Baykal: Siyaset yapacağım

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 24 Mayıs 2010 19:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kaset skandalının ardından CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa eden Deniz Baykal suskunluğunu bozdu. İlk kez CNN Türk ekranlarına çıkan Deniz Baykal Mehmet Ali Birand'ın sorularını cevapladı.

MAB: BİR BURUKLUK BİR KIRGINLIK OLDU MU?

Deniz Baykal: Hayır desem inandırıcı olur mu bilmiyorum ama ben yine de hayır diyeceğim.

10 yılda bir ben gerek özel hayatımın gere siyasi hayatımın köklü bir değişiklik yaşadığını biliyorum. CHP benim iç dünyamda çok büyük önem taşıyor.

Böylesine köklü alt üst oluşların benim iç dünyamda, psikolojimde fizyolojimde benim için ihtiyaç haline geldiğini hissediyorum.

YİNE SİYASET YAPACAĞIM

Herkes çok iyi gördük seni diyorlar. Herkes beni karalar bağlanmış şekilde göreceğini sanıyor.

Bana doping gibi geliyor.

Şu anda hayata karşı duyarlılığımı çok daha üst seviyede hissediyorum.

Siyaseti illa genel başkan olarak yaparız diye bir anlayış yok ki. Ben 5 yıl siyasi yasaklıydım yine yaptım. Siyaset yapacağım.

CHP ve Türkiye'ye karşı kendimi sorumlu hissetmeye devam edeceğim.

Referandumda meydanlara çıkacağım, meclise de gideceğim, parti toplantılarına da gideceğim.

MAB: MECLİSE NORMAL BİR MİLLETVEKİLİ GİBİ GİTMEK SİZİ ÜZER Mİ?

Deniz Baykal: Hayır üzmez. Ben şu anda her şeye sıfırdan başladım. Kipling'in şiirinde dediği gibi. Genel başkan olarak yapıyordum şimdi milletvekili olarak yapıyorum.

Bana ne artık partiden diyemem. Bir arayışım yok. Bu benim işim benim mutluluğum.

MAB: KOŞULLAR YERİNE GELDİĞİ ZAMAN Deniz Baykal'I ADAY OLARAK GÖREBİLİRİZ DEMEK.

Deniz Baykal: Bütün bunlar benim anlattığımın dışında. Bir makam mevkii için siyaset yapmıyorum. Cumhurbaşkanlığı gibi bir mesele yok.

HEDEF İÇİN SİYASET YAPMIYORUM

Geçmişte de zor günler yaşadık. Ben belli bir hedefi yakalamak için siyaset yapma gayreti içinde olmadım. Öyle olsaydı hedefe ulaştığında mutsuz olurdun. Yaşanan sürecin kendisi mutluluğun kaynağı.

M.A.B: BAZILARI HEYECANI MEDYA VERİYOR DİYOR. BU SUNİ BİR ŞEY Mİ YOKSA KURULTAY BAZI ŞEYLERİ DEĞİŞTİRDİ Mİ?

Deniz Baykal: Suni bir şey değil. Arka planına bakmak lazım. Neydi? CHP yükselen bir partiydi.

"İSTİFADAN PİŞMAN DEĞİLİM"

Ben istifa etmeden önceki araştırmalar oy oranının artmakta olduğunu bize gösteriyordu. Bu artış da medyanın desteğiyle değil tam tersine medyanın bir anlamda engellemesine rağmen kazanılan bir süreçti.

İstifadan kesinlikle pişman değilim.

"ÇOK BÜYÜK İLGİ VAR"

Bizim istifa etmemiz, tepki göstermemiz toplumda büyük bir ilgi ve destek yarattı. İstifa ettiğim sırada oylarımız yüzde 30'du. Oyların arttığı çok net şekilde açıktı. Bana sordukları zaman önümüzdeki dönemde CHP birinci parti olacaktır diyordum.

Hiç kuşku duymuyorum CHP zaten 1. parti olmaya doğru gidiyor idi. Benim ayrılmam hem partide hem toplumda bir şok etkisi yarattı ama CHP bu süreci sağlıklı bir şekilde aşmayı başardı.

Bu kurultay partinin yükselen gücüne, sayın Kılıçdaroğlu'nun dürüst ve halkçı söylemi buraya taşınınca, belki de fark edilmemiş CHP'deki yükselişin medyanın ilgisini çekmesini sağladı. Bunu bir roketleme gibi kullanmalıyız bu yükseliş trendine.

Bundan biz parti olarak yararlanmalıyız. İstifa etmemiş olsaydım da Kılıçdaroğlu en yakınımda çalışacak isim olurdu. İstifamın kurultaydaki coşkuya katkısı olmuştur.Bazı arkadaşlarım dönüp gideceğiz dediler ben onlara sakın ha görevinizi yapacaksınız dedim. Farklı bir senaryo var kafalarda en azından o senaryo doğru değil. Yaşanan tartışmalar bu işle ilgili değil.

M.A.B: MYK'YA BAKTIĞIMIZDA BAYKAL EKİBİ TASFİYE EDİLMİŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR?

Deniz Baykal: Bugün görev almış arkadaşlarım da dün görev almış arkadaşlarım da CHP'li. Hepimizin görevi onlara başarı dilemektir.Seçilen arkadaşların arasında başarılı olacaklar var. Seçilmemiş arkadaşlar arasında keşke o da olsaydı dediğim arkadaşlar var. Onlar görev almış CHP'lilerdir. Görev almamış CHP'liler vardır. Yarın onlar da görev alacaktır.

M.A.B: KILIÇDAROĞLU'NUN KONUŞMASINI NASIL BULDUNUZ? LAİKLİKTEN BAHSETMEDİ MESELA. SİZDE O KONULAR ÖN PLANDAYDI?

Deniz Baykal: Bunların hepsi klişe. Sayın Kılıçdaroğlu için laikliğin önemsiz olduğu sonucunu mu çıkardınız. Bakın 2009 seçimleri öncesi hiç laiklik konuşmadı. Bu bizim laikliği unuttuğumuzu mu gösterdi. Ne ben ne de Sayın Kılıçdaroğlu bunları unutur.

Çok güzel bir konuşma yaptı kendisi. CHP'nin bir ortak fikriyatı var. Bu fikriyatın içinde laiklik yoksullukla mücadele, Güneydoğunun kalkındırılması var. Bunlar hepimizin ortak sorunları.

Recep Bey konusunda da şunu söyleyeyim. Bu Kemal Bey'in ifade tarzı. Bana da Deniz Bey der. O bunu kullanırken aşağılama anlamında söylediği kanaatinde hiç değilim. Ama anlayanlar nasıl anladı bilemem. O söylerken bunu müstehzi bir ifadeyle değil gayet ciddi bir ifadeyle söyledi.

M.A.B: KILIÇDAROĞLU SOL'U BİRLEŞTİREBİLECEK Mİ ?

Sol zaten birleşmişti. Rahşan Hanım'ın gelişinin elbette bir anlamı vardır ama yanındaki milletvekilleri ile çok ciddi ilişkimiz vardı. Bu zaten bir süreçti.

M.A.B: ÖNDER SAV BRUTUS OLDU MU ?

Deniz Baykal: Ben de hiçbir zaman Sezar olmadım. Bu tip benzetmeler sıkça kendi anlamının dışında kullanılır. Düşünüyorum Brutus ve Sezar ilişkisini. Sezar arkadan bıçaklanınca bir bakar ki en güvendiği Brutus orada ve ?Yıkıl Sezar? der. Benim arkamda hançer yok ve ben yaşadıklarım karşısında ?Yıkıl? demedim. Bir süreç yaşadık ve her zaman karşılaşılmayacak olaylar yaşandı.

M.A.B: NEDEN ÇIKIP DA BEN DEĞİLİM DEMEDİNİZ ?

Deniz Baykal: Bu konuya değinme gereğini duydum. Söyleyeceğim şudur. Bu komplo karşısında iki soru var. Biri neden istifa ettin. İki neden reddediyorum demedim. Sen güvenilin bir insansın neden söylemedin.Birinciyle ilgili, neden istifa ettim, komployla kavga edebilmek için, ortada bir kepazelik yaşanıyor demek için böyle yaptım ve çok doğru yaptığımı görüyorum.

Başbakan'ı sinirlendiğini görüyoruz. İstifa bir ezikliğin değil bir direnişin ifadesidir.Aklı başında pek çok insan bu olayın benim gündeme almamı ve değerlendirmemi reddetmemi bekliyor ben bunu fevkalade yanlış ve tehlikeli buluyorum. Kimsenin kimseyi bu çerçevede bir beyanda bulunmaya zorlama hakkı bulunmadığını düşünüyorum.

Biz bunu yapmaya kendimizi mecbur hissetmeye başlarsak hukuk çığırından çıkar. Hayır ben görevimi yapamam dedikodu yaparım deniyor. Ben böyle söylemiş olsaydın farklı bir mecraya girmiş olacaktım. Kimsenin karışamayacağı özel dünyamın hesabını onlara vermek zorunda kalacaktım.Biz ne yaptık hesabı hukuk sorar dedik ve hemen düğmeye bastık. Kimseye bana bu soruyu sorma hakkını vermiyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber