Çiçek Avrupa'ya sert çıktı: Alçakları iade et
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Avrupa ülkelerinin terör örgütü PKK'yı himaye ettiğini belirterek, "Bu alçaklar topluluğu, uluslararası terörün menfaatlerini temsil ediyor. Bugüne kadar bir tek teröristi iade etmediler. Sözleşmelerin altında yazıyor. Bu it ve köpeği ya yargıla, ya iade et. Ne yargılıyorlar, ne iade ediyorlar. Yaptıkları şey himaye etmek. Silah vermek, mühimmat vermek" dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Balıkesir İl ve Edremit İlçe Teşkilatları'nın öğle saatlerinde Edremit Şükrü Tunar Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdiği istişare toplantısına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, Balıkesir Milletvekilleri İsmail Özgün, Cemal Öztaylan, Ayşe Akbaş ve AK Parti Balıkesir İl Başkanı Adil Çelik katıldı. Burada bir konuşma yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Şemdinli'de yaşanan terör saldırısını kınayarak, "Halkımızın huzuru, refahı için terör örgütü ile amansız bir şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadele dün de vardı, bu günde var ve bu ülke var olduğu müddetçe de aynı kararlılıkla devam edecektir. Gece sabaha karşı yapılan saldırı sonucunda şehitlerimiz var. Çok sayıda terörist de etkisiz hale getirildi. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz ve tüm halkımıza başsağılığı diliyoruz. Hiç kimse terörle mücadelemizi hiçbir şekilde durduramaz" dedi.
"TERÖR İKTİDARIN DEĞİL, DEVLETİN MESELESİDİR"
Binali Yıldırım'ın ardından kürsüye gelen Bakan Cemil Çiçek, Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen ülkeler olduğunu belirterek, "Hemen terör meselesini iktidar üzerinden eleştiri malzemesi yapıyor. Halbuki teröre en büyük desteklerden birisi de, terörü iyi anlamamak ve bunu iç siyasette malzeme olarak kullanmaktır. Zaten terörün varmak istediği de budur. Görüşümüz, kararımız ne olursa olsun, birbirimize saygımız olmalıdır. Terör bir iktidar meselesi değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin meselesidir. En baş sorunumuz da varlık sorunudur. İktidarda hangi partinin var olduğuna bakmaz. Onun hedefi devlete yöneliktir. Allah'ın izniyle yarın bugünden daha güçlü olacağız. Kim ki meseleyi hükümet meselesi olarak anlarsa yanlış yapar. Bizim yeteri kadar tecrübemiz var bu konuda. İşte 80 öncesi yaşadık. 'Bu iktidar gider, terör biter' diyenler oldu. Ama 'bu iktidar uzaklaştı, yerine ben gelirsem bu iş biter' diyenler döneminden bir tespit olarak söylüyorum; eskiden 10 kişi ölüyorsa, günde 20 kişi ölmeye başladı. Demek ki, bu bir parti, bir iktidar meselesi değil. Milletimizin yıldızının her zaman parlaması lazım" diye konuştu.
"PKK; TAŞERON, DAĞDAKİ ADAM C 4'Ü NEREDEN BİLECEK"
Cemil Çiçek, Türkiye'nin kilit bir ülke olduğunu ifade ederek, "Ülkemizin büyümesinden rahatsız olanlar var. Terör örgütleri, uluslararası gücün maşasıdır. Okur yazarlığı bile olmayan kişilerin yapacağı bir iş değildir bu. Bu örgütün tepe noktasında olanlara bir bakın. Her birisi bir ülkenin uşağı. Her birisinin bir başka ülkeyle irtibatı var. Bu örgüt bu ülkelerin taşeronluğunu yapıyor. Ne Kürt halkının, ne Güneydoğu'nun, ne de söyledikleri bir kısım hak ve özgürlüklerinin taşeronu değil, uluslararası güçlerin taşeronu. Biz Irak ile 48 tane ekonomik ve ticari anlaşma yaptık. Suriye ile 51 anlaşma yaptık. Eskiden bunlarla aramızda çok ciddi sorunlar vardı. Bu terör örgütünü uzun süre onlar da destekledi. Yeri geldi, bugün iyi ilişkiler içinde olduğumuz diğer ülkeler de destek verdi. Bunları unutmadık. Yaptığımız bu anlaşmalar Türkiye'nin ekonomik gelişmesine katkı sağladı. Türkiye tekrar toparlanıp, güç, kuvvet kazanırsa, 'burada bize ekmek yok' diyenler, adına PKK dedikleri bu örgütü kullanır hale geldiler. Bu örgüte silah, mühimmat sağlayanlar, örgütü yaşatanlar bunlar. Okuması yazması olmayan adam patlayıcı bomba yapmayı, C-4'ü nereden bilecek? Bunları kim veriyor diye baktığımızda işte uluslararası güçleri görürsünüz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, her türlü desteğin verildiği uluslar arası bir güçle karşı karşıyayız. Bundan en evvel istifade edenler silah tüccarlarıdır. 'Bu 5 bin kişilik bir örgüt, silah alacak, yiyecek içecek. Bu değirmenin suyu nereden geliyor, Kandil Dağı'nda buğday mı yetişiyor, pamuk mu, zeytin mi var, onlara aşı kim veriyor, silah nasıl gidiyor' diye baktığınızda arkasındakileri görürsünüz" diye konuştu.
"AVRUPA TERÖRÜ HİMAYE EDİYOR"
Türkiye'nin gelişmesine devam edeceğini, 1.Lig'de şampiyonluğa oynayacağını vurgulayan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin gelişmesinden rahatsız olanlar var. Bakmayın siz PKK'yı terör örgütü olarak kabul ettiklerine. Bu güne kadar bir tek teröristi iade etmediler. Halbuki sözleşmelerin altına atılan imza o ülkenin, devletin namusudur. Ne yazıyor onun altında? Bu it ve köpeği ya yargıla, ya iade et. Ne yargılıyorlar, ne iade ediyorlar. Yaptıkları şey himaye etmek. Silah vermek, mühimmat vermek. Bu alçaklar topluluğu hiç kimseyi temsil etmiyor. Bu ülkenin hiçbir kesimini temsil etmiyorlar. Bu vatanın esas sahipleri bizler değiliz, aziz şehitlerimizdir. Bir başka ülkenin toprağını 2-3 metre kazarsınız petrol çıkar, kömür çıkar. Ama bizim vatan coğrafyamızın toprağını 2 metre kazın altından şehit kemikleri çıkar. Böylesine mübarek bir coğrafyada bize düşen bir an evvel güçlenmektir."
"NE ZAMAN YILDIZIMIZ PARLASA TAKOZ KOYUYORLAR"
Cemil Çiçek, Balıkesir Körfez Havaalanı pist ve terminal açılış töreninde de konuştu. Anadolu'nun 1071 yılından beri Türk Milleti'nin ana yurdu olduğunu, bundan sonra da bütün alçaklığa rağmen ebediyen olacağını anlatan Cemil Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyetle beraber bu millet kalkınma çabasını yürüttüğü günlerde işte ne zamanki belimizi doğrultsak, ne zaman kendi ayaklarımız üzerinde dursak, ne zaman Türkiye bölgesinde bir güç, parlayan yıldız olsa buna takoz koymak, halkımızın huzurunu bozmak birlik ve dirliğini bozmak, istikrarı bozmak isteyenler, terör denen uluslararası belayı Türkiye'nin karşısına çıkardı. Bugün de PKK dediğimiz uluslararası güçlerin oyuncağı, maşası olan ve sadece onları temsil eden bir güçle bir mücadeleyi veriyoruz. Bu devletin bir sorunudur. Bunu böyle anladığımız ve iç siyaset malzemesi yapmadığımız zaman bu işlerin üstesinden daha kolay geleceğiz. Kalkınma çabasını iktidar muhalefet, bu düşünce şu parti ayrımı yapmadan birlik beraberlik içinde sürdürdüğümüzde Türkiye'nin geleceği daha aydınlık olacaktır."