:
''Kurumların 'Anayasal kurum' sıfatıyla kutsanması garabetine son verilmelidir. Dil, din, ırk, cinsiyet ve benzeri ayrımlar yapılmaksızın insanlarımızın Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı olması onurunu yaşatacak bir vatandaşlık tanımı yapılmalıdır. Eğitimin her kademesinde sosyal adalet, fırsat ve imkan eşitliğinin iyileştirilmesi ve başörtüsü yasağının kaldırılması başta olmak üzere özgürlükçü yükseköğretim sistemi için gerekli yasal düzenleme ve yapısal reformlar bir an önce yapılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin her vatandaşı her hangi bir dil ve mezhep ayrımı yapılmadan kendi inancını öğrenmekte ve yaşamakta özgür olmalıdır. Bu özgürlüklerin önündeki her türlü kısıtlamalar kaldırılmalıdır.''
-TEKEL İŞÇİLERİ-
Basın toplantısının ardından gazetecilerin Tekel işçilerinin sorunları ve olası genel grev kararı ile ilgili sorularına Gündoğdu, ''Önümüzde üzüm yemeye yönelik bir süreç var. Bunun hakkıyla kullanılması gerekir'' yanıtını verdi. Her zaman işçilerin yanında olduklarının belirten Gündoğdu, Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel'in Memur-Sen'e yönelik sözlerini yanlış bulduklarını da ifade etti.
Toplantıya Memur-Sen'e bağlı sendikaların genel başkanları da katıldı.