İstanbul MEM'den Bakanlık emrine aykırı uygulama

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 27 Ağustos 2010 10:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Milli Eğitim Bakanlığının 2010/42 nolu Genelgesine aykırı bir emir yayımlayarak okul müdürlerini güç durumda bıraktı.

Okul Müdürleri genelge hükümleri gereği veliyi bilgilendirirken gelinen noktada iş bilmeyen, veliyi kandıran pozisyonuna düşmüşlerdir.

Bakan Nimet ÇUBUKÇU imzalı 2010/42 nolu genelgeye göre Lise kayıtlarındaki işleyiş;

Adres bölgeleri İlçede kurulacak komisyon tarafından belirlenecekti. Bu işlem gerçekleştirildi. Okullar alabilecekleri öğrenci kontenjanını e-okul sistemine gireceklerdi. Bu işlem de tamam.

Aday kayıtları, 02-27 Ağustos 2010 tarihleri arasında alınacak (bugün sona eriyor) ve aday kayıt sonunda;

Okula başvuran öğrenci sayısı kontenjandan fazla ise;

Diploma ortalamasına göre sıralama yapılacak ve kontenjan üzerindeki öğrenciler ilçe kayıt komisyonuna yönlendirilecek ve İlçe Kayıt Komisyonu bu öğrencileri boş kalan diğer okullara yerleştirecekti.

Yani bir ilçede A okulunun kontenjanı dolmuşsa B okulunda boş kontenjan kalmışsa A okulundaki kontenjan fazlası öğrenciler B okuluna yerleştirilecekti. Yine aynı genelgeye göre buna rağmen sorun varsa meslek liselerine yönlendirme yapılacak meslek liseleri ikili eğitime geçirilecekti.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bakanlık genelgesine aykırı olarak bir emir yayımlamıştır. Tüm okullara ulaşan bu yazıda ?Öğrenci sayısının belirlenen kontenjandan çok olması durumunda kontenjan sınırı getirilmemesi, gerekirse ikili eğitim için teklif yapılması? ifadesi ile yeni uygulama emredilmektedir.

Bu durumda aynı ilçede bazı okullar boş kalırken bazı okullar ise bakanlığın yönetmeliğe koyduğu standardı 36 olduğu halde 2010/42 nolu genelgeye göre 40 olarak belirlenen sınıf mevcutları arttırılacaktır.

Aynı ilçede bazı okullar sınıflarını dahi dolduramazken, tekli eğitim yaparken diğer okullar tıka basa ikili eğitim yapacaklardır.

Kontenjanını dolduran okullarımız genellikle tercih edilen okullar olduğundan siyasi, bürokrasi ve diğer kesimlerden gelen yoğun talepler nedeniyle adres bölgeleri dışından da öğrenci almak durumuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu da ayrı bir yük getirmektedir bu okullara.

Bu durum aslında Bakanlığın tüm okulları Anadolu Lisesi veya Meslek Lisesine dönüştürüp mahalle okulu, genel lise bırakılmaması projesinin ürünüdür. İstanbul'da bu yıl 60 civarında okul dönüştürmeye tabii tutulduğundan sorunların yaşanması da doğaldır. Bu dönüştürmeler yapılırken kayıt dönemi planlamasının göz önüne alınmadığı da açıktır.

Örneğin İstanbul'un bir ilçesinde yıllardır 2 Genel Lise var iken ihtiyaca cevap vermediği için yeni bir lise daha yapılmıştır.(2008-2009) Bu durumda okullar biraz rahatlamış fakat tekli eğitime geçmek dahi mümkün olmamıştır. Durum böyle iken bunların iki tanesi bu yıl Anadolu Lisesi yapılmıştır.

Nüfus yoğunluğu çok olan bu ilçede (280bin) tek bir genel lise kalmıştır. Bu lisenin öğrencilerin tamamını kabul etmesi demek sınıf mevcutlarının bir hayli artması demektir. Bu plansızlığın, ileriyi görmemenin ürünüdür. Bu durumdan etkilenen ise başta öğrenci, öğretmen ve veliler olacaktır.

Velinin okul tercihi yapması gayet doğaldır çünkü çocuk kıymetlidir ve en iyi şekilde eğitilmesini talep etmektedir. Bu okullar için de güzel bir gelişmedir çünkü talep eden veli ilgili veli demektir. Bu durum tabii ki eğitimin kalitesine de etki edecektir. Fakat tercih edilen bu okullarımızın öğrenci kapasitesini aşması kalitenin düşmesine daha büyük etki yapacaktır.

Buradaki sorun veliden değil tüm okullarımızı tercih edilen okullar haline dönüştüremeyen biz eğitim paydaşlarından kaynaklanmaktadır. Bu işin tepeden tırnağa sorumluları düşünüldüğünde bize de bir pay çıkarılması belki mümkün olabilir ama asıl sorumlunun kim ya da kimler olduğu kamuoyunun takdiridir.

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber