Genel sekreter, rektör hakkında dava açtı
Bitlis Eren Üniversitesi'nde (BEÜ) Genel Sekreter olarak görev yapan Şehnaz Ayhan, asılsız ihbar, suçlama ve iftiralarla karşı karşıya kaldığını ve üniversiteden uzaklaştırılmaya çalışıldığı iddia ederek Rektör Mahmut Doğru hakkında Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.
Bitlis Eren Üniversitesi'nin kuruluş aşamasında tedbiren yürüttüğü genel sekreterlik görevine asaleten atanan Şehnaz Ayhan, BEÜ yönetimi tarafından haksız uygulamalara maruz kaldığı gerekçesi ile üniversite aleyhine tazminat davası açtı. Ayhan'ın avukatı Eski Van Bölge Barosu Başkanı Hüsnü Ayhan, suç duyurusu dilekçesini Bitlis Adliyesi'ne vermeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada haksızlığın sonuna kadar karşısında olduklarını hukuki süreç boyunca takipçisi olacaklarını söyledi.
Avukat Ayhan, ?Müvekkilim 2001 yılından itibaren Bitlis Sağlık Meslek Yüksek Okulu'nda sekreterlik görevini yürütmekte iken, 5662 sayılı kanunla yeni kurulan Bitlis Eren Üniversitesi'ne Genel Sekreter olarak atanmıştır. Ancak BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru ve yardımcıları geldikten sonra özellikle idari personelin görevlendirmeleri ve atamaları konusunda öneri ve görüş bildirme hakkına sahip olan müvekkilimin yapılan tayin ve görevlendirmelerde kadrolaşmaya gidildiğini daha önce yüksek okullarda çalışan deneyimli personellerin görev değişikliğini hatta Elazığ'dan getirilip görevlendirilen personellerin alınımın yanlış olduğunu ifade etmiştir. Müvekkilemin bu eleştirisi üzerine Rektör Doğru ?Şehnaz Hanım kendi inisiyatifinle istifa et dediği, müvekkilem ise herhangi bir suçunun olmadığını ve istifa etmediğini belirtmiştir. Bu davranış sebebiyle 10 07 2009 tarihinde müvekkilem Üniversite yönetimi tarafından görevden alınmıştır. Müvekkilim kendisine yapılan işlemin yasaya aykırı olduğunu beyanla idari işlemin iptali için Danıştay 8'inci dairede dava açımıştır. Danıştay 8'inci dairesi 2009/6401 esas sayılı dosyada talebin kabulü ile yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir? dedi.
İdari yargılama usul yasasının 28'inci maddesine göre en geç 30 gün içerisinde müvekilinin göreve başlatılması gerektiği anlatan Avukat Hüsnü Ayhan, ?Rektörlük makamı tarafından oyalama taktikleri başlamış ve ısrarla yaptığımız başvurular üzerine masa başında göreve başlatılmış gibi işlem yapılmıştır. Oysa müvekkilemin yargıya başvurmasını kabullenmeyerek kasıtlı olarak il dışına çeşitli görevlendirmeler yapmış, bu yetmiyormuş gibi altı ay içerisinde yıldırmak ve yıpratmak amacıyla 8'e yakın disiplin soruşturması açılmış ve üç aylık süreler ile iki kez görevden uzaklaştırılmıştır. Tüm bu işlemler ile ilgili Van İdare Mahkemelerinde davalar açılmış olup, halen davalar devam etmektedir. Rektör Prof. Dr. Doğru, müvekkilemin yargıya başvurmasını kişisel mesele haline getirerek olayı kin ve gareze dönüştürmüştür. Asılsız ve soyut iddialarla müvekkilemin hakkında disiplin cezaları verilmiştir? diye konuştu.
Prof Dr. Mahmut Doğru'yu yasaya karşı hile yoluna başvurduğunu öne süren Avukat Ayhan, ?Bu yetmiyormuş gibi Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı'na asılsız suçlamalarda bulunmuştur. Savcılık tarafından kovuşturmaya gerek görülmediği gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiştir. Üniversiteler saygın eğitim kurumlarıdır. Yöneticileri de bu saygınlığı korumaları gerekirken asılsız ihbar, suçlama ve iftiralarla sırf müvekkilimi yıpratmak, yıldırmak ve üniversiteden uzaklaştırmak gayesi güdülmüştür. Müvekkilemin bu sebeplerinden dolayı maddi ve manevi zararlarının karşılanması için Rektörün haksız fiil teşkil eden eylemlerden dolayı Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açmış bulunmaktayız? dedi.
Şehnaz Ayhan'la ilgili davaların devam ettiğini belirten Rektör Prof. Dr. Doğru, ise "?ehnaz Ayhan ile basın açıklamasında belirtilen şekilde hiçbir diyaloğum olmadı. Bunlar tamamen hayal ürünü ve asılsız şeyler. Hakkında disiplin cezaları ve soruşturmalar vardır. Disiplin cezaları hukuka uygun yürütülen soruşturmalar neticesinde, somut olaylara dayanmaktadır. Bunlar şu anda yargı aşamasında. Uzaklaştırmayla ilgili kararımız Van 2'nci İdare Mahkemesi'nce onaylanmıştır. Bütün işlemler hukuka uygun yürütülmekte olup hukuk devletinde keyfiyet söz konusunun olmadığına inanan bir yönetimimiz var. Yaptığımız hiçbir şey keyfiyetle yapılmış değil. Her şey somut olaylara dayanmaktadır. Yargı süreci devam ediyor. Bu nedenle çok şey söylemiyorum? diye konuştu.