Danıştay'ın katsayı kararının tam metni

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 22 Nisan 2010 00:03, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2010/2304

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :

Vekili : Av.

Davalı : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı

Vekili : Av.

Davanın Özeti : Anadolu öğretmen lisesi son sınıf öğrencisi olan davacı tarafından, Yüksek Öğretim Genel Kurulunun 17.03.2010 gün ve 270 sayılı kararının 1. ve 2. maddelerinin; yargı kararının gereklerinin yerine getirilmediği öne sürülerek iptali ile yürütmenin durdurulması istemi ve kazanılmış hakkının korunarak 2010 yılında yapılacak sınavın 2009 yılında uygulanmış olan usul ve esaslar ile katsayılar doğrultusunda uygulanmasına karar verilmesi istemidir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 27/2 maddesinde; "Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler." hükmü yer almaktadır.

Dava; Anadolu öğretmen lisesi son sınıf öğrencisi olan davacı tarafından, Yüksek Öğretim Genel Kurulunun 17.03.2010 gün ve 270 sayılı kararının 1. ve 2. maddelerinin; yargı kararının gereklerinin yerine getirilmediği öne sürülerek iptali ile yürütmenin durdurulması istemi ve kazanılmış hakkının korunarak 2010 yılında yapılacak sınavın 2009 yılında uygulanmış olan usul ve esaslar ile katsayılar doğrultusunda uygulanmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı Yasanın 2/2. maddesi uyarınca idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceğinden, davacının 2010 yılında yapılacak sınavın 2009 yılında uygulanmış olan usul ve esaslar ile katsayılar doğrultusunda uygulanması isteminin esası hakkında bir değerlendirme yapılmasının olanağı bulunmamaktadır.

Yükseköğretim Genel Kurulunun 17.3.2010 gün ve 270 sayılı kararının dava konusu yapılan maddeleri ile "(1) Yargı kararlarının gereğini yerine getirmek amacıyla adayların üniversiteye yerleştirilmelerine dayanak olmak üzere Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) puanları esas alınarak yerleştirme yapılan programlar ile Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) puanları esas alınarak yerleştirme yapılan programlarda ilgili Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı (AOBP); adayın kendi alanında bir programı tercih etmesi halinde 0,15; alanı dışında bir programı tercih etmesi halinde ise 0,12 ile çarpılır. Ortaya çıkan sayının sınav sonucuna eklenmesi suretiyle bu aşamadaki yerleştirmeye esas olacak puan belirlenir.

(2) Adaylardan öğretmen lisesi ve meslek lisesi mezunu olanların, sınavsız kayıt hakkı olanlar dışında kendi alanındaki programları tercih etmeleri halinde ilgili AOBP nın 0,06 ile çarpımı sonucunda bulunan puan 1. maddeye göre hesaplanan toplam puana ayrıca eklenir." şekilde ilke ve kurallar getirilmiştir.

Dava konusu kararın, Dairemizce ve İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen kararların gereğinin yerine getirilmesi amacıyla alınmış olduğu belirlendiğinden bu kararların ve yasal dayanağının irdelenmesi gerekmektedir.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasında; milli eğitim sisteminin genel ve özel amacı ile temel ilkeleri belirlenmiş, genel yapısı bu amaç ve ilkeler çerçevesinde oluşturulmuştur. Yasada yer alan kurallar gereği milli eğitim sistemimiz, örgün eğitimde, yönlendirme esasına dayalı, kademeli geçişi öngören bir modelle örğütlenmiştir. Böylece eğitim öğretim hakkının herkese fırsat ve imkan eşitliği dahilinde sunulabilmesi için ilgi, yetenek ve eğilimleri farklı olan bireylerin bu özelliklerine en uygun eğitim kurumlarına yönlendirilmesi amaçlanmıştır.

2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 45. maddesinde;

"a. Öğrenciler Devlet Yükseköğretim Kurumlarına, esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla girerler. Sonuçların değerlendirilmesinde adayların ortaöğretimdeki başarıları dikkate alınır. Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar kendileri için yükseköğretim kurumlarında ayrılacak kontenjanlara, tercih ve puanları gözönünde tutularak yerleştirilir. Yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçiminde, adayların ortaöğretim süresindeki başarıları Yükseköğretim Kurulunun uygun göreceği şekilde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından geliştirilecek bir yöntemle ek bir puan olarak tespit edilir ve yükseköğretim kurumlarına giriş sınav puanlarına eklenir. Bir mesleğe yönelik programlar uygulayan liselerin mezunları, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek aynı alanda bir yükseköğretim kurumuna girerken, başarı notları ayrıca tespit edilecek bir katsayı ile çarpılmak suretiyle değerlendirilerek giriş sınavı puanlarına eklenir.

b. Yükseköğretim Kurulunca düzenlenen esaslara göre belli sanat dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler, ilgili dalda eğitim yapmak kaydıyla yine bu esaslar içerisinde belirlenecek özel yöntemlerle yükseköğretim kurumlarına alınabilirler.

c...............

d. (Ek : 29/6/2001 - 4702/2 md.) Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunca tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ödül kazandıkları alanlarda Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ile Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunca müştereken belirlenecek yükseköğretim kurumlarından seçtiklerine sınavsız girerler.

e. (Ek : 29/6/2001 - 4702/2 md.) Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya buna en yakın programların uygulandığı, öncelikle kendi mesleki ve teknik eğitim bölgesi içinde yer alan veya bölgesi dışındaki meslek yüksekokullarına sınavsız olarak yerleştirilebilirler. Sınavsız olarak meslek yüksekokullarına devam ederek mezun olan öğrencilerin yüzde onundan az olmamak üzere ayrılacak kontenjanlara göre alanlarındaki lisans programlarına dikey geçiş yapmaları sağlanır. Bununla ilgili esas ve usuller, Milli Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu işbirliği ile çıkartılacak yönetmelikte belirlenir.

f. (Ek : 29/6/2001 - 4702/2 md.) Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından herhangi birini bitirip de mesleki ve teknik eğitim bölgeleri kapsamı dışındaki bir yükseköğretim programına girmek isteyen öğrenciler, üniversite giriş sınavlarına başvurabilirler" kurallarına yer verilmiştir.

Bu düzenlemeler gereğince uygulanan sınav sistemleri incelendiğinde;

4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle uygulanan ilk sistemde adayların yükseköğretim kurumlarına yerleştirme puanları ÖSS sınavı puanı, ÖYS sınav puanı ve ortaöğretim başarı puanı esas alınarak hesaplanmış ve adayların ortaöğretim başarı puanlarına aynı katsayı uygulanmıştır.

2547 sayılı Yasa'nın 45. maddesiyle yapılan değişiklikle meslek lisesi mezunlarına alanları ile ilgili yükseköğretim kurumlarını tercih etmeleri halinde ek puan verilmesi uygulaması getirilmiş, ortaöğretim başarı puanının üniversite giriş sınavı puanına belli oranda etkili olması yönündeki önceki uygulama ise devam ettirilmiştir.

Yükseköğretim Kurulunun 30.7.1998 gün ve 98.8.90 sayılı kararı ile 1999 yılından itibaren başlatılan uygulama ile tek aşamalı sınav ve sözel, sayısal ve eşit ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının hesaplanmasında farklı katsayı uygulaması başlatılmıştır. Bunun sonucu olarak sınav sonuçlarının değerlendirilmesinde adayların ortaöğretimdeki başarıları dikkate alınmış, Yükseköğretim Kurulunun uygun göreceği ilkeler çerçevesinde ortaöğretim başarı puanı, ek puan olarak giriş sınav puanına eklenmiştir. Ortaöğretim başarı puanının hesaplanmasında ortaöğretimdeki alanlarla ilgili yükseköğretim programlarına yerleştirme yapılırken daha yüksek katsayı uygulanmıştır. Ayrıca mesleki ve teknik ortaöğretimi sürdürmek için bir mesleğe yönelik program uygulayan liseleri bitirenlere aynı alandaki yükseköğrenimi seçmeleri halinde ek puan uygulaması getirilmiştir.

Ortaöğretim kurumlarından mezun olanların öğrenim gördükleri meslek ya da alanda yükseköğrenim görmeleri Milli Eğitim Temel Yasasının asıl amacı olduğu ve bu amaç da 2547 sayılı Yasadaki kurallarla gerçekleştirilmeye çalışıldığı için, bu amaca uygun olarak öğrencilerin meslekleri ya da alanları dışında eğitim görmek istemeleri halinde AOBP na daha düşük bir katsayı, tersine durumda ise daha yüksek katsayı uygulanacağına ilişkin anılan karar alınmış ve uygulama 1999 yılından itibaren başlatılmış ve Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanlarının (AOBP); adayların kendi lise alanlarında bir yükseköğretim programına yerleştirilirken 0,5, kendi alanları dışında bir yükseköğretim programına yerleştirilirken 0,2 katsayı ile çarpımı esası belirlenmiş, bu katsayılar 2003 yılından itibaren aradaki fark genişletilerek 0,8 - 0,3 olarak uygulanmış, ayrıca bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarından mezun olanların alanlarında bir yükseköğretime yerleştirilirken ek puan olarak 0,24 katsayısı ile çarpılması esasının da getirilmiş olduğu görülmektedir.

Yükseköğretim Kurulunun bu kararlarıyla ilgili uygulamalarına karşı Dairemizde açılan davalarda verilen ret kararları Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca da onanmış böylece, farklı katsayı uygulamasında hukukun temel ilkelerine, Anayasa ve ilgili Yasalara aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Yükseköğretime giriş sınavlarında adayların ortaöğretim kurumlarından mezun oldukları alan/bölüm dikkate alınarak, farklı alan/bölüm tercihlerinde daha düşük, mezun oldukları alan/bölümle ilgili programları tercih ettiklerinde ise daha yüksek katsayı uygulanmasını içeren sistem 1999 yılından başlayarak 2009 yılına kadar belirtilen aşamalardan geçerek Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 21.7.2009 tarihli kararına kadar on yıl boyunca uygulanmış; ancak, anılan kararla alan/bölüm farklılığına dayanan katsayı uygulamasına son verilerek, katsayı farkı eşitlenmiştir. Bu karara karşı açılan davada Dairemizce katsayı farkının eşitlenmesine ilişkin kararın, Milli Eğitim Temel Yasasında ve 2547 sayılı Yasada yer alan yükseköğretime yönlendirme ve mesleki - teknik eğitimin özendirilmesi ile ilgili temel prensiplere ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiş, davalı idarenin bu karara itirazı üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 10.12.2009 günlü, E:2009/1005 sayılı kararında; mesleki - teknik liselerden mezun olan kişilerin üniversiteye girebilmelerinin de yasanın bir gereği olduğu, mesleki - teknik lise mezunlarına, genel lise mezunlarıyla girdikleri sınavda farklı katsayı uygulanması hukuka uygun ise de, bu farklılığın ölçülü (idari işlemden beklenen amaç ile kullanılan araç arasında adil bir denge) olması ve idarenin bu konuda yapacağı düzenlemede ölçülülük ilkesini dikkate alması gerektiği, ölçülülük ilkesi dikkate alınarak belirlenecek olan katsayının, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozmaması, alan/bölüm, mesleki eğitim, genel lise eğitimi gibi ayrımları ve yargı kararlarını geçersiz kılacak nitelikte olmaması gerektiği belirtilerek, bu değerlendirmelerin sonucunda katsayıyı eşitleyen (katsayı farkını kaldıran) düzenlemenin hukuka uygun olmadığına karar verilmiştir.

Davalı idarece bu kez 17.12.2009 günlü ve 1902 sayılı karar alınarak bu kararın, 2. maddesi ile adayların, ortaöğretim kurumlarından mezun oldukları alan/bölüm ile ilgili yükseköğretim programlarını tercih etmeleri halinde AOBP nın 0,15, alan/bölüm dışında programları tercih etmeleri halinde ise 0,13 katsayı ile çarpılması; 3. maddesi ile de adaylardan öğretmen lisesi ve meslek lisesi mezun olanların kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde ilgili AOBP nın 0,05 ile çarpılması esası getirilmiştir.

Anılan karara karşı açılan davada ise; Dairemizin 27.1.2009 gün ve E:2010/1 sayılı kararı ile idarenin söz konusu yargı kararları üzerine farklı katsayı uygulaması konusunda bağlı yetki içinde bulunmasına karşın katsayıların belirlenmesi noktasında takdir yetkisine sahip olduğu, uygulanmakta olan ve zaman içinde bir takım sonuçlar doğurarak istikrar kazanan bir düzenlemenin değiştirilmesi ya da kaldırılması için hukuk düzeninde veya maddi olayda bir değişiklik olması gerektiği, önceki uygulamayı kaldıran ve yeni bir uygulama getiren düzenlemenin hukuken geçerli sebeplere dayanması gereği vurgulanarak 2 ve 3. maddelerin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.

Dairemizin anılan kararına yapılan itiraz üzerine İdari Dava Daireleri Kurulunun 18.2.2010 gün ve YD İtiraz No:2010/148 sayılı kararı ile dava konusu düzenlemenin 2. maddesi ile ölçülülük ilkesine uygun olarak bir katsayı belirlemesi yapılmadığı, 0,02 puanlık katsayı farkının yargı kararlarını biçimsel olarak uygulamaya yönelik ve sembolik nitelikte olduğu ve bu haliyle eğitim sisteminin örgütleniş biçimini bozabilecek nitelikte olduğu sonucuna varıldığı, 3. madde açısından Dairemizce verilen karar ve gerekçenin hukuka uygun olmakla beraber, bu maddedeki puanlama sisteminin dava konusu düzenlemenin 2. maddesine dayandırılmış olması ve anılan maddenin hukuka aykırılığının saptanarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle 2. maddenin yeniden düzenlenmesi ile birlikte buna bağlı olarak 3. maddenin de yeniden düzenlenmesi gerekeceği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.

Aktarılan bu yargısal ve yasal süreçle yükseköğretime giriş sınavında öğrencilerin ortaöğretim başarı puanlarının sınav sonucuna yantısılmasının alan içi ve alan dışı tercihlerde katsayı uygulanması kriterine bağlanması, katsayı farkının olması gerektiği ve eşitlenemeyeceği, ancak katsayı oranları belirlenirken idarenin bu konudaki takdir yetkisini maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak kullanabileceği vurgulanmıştır.

Davalı idarenin katsayıyı eşitleyen kararına ve bu kararın yürütmesinin durdurulması üzerine belirlediği yeni katsayı oranlarına ilişkin olarak aldığı karara karşı açılan davalarda 29.1.2009 ve 21.7.2009 tarihli kararları ile bir önceki sınav sisteminde esaslı değişiklikler yapılarak yeni sınav sistemi getirildiği iddia edilmiştir.

Davalı idarenin bu kararları ile getirilen iki aşamalı ve birçok puan türünden oluşan sınav sistemine karşı açılmış bir dava ve bu yeni sisteme yönelik olarak verilmiş bir yargı kararı bulunmamakla birlikte dava konusu kararın hukuka uygunluğunun irdelenebilmesi için bu sınav sisteminin katsayı oranlarının belirlenmesindeki etkisinin de ortaya konulması gerekmektedir.

Bu nedenle, alan içi ve alan dışı tercihlerde geçerli olacak katsayı oranlarının belirlenmesine ilişkin idari kararların yargısal denetimi yapılırken uygulanan sınav sisteminin bütünlüğü içinde yasanın öngördüğü amaç ve bu amacın gerçekleştirilmesi için kullanılan yöntemin özellikleri dikkate alınarak konunun değerlendirilmesi gerekir. Bu yaklaşım önceki katsayı davalarında da esas alınmış ve sistemin özellikleri dikkate alınarak söz konusu yargı kararları verilmiştir.

Davalı idarenin daha önce açılan davalarda savunmalarını, yeni sınav sisteminin niteliğinin katsayı farklılaşmasını ortadan kaldırdığı iddiasına dayandırmakta iken bu davada verdiği savunma ve eklerinde sınav sistemi ile yargı kararı gereği oluşturduğu katsayıların bağlantısını, katsayı oranlarının yeni sınav sistemi içindeki işlerliğini, önceki sınav sistemi ile yeni sistem arasındaki farkları da ortaya koyarak bilimsel ve ayrıntılı olarak hazırladığı raporlarla açıklamakta olduğu görülmektedir.

Davalı idarenin yeni sınav sistemini getiren kararları ile bu savunması ekinde sunduğu raporlar incelendiğinde; daha önce iki oturumda tek aşamalı yapılan sınavın iki aşamalıya dönüştürüldüğü, birinci aşamanın ortak ve tek bir sınavdan oluşan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), ikinci aşamanın Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olarak adlandırılan beş sınavdan oluştuğu, sınavların ağırlıklı puanlarının herbirinin kendi içinde en büyüğü 500, en küçük 100 olan puanlara dönüştürülerek, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının da 50-100 olan puan aralığının 100-500 olarak değiştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Yine bu belgelerin incelenmesinden, çoklu sınav ve çoklu soruyu esas alan bir ölçme yöntemi belirlendiği, önceki sistemde %38 olan alan bilgisinin %60'a çıkarıldığı, önceki sistemde SÖZ-SAY-EA/1-2 ve DİL olarak belirlenmiş olan 7 puan türünün, SÖZ-SAY-EA/1 için YGS/1-2-3-4-5-6 puanlarının, SÖZ-SAY-EA/2 ve DİL puanları için LYS/1-2-3-4-5 sınavlarından alınan puanların Matematik-Fen (MF), Türkçe-Matematik (TM), Türkçe-Sosyal (TS) ve Dil (YD) puan türleri oluşturularak, bu puan türlerinin de kendi içinde MF/1-2-3-4, TM/1-2-3, TS/1-2, YD/1-2-3 olarak 18 puan türü oluşturulduğu ve puan türleri içindeki soruların yüzdelik olarak ağırlığının farklılaştırıldığı görülmektedir.

Sınav sisteminin aktarılan bu niteliği ile sınavın birinci ve ikinci aşamasında bir çok puan türünün bulunması ve bu puan türlerinin her birinde soru sayısının ve soru ağırlığının farklı olduğu gözönüne alındığında, getirilen yeni sınav sisteminde farklı puan türleri yöntemi ile alan yönlendirilmesinde katsayı dışında başka araçların da kulanılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, alan/bölüm yönlendirmesi amacına hizmet ettiği anlaşılan farklı sınav ve puan türlerinin bulunduğu yeni sınav sisteminin farklı katsayı ile desteklenmesi sonucunda oluşturulan dava konusu yeni düzenlemenin 1. maddesi ile getirilen katsayı oranlarının Milli Eğitim Temel Yasasının alanlara yönlendirmeye ilişkin amacına ve bu konudaki yargı kararlarına aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Dava konusu düzenlemenin 2. maddesinin de bu açıklamaların ışığı altında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sınav sisteminde yapılan köklü değişiklik ile özellikle yeni sistemde standart puan aralıklarının değişmiş olması daha önce uygulanan katsayı oranlarının uygulanma kabiliyetini ortadan kaldırmış bulunmaktadır.

Böylece, bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim mezunlarının aynı alanda bir yükseköğretime yerleştirilmesinde ek katsayı uygulaması 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olup, açıklanan sınav sistemi değişikliği nedeniyle yeni bir katsayının belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır. Bir başka anlatımla, düzenleyici işlemlerin,yargı kararlarında da belirlendiği üzere maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak değiştirilmesinin mümkün olduğu ve bu nedenle kazanılmış hakka dönüşme olanağı bulunmadığı açıktır.

Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Yasanın 27/2. maddesinde öngörülen koşullar oluşmadığından yürütmenin durdurulması isteminin reddine, tebligatın memur eliyle yapılmasına 16.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber