RTÜK Başkanı: İzleyicilerin de olduğu ortak bir denetim kavramı geliştirildi

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 02 Mart 2010 15:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu(RTÜK) Başkanı Davut Dursun, Kurul'un regülasyon (düzenleme) boyutunu ön plana çıkartmak istediklerini söyledi. Geçen Mayıs ayında yapılan Avrupa Konseyi'nin İletişimden Sorumlu Bakanlar Zirvesi'ni hatırlatan Dursun, bu toplantıda izleyicilerin de bulunduğu ortak bir denetim kavramı geliştirildiğini belirtti.

'NTV Soruyor' programına katılan RTÜK Başkanı Davut Dursun, 'Üst Kurul üyeleri canı sıkıldığı zaman keyfi müeyyide uyguluyor' gibi bir tablo oluşturulduğuna dikkat çekerek, "Yasaklar sempatik bir şey değil. Ancak RTÜK uymak zorunda olduğu kanunun verdiği yetki ve görevleri yerine getiriyor." dedi. Verilen cezaların büyük kısmının mahkemeye gittiğine işaret eden Dursun, "Mahkemeler de bizim doğru uyguladığımızı söylüyor." diye konuştu.

RTÜK Yasası'nın 14 yıllık tecrübe dikkate alınarak baştan sona tadil edildiğini kaydeden Dursun, 'yayın ilkelerindeki mükerrerliklerin kaldırılacağını, anlaşılması zor, her tarafa çekilebilir nitelikte olanların eleneceğini' belirtti. Dursun, "Birtakım ilkeleri birleştiriyoruz, daha anlaşılabilir, basit ve kolay uygulanabilir hale getiriyoruz." ifadesini kullandı. Dursun, yeni yasada isteğe bağlı yayınlar için de daha özel ve farklı ilkeler konduğunu kaydetti. Bunu yaparken, AB Komisyonu'nun da yakın desteğini almaya çalıştıklarını söyleyen Dursun, AB'nin Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Yönergesi'nin normlarını bir üst norm olarak kabul ettiklerini ifade etti. Dursun, "Yasaya alıntılayarak bir çok maddeyi olduğu gibi, bazı maddeleri de ufak tefek değişikliklerle koyduk. Yayıncılık ilkeleri çok azalmış değil, ama birtakım tartışmaları sonlandıracak düzenlemeler yaptığımızı düşünüyorum." şeklinde konuştu. Kamu ve özel yayıncıların aynı normlara bağlı olması gerektiğine işaret eden Dursun, yasayla TRT'nin de RTÜK tarafından denetlenmesi ilkesinin getirildiğini dile getirdi.

"BAKAN KAVAF İLE BU HAFTA İÇİNDE BİRARAYA GELECEĞİZ"

RTÜK Başkanı Davut Dursun, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın Ebeveyn İzleme Kurulu oluşturulması teklifi ile ilgili, "Önerisinin mahiyeti ile ilgili bilgiye sahip değilim. Bu hafta kendisi ile görüşmem var. Bu görüşmede sanıyorum teklifinin içeriği ile ilgili izahta bulunur. Şu anda işin mahiyetini bilmediğim için bir şey diyemiyorum." açıklamısını getirdi.

RTÜK'ün Türkiye'de kontrol ağırlıklı kurulduğunu, ancak regülasyon (düzenleme) boyutunu ön plana çıkartmak istediklerini ifade eden Dursun, geçen Mayıs ayında yapılan Avrupa Konseyi'nin İletişimden Sorumlu Bakanlar Zirvesi'ne dikkat çekti. Zirvede yeni medya konseptinin tartışıldığını belirten Dursun, şöyle devam etti: "Bu çerçevede regülasyon ve kontrolün nasıl yapılacağına ilişkin kararlar alındı, ufuk açıcı şeyler söylendi. Bunlar Avrupa Konseyi'nin diğer ülkelerine de tavsiye edildi. Artık regülasyonun sadece devlet tarafından, parlamento tarafından değil ortak regülasyon yapılması kavramı gelişti. Regülasyon yapılırken, yayıncılar olacak, izleyiciler olacak, Parlamento olacak, Üst Kurul olacak. Ortak bir regülasyon mantığı ile çalışılacak. Kontrol konusunda da aynı mantık. Öz denetim kavramı aşıldı, tek taraflı olarak devletin, üst kurulun yapacağı bir denetim değil, ortak denetim diye bir kavram geliştirildi. Ancak, bunu kimse tartışmıyor."

"CİNSELLİĞİN REYTİNG AMAÇLI KULLANILMASI BİR TEHLİKE"

Türk televizyon sektöründe cinselliğin reyting amacı ile başvurulan bir faktör olduğunu söyleyen Dursun, bu durumu 70'li yıllarda Türk sinemasının içine çekildiği kaosa benzetti.

"Cinselliğin bu kadar kullanılır olması böyle bir tehlikeyi acaba gündeme getirir mi diye bir kaygım var." diyen Dursun, bu tehlikenin yayıncılık sektörüne ciddi sıkıntı getirebileceğine dikkat çekti. Dursun, yazarların ve prodüksiyonla uğraşanların daha fazla sorumluluk içinde hareket etmelerini istedi.

İzdivaç programlarının da zaman zaman Üst Kurul'un gündemine geldiğini aktaran Dursun, "(İzdivaç programlarına) baştan beri olumlu baktık. 'Bu bir sosyal ihtiyaçtır, bunu karşılama yönünde önemli bir yaraya parmak basmaktadır' dedik. Ancak, uygulamada öyle bir noktaya gelindi ki, iş çığrından çıkma gibi bir eğilim gösterdi. Bu konuyu yeniden değerlendirmek ve yeni bir konsept kazandırmak mümkün olabilir mi diye bir kaygımız var." şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber