Görevde yükselmedeki, 3 katı uygulamasına dava açıldı
Türkiye Kamu Sen, görevde yükselme uygulamasındaki bazı düzenlemelere dava açtı.
DANIŞTAYBAŞKANLIĞINA
ANKARA
YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEPLİDİR.
DAVACI : TÜRKİYE KAMU-SEN
Vekili: Av. İlhan KARA
Dr. Mediha Eldem Sokak No: 85 Kocatepe/ANKARA
DAVALI : BAŞBAKANLIK
TEBLİĞ TARİHİ : 12.03.2010 Tarihli Resmi Gazete
DAVA KONUSU : Kamu kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. bendinin, 10. maddesinin 2. bendinin ve ek-1 personel değerlendirme formunun 2. maddesinin b fıkrasının, 5. maddesinin a ve b fıkralarının öncelikli olarak yürütmesinin durdurulması ve iptali talebinden ibarettir.
DAVANIN İZAHI :
I-12.03.2010 Tarihi Resmi Gazetede yayımlanan; Kamu kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına ilişkin Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. bendinde; ?Görevde yükselme eğitimine katılacakların sayısı, duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısının üç katını geçemez. Üç katından az istekli bulunması hâlinde, başvuru şartlarını taşıyan başvuru sahibi tüm personelin eğitime alınması sağlanır. Duyurulan kadro veya pozisyon sayısının üç katından fazla personelin başvurması hâlinde, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Personel Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde puanlama yapılmak suretiyle, toplam puanı en fazla olandan başlamak üzere, kadro veya pozisyon sayısının üç katı kadar personel belirlenerek eğitime alınır.? Hükmüne yer verilmiş,
10. Maddesinin 2. bendinde; ?Sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır.?
ek-1 personel değerlendirme formunun 2. maddesinin b fıkrasında; ?10 yıldan sonraki her bir yıl için 0,15?
Personel değerlendirme formunun alınan disiplin cezalarından başlıklı5. maddesinde ise; a) Her uyarma için -1
b)Her kınama için -2 puan üzerinden değerlendirilme yapılacağı hükme bağlanmıştır.
657 sayılı yasanın 3 üncü maddesinde, temel ilkeler belirlenmiş ve bunlar arasında yer alan liyakat ilkesi "devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır" biçiminde tanımlanmıştır.
Konu ile ilgili olarak; Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilatı ve Görevleri Hakkındaki Kanunun Yöneticilerin Atanması Sorumlulukları ve Nitelikleri başlıklı 56.maddesinde ise; ?Yönetim görevlerine atanma ve bu görevlerde yükselmede kariyer ve liyakat esas alınır.Yönetim görevlerine atanacaklarda aranacak nitelik ve diğer şartlar Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.?Hükmüne yer vermiştir. Belirtilen genel hükümler çerçevesinde incelendiğinde, iptali istenen hükümlerin açıkça hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
II- 7. maddesinin 2. bendinde; ?Görevde yükselme eğitimine katılacakların sayısı, duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısının üç katını geçemez. Üç katından az istekli bulunması hâlinde, başvuru şartlarını taşıyan başvuru sahibi tüm personelin eğitime alınması sağlanır. Duyurulan kadro veya pozisyon sayısının üç katından fazla personelin başvurması hâlinde, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Personel Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde puanlama yapılmak suretiyle, toplam puanı en fazla olandan başlamak üzere, kadro veya pozisyon sayısının üç katı kadar personel belirlenerek eğitime alınır.?Hükmü yer almaktadır.
İlgili yönetmeliğin iptal davasına konu bu hükmü kendi içerisinde çelişki taşımaktadır.Kariyer ve liyakat ilkelerini esas alan bir düzenleme içerisinde, görevde yükselme eğitimi için başvuranların sayısının boş kadro veya pozisyon sayısının üç katından az olması halinde, genel başvuru şartlarına haiz personelin bu şartları taşımaları yeterliyken, üç kattan fazla başvuru olması halinde; personel değerlendirme formundaki kıstaslarla birlikte, başvuranlar ikinci bir değerlendirme ile karşı kaşıya bırakılmaktadırlar. Aynı şartlara haiz personel için sırf başvuru sayısı fazlalığından ikinci bir ölçü getirilmesi açıkça hukuka aykırıdır. Kaldı ki; belli aralıklarla açılan sınavlarda; bir dönem 3 katından fazla bir fazla başvuru söz konusu iken, başka bir dönem böyle bir başvuru olmaması her zaman ihtimal dahilindedir. Belirtilen nedenlerle, atanacakları unvan bakımından aynı şartlara sahip personel arasında, ayrıksı uygulamlara neden olacak bir düzenleme yapılması, anayasada düzenlenen eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır.
III- 10. Maddesinin 2. bendinde; ?Sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır.?
Yarışma niteliğindeki görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında; yüz üzerinden en az yetmiş beş puan alanların başarılı sayılması hukuken bir gerçeklik taşımamaktadır.Sınavda alınan en yüksek puanın veya biraz üstü olduğu hallerde, en üstten aşağı doğru yapılacak bir sıralamada atama yapılacak kadrolara ilişkin bir çok kadronun boş kalacağı açıktır. Böylesi bir durum uzun aralıklarla açılan görevde yükselme sınavlarının amacına uygunluk içermemektedir.
IV- Ek-1 personel değerlendirme formunun 2. maddesinin b fıkrasında; ?10 yıldan sonraki her bir yıl için 0,15? puan üzerinden değerlendirme yapılması
Ek-1 Personel Değerlendirme Formunun 2. maddesinde;On yıla kadar (on yıl dâhil) her bir yılı için 1puan verilmesi esasa bağlanmışken, kariyer ve liyakat bakımından yıllarını kurumuna vermiş personelin daha düşük puan ile değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Oysaki; görevde yükselme eğitimine katılmak için gerekli şartları aynı olan personelin, kurumda hizmetinin fazla olması nedeniyle daha düşük puanla değerlendirilmesi eşitlik ilkesi nedeniyle açıkça hukuk aykırıdır.
V-Personel değerlendirme formunun alınan disiplin cezalarından başlıklı 5. maddesinde
a) Her uyarma için -1
b)Her kınama için -2 puan üzerinden değerlendirilme yapılacağı
Bilindiği üzere anayasanın 129. maddesi gereğince, uyarma ve kınama disiplin cezalarına karşı, yargı yolu kapalı bulunmaktadır. Kamu hizmetinin görülmesi esnasında disiplin cezası vermeye yetkili amirler tarafından uyarma ve kınama cezası tesis edilmektedir. Kamu görevlisinin yargı yoluna başvuramadığı bir konunun görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına ilişkin, uyarma ve kınama cezalarının belirleyici bir kıstas olarak düzenlenmesi sübjektif değerlendirmelere neden olacaktır.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİNİN AÇIKLAMASI:
Yukarıda izah ettiğimiz gerekçelerle;dava konusu yönetmelik hükmü; açıkça hukuka aykırıdır. Müvekkil Konfederasyon, ülke genelinde çalışan binlerce kamu görevlisinin bağlı olduğu bir kuruluştur.Müvekkil Konfederasyon üyelerinin yüzlercesi; bu düzenleme nedeniyle; çıkarılacak veya yeniden düzenlenecek görevde yükselme yönetmeliklerden dolayı mağdur duruma düşecek ve yönetmelik yürürlükte kaldığı sürece; ilgililer bakımından telafisi imkansız zararlar devam edecek ve bu nedenle; açılacak davalar dolayısıyla; mahkemeler gereksiz dava yoğunluğu ile karşı karşıya kalacaklardır.
Kanaatimizce, yasanın aradığı iki koşul birlikte gerçekleşmiştir. Yüksek Mahkemenizin bu konuda vereceği kararla bu konudaki belirsizlik ortadan kaldırılacaktır.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda izah edilen ve yüce mahkemenizce de re'sen dikkate alınacak nedenlerden dolayı; Kamu kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına ilişkin Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. bendinin, 10. maddesinin 2. bendinin ve ek-1 personel değerlendirme formunun 2. maddesinin b fıkrasının, 5. maddesinin a ve b fıkralarının öncelikli olarak yürütmesinin durdurulmasını ve yapılacak yargılama sonucunda iptaline karar verilmesini yargılama ücretleri ve vekalet ücretinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla dilerim.
Türkiye Kamu-Sen Vekili Av.İlhan KARA
Eki: 1- Vekaletname
2- 12.03..2010 Tarihli Yönetmelik metni