MEB'den ayakta tedavi ve ekders yazısı

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tereddüde düşülen konularla ilgili bakanlıktan görüş istemiştir. Görüş isteme yazısında Hasta Sevk Belgesinin kaldırılması ile beraber personelden ne tür belge isteneceği ve ek ders hesaplamasının nasıl yapılacağı konularını içermektedir.

MEB Personel Genel Müdürlüğünce yazılan 30.03.2010 tarih ve 1020/17912 sayılı yazıda konu ile ilgili olarak;

İş görebilecek personel yani istirahat raporu verilmeyen personel e sağlık hizmeti sunucuları tarafından ?Çalışabilir Kağıdı? (EK-11/A) düzenleneceği belirtilmiştir. Yazının ek ders ile ilgili bölümünde ise;

?İlinize bağlı eğitim kurumlarında görevli personelden mesai saatleri içinde ayakta tedavi amacıyla sağlık sunucularına müracaat edenlerin söz konusu sağlık sunucuları tarafından düzenlenecek olan ?Çalışabilir Kağıdı?nda belirtilen tarih ve saatler göz önünde bulundurularak ek ders ücretlerinin hesaplanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir?

Denilmektedir. Öncelikle belirtelim ki hiçbir hasta sağlık kurumuna müracaat ederken ayakta mı yoksa yatakta mı tedavi göreceğini bilemez. Bu iş hastanın değil doktorun görevidir. Bu nedenle bu yazıdaki ? mesai saatleri içinde ayakta tedavi amacıyla sağlık sunucularına müracaat edenlerin? ifadesi yanlıştır.

Daha vahim olan cümle ise: ??Çalışabilir Kağıdı?nda belirtilen tarih ve saatler göz önünde bulundurularak ek ders ücretlerinin hesaplanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir?

Şeklindeki cümledir. Bu cümleye göre eski tabirle sevkli sayılacağınız zaman dilimi viziteye çıkış saatiniz ile tedavinizin bittiği saat aralığıdır. Yani zaman dilimine yol ya da hastanede kuyrukta bekleme zamanı dahi dahil edilmemiştir.

Örneklendirecek olursak; sabah 08.00-13.00 saatleri arasında 6 saat dersiniz bulunmaktadır. Sabah kalkamadınız çok kötüsünüz aniden tansiyonunun düştü ve başınız dönüyor. Biraz kendinize gelmek için uzandınız sonra suçlu olmamak için doktora gitmek için evden 09.30'da çıktınız hastaneye varışınız ve ilk işlemi görüşünüz 11.00 oldu. Viziteye çıkış saati 11.00 yazıldı. Tedavisinin bittiği saat olarak ise 12.00 yazıldığında okula dönseniz 13.00 da dersiniz bittiğinden zaten yetişemeyeceksiniz. Şimdi bu yazıya göre sizin sevkli olduğunuz (ayakta tedavi gördüğünüz) saat aralığı 11.00-12.00 olacaktır.

Bu durumda aslında siz 08.00-11.00 ve 11.00-12.00 saatleri arasında göreve gitmediğiniz için suçlu durumdasınız. O saatlerde derse girmedi muamelesine tabi tutulabilirsiniz.

Yazıdan çıkarılabilecek hukuki sonuç budur. Çünkü yazı ayakta tedavinin süresini EK-11/A'da yazılan viziteye çıkış ve Tedavinin sona erdiği saat olarak sınırlandırmıştır.

Yazı farklı yorumlamalara neden olabileceğinden yeniden düzenlenmelidir ve yeniden düzenlenecek yazı aşağıdaki sorulara da cevap verebilmelidir.

1. Kişinin sabah 08.00-13.00 saatleri arasında 6 saat dersi bulunduğu düşünüldüğünde viziteye çıkış saati olarak 11.00, tedavisinin bittiği saat olarak ise 12.00 yazılmış ise ve kuruma o gün hiç uğramamışsa kişi hakkında ne tür işlem yapılacağı,
2. Viziteye çıkış saati olarak yazılan saatin doktorla yapılan görüşme saati olduğu durumlarda sıra beklemek şeklinde gerçekleşen zaman kaybının eski tabirle sevkli olunan süreden değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,
3. Yolda geçen sürenin eski tabirle sevkli olunan süre olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,
4. Yeni uygulamalarda kişi çocuğunu hastaneye götürmüşse ne tür bir belgenin isteneceği ve ne tür uygulama yapılacağı
5. Çocuğu hasta olan ve çocuğuna istirahat verilen bir kişinin o gün göreve gelmemesi durumunda göreve gelmediği için 657 sayılı kanun kapsamında disiplin işlemi yapılıp yapılmayacağı,
6. Bazı sağlık kurumlarınca halen Ek-11/A VE Ek-11/B düzenlenmediği düşünüldüğünde kişinin o gün hastaneye gittiğini ispatlayan reçete, tahlil belgesi gibi herhangi bir belgenin kabul edilip edilemeyeceği,

Konuları da açıklığa kavuşturulmalıdır.

Sonuç olarak; bu yazıda yol ya da dinlenme süreleri ayakta tedavi için değerlendirilmemişse de bakanlığın bu amaçla yazdığını düşünmüyoruz. Fakat yazı hukuki sonuç doğuracak nitelikte olduğundan detaylı olarak yeniden ele alınmalı ve uygulama birliği sağlanmalıdır.

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi