Öğretmen atama ve yer değiştirmeye bir dava da Eğitim İş'ten...
"Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin"
o "Eğitim Personeli Planlama ve Değerlendirme Kurulu" başlıklı 6. maddesinin tamamının,
o "Atama Şartları" başlıklı öğretmenliğe ilk defa atanacakların 40 yaşından gün almamış olması şartının getirildiği 11. maddesinin (g) bendinin eksik düzenleme nedeni ile,
o "İl İçi ve İller Arası İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı, zorunlu çalışma yükümlülüğü kalkmasına karşın zorunlu çalışma bölgesinden 3 yıl boyunca dönülememesini düzenleyen 26. maddesinin 2. fıkrasının eksik düzenleme sebebiyle,
o "Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı, adaylığı kaldırılmamış kamu görevlilerine yer değiştirme imkanı tanınmamasına dair 35. maddesinin 3. fıkrasının tamamının,
o "Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı, yönetmeliğin 14 ve 15. maddeleri kapsamında öğretmenliğe atananların özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmeleri için son olarak görev yaptıkları yerde en az bir yıl süreyle görev yapmış olmak şartının getirildiği 35. maddesinin 4. fıkrasında geçen "göreve başlama tarihi itibariyle en az bir yıl çalışmış olanlar" ibaresinin,
o "Genel ve Özel Hayatı Etkileyen Nedenlere Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı 39. maddesinin 9. fıkrasında geçen, "çocuğunun öğrenim göreceği yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkânı yoksa buralarda alanlarında ihtiyaç bulunması ve gerekli diğer şartları taşımaları kaydıyla " ibaresinin,
o "Hizmetin Gereği Olarak Yapılacak Yer Değiştirmeler" başlıklı, il içinde görev yerleri değiştirilmesi gerekenlerin o il içinde görevli oldukları yerleşim yeri dışındaki diğer eğitim kurumlarına atanmasının düzenlendiği 40. maddesinin 2. fıkrasında geçen, "yerleşim yeri dışındaki" ibaresinin,
o "Hizmetin Gereği Olarak Yapılacak Yer Değiştirmeler" başlıklı, soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmesi uygun görülenlerin daha önce görev yaptığı İl'e, İlçe'ye veya okula 3 yıl boyunca özür durumu da dahil olmak üzere geri dönemeyeceği kuralının getirildiği 40. maddesinin 3. fıkrasının tamamının,
o "Atama Yapılacak Eğitim Kurumlarının Duyurulması" başlıklı, il içinde ve iller arasında yapılacak yer değiştirme suretiyle atamalarda İl Milli Eğitim Müdürlüklerine hangi kadroların boş olarak gösterilip, hangilerinin gösterilmeyeceğine dair hukuka aykırı takdir yetkisi tanıyan 45. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesinin tamamının iptali için dava açtık.
Hususlarının iptali istenmiştir.
İşte Dava Dilekçesi:
DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA
ANKARA
Yürütmenin Durdurulması İstemlidir
DAVACI :Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (EĞİTİM-İŞ)
Ataç 2 Sokak 43/4 Kızılay - ANKARA
VEKİLLERİ :Av.Tansu BATUR & Av.Jale KURAL& Av.Bahadır Turan DURMAZ
Av. Burak SABUNCU (Adres Antette)
DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı / Ankara
KONU : 06.05.2010 tarih ve 27573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
giren "Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin"
" "Eğitim Personeli Planlama ve Değerlendirme Kurulu" başlıklı
6. maddesinin tamamının,
" "Atama Şartları" başlıklı öğretmenliğe ilk defa atanacakların
40 yaşından gün almamış olması şartının getirildiği 11. maddesinin (g) bendinin
eksik düzenleme nedeni ile,
" "İl İçi ve İller Arası İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı,
zorunlu çalışma yükümlülüğü kalkmasına karşın zorunlu çalışma bölgesinden 3
yıl boyunca dönülememesini düzenleyen 26. maddesinin 2. fıkrasının eksik düzenleme
sebebiyle,
" "Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı, adaylığı
kaldırılmamış kamu görevlilerine yer değiştirme imkanı tanınmamasına dair 35.
maddesinin 3. fıkrasının tamamının,
" "Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı, yönetmeliğin
14 ve 15. maddeleri kapsamında öğretmenliğe atananların özür durumundan yer
değiştirme isteğinde bulunabilmeleri için son olarak görev yaptıkları yerde
en az bir yıl süreyle görev yapmış olmak şartının getirildiği 35. maddesinin
4. fıkrasında geçen "göreve başlama tarihi itibariyle en az bir yıl çalışmış
olanlar" ibaresinin,
" "Genel ve Özel Hayatı Etkileyen Nedenlere Bağlı Yer Değiştirmeler"
başlıklı 39. maddesinin 9. fıkrasında geçen, "çocuğunun öğrenim göreceği
yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkânı yoksa buralarda alanlarında ihtiyaç
bulunması ve gerekli diğer şartları taşımaları kaydıyla " ibaresinin,
" "Hizmetin Gereği Olarak Yapılacak Yer Değiştirmeler" başlıklı,
il içinde görev yerleri değiştirilmesi gerekenlerin o il içinde görevli oldukları
yerleşim yeri dışındaki diğer eğitim kurumlarına atanmasının düzenlendiği 40.
maddesinin 2. fıkrasında geçen, "yerleşim yeri dışındaki" ibaresinin,
" "Hizmetin Gereği Olarak Yapılacak Yer Değiştirmeler" başlıklı,
soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmesi uygun görülenlerin daha önce görev
yaptığı İl'e, İlçe'ye veya okula 3 yıl boyunca özür durumu da dahil olmak üzere
geri dönemeyeceği kuralının getirildiği 40. maddesinin 3. fıkrasının tamamının,
" "Atama Yapılacak Eğitim Kurumlarının Duyurulması" başlıklı,
il içinde ve iller arasında yapılacak yer değiştirme suretiyle atamalarda İl
Milli Eğitim Müdürlüklerine hangi kadroların boş olarak gösterilip, hangilerinin
gösterilmeyeceğine dair hukuka aykırı takdir yetkisi tanıyan 45. maddesinin
2. fıkrasının 1. cümlesinin tamamının,
öncelikle yürütmesinin durdurulması ve sonrasında İPTALİ talebinden ibarettir.
T.TARİHİ : 06.05.2010 (Resmi Gazetede Yayın Tarihi)
DAVANIN ÖZÜ : İptali istenen yönetmelik hükümleri ile davalı idare kendisine
hareket alanı yaratma gayretindedir. Bu hareket alanını, seçimler öncesi oy-kadro
ilişkisi içinde kullanma amacı taşımaktadır. Bu amaç, idarenin hangi kadroların
boş gösterileceği, hangilerinin gösterilmeyeceği, boş gösterilmeyen kadrolara
ücretli öğretmenlerin atanabileceği gibi düzenlemelerde kendini açıkça göstermektedir.
Ek olarak, isteğe bağlı yer değiştirmelerde sıra çalıştırma sisteminin kaldırılması
ile bir sonraki atama dönemine kadar oluşacak boş kadroları; oy-kadro ilişkisi
içinde geçici görevle veya ücretli öğretmen temin ederek doldurulabilmesi, bir
sonraki atama döneminde de ilgili kadroları açık göstermeme yetkisinin tanınması
ile yönetmelik hükümlerinin hangi yönde kullanılacağına dair açık işaretler
vermektedir. Sonuç olarak yönetmeliğin genelinin incelenmesi sonrasında yönetmeliğin,
idarenin takdir yetkisini genişletmek üzere kurgulandığı sonucuna ulaşılmaktadır.
İdare, her alanda sorgulanamayacak kararlar vermek istemektedir. Hangi atama
başvurusunu kabul edeceği, hangisini etmeyeceği konusunda kurullar kurması,
yer değiştirmelerde objektif kıstaslar getirilmeden kadroların boş olarak ilan
edilip edilmemesi konusunda hukuka aykırı olarak geniş takdir hakkı tanıması
örnek olarak verilebilir.
İdare oy-kadro ilişkisine ek olarak, sürgün silahını da donanmıştır. İptali
istenen 40. madde de açıkça görüleceği üzere soruşturma geçiren kamu görevlisinin
bulunduğu yerin dışına sürülmesinin ve en az 3 yıl dönememesinin yolu açılmıştır.
Netice itibariyle yönetmeliğin yukarıda belirtilen maddelerinin iptali gerektiği
kanaatindeyiz. Aksi durum kamu görevlilerini; bilinmez, öngörülemez, hukuki
güvenliğin olmadığı bir sürece sürükleyecektir. Bu sebeplerle anılan hükümlerin
iptali için iş bu davanın açılması zorunlu olmuştur.
HUKUKA AYKIRILIK ve İPTAL NEDENLERİ
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin
6. Maddesinde Düzenlenen Eğitim Personeli Planlama ve Değerlendirme Kurulu'nun
Yasa ile Kurulması Gerekirken Yönetmelikle Kurulması Hukuka Aykırıdır
Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrası aynen şu şekildedir:
(1) Eğitim Personeli Planlama ve Değerlendirme Kurulu; Müsteşarın başkanlığında,
Personel Genel Müdürü, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü, ana hizmet birimleri
genel müdürleri arasından Bakan tarafından görevlendirilecek dört genel müdür,
1 inci Hukuk Müşaviri ve 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları
Kanununun 22 nci maddesine göre oluşturulan Kurum İdari Kuruluna katılmaya hak
kazanan sendikanın başkanı ya da genel sekreteri olmak üzere toplam dokuz üyeden
oluşur.
Anılan kurulun geçici bir kurul değil sürekli bir kurul olarak öngörüldüğü ilgili
yönetmeliğin 6. ve kurulun görevleri başlıklı 7. maddelerden anlaşılmaktadır.
Nitekim yönetmeliğin 7. maddesi ile Kurul'a bütün ülke atamaları ile ilgili
çok önemli görevler verilmektedir.
3046 Sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun'un "Sürekli
Kurullar" başlıklı 39. maddesi aynen şu şekildedir;
"Bakanlıklarda ve bağlı kuruluşlarda hizmetin kurul biçiminde yürütülmesi
gerektiğinde, görevleri ve teşekkül tarzı kuruluş kanunlarında veya diğer kanunlarda
gösterilmek kaydıyla sürekli kurullar kurulabilir."
Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu'nda Eğitim Personeli Planlama ve Değerlendirme
Kurulu yer almamaktadır. 3046 sayılı yasanın 39. maddesinin açık hükmü karşısında
Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu'nda veya başka bir kanunda düzenlenmeyen
bir kurulun, daha alt düzenleme olan yönetmelikle düzenlenmesi mümkün değildir.
Öğretmenliğe İlk Defa Atanacak Olanların 40 Yaşından Gün Almaması Zorunluluğunda
Sözleşmeli Öğretmenler İçin Getirilen Muafiyetin Kadrosuz Usta Öğreticilere
Ve Özel Sektör Veya Özel Eğitim Kurumlarında Çalışan Öğretmenlere de Tanınmaması
Eşitlik İlkesine Aykırıdır
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin
"Atama Şartları" başlıklı 11. maddesinin (g) bendi aynen şu şekildedir.;
"g) Öğretmenliğe ilk defa atanacaklar bakımından başvuruların ilk günü
itibarıyla 40 yaşından gün almamış olmak. Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi kapsamında sözleşmeli
öğretmen pozisyonunda hâlen görev yapanlar ile daha önce bu kapsamda en az bir
yıl fiilen görev yaptıktan sonra mesleki eğitimde başarılı olup da ayrılmış
olanların kadrolu öğretmenliğe başvurularında 40 yaşından gün almamış olmak
şartı aranmaz."
Anılan hükümde öğretmenliğe ilk defa atanacaklarda aranan 40 yaşından gün almamış
olmakla ilgili istisna, sadece 4/B' lilere tanınmıştır. Anlaşıldığı kadarı ile
sözleşmeli olarak fiilen öğretmenlik hizmetini yürüten kimselere, kadroya geçişte
kolaylık sağlanmak istenmektedir. İdarenin bu istemi elbette ki olumlu ve olması
gerekendir. Ancak benzer durumda olan, fiilen öğretmenlik hizmetini yürüten
ve fakat kadrolu olamayan kimselere de aynı ayrıcalığın getirilmesi gerekir.
Örneğin kadrosuzluktan yıllarca kadrosuz usta öğretici olarak devlet okullarında
okul öncesi öğretmeni olarak görev yapanlar veya özel sektörde ya da özel eğitim
kurumlarında eğitim-öğretim hizmeti vermiş veya vermekte olanlar da benzer durumdadır.
Aynı muafiyettin aynı durumda olan kimselere uygulanması gerekliliği anayasal
bir kuraldır. Anılan nedenler ile yönetmeliğin 11. maddesinin (g) bendinin eksik
düzenleme nedeni ile iptali gerekmektedir.
Yönetmeliğin 27/2. Hükmüne Göre, Yönetmeliğin Yürürlüğe Girdiği Tarihte Öğretmenlik
Görevini Sürdürenler Zorunlu Hizmetten Muaf Tutulmuştur. Ancak, Yönetmeliğin
Yürürlüğe Girdiği Tarihte Zorunlu Hizmetini Sürdürenler 26/2. Maddede Öngörülen
3 Yıllık Çalışma Süresini Doldurmadıkları Gerekçesiyle Bu Muafiyetten Fiilen
Yararlanamamaktadır.
Yönetmeliğin 27. maddesinin 2. fıkrası aynen şu şekildedir.
"(2)Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden sonra Bakanlık öğretmen kadrolarında
göreve başlayanlar?.. çalışmakla yükümlüdürler."
Madde de açık olarak yer almasa da hükmün mefhumu muhalifinden, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da kabul ettiği üzere, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce öğretmenliğe başlayanlar için zorunlu hizmet görevinden muafiyet getirilmiştir. Nitekim zorunlu hizmet yükümlülüğü bulunan öğretmenlerin, bu yükümlülüğünün kalktığı Milli Eğitim Bakanlığı'nın kullandığı ve öğretmenlerin görebildiği elektronik sistemlerde açıkça belirtilmektedir.
Yönetmelikte mevzuat yapma tekniğine uygun olarak açık ve net olarak hali hazırda görev yapan öğretmenler için zorunlu hizmetin affa uğradığı ve halen zorunlu hizmet yapanlar ile henüz yapmamış olanların durumların nasıl olacağı çok açık belirtilmediğinden, uygulamada sorunlar çıkmaya başlamıştır. Bakanlık uygulamada çıkacak sorunları öngörememiştir. Nitekim yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrası aynen şu şekildedir.
"(2) Zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunmayanlar, bu yükümlülüğünü tamamlayanlar
ya da muaf olan öğretmenlerden bulundukları ilde en az üç yıllık çalışma süresini
tamamlayanlar iller arasında yer değiştirme isteğinde bulunabilirler."
Bu hüküm doğrultusunda, söz konusu yönetmelik yürürlüğe girdiği tarihten önce
öğretmenlik görevini sürdüren ve zorunlu hizmet görevini yerine getiren öğretmenler,
yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrası gereğince zorunlu hizmet için bulunduğu
yerde 3 yılını tamamlamadan iller arasında yer değiştirme isteyemeyecektir.
Her ne kadar zorunlu hizmet yükümlülüğü kaldırılmış ise de bulunduğu yerde 3
yılını doldurmadan iller arası yer değiştirme isteğinde bulunamayacağından FİİLİ
ANLAMDA ZORUNLU HİZMETE tabii olacaktır. Bu durum, daha önce hiç zorunlu hizmet
yapmamış olup zorunlu hizmet bölgesi dışında görev yapan bir öğretmen ile zorunlu
hizmetine yeni başlamış bir öğretmen arasında eşitsizlik yaratacaktır.
Örnek vererek açıklamak gerekirse;
Yeni yönetmelik uyarınca, 2009 yılında öğretmen olan ve zorunlu hizmet için Hakkari'nin bir okulunda göreve başlayan bir kimse, Hakkari'de şu an itibarı ile 1 yıl zorunlu görevini yapmış olsun. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte aslında zorunlu hizmet yükümlülüğünden yararlanması gereken bu kimse, göreve başladığı ve daha 1 yıl orada bulunduğundan, iller arası yer değiştirme isteğinde bulunabilmek için en az 2 yıl daha Hakkari'de görev yapmak zorundadır. Yönetmeliğin iller arası yer değiştirme hükmünde ise iller arası yer değiştirme kontenjanlarının tespiti idarenin takdirine bırakılmıştır. Mevcut durum ise il için yer değiştirmelerde boş kadroların çoğunluğu ilan edilirken, iller arası yer değiştirmeler için il içi yer değiştirmelerde ilan edilen kadroların sadece 1/3'ü ilan edilmiştir. Başka bir ifade ile zorunlu çalışma yükümlülüğü kalktığı halde Hakkari ilinde 3 yıl görev yapıp iller arası yer değiştirme isteğinde bulunulsa dahi, iller arası kontenjanlar çok sınırlı olduğundan ilgili kamu görevlisinin iller arası yer değiştirmesi de imkansız hale gelecektir.
Buna karşın 2009 yılında göreve başlayan bir öğretmen henüz zorunlu hizmetini yerine getirmek için, zorunlu hizmet bölgesine gitmemiş başka bir yerde görevini sürdürüyor olsun. Bu kimse artık yönetmeliğin 27. maddesinin 2. fıkrası hükmü gereğince zorunlu hizmet muafiyetine tabi olacak ve zorunlu hizmet bölgelerine ataması yapılmayacaktır.
Her ne kadar zorunlu hizmet yükümlülüğüne getirilen muafiyet isabetli ve öğretmenlerin
menfaatlerine bir durum olsa da, "3 yıl çalışma koşulu" haksız bir
mağduriyet yaratmaktadır. Söz konusu durum eşit durumda olan kimseler arasında
açıkça bir ayrıcalık yaratmakta olup, anayasanın EŞİTLİK İLKESİYLE uyarlık göstermemektedir.
Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. Fıkrasına hali hazırda zorunlu çalışma yükümlülüğünü
yerine getirmekte iken bu yükümlülükten muaf tutulan kamu görevlilerinin iller
arası yer değiştirme istekleri için 3 yıl çalışmış olma koşuluna istisna getirilmesi
gerekirdi. Bu sebeplerle eksik düzenlenen hükmün iptali gerektiği kanaatindeyiz.
Aday Öğretmenlerin Özür durumuna bağlı yer değiştirme İstemlerinde Bulunamamaları,
Özür Durumu Yer Değiştirmelerinin Amacına Uygun Olmadığı Gibi Anayasaya da Aykırıdır.
Yönetmeliğin 35. maddesinin 3. fıkrası aynen şu şekildedir:
"Özür durumuna bağlı yer değiştirme isteğinde bulunanlardan öğretmenlikte
ve Devlet memurluğunda adaylıklarının kaldırılmış olması şartı aranır. Aday
öğretmenlerin yer değiştirme istekleri değerlendirmeye alınmaz."
Özür durumuna bağlı yer değiştirmeler, öğretmenlerin keyfi olarak bir yer değiştirme
arzularından ileri gelmeyip, bir zorunluluk sebebiyle ortaya çıkan yer değiştirme
gerekçeleridir. Bu zorunluluk halleri diğer öğretmenler nezdinde ortaya çıkabileceği
gibi aday öğretmenlere ilişkin olarak da ortaya çıkabilir.
Özür durumu, yönetmeliğin 35. maddesinin 1. fıkrasında ifade edildiği üzere,
eş durumu, sağlık durumu ve öğrenim durumu olarak ortaya çıkmaktadır.
¢ Bunlarda eş durumu özrü, Anayasa'nın 41. maddesinde öngörülen "ailenin
korunması" ilkesi gereğince,
¢ Sağlık durumu özrü, Anayasa'nın 56. maddesinde öngörülen" herkesin sağlıklı
ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı " gereğince
¢ Öğrenim durumu özrü, Anayasa'nın 42. maddesinde öngörülen " kimsenin,
eğitim öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı" ilkesi gereğince,
bütün vatandaşlara tanınmış olan temel hak ve özgürlüklerdendir.
Anayasa ile güvence altına alınmış olan bu hakların, yönetmelikle engellenmesi
hukuka aykırıdır. Diğer yandan yönetmelikte düzenlenen aday memurların özür
durumundan yer değiştirmelerinin engellenmesinin herhangi bir yasal dayanağı
da yoktur. Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca; temel hak ve hürriyetler, yalnızca
kanunla ve anayasanın özüne dokunulmaksızın ölçülülük ilkeleri doğrultusunda
sınırlanabilir. Anılan temel hak ve hürriyetlerin sınırlanabilmesini öngören
bir kanun hükmü söz konusu değildir. Bu konuya ilişkin olarak her ne kadar 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 54/2. Maddesinde;
"Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki
yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz."
Şeklinde bir hüküm bulunsa da, bu hükmün de sadece kurumlar arası nakil konusunda
uygulama alanı bulduğu, kurum içi atamalar yönünden uygulanamayacağı açıktır.
Anılan nedenler ile anayasaya aykırılık oluşturan söz konusu aday memurların
özür durumundan yararlanamayacağını öngören hükmün iptali gerekmektedir.
Yönetmeliğin 14 ve 15. Maddeleri Kapsamında Öğretmenliğe Atananların, Özür
Durumundan Yer Değiştirme İsteğinde Bulunabilmesi İçin Son Olarak Atandıkları
Görev Yerlerinde En Az Bir Yıl Süreyle Görev Yapmış Olmaları Zorunluluğunun
Öngörülmesi Danıştay Kararına Açıkça Aykırıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin
"Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı 35. maddesinin 4.
fıkrası aynen şu şekildedir;
"(4) Bu Yönetmeliğin 14 ve 15 inci maddeleri kapsamında öğretmenliğe atananların, özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için son olarak atandıkları görev yerlerinde en az bir yıl süreyle görev yapmış olmaları gerekir."
Yönetmeliğin 15. maddesi kurumlar arası ilk atamaya başvuru yapacak olan, eğitim
fakültesi mezunu kamu görevlilerini içermektedir. Bu kapsamda yer alan kamu
görevlilerinin büyük çoğunluğu 2005 yılından itibaren öğretmenliğe geçiş yapmayı
beklemekte olup Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2005-2009 tarihleri arasında kurumlar
arası kontenjanı % 0.03 e indirmesi hatta bazı dönemlerde hiç kurumlar arası
atama yapmaması nedeniyle yıllarca hizmetlerini çeşitli Devlet kurumlarında
öğretmen olma ümidiyle sürdürmüşlerdir. Yine bu kapsamda yer alan kamu görevlilerinin
çoğunluğu evlidir ve yaşları ilk atamaya başvuran adaylara göre oldukça yüksektir.
Çalışmış oldukları illerde kurulu bir düzenleri vardır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın
ilk atamadan farklı bir kontenjan grubu belirlemesi nedeniyle, şu anda çalıştıkları
illerden farklı illere atanmaları muhtemeldir. Yönetmeliğin 15. maddesine göre
1 hatta 1.5 yıl özür grubuna müracaat edemeyecek olmaları 2005 yılından itibaren
yaşamış oldukları mağduriyetleri sona erdirmeyecek ve yeni bir mağduriyete yol
açacaktır. Ayrıca bu uygulama Anayasamızın, AİLE BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASI İLKESİNE
aykırıdır. Buna ilişkin olarak 2009 özür grubu atamalarında Danıştay'ın vermiş
olduğu karar şu şekildedir:
"?.6. maddenin 1. fıkrasına yer alan göreve başlama tarihi itibarıyla en
az bir yıl çalışmış olan" ibaresinin, açıktan ve kurumlar arası yeniden
atama biçimiyle öğretmenliğe atananların sağlık ve eş durumu özrü yönünden 2577
sayılı Kanunun anılan maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmiş olduğundan
yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne?"(Danıştay İkinci Daire 2009/249
E.)
Anılan Danıştay kararında, 2009 yılı Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzunda,
Öğretmenlerin özür durumuna bağlı yer değiştirmelerinde 1 yıl bekleme koşulu
getiren 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan açıktan ve kurumlar arası yeniden
atanma kapsamındaki öğretmenlerin, "göreve başlama tarihi itibariyle en
az bir yıl çalışmış olan" ibaresinin sağlık ve eş durumu özürleri yönünden
yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Bu itibar ile de Danıştay'ın anılan kararına açıkça aykırı olarak düzenlenen, yönetmeliğin 35. maddesinin 4. fıkrası hukuka aykırı olup iptali gerekmektedir.
Yönetmeliğin 39. Maddesinin 9. Fıkrası, Öğretmenlerin, Görev Yaptıkları Yerin
Dışarısında Bir Ortaöğretim Kurumunu Sınavla Kazanan Çocuğunun Kazandığı Okulun
Bulunduğu Yerde Yatılı Kalma İmkanı Olmaması Halinde, Bu Yerlerde Öğretmenin
Alanında İhtiyaç Bulunması ve Diğer Şartları Taşıması Kaydıyla, Yer Değiştirme
İsteminde Bulunabileceği Öngörülmüştür. Söz Konusu Bu Hüküm Şu Gerekçeler İle
Hukuka Aykırıdır:
Yönetmeliğin 39. maddesinin 9. fıkrası aynen şu şekildedir:
"(9) Görevli olduğu yerleşim yeri dışında bir ortaöğretim kurumunu merkezi
sınavla kazanan çocuğu bulunan öğretmenler, çocuğunun öğrenim göreceği yerde
çocuğunun yatılı öğrenim görme imkânı yoksa buralarda alanlarında ihtiyaç bulunması
ve gerekli diğer şartları taşımaları kaydıyla kesin kaydını yaptırdığı yıl ile
sınırlı olmak üzere yer değiştirme isteğinde bulunabilirler. Bunlardan zorunlu
çalışma yükümlüsü olanlar istemeleri hâlinde öncelikle yer değiştirmek istedikleri
ildeki zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumlarına atanırlar."
Söz konusu madde hükmünde öğretmenlerin, çocuklarının, merkezi bir sınav ile
bulundukları yer dışında bir ortaöğretim kurumunu kazanması halinde yer değiştirme
isteğinde bulanabileceklerini öngörmektedir. Ancak bu yer değiştirme isteğinde
bulunabilmek için aşağıdaki şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir;
" Çocuğun, öğrenim göreceği yerde yatılı öğrenim görme imkanı bulun(ma)ması,
" Öğretmenlerin bu yerlerde, alanlarında ihtiyaç bulunması,
" Gerekli diğer şartları taşımalarıdır.
Çocuğu, görev yaptığı yerin dışında bir okul kazanan öğretmenin, yukarıda sayılan
şartları bir arada taşıması halinde çocuğunun kazandığı okulun bulunduğu yere,
yer değiştirme suretiyle atanma isteminde bulunabilecekleri öngörülmüştür.
Şartlardan biri, çocuğun, öğrenim göreceği yerde yatılı öğrenim görme imkanı
bulunmamasıdır. Başka bir ifade ile çocuğun öğrenim göreceği yerde yatılı öğrenim
imkanı var ise çocuğun yatılı okulda öğrenim görmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Çocuğun ailesinden uzakta bir yurtta kalmaya zorlanması tam anlamıyla öğretmenin
sadece kendisi için değil tüm ailesi için adeta cezalandırma niteliğindedir.
Daha orta öğrenim çağında bir çocuğu ailesinden uzakta bir yurt ortamında öğrenimini
görmesi için mecbur bırakmak Anayasa'da ve Danıştay içtihatlarında yer etmiş
AİLE BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASI İLKESİNİN ihlali niteliğindedir.
Şartlardan, öğretmenin, çocuğunun okul kazandığı yerde bulunduğu alanda ihtiyaç
olması şartı, çocuğun ailesi ile birlikte yaşayabilmesini, ihtiyaç şartına bağlamaktadır.
Yani çocuğun geleceği, ailesinin yer değiştirme isteminde bulunduğu yerde alanı
itibarı ile öğretmene ihtiyaç olup olmamasına bağlı olarak belirlenecektir.
Diğer bir şart olan, öğretmenin diğer şartları taşıması ifadesi ise, tam anlamıyla
belirsizlikler ile doludur. Diğer şartlardan kasıt nedir? Aranan hangi nitelikler
veya ihtiyaçlardır? İdareye tamamen bir keyfiyet sağlayan bu hükmün tanıdığı
sınırsız ve ölçüsüz takdir yetkisi hukuka aykırıdır. Anılan nedenler ile de
Yönetmeliğin 39. maddesinin 9. fıkrasında yer alan "çocuğunun öğrenim göreceği
yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkânı yoksa buralarda alanlarında ihtiyaç
bulunması ve gerekli diğer şartları taşımaları kaydıyla" ibaresi hukuka
aykırıdır ve iptali gerekir.
Yönetmeliğin 40. Maddesinde Hizmet Gereği Yapılan Yer Değiştirmelerde, Görev
Yeri Değiştirilenlerin, Görevli Oldukları Yerleşim Yeri Dışındaki Eğitim Kurumlarına
Atanmaları Zorunluluğunun Getirilmesi, Tamamen Cezalandırma Amacına Yöneliktir.
Yönetmeliğin 40. maddesinin 1. fıkrasında hizmet gereği yer değiştirmeler;
a) Haklarında yapılan soruşturma sonucunda görev yerinin değiştirilmesi uygun
görülenler,
b) Son iki yılda üst üste olumsuz sicil almış olanlar,
için öngörülmüş olan yer değiştirme şeklidir.
Aynı yönetmeliğin 40. maddesinin 2. fıkrası ise aynen şu şekildedir.
"Bu kapsamda il içinde görev yerleri değiştirilmesi gerekenler, o il içinde
görevli oldukları yerleşim yeri dışındaki diğer eğitim kurumlarına, o il içinde
alanlarında ihtiyaç bulunmaması hâlinde diğer illerde alanlarında ihtiyaç bulunan
eğitim kurumlarına, zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamlamamış olanlar zorunlu
çalışma yükümlülüklerini tamamlayabilecekleri hizmet alanlarına atanırlar."
Bu hükme göre, hakkında yapılan soruşturma sonucunda görev yerinin değiştirilmesi uygun görülenler ve 2 yıl üst üste olumsuz sicil alan öğretmenlerden il içinde görev yerleri değiştirilmesi gerekenler, zorunlu olarak o il içinde görev yaptıkları yerleşim yeri dışındaki diğer eğitim kurumlarına atanacaklardır. Eski yönetmelikte yerleşim yeri dışında atama yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Yerleşim yeri dışında yer değişikliği konusunda bir takdir hakkı öngörülmüştü. Hizmet gereği yer değiştirme uygulaması amacı itibarı ile tam anlamıyla cezalandırma amacı öngören bir hüküm değildir. Bazı durumlarda soruşturma sonucunda öğretmenin başka bir eğitim kurumuna atanması öğretmenin de menfaati dikkate alınarak söz konusu olabilmektedir. Soruşturmaya neden olan olayın veya gerekçenin somut durumlara göre değerlendirilmesi sonucunda yerleşim yeri dışında bir yere atanması gerekmeyebilir. Hizmetin gereği buna uygun da olmayabilir. Yönetmelikte takdir hakkı tanımaksızın her durum için yerleşim yeri dışına yer değişikliği zorunluluğunun getirilmesi genel amaca uygun düşmeyecektir. Zorunlu olarak hizmet gereği yer değiştirmelerin, yerleşim yeri dışına yapılması salt cezalandırma amacı taşımak üzere düzenlendiğinden hukuka uyarlık göstermemektedir. Bu sebeple de " yerleşim yeri dışındaki diğer kurumlarına" ibaresinin iptali gerekmektedir.
Yönetmeliğin 40. Maddesinde Hizmet Gereği Yapılan Yer Değiştirmelerde, Görev
Yeri Değiştirilenlerin Daha Önce Görev Yaptıkları Eğitim Kurumlarına Aradan
Üç Yıl Geçmedikçe Özür Durumu da Dahil Olmak Üzere Yer Değiştirme İsteğinde
Bulunamamaları Sürgün Niteliğindedir.
Yönetmeliğin 40. maddesinin 3. fıkrası aynen şu şekildedir:
"Görev yerleri bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre;
a) İl dışına değiştirilenler, daha önce görev yaptıkları ile,
b) İl içinde ilçe dışına görev yeri değiştirilenler daha önce görev yaptıkları
ilçeye; c) İlçe içinde görev yeri değiştirilenler daha önce görev yaptıkları
eğitim kurumuna
aradan üç yıl geçmedikçe özür durumu da dâhil olmak üzere yer değiştirme isteğinde
bulunamazlar."
Buna göre 40/1. maddedeki hizmet gereği yerleri değiştirilenler, daha önce görev
yaptıkları eğitim kurumlarına aradan 3 yıl geçmedikçe özür durumu da olsa yer
değiştirme isteminde bulanamayacaklardır.
Hizmet gereği yer değiştirmeler, yukarıda açıklandığı üzere sadece cezalandırma
amacı taşımamakta, yeri değiştirilen öğretmenin de menfaatine de olabilmektedir.
Soruşturmaya konu olan somut olayın niteliği gereği aynı eğitim kurumunda görevine
devam etmesi sakıncalı olabilir. Ancak burada somut olay muhakkak 3 yıl bir
süreyle görev yerinin değiştirilmemesini gerektirmeyebilir. Söz konusu düzenlemede
alt sınır olarak 3 yılın belirlenmesi, hakkaniyete aykırı sonuçlar yaratabilecek
niteliktedir. Hizmet gereği yer değiştirme gerekli görülüyorsa bu yönde takdir
hakkı tanınan idareye süreyle ilgili de bir takdir hakkı getirilerek, üst sınırın
belirlenmesi yoluna gidilmesi, hizmet gereklerinin yerine getirilmesi bakımından
uygun düşecektir. Zira, her soruşturma gereği görev yeri değiştirilmesi teklifi
farklı sebeplere dayanacaktır. Her somut olay için farklı uygulamada getirilebilir.
Örneğin, bir öğretmenin okul müdürü ile yaşadığı kişisel bir sorun yüzünden
soruşturma geçirdiğini ve çalışma barışının bozulmaması veya öğretmenin yıpranmaması
için görev yerinin değiştirildiğini düşünelim. Öğretmenin görev yeri değiştirildikten
sonra okul müdürünün isteğe bağlı yer değiştirmesi sonrasında, öğretmenin eski
görev yerine dönmesine bir engel kalmayacaktır. Öğretmenin 3 yıl süre ile geri
dönmesinin mutlak anlamda engellenmesi doğru olmayacaktır. Bu itibarla alt sınır
değil, üst sınır benimsenmelidir. Diğer yandan özür durumu da dahil olmak üzere
ibaresi de genel amacı yansıtmamakta ve kamu yararına uygun düşmemektedir.
İsteğe ve Zorunlu Çalışma Yükümlülüğüne Bağlı Olarak Yapılacak Yer Değiştirmelerde
Öğretmenlerin Tercihlerine Yansıtılacak Eğitim Kurumlarının İl Milli Eğitim
Müdürlüklerince Mevcut Öğretmenler veya Ücretli Öğretmenler Tarafından Karşılanıp
Karşılanamamasına Göre Belirlenmesi Hukuka Aykırıdır.
Yönetmeliğin 45. maddesinin 2. fıkrasının 1. tümcesi aynen şu şekildedir.
"İsteğe ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı olarak il içinde ve iller arasında yapılacak yer değiştirme suretiyle atamalarda öğretmenlerin tercihlerine yansıtılacak eğitim kurumları; mevcut öğretmenlerle ya da yükseköğrenimlilerce ihtiyacın karşılanabilirliği dikkate alınarak öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumları arasından il millî eğitim müdürlüklerince belirlenir."
Yukarıda alıntılanan ifadede, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ölçüsüz ve sınırsız
bir takdir yetkisi tanınmıştır. Madde hükmünün ifade edilen cümlesine göre,
il içi ve iller arası yer değiştirmelerde, öğretmenlerin tercih edebilmeleri
için açık olarak gösterilecek kadrolar için, öncelikle bu ihtiyaç mevcut öğretmenler
ile karşılanıp karşılanamayacağı değerlendirilecektir. Yani bir okulda bir alan
için 2 tane öğretmen bulunan bir kadro için aynı alana gerekli olan 3. kadro
açıklanmadan önce bu ihtiyaç diğer 2 öğretmen tarafından giderilebilecek mi
öncelikle o değerlendirilecektir. Eğer ki bu şekilde ihtiyaç giderilebiliyorsa
kadro açık olarak gösterilmeyecektir.
Mevcut öğretmenler ile bu ihtiyacın giderilememesi halinde, yükseköğrenimlilerce karşılanabilecek mi ona bakılacaktır. Yani ücretli öğretmen görevlendirmesiyle bu ihtiyaç giderilmeye çalışacaktır. Oysaki ücretli öğretmen görevlendirme durumu bir istisnai yol olup en son çare olarak başvurulması gereken bir yöntemdir. Boş olan bir kadro için normal yol, önce özür durumuna bağlı atamaların yapılması daha sonra isteğe bağlı yer değiştirme ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı olarak yer değiştirme suretiyle atamaların yapılması gerekmektedir. Bu aşamalardan sonra düzene giren boş kadrolar ilk atama yoluyla doldurulmalıdır. Tüm bu atamalar yapıldıktan sonra eğer ki hala bir ihtiyaç duyuluyorsa o takdirde ancak ihtiyacın mevcut öğretmenlerle giderilmesi veya ücretli öğretmen görevlendirerek giderilmesi gerekmektedir. Söz konusu madde düzenlemesiyle, ücretli öğretmen görevlendirmelerinin, diğer kadrolu öğretmen atamaları usulünden önce uygulanmak istenmesi hukuka aykırıdır. İstisnai bir yol olarak öngörülen bir husus öncelikli uygulama haline getirilemez. Daha önce de belirttiğimiz üzere benimsenen yöntem çok tehlikelidir. Bu yöntem ile idare, boş olan kadroları ilan etmeyecek bu kadrolarda yandaşları ücretli öğretmen olarak görevlendirecektir. Bu durumun yaklaşan seçimlerle ilgisi ise takdirlerinizdedir.
Bu nedenle de Yönetmeliğin 45/2 maddesinde yer alan "İsteğe ve zorunlu
çalışma yükümlülüğüne bağlı olarak il içinde ve iller arasında yapılacak yer
değiştirme suretiyle atamalarda öğretmenlerin tercihlerine yansıtılacak eğitim
kurumları; mevcut öğretmenlerle ya da yükseköğrenimlilerce ihtiyacın karşılanabilirliği
dikkate alınarak öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumları arasından il millî
eğitim müdürlüklerince belirlenir."
cümlesinin iptali gerekmektedir.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarda arz ve izah edilen nedenler ve mahkemenizce resen
gözetilecek hususlar dikkate alınarak; 06.05.2010 tarih ve 27573 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin
Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin"
" "Eğitim Personeli Planlama ve Değerlendirme Kurulu" başlıklı
6. maddesinin tamamının,
" "Atama Şartları" başlıklı öğretmenliğe ilk defa atanacakların
40 yaşından gün almamış olması şartının getirildiği 11. maddesinin (g) bendinin
eksik düzenleme nedeni ile,
" "İl İçi ve İller Arası İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı,
zorunlu çalışma yükümlülüğü kalkmasına karşın zorunlu çalışma bölgesinden 3
yıl boyunca dönülememesini düzenleyen 26. maddesinin 2. fıkrasının eksik düzenleme
sebebiyle,
" "Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı, adaylığı
kaldırılmamış kamu görevlilerine yer değiştirme imkanı tanınmamasına dair 35.
maddesinin 3. fıkrasının tamamının,
" "Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler" başlıklı, yönetmeliğin
14 ve 15. maddeleri kapsamında öğretmenliğe atananların özür durumundan yer
değiştirme isteğinde bulunabilmeleri için son olarak görev yaptıkları yerde
en az bir yıl süreyle görev yapmış olmak şartının getirildiği 35. maddesinin
4. fıkrasında geçen "göreve başlama tarihi itibariyle en az bir yıl çalışmış
olanlar" ibaresinin,
" "Genel ve Özel Hayatı Etkileyen Nedenlere Bağlı Yer Değiştirmeler"
başlıklı 39. maddesinin 9. fıkrasında geçen, "çocuğunun öğrenim göreceği
yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkânı yoksa buralarda alanlarında ihtiyaç
bulunması ve gerekli diğer şartları taşımaları kaydıyla " ibaresinin,
" "Hizmetin Gereği Olarak Yapılacak Yer Değiştirmeler" başlıklı,
il içinde görev yerleri değiştirilmesi gerekenlerin o il içinde görevli oldukları
yerleşim yeri dışındaki diğer eğitim kurumlarına atanmasının düzenlendiği 40.
maddesinin 2. fıkrasında geçen, "yerleşim yeri dışındaki" ibaresinin,
" "Hizmetin Gereği Olarak Yapılacak Yer Değiştirmeler" başlıklı,
soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmesi uygun görülenlerin daha önce görev
yaptığı İl'e, İlçe'ye veya okula 3 yıl boyunca özür durumu da dahil olmak üzere
geri dönemeyeceği kuralının getirildiği 40. maddesinin 3. fıkrasının tamamının,
" "Atama Yapılacak Eğitim Kurumlarının Duyurulması" başlıklı,
il içinde ve iller arasında yapılacak yer değiştirme suretiyle atamalarda İl
Milli Eğitim Müdürlüklerine hangi kadroların boş olarak gösterilip, hangilerinin
gösterilmeyeceğine dair hukuka aykırı takdir yetkisi tanıyan 45. maddesinin
2. fıkrasının 1. cümlesinin tamamının,
Öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve sonrasında iptaline, yargılama giderleri
ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini arz ve
talep ederiz. 27.05.2010
Davacı EĞİTİM-İŞ Sendikası
Vekilleri
Av. Jale Kural Av. Bahadır Turan DURMAZ Av. Burak Sabuncu