Erdoğan: Kılıçdaroğlu özür dilesin

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 05 Eylül 2010 16:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakakan Erdoğan, en büyük 'evet' mitingini İstanbul Kazlıçeşme'de gerçekleştiriyor. Erdoğan, Avcılar'da asılan afiş için Kılıçdaroğlu'nun halktan ve kendilerinden özür dilemesini istedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nden Kazlıçeşme Meydanı'na geçti.

Erdoğan, 12 Eylülde yapılacak referandum öncesinde bugün başlayan propaganda yasakları dolayısıyla sivil plakalı araç kullandı.

İstanbul Kazlıçeşme'de büyük bir kalabalık toplanırken katılımda yağmurun etkisi oldu.

Konuşmasına Ramazan ayı ve Kadir Gecesi'ni kutlayarak Başbakan Erdoğan'ın sözlerinden muhalefetin tümü nasibini aldı. MHP ve BDP tabanlarına ayrı ayrı seslenen Başbakan, yüksek yargıya sert eleştirilerde bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"İleri demokrasi ve özgürlük isteyenler evet diyor, çetelere dur demek isteyenler evet diyor.

Türkiye'nin özeti İstanbul'dur, karar senin İstanbul.

Önünüzde iki seçenek var, bir tarafta darbe anayasası, bir tarafta milletin anayasası.

Kaset oyunuyla bizi engellemek istediler, aday değilim deyip 24 saatte aday oldular. Bu nasıl dürüstlük?

Başörtülü kadınlarımızı rahibelere benzettiler, bunun bizimle ilgisi yok dediler. Utanmadan sıkılmadan hükümet görevini yapsın dedi. Hükümet onun talimatıyla değil ama eşeği sağlam kazığa bağlamak için görevini yaptı ve Avcılar Belediye Başkanı tarafından afişin asıldığını belirledi. Dürüst ol, dürüst. Bize gelip dürüstlük dersi verme. Bu sizin ilk yanlışınız değil, daha çok yaptınız bunları. Senin şimdi gelip milletten de özür dilemen gerekir, bizden de. Sen kalkacaksın bu ülkede başörtülü kardeşime rahibe benzetmesi yapacaksın. İşte onun için buradan çıktıktan sonra kapı kapı dolaşıp 'evet' isteyeceğiz.

Aynı şeyi 411 olayında da yaşamadık mı? Peki ne oldu? Bunlar Anayasa Mahkemesi'ne götürdü mü değişikliği? Sayın Kılıçdaroğlu, burada senin imzan yok muydu? Kılıçdaroğlu şimdi çıkmış diyor ki 'Başörtüsü meselesini ben hallederim.' Kimse inanmıyor, bunu anlayınca televizyonlarda 'Bir gün başını örter birini açar' dedi. Sen milleti oyuncak mı zannediyorsun.

Daha önce yargı onların arka bahçesiydi, şimdi milletin ön bahçesi olacak. Artık üstünlerin hukukuna değil hukukun üstünlüğüne gidiyoruz.

7.5 yılımız prangalarla geçti, artık milletimize hizmet etmek istiyoruz. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' demiş Seyh Edebali; İstanbul'un özünde bu anlayış var.

27 Mayıs 1960'ta seçimle gelmiş bir başbakanı ve bakanları idam ettiler, siyasetin üzerine çöktüler. 12 Mart'ta ve 12 Eylül'de demokrasiyi kesintiye uğratılar, yetmedi 28 Şubat'ta yine müdahale ettiler. Sanal korkular ve sanal tehditlerle milleti sindirdiler.

Çetelere mafyaya karşı dimdik durduk yılmadık. Şimdi, takibe takılanlar var, İmralı'yla görüşenler var.

Kürt de Türk de Lazı Romanı Gürcüsü hepsi benim kardeşim. AK Parti 73 milyonun partisi.

Cumhurbaşkanı, başbakan olsan ne yazar, birgün gelecek öleceksin, iki metre bezle gömecekler. Kime neyin afra tafrasını yapıyoruz, gurur kibir kimseyi bir yere taşımaz.

8 yıldır sizlerin başını öne eğdirmedik, hak, adalet dedik sizden aldığımız güçle yola devam ediyoruz. İzmirli kardeşimin de Diyarbakırlı kardeşimin de hukuku bizim güvencemiz altında.

Adalar'daki vatandaş oy vermedi diye onlara hizmet götürmezlik etmeyiz. CHP iktidarında Adalar'a su bile gitmezdi, hizmeti biz götürdük.

Sünni, Alevi demedik hizmet götürdük. Tunceli'ye üniversiteyi kim götürdü?

Bu ülke bizim, kimsenin arasında ayrım yapmayız. bizde insan ve hakları kutsaldır.

AK Parti kendi anayasasını yapıyor diyorlar. Biz CHP'ye ve MHP'ye gittik, kapağını bile açmadan reddettiler. Anayasa değişikliği için görüşmek istediğimizde bize cevapları 'gelirler, çay içip giderler' oldu. Bunlar sulu şaka yapmayı severler. Sayın Toptan yazı yazdı ve CHP yine komisyona üye vermedi. Bunların kültüründe uzlaşma yok, dertleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Ama bu bağcı sizin dayağınızı yiyecek değil, bağcıya ancak millet dayak atabilir.

Ey CHP, ey MHP, ey BDP, sana soruyorum. Sen hazineden para alıyor musun? Biz hazineden aldığımız paralarla kampanyamızı yürütüyoruz. Sen nerede harcıyorsun bilemiyorum? Devletin arabasıyla geziyorum, 'evet', bugüne kadar böyleydi. Bu bana yasanın verdiği bir hak. Bunu bile sattırıyorlar, devletin imkanlarını kullanıyorlar diyorlar. Sayın Bahçeli sen 3,5 yıl devletin aracını kullanmadın mı?

IMF'ye milyarlarca dolar borç ödedik, MHP'nin de içinde bulunduğu hükümet devretti bize bunu. Bunlar milliyetçiyiz diyorlar, bunlardan olsa olsa kafatası milliyetçisi olur.

Devlet yıllardır memuruna işçisine borçluydu, 13,5 katrilyonu biz ödedik. Konut edindirme yardımını yıllardır ödemediler, şimdi biz bu paranın tamamını neredeyse ödedik. Ekonomik büyümede dünyada dördüncü, Avrupa'da birinciyiz. Enflasyon canavarı yüzde 30'du, şimdi yüzde 8.

Hiç kimse kirli senaryolarla milleti sokağa dökmesin, biz artık hukuku farklı şekilde değerlendirenlere bir damdan düşen olarak sesleniyorum, artık kimseyi uyutamazsınız. Gençler hani söylüyorlar ya yok şöyle yok böyle, biz bazı gerçekleri yaşadık.

İETT garajını satmamıza Danıştay izin vermedi, şimdi 500 milyon dolara bile satamazsınız. Danıştay şimdi bu zararı ödeyecek mi? Geçmişte Telekom 25 milyar dolar önerdiler, Türkiye'nin borcu 22 milyar dolardı. Telekom satılsaydı borçlar bitiyordu ancak yine Danıştay izin vermedi. Danıştay'a soruyorum, insaf, biz ortak değerlerde birleşemezsek nerede birleşeceğiz.

Yargı ideolojik davrandı, bana da davrandı. Ben bizzat bedelini ödedim. Yargıtay'da maalesef belli bir grup, bu noktada öyle yaklaştı. Yaptığım neydi benim? Sadece okuduğum bir şiir. U2 Bono ziyaretime geldi ve neden hapis yattığımı sordu. Söyleyince Bono kahkahayı bastı. Ama ne oldu, içeride özgürlüğün tadını öğrendik. Muhtar bile olamaz diyorlardı, millet getirdi beni Başbakan yaptı. Yeni anayasa bir Tayyip Erdoğan projesi değildir. Bakın burada bizimle beraber hareket eden Saadet Partisi var, BBP var, bağımsız MHP'liler var, bağımsız Kürtler var. AK Parti'li oldukları için 'evet' demiyorlar, demokrasi için 'evet' diyorlar.

Tuzu kurular, kaymak tabaka milletin önünde engel olmasın istiyoruz. Bunu getiriyoruz.

1960 darbesine kim çanak tuttu? CHP. 28 Şubat'ta kim dut yemiş bülbüle döndü? CHP. 27 Şubat bildirisinin altına kim imzamızı atarız dedi? CHP. Yargıyı nasıl siyasallaştırdıklarını biliyoruz. Geçmişte Moğultay ne dedi, CHP'lileri almayacaktım da MHP'lileri mi alacaktım dedi, bir günde 3 bin kişi aldılar. 12 Eylül'de 'hayır' çıkması için İmralı'yla konuşalım diyen yargıçlara kimse ses etmiyor. Sen Silivri'de avukat, İstanbul'da demokrat olamazsın. Anayasa Mahkemesi'ni anamuhalefet mahkemesi haline getirdin. Anayasa Mahkemesi'nin önünde tank gibi dururken şimdi de tankın önünde duracağım diyor. Geç bunları geç.

Avcılar'daki olayla ilgili elimizde resmi belgeler var. Avcılar Belediyesi'nin hangi matbaaya hangi yazıyla 20 bin broşürü bastırdığı belli şu an.

CHP'nin tarihi boyunca neler yaptığı ortada, bunların aldatmalarına kanmayın. MHP'lilere sesleniyorum, milletini sevenler olarak gelin, 12 Eylül'de sizler de 'evet' deyin.

Bu bir güvenoylaması değil, 12 Eylül'den sonra hesaplaşırız. 12 Eylül'den sonra ne dersen de, ben de cevabını veririm. Ama şu an 26 maddelik değişikliği konuşuyoruz, söyleyeceğin varsa söyle.

'Evet'ler şu kadar çıktı, AK Parti'nin bu kadar oyu var' şeklinde bir cümleyi benden veya partillilerden hiçbir zaman duymayacaksınız. Ne evet diyenler, ne hayır diyenler ihanet içerisindedir, millet kendi iradesini ortaya koyacak.

Öcalan'la görüştüğümüz iddia ediyor muhalefet, ispat edemezsiniz şerefsizsiniz. Biz Yüksekova'da, Şemdinli'de teröristle mücadele verirken bunlar Ankara'da oturuyordu, randevumuza yanıt vermediler.

Muhalefet kara propaganda yapıyor, bilgi kirliliği yapıyorlar, sürekli iftira atıyorlar. Bu iktidar sizin şamaroğlanınız değil, satılık meydanızda kampanyalarınızı biliyoruz. Bu ülkenin Başbakanı'na kalkıp Türk diyemeyen Başbakan lafını nasıl yakıştırıyorsun? Ayıptır. Menderes'i ve arkadaşlarını idama gönderenler gerekçe yazamadılar. Böyle hukuk olur mu?

Her evet herkes için demokrasiye, özgürlüğe, hukuka ve adalate davettir. 12 Eylül'de kazanan AK Parti değil millet olacak. Kaybeden muhalefet değil milletin önünü tıkayanlar olacak. Millet kazanacaksa AK Parti kaybetsin, bunu kimse söylemez."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber