Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda tedavi sürekliliği çok önemli

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 25 Nisan 2010 19:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

20. Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Kongresi'nde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda tedavi sürekliliğinin çok önemli olduğu vurgulandı.

Muğla Bodrum'da La Blanche Oteli'nde düzenlenen kongrede bu ay içinde hayatını kaybeden ünlü bilim adamlarından ve Kanada'da hiperaktivite alanında ülkenin bir numarası olarak lanse edilen Prof. Dr. Atilla Turgay da anıldı.

Öğrencilerini ve öğretim üyelerini gerek evinde konuk edip her türlü desteği vermesi gerekse her konuda tecrübesinden yararlandırmasıyla arkasında büyük bir boşluk bırakan bilim adamı yokluğunun salonda büyük oranda hissedildiği dikkat çekti. Kendisinden yardım gören bazı üniversite öğretim üyelerinin gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.

Mütevazi bilim adamının kendilerine devrettiği bayrağı daha iyi noktalara taşıyacakları sözünü veren öğrencileri hocanın anısını başarılarıyla yaşatacaklarını ifade etti.

8 Nisan'da vefat eden Prof. Dr. Atilla Turgay, Toronto Üniversitesi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Kliniği Başkanı'ydı. Bu kongreye de gelmesi beklenen ancak beyin tümörü rahatsızlığı nedeniyle gelemeyeceğini bildiren ve çeşitli bilimsel ödülleri ve kitapları bulunan ve öğrencileri arasında efsane bilim adamı olarak anılan Prof. Dr. Turgay'ın vefat haberi bilim camiasında ve öğrencileri arasında büyük üzüntüye neden oldu.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Eyüp Sabri Ercan, özellikle yaz aylarında tedaviye ara verilmesinin çocuk ve genç açısından sakıncalarına değindi.

Hiperaktivite tedavisinde sürekliliğin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Ercan, tatillerde ilaç kullanımına ara verilmemesi konusunda aileleri uyararak tedaviye ara verilmesi söz konusu olduğunda bunun okul döneminde uygulanmasını önerdi.

Ercan, tedaviye okul sırasında ara verilmesinin hastalığın seyri konusunda daha sağlıklı gözlem yapılabilmesine olanak sağladığını vurguladı.

Hiperaktivite bozukluğunun çocukluktan erişkinliğe genetik devamlılık gösterdiğini vurgulayan Doç. Dr. Ercan, bir çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tespit edildiğinde aile bireylerinden birinde de DEHB bulunma olasılığının çok yüksek olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Ercan, "Tedavi edilmemiş DEHB, yetişkinlikte başarı düşüklüğünün yanı sıra kazalara sebebiyet verme, erken hamilelik, sık boşanma gibi sosyal problemlere de yol açıyor. Araştırmalara göre DEHB'li erişkinlerin yüzde 43'ü DEHB nedeni ile işlerini yitiriyorlar." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber