Çubukçu: Nitelikli öğretmenlere ihtiyaç var

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Mart 2010 14:22, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, nitelikli öğretmene ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "bugün okullarda bilgi çağı teknolojisinin çocuklara kazandırılması gerekmektedir'' dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Gazi Üniversitesinin işbirliğiyle Öğretmen Okullarının 162'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Salonu'nda tören düzenlendi.

Törende konuşan Çubukçu, Türkiye'de öğretmen yetiştirme sisteminin temelinin, 16 Mart 1848'de Darülmuallimin adıyla ilk öğretmen okulunun açılmasına dayandığını belirtti.

Geleneksel tarzda eğitim veren medreselerin yanında batı tipi okullar kurmak isteyen Osmanlı Devleti'nin bir taraftan ilköğretimi zorunlu kılarken bir taraftan da bu okullarda görev yapacak öğretmenler yetiştirilmesi için Darülmuallimini Rüşdiye'yi kurduğunu anlattı.

Öğretmen eğitimi konusunda 1848'de başlayan kurumsallaşmanın Cumhuriyet tarihi boyunca gelişerek sürdüğünü kaydeden Çubukçu, 1982 yılına kadar öğretmen okullarının Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak köy muallim mektepleri, köy enstitüleri, ilk öğretmen okulları, yüksek öğretmen okulları, eğitim enstitüleri gibi adlar altında varlıklarını sürdürdüklerini ifade etti. 1982'de çıkan Yükseköğretim Kanunu ile de öğretmen yetiştirme görevinin üniversiteler bünyesinde oluşturulan eğitim fakültelerine verildiğini belirten Çubukçu, ''Kuruluşunun 162'inci yılında gururla ve mutlulukla belirtmek gerekir ki ülkemizin çağdaşlaşmak için attığı en önemli adımlardan birini oluşturan öğretmen okulları, her dönemde bu görevi en iyi şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmuşlar ve bilimde, sanatta, edebiyatta zirve olmuş birçok önemli ismi ülkemize kazandırmışlardır'' dedi.

Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Ahmet Hamdi Tanpınar, Arif Nihat Asya, Rauf Mutluay, Behçet Necatigil, Tahir Alangu, Orhan Şaik Gökyay, Adnan Ötüken, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan, Ahmet Kutsi Tecer, Refet Angın, Halide Arf gibi pek çok ismin öğretmen okullarından yetiştiğini ifade eden Çubukçu, ''Kurtuluş Savaşı'nın büyük bir zaferle sonuçlanmasından genç Türkiye Cumhuriyetinin önüne koyduğu ileri hedeflere doğru yürümesine kadar hemen her başarıda bu okullardan yetişen öğretmenlerimizin büyük payı bulunmaktadır'' diye konuştu.

Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı'nın en sıkıntılı günlerinde eğitim politikasının yöntem ve ilkelerini saptamak üzere 15 Temmuz 1921'de Ankara'da Maarif Kongresi'ni topladığına işaret eden Çubukçu, Atatürk'ün öğretmenlere verdiği önemle ilgili sözlerini anımsattı.

Çubukçu, şunları kaydetti:

''Baş döndürücü değişimlerin yaşandığı günümüz dünyasında da ülkelerin en önemli gücünü bilgili ve nitelikli insan gücü oluşturmaktadır. Bilgi artık tek başına bir kuvvet olmaktan çıkmış ve bilgiyi etkin kullanmak daha önemli hale gelmiştir. Dolayısıyla eğitimde çağı yakalamamız için öncelikle insan yetiştirme sisteminin en temel ögesi ve belirleyicisi olan öğretmen yetiştirme politikalarını sürekli olarak gözden geçirmeli ve geliştirmeliyiz.

Bugün toplumların ayakta kalabilmeleri ancak bilgi üreten ülkeler arasında yer almakla mümkündür. Genç kuşakları bilgi çağının gereklerine uygun bir şekilde yetiştirecek olanlar ise öğretmenlerimizdir. Bu nedenle öğretmenler dün olduğu gibi bugün de eğitim sistemimizin en etkili ve en önemli unsuru olma özelliğini korumaktadır.''

Eğitim teknolojilerindeki hiçbir gelişmenin öğretmenlerin işlevini azaltmadığını, aksine öğretmenlerin rehberliğine daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Çubukçu, ''Ama ihtiyaç duyduğumuz öğretmen, altını çizerek söylemeliyim ki nitelikli öğretmendir. Daha düne kadar öğretmenlerin kazandırdığı okur yazarlık bütün mesleklerin kapısını açan bir anahtarken, bugün okullarda bilgi çağı teknolojisinin çocuklara kazandırılması gerekmektedir'' dedi.

Çubukçu öğretmenlere, ''Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi çağdaş uygarlıklar düzeyine taşıma, geleceğimiz için bilgili, güçlü ve yüksek karakterli gençler yetiştirme onurlu nöbetini bilinç ve kararlılıkla devralacağınıza büyük bir güven duyuyoruz. Nasıl ki Kurtuluş Savaşı'nda ve yeni Türkiye'nin kuruluşunda en büyük desteği eğitim ordusundan almışsak 21. yüzyılın medeniyet yarışında da en büyük gücümüz yine sizler olacaksınız'' diye seslendi.

Okullarda, yöneticiler hariç 616 bin 84 öğretmenin görev yaptığını kaydeden Çubukçu, onlara en iyi çalışma koşullarını sağlama gayretinde olduklarını anlattı.

-''ÖĞRETMENLİK BİR NİYETTİR''-

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan, Atatürk'ün eğitime verdiği öneme değinirken ''Cumhurbaşkanı olmasaydım, Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim'' sözünü anımsattı.

Öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğunu vurgulayan Ayhan, ''Öğretmenlik formasyonunu alamamış öğretmenler hala okullarımızda. Lütfen buna karşı tedbir alalım. Bu öğretmenlerimizi tespit edelim, hizmet içi eğitime tabi tutalım. Şu anda öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğu yine ihmal ediliyor. Öğretmenlerin ihtisasa uygun yetişmesi lazım. Öğretmenlik formasyonuna azami dikkat sarf etmek gerek. Alanı bilmek öğretmen olmak için yeterli değildir'' diye konuştu.

Fen-Edebiyat Fakültesi'nde verilen formasyon eğitimine değinen Ayhan, fen-edebiyat fakültesi mezunlarının bir istihdam sorunu olduğunu, bu sorunu çözerken öğretmenlik mesleğini sıkıntıya sokacak tavır ve davranışlarda bulunmamak gerektiğini söyledi.

Fen-edebiyat fakültelerine lisans eğitimi sırasında öğretmenlik formasyonu verilmesi uygulamasını eleştiren Ayhan, ''O arkadaşlarımız öğretmen olmak için oraya gelmediler. Onlar fen-edebiyat fakültesi mezunu olmak, bilim adamı olmak için geldiler. Öğretmenlik bir niyettir, psikolojik bir yaklaşımdır'' dedi.

Öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu ifade eden Ayhan, ''Biz şimdi ne yapıyoruz? Madem bir şey olamadılar, fen-edebiyat fakültesi mezunlarını öğretmen yapalım. Eğitim fakültesi, Anadolu öğretmen lisesi öğrencilerinin kabahati nedir bu hususta? Bunlar öğretmen olmak için geliyorlar, başka şansları da yok'' dedi.

Fen-edebiyat fakültelerinin kendilerini doğru yönlendirilmesi gerektiğini belirten Ayhan, buradan mezun olanları kamu ve özel sektörde istihdam edebilecek tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.

MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitim Genel Müdürü Ömer Balıbey, öğretmen okullarının Türk eğitim tarihinde önemli bir yeri olduğunun altını çizerek, öğretmen okullarının kurumsallaşma sürecini anlattı.

Eğitim fakültesine giren her iki öğrenciden birinin Anadolu öğretmen lisesi mezunu olmasını hedeflediklerini söyleyen Balıbey, öğretmen yeterlilikleri gibi yaptıkları çalışmalara değindi.

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Safran ise teknoloji ile birlikte eğitim alanında da gelişmelerin ve değişmelerin yaşandığını belirtti.

Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Müzik Korosu'nun konserinin ardından Bakan Çubukçu, ''Model Okul'' seçilen Anadolu öğretmen liseleri yöneticilerine ödül verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber