Anayasa hukukçuları: Yargıda kast sistemi var
Anayasa hukukçuları Türkiye'de yüksek yargının idielojik davrandığını belirterek ?Bir çeşit kast sistemi var. AYM de bekçi gibi davranıyor? diyor
ERDİNÇ AKKOYUNLU İSTANBUL
TESEV'in hazırladığı ?Yargısal Düğüm: Türkiye'de Anayasa Reformuna İlişkin Değerlendirme ve Öneriler?i isimli raporda yargısal sorunlara ilişkin önemli ayrıntılar yer aldı. Tanıtım toplantısına katılan anayasa hukukçuları yüksek yargıda bir çeşit kast sistemi olduğunu belirterek ?AYM ve yüksek yargı bekçi gibi davranıyor. Türkiye'de hakimler yönetimi yani Jüristokrasi var dediğimizde kızıyorlar ama gerçek bu? yorumunda bulundular. TESEV'in Karaköy'deki binasında gerçekleştirilen toplantıya Anayasa Hukuku profesörleri Serap Yazıcı, Ergun Özbudun ile Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ozan Ayözgen katıldı. Moderatörlüğünü Etyen Mahçupyan'ın yaptığı toplantıda Türkiye'nin yargısal sorunlarına ilişkin önemli tespitler yer aldı.
YARGIYA NEDEN DOKUNULAMIYOR
TESEV Başkanı Can Paker toplantını açılış konuşmasında HSYK'nın yapısını eleştirerek yargı mensuplarının yürütme va yasamanın aksine dokunulmazlık zırhına büründüğüne de dikkat çekti. Paker'in konuşmasının ardından söz alan Etyen Mahçupyan, Türkiye'de yargının ideolojik meşruiyete dayandığını böyle yaparak da hakemlik yeteneğini yitirdiğini ve toplumla arasında ideolojek bir mesafe oluşturduğunu belirtti.
HSYK MUTLAKA DEĞİŞMELİ
Prof. Serap Yazıcı da Türkiye'nin 1961 Anayası'ndan bugüne kadar hukuk devleti olma sözünü, yargı sistemi nedeniyle yerine getiremediğini söyledi. Yüksek yargı kuruluşlarının başkanlarının yargıda alınan kararları konuşmalarıyla etkilediklerini ifade etti. HSYK'nın özerk bir kuruluş olmadığına vurgu yapan Yazıcı, ?Bu organ gerçek bir kast sistemi gibidir. Tüm üyeleri yargının kendisinden gelmektedir. Kararları yargı denetimine kapalıdır ve şeffaf değildir. Yargı mensupları kendi akıbetlerini görememektedir? diye konuştu. Prof. Yazıcı, Türkiye'de hakimler hükümeti yani Jüristokrasi' yaşandığına dikkat çekti.
Anayasa Hukukçusu Prof. Ergun Özbudun da AK Parti'nin hazırladığı anayasa değişikliği paketine yüksek yargının eleştirilerinin akıl ve mantık dışı olduğunu vurguladığı konuşmasına şöyle devam etti:
NEDEN: İDEOLOJİK ÇATIŞMA
?Türkiye'de başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere yüksek yargının bütün kademeleri tarafsız hakem rolünde değil. Uyanık bir bekçi rolüne gelmiştir. Bu ideolojik meşruiyet ile toplumsal meşruiyet arasındaki çatışmadan doğuyor? şeklinde konuştu.
EVRENSEL HUKUK UYGULANMIYOR
Toplantının konuşmacılarından Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ozan Ayözgen de hukuk devleti yapısının, devletin kendisini hukukla bağlı saydığı ve hukukun üstünlüğünün kabul edildiği sistem olduğunu söyleyerek, ?Türkiye'de bu konuda uluslararası hukukun üstünlüğü kararı uygulanmıyor? diye konuştu.
Yüksek Mahkeme'nin üç kritik kararı
Yüksek Mahkeme'nin 2007'den bu yana aldığı üç kritik kararla bekçilik rolünü ispatladığını ifade eden Özbudun şunları söyledi: Bunlar kırılma noktalarıdır. 367 kararı, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin iptali ve AK Parti'yi irticanın odağı olarak gösteren karar. Bırakın uluslararası standartı bunları Türk anayasası standartları ile izah etmek mümkün değildir. Özellikle 42. madde ile ilgili aldığı kararla kendilerini kurucu iradenin üzerine çıkardılar. ?
REFORM ÖNERİLERİ
Editörlüğünü Prof. Serap Yazıcı'nın yaptığı ?Yargısal Düğüm: Türkiye'de Anayasa Reformuna İlişkin Değerlendirme ve Öneriler? isimli raporda Prof. Ergun Özbudun, Doç. Ozan Erözden ve emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş'ın makaleleri yer aldı. 40 sayfalık raporda AYM'nin yapısı, HSYK'nın yeniden yapılandırılması, askeri mahkemelerin görev tamımlarının yeniden değerlendirilmesi, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin iki dereceli hale getirilmesi gibi konular ele alındı. Rapor www.tesev.org.tr adresinde de yayınlanıyor.