Meclis'teki kavga için kim ne dedi?

Haber Giriş : 03 Şubat 2010 15:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Meclis'te yaşanan "peygamber" krizine ilişkin olarak siyasilerden çeşitli yorumlar geliyor.

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, "Dün akşam Genel Kurul çalışmalarını izleyen vatandaşlarımız, yavrularımız -şayet izlemişlerse- gülümseyemediler, üzüntü duydular. Ben de üzüntü duydum. TBMM, halkımızın, milletimizin sorunlarını çözüm adresidir, demokrasimizin kalbidir. Tabii ki farklı siyasi partiler olacaktır, farklı ekonomik ve siyasi görüşlere sahip milletvekillerimiz olacaktır. Ancak 90. yılını kutlamaya hazırlandığımız TBMM'ye yakışır tavırlar içerisinde olmak mecburiyetindeyiz" dedi.

Şahin, "Birbirimizi kıracak, daha doğrusu kendimize söylenmesini arzu etmediğimiz hiç bir sözü başkalarına da söylemeyecek olgunluk içerisinde hareket etmek mecburiyetindeyiz. Ben yaşananlar sebebiyle, dün akşam hastaneye giderek tedavi olmak zorunda kalan milletvekili arkadaşlarımızın da varlığını biliyorum, bundan da ayrıca üzüntü duydum. Geçmişte, 20. dönemde, bir milletvekili arkadaşımız bu tartışmalar esnasında hayatını kaybetmişti. Bütün bunlardan dersler çıkararak, büyük bir olgunluk içerisinde Meclis çalışmalarının İçtüzüğe uygun şekilde gerçekleşmesi gerekir" diye konuştu.

Mehmet Ali Şahin ayrıca, Bu konuda siyasi partilerimizin saygıdeğer genel başkanlarından, grup başkanvekillerinden ve tüm milletvekilleri arkadaşlarımızdan, Meclisimize yakışır olgunlukta görüşmelerin yürütülmesi bakımından özen göstereceği bir tavır içerisinde olmalarını bekliyorum. Tabi bütün bu yaşananlarla ilgili belki önümüzdeki günlerde veya çok yakın bir zamanda Başkanlık Divanını toplayarak, bütün bunları değerlendirerek, eğer alınması gereken tedbirler varsa, bu tedbirlerin neler olduğunu görüşüp bunları kamuoyu ile paylaşacağız. Tekrar etmemesini diliyorum. Milletvekili arkadaşlarımızın sağduyulu hareket etmeleri temennisinde bulunuyorum" şeklinde konuştu.

Şahin, "bir korumanın kavga sırasında Genel Kurula girmeye çalıştığı" iddiası ile ilgili bir soru üzerine, "Güvenlikten sorumlu ilgili emniyet mensupları tarafından zabıt tutulmuş. Böyle bir zabıt sabahleyin önüme geldi. Sanıyorum, Emniyet Genel Müdürlüğüne de gönderilmiş, idari bir işlemdir, Emniyet Genel Müdürlüğü bu işlemleri yapacaktır" ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ da, "Asıl peygamberimize laf edenler sorgulanmalı" diye konuştu.

Akdağ, "Tabii bunların hiç yaşanmamış olmasını çok arzu ederdim. Parti olarak da bunu çok arzu ederdik.Olaylar hepimizi üzmüştür. Bir Meclis İdare Amirinin resmen darp edilmesi kendisine kafa atılması, yumruk atılması çok talihsiz bir şey olmuştur. Meclis idare amirleri bu çeşit gerginliklerde araya girerek gerginliği önlemeye çalışan kişilerdir. Konya Milletvekilimiz Orhan Erdem Bey ciddi bir darbe almış durumdadır. Kendisine Allah'tan şifalar diliyorum" dedi.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Meclis kürsüsünde konuşurken, görüşü ne olursa olsun, düşüncesi ne olursa olsun milletvekillerinin, Sayın Başbakanı dinlemesi, kendisinin konuşması sırasında laf atılmaması bu işin bana göre en doğal kuralı olması gerekiyor" dedi.

"Herkesin birbirinin görüşüne saygılı olması gerekiyor. Hiç kimsenin, kişilik haklarına hakaret etme veya saygısızlık gösterme hakkına sahip olmadığını bir şekilde ifade etmek isterim" diyen Çağlayan, "Bu bir Başbakansa Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıysa hiç kimsenin böyle bir yetkiye sahip olmadığını özellikle ifade etmemiz lazım. Sayın Başbakanım ve ailesine yönelik maalesef sarf edilen sözler son derece yakışıksız olmuştur" şeklinde konuştu.

Çağlayan, dün Meclis'te yaralanan TBMM İdare Amiri Orhan Erdem'in hastanede tedavi gördüğünü belirterek, "Sabah ben telefonla kendisiyle konuştum. Gözünde, burnunda ciddi şekilde darp izleri var. Bunun yanı sıra milletvekili arkadaşım (Bursa Milletvekili Ali Koyuncu) bu olaylardan dolayı ciddi bir sinirsel sıkıntı geçirmiştir. Dün gece kendisini özellikle ziyaret ettim. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu tür gerilimlerin asla yaşanacağı bir yer değildir. Büyük Atatürk'ün kurmuş olduğu yerdir" ifadelerini kullandı.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır Başbakan ve Arınç'ı MHP grubundan ve Türk milletinden özür dilemeye çağırdı. TBMM Katip üyesi ve MHP Giresun Milletvekili Murat Özkan ?Sayın Arınç, üzerine yürüyerek Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu'ya ?Meclisi militanca yönetiyorsun, sarhoşa nasıl söz verirsin? dedi, sarhoş taklidi yaptı? dedi. Özkan, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın da Mumcu'ya hakaret ettiğini belirterek ?Ben sakin olun dediğimde ?biz ikimiz konuşuyoruz, üçüncü kişiye bilmem ne düşer' ve ?sen sus oğlum' dedi? diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın Genel Kurul'daki ?peygamber? tartışmasına ilişkin sözlerine AKP il başkanı İsmail Hakkı Eser'in Erdoğan için ?2'nci peygamber? dediğini hatırlatarak yanıt verdi. Vural, Eser'in il genel meclisi üyesi yapıldığını belirterek ?Bunu aday gösteren Recep Tayyip Erdoğan. Sayın Başbakan hani barınamazdı. Bu ne cüret. Sen kendini ne sanıyorsun, peygamber efendimize dil uzatanları taltif ediyorsun. Sonra da kürsüde ?barınamaz' diyorsun.?diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ TBMM Genel Kurulu'ndaki tartışma ile ilgili yaşananlara ilişkin tutanakları okurken, tutanaklara yansıyan küfürlü ifadeyi de basın mensupları karşısında ağzından kaçırdı. Yaptığı hatayı, küfürlü cümleyi okuduktan sonra fark eden Bozdağ defalarca özür diledi.

Başbakan Erdoğan, dün akşam TBMM'de yaşanan olaya ilişkin olarak da şunları söyledi:

"Benim il başkanım veya il genel meclisi üyem güya bir konuşmasında 'Peygamber gibi anılan bir başbakan' bir ifade kullanılıyor. Değerli arkadaşlar, Allah aşkına bir insan; bu cehaletinden olabilir, ne bileyim farklı yaklaşım tarzından olabilir, böyle bir ifadeyi kullanmış diye siz bunu hiçbir zaman tasvip etmeyen, eğer sen de inançlıysan, bir Müslümansan bunu zaten tasvip edemezsin. Niçin, çünkü peygamberlik zinciri kapanmıştır. Artık bir peygamber yoktur. İkinci bir peygamber olarak biz bu dinin mensupları olarak bunu göremeyiz. Hele hele Tayyip Erdoğan için böyle bir şey söyleyemezsin. Çünkü biz kurulu veya kurulmakta olan tabuları yıkmak üzere gelmiş bir siyasi partiyiz. Ve bana böyle bir yakıştırmayı yapan karşısında arkadaşım gerekenleri söyledi ama ikinci defa söylenince artık bu tahammül sınırlarını aştı. Ve benim partimde böyle bir insan da barınamazdı. Nitekim daha farklı şekilde bunlar söylenmiş ama arkadaşlarıma gerekli talimatı verdim, ya istifasını alın, ya ihraç edin. Olayın aslı budur. Bunun üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışan basit bir muhalefet anlayışı olay."

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tetikçiliğine soyunduğunu, kendisini, demokrasinin değil, iktidarın muhafızı gibi gördüğünü" ileri sürdü.

Okay, TBMM Genel Kurulunda dün yaşanan olaylara ilişkin CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Okay, AK Parti'nin, "işgalci, hak gasp eden" anlayışını hep birlikte yaşadıklarını savunarak, Arınç ve AK Parti Grup Başkanvekillerinin, düzenledikleri basın toplantısıyla dertlerini anlatmaya, masum yüzle, mağdur olduklarını ifade etmeye çalıştıklarını söyledi.

"Çok kaba, hoyrat, siyasetin nezaketiyle bağdaşmayan, parlamentoda örneği çok görülmeyen bir sürecin" dün akşam yaşandığını belirten Okay, AK Parti'lilerin, siyasi yaşamlarının alışkanlığı olarak, mağduru bir kez daha oynamak istediğini öne sürdü.

Okay, parlamento çatısı altında dün yaşanan olayların, Türk siyasi yaşamına kara bir leke olarak gireceğini dile getirerek, "Dün parlamentoya adeta eşkıya inmiştir" dedi.

Genel Kurul Salonunda, Başkanvekilinin dinlendiği odada şiddet, saldırganlığın hakim olduğunu ifade eden Okay, TBMM Başkanvekillerinin odasının basıldığını, milletvekillerinin yumruklandığını, muhalefet milletvekillerinin düşüncelerini açıklamalarının engellenmek istendiğini söyledi.

Memurlar.net ve Ajanslar

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber