Devlet Denetleme Kurulu RTÜK 'le ilgili bir rapor yayınladı
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) 26 Eylül 2003 tarihinde RTÜK'le ilgili son üç yılı kapsayan uzun bir rapor yayınladı. Rapor hala Cumhurbaşkanlığı'nın sitesinde duruyor. Raporda RTÜK'teki iddialar araştırılmış, olup bitenler belgeleriyle yer almış ve yargının harekete geçmesi istenmişti.
Dorduncukuvvetmedya-Türkiye Cumhuriyeti'nin en yetkili denetleme kurulu olan
DDK'nın bu raporu hakkında şimdiye kadar hiçbir işlem yapılmadı. DDK raporu,
şimdiye kadar rapor olmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Soruyoruz! Raporlar
okunsun diye mi hazırlanır?
RAPORDAN BAZI BÖLÜMLER...
1. Frekans plânlaması hazırlatılması ve kanal ve frekans ihalesi sürecinde;
kararlı bir siyasal ve yönetsel iradenin işin sonuçlandırılması için çaba göstermemesi,
konuyla ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müdahaleleri ve sıkça mevzuat
değişikliği yapılması nedeniyle çalışmalar çok yavaş ilerlemiştir.
Üst Kurul, yayın izni ve lisansı vermeye başlayacağı tarihe kadar geçecek sürede,
3984 sayılı Yasanın geçici 6. maddesi uyarınca, mevcut radyo ve televizyon kuruluşlarından
kullandıkları kanal ve frekanslar için ücret alınmasını sağlayacak bir düzenleme
de yapmamıştır.
2. Üst Kurul bir firmadan 1 jeneratör, 5 adet koordinat saptama aygıtı alımına
karar vermiştir. Cihazların geçici kabulleri yapılarak, tutanak düzenlenmiştir.
Bu işlemlerden kısa bir süre sonra Üst Kurulca 99/32-9 sayı ile; "...ihale
üzerinde kalan firmaya tespit edilen noksanlıklarını tamamlayabilmesi için ve
yurt dışı alım olduğundan 25 gün süre verilmesi, bu süre zarfından tespit edilen
noksanlıkların yerine getirilmemesi halinde, ihale sözleşmesinin feshi ile birlikte
teminatın gelir kaydedilmesi" kararlaştırılmıştır.
Üst Kurul hukuk biriminin Firma alacağının ödenmesi gerektiği yönündeki uyarılarına
karşın ödeme yapılmaması üzerine Firma, 21.07.1999 gününde dava açmış, mahkeme
Firmanın edimlerini yerine getirdiğine karar vermiş, Firmaya 95.091.052.000
lirası ana para, 371.034.028.000 lirası da gecikme faizi ve inkar tazminatı
olmak üzere toplam 466.125.080.000 lira ödenmek zorunda kalınmıştır.
Ancak minibüs veya kamyonet gibi motorlu araçların üzerine monte edildiğinde
hareketli ölçüm veya koordinat saptaması yapılabilen cihazlar, araçlar satın
alınmadığından depolarda atıl durumda bekletilmektedir.
3. Üst Kurul hizmet binalarının temizlik işleri 1997 yılından itibaren ihalesiz
olarak Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Sosyal Yardımlaşma Vakfına (TEL-VAK)
verilmiştir. Yapılan sözleşmede; işin cinsi ve ödeme miktarları genel ifadelerle
belirtilmiş, çalıştırılacak işçi sayısı saptanırken temizlenecek alan ile işçi
sayısı arasındaki oranın araştırılmamış olması sonucu fazla ödeme yapılmıştır.
4. Yayın lisansı ve izni verilmesi için gerekli olan "Ulusal Güvenlik
Belgesi"ni alamamış bazı yayın kuruluşlarına, belgeleri sonradan getirmeleri
koşuluyla yayın lisansı ve izni verilmiştir.
5. Uygulanan yaptırım sonucu bir programın yayından kaldırılması üzerine, 3984
sayılı Yasanın 33. maddesi gereğince bunun yerine yayımlanacak "İkame Programların"
hazırlanması açısından işi zamana yaymaya yönelik bazı girişimlerin dışında
özel bir çaba gösterilmemiştir.
6. Radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarında, 3984 sayılı Yasanın 31.
maddesinde öngörülen belli oran ve saatlerde eğitim, kültür, Türk halk ve Türk
sanat müziği programlarına yer verme zorunluluğuna ve reklam kuşaklarına ilişkin
sınırlamalara uyup uymadıkları konusu etkili bir biçimde denetlenmemektedir.
7. Birimin kuruluş yasasının çıkarıldığı dönemde "Kurum" ve "Kurul"
biçiminde ayrı yapılanmalar öngörülmemesi çok başlılığa neden olmuştur. Üst
Kurul üyeleri yönetim kademelerindeki görevlilere yönetsel emirler verebilmekte,
en basit mal ve hizmet satın alımları ile en alt kademedeki personel atamalarına
kadar her düzeydeki işler Üst Kurul kararıyla yapılmaktadır.
8. Üst Kurul gündemine alınarak görüşülen konuların bir bölümü, "Karar
yeter sayısı bulunmadığı" gerekçesiyle karara bağlanamamıştır. Bu durum,
çoğu kez toplantıya katılan üyelerden bazılarının toplantıyı terk etmelerinden
kaynaklanmaktadır.
Bu tutum sonucu, izleme ve değerlendirme raporlarından; 2001 yılında 62 adedi,
2002 yılında 52 adedi ve 2003 yılı mayıs ayı sonuna kadar 10 adedi Üst Kurulca
karara bağlanamadığından gündemden düşmüş, ilgili yayın kuruluşlarına yaptırım
uygulanamamıştır.
9. Üst Kurul üyelerinin, çok sayıda toplantıya katılmadıkları, bunlar için
toplantı tutanaklarına "mazeretli" notu konulduğu görülmüştür.
3984 sayılı Yasanın 11. maddesi gereği "tam gün esasına" göre çalışmak
zorunda olan üyelerin haftalık toplantılara bile sık sık katılmadıkları saptanmıştır.
Oysa 11. maddede ancak geçerli mazereti olanların toplantıya katılmayabileceği
öngörülmektedir. Geçerli mazeretin, Üst Kurul toplantılarına katılmama durumu
için olduğu kadar tam gün esasına göre çalışan bir kurumda günlük mesaiye gelmeme
durumu için de aranması gerektiği kuşkusuzdur. Bir mazeretin geçerli sayılması
için belgelendirilmesi, işe gelmemeyi haklı kılacak önemde olması, ertelenememesi,
yetkili makamın bilgisine sunulması sonucu olurunun alınması gerekir.
Toplantıya katılmayan üyelerin mazeretlerinin neler olduğu ve nasıl bir kabul
yöntemine bağlandığının sorulması üzerine Üst Kurul Başkanının verdiği yanıtta;
"Çalışmaların tarzını, usul ve esaslarını belirlemeye yetkili Üst Kurul,
üyelerin devamı konusunu da karara bağlamaya yetkilidir."
"Üst Kurul toplantısına katılmayan Üst Kurul üyelerinin mazeretlerini
toplantı öncesinde, Başkan veya Başkan Vekiline, Başkanlık Makamı ile bağlantı
kurulamıyorsa bir Üst Kurul Üyesine bildirmelerine, imkan dahilinde ise mazeretlerin
Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesine ya da bilahare mazeretin beyan edilmesine,
ayrıca, Üst Kurul kararına Üst Kurul Üyesinin mazeretli olduğunun da yazılması
yönünde 06.06.2002 tarih 26 sayılı toplantıda 1 nolu karar alınmıştır."
denilmektedir. Yasada tam gün çalışma öngörüldüğünden, işe devam konusunda Üst
Kurula değişik bir düzenleme yapma ya da takdir hakkı tanınmış değildir. Bu
açıklamaya ve Üst Kurulun aldığı karara göre; geçerli mazereti olduğu kanısında
olan üye mazeretini sözlü ya da yazılı biçimde, önceden ya da sonradan, Başkana
ya da başka bir üyeye bildirmekle yetinebilecektir. Yasaya ve yönetim hukuku
uygulamalarına aykırı olan Üst Kurul kararının hukuki geçerliliğinin bulunmadığı
değerlendirilmektedir.
Bu devamsızlık durumunun 3984 sayılı Yasanın 11. maddesinin sonuncu tümcesini
oluşturan "Geçerli mazereti olmaksızın üst üste üç kez toplantıya katılmayan
Üst Kurul üyeleri çekilmiş sayılır" biçimindeki kural çerçevesinde değerlendirilmesi
gerekir.
Üst Kurul toplantılarında bazı üyelerin toplantı gündemini oluşturan çok sayıda
kararın bir kısmına imza koymadıkları, toplantı tutanağında bu durumun "...sayılı
kararlarda bulunamadı" biçimde açıklandığı, toplantıdan ayrılan üyelerin
herhangi bir mazeret bildirmedikleri görülmüştür.
3984 sayılı Yasanın, 15.05.2002 günlü, 4756 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesindeki
Üst Kurulun tam gün esasına göre çalışacağına, aynı maddenin ilk şeklindeki
Üst Kurulun sürekli çalışan bir kurul olduğuna ilişkin kurallar, toplantıyı
yarıda terk edenlerin de devamsız sayılmalarını gerektirir.
10. Üst Kurulda görüşülen kararların imza işlemi bazı üyelerce aylarca geciktirildiğinden,
uzun süre karar defterlerine işlenmemektedir.
11. Denetim dönemi içinde Kurul üyelerinin gerek resmi araçla, gerek yol paralarını
Kurumdan almak suretiyle çalışma günlerinde sık sık Ankara dışına çıktıkları
saptanmıştır.
Bu seyahatlerin bir bölümünde resmi araç kullanmışlar, bir bölümünde de kendilerine
tren, otobüs ya da uçak ücreti ödenmiştir.
Bu seyahatlerin nasıl bir görev gereğinden kaynaklandığının bildirilmesine
ilişkin yazımıza Üst Kurulun verdiği yanıtta;
"...Üst Kurul Üyelerinin yurtiçi görev seyahatlerinde klasik devlet memuriyetindekine
benzer bir görevlendirme onayı söz konusu olamamaktadır" denilmektedir.
95/16 sayılı toplantıda Üst Kurulca alınan 3 no.lu kararda "Doğrudan makamların
hizmetinde bulunan sekreter, odacı, şoför ve araçların görevlendirilmeleri ait
olduğu makamın tasarrufunda bulunacağına ve bu görevlendirmelerle ilgili idari
işlemlerin bu makamlarca verilecek müzekkere doğrultusunda Üst Kurul teşkilatınca
yerine getirilmesi gerektiğine karar verildi." denilmektedir. Bu yazıdaki
"Makam" sözcüğünün "üyeler" anlamına geldiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Üst Kurulun 19.06.1995 günlü toplantısında alınan 21 no.lu kararda;
"...Toplantıya katılacak üyelerden Ankara dışında olanların yol masraflarının
üst kurulca karşılanması, istekleri halinde üyelerinAnkara'ya gelip dönüşlerinde
makam araçlarını kullanmalarına karar verildi" denilmektedir.
10.07.1996 günlü, 96/28 sayılı toplantıda alınan 7 no.lu kararla, yukarıdaki
karara bir açıklama getirilmiş; "Ankara'ya geliş dönüşlerde yol masraflarının
karşılanması ve makam aracı kullanılması uygulamasının, sürekli bir uygulama
olduğu" vurgulanmıştır.
Tam gün esasına göre çalışan Üst Kurulun aldığı bu kararlar; 3984 sayılı Yasanın
11. maddesine, Kurul uygulamalarına örnek alınması gereken Taşıt Yasasına, İdare
Hukuku genel ilkelerine, yerleşmiş yönetsel geleneklere ve taşıt tahsis amacına
aykırılık oluşturulmaktadır.
3984 sayılı Yasanın değişik 7. maddesinde, Üst Kurulun Başkan tarafından, Başkanın
bulunmadığı hallerde başkan vekili tarafından yönetileceği ve temsil edileceği
belirtilmektedir.
Bu nedenle; Üst Kurulun "onay ve karar mercii bulunmadığı" şeklindeki
açıklamalar dayanaksız kalmaktadır. Onay mercii, Başkan ve Yasanın açıkça yetki
verdiği durumlarda da Kuruldur. Onay ve karar mercii bulunmayan, her üyenin
kendini onay ve karar mercii gördüğü bir kamu örgütü düşünülemez.
Belirtilen nedenlerle, geçici görevlendirmelerin Başkan ya da bu konuda açıkça
alınmış bir karar olması halinde Kurul tarafından yapılması gerekir. Yetkili
bir makamın onayı olmaksızın, kamu görevlilerinin koşullarını, süresini, gerekçesini
bizzat belirledikleri bir geçici görevlendirme yöntemi yoktur.
Ayrıca, üyelerin genellikle hep aynı kente gitmiş olmaları (Muğla, İstanbul,
İzmir, Bodrum) ve yine genellikle seyahatlerin hafta sonunu da içerecek biçimde,
Perşembe-Pazartesi, Cuma-Pazar, Cuma-Salı günlerini kapsamış olması, herhangi
bir görev amacı güdülmediğini göstermektedir. Seyahatlerin sonucu; resmi bir
rapora, görüş yazısına ve benzeri herhangi bir belgeye de yansımamıştır.
Özel nitelikli bu seyahatlerde şoför harcırahı ve benzin gideri olarak kamu
zararına neden olunmuştur.
Bir üyenin, 3984 sayılı Yasanın 11. maddesindeki "tam gün esası" kuralına
aykırı biçimde yılın büyük bir bölümünü Ankara dışında geçirmesi nedeniyle üyeliğinin
devam edip etmediğinin değerlendirilerek hem bu konuda hem de yetkili makam
(Kurul Başkanı ya da Kurul) tarafından yöntemine uygun olarak verilmiş bir göreve
dayanmayan seyahatler konusunda ilgililer hakkında soruşturma yapılması ve tüm
yersizödemeleri, ilgililerinden geri alınması gerekmektedir.
12. Üst Kurula açıktan veya naklen personel alımlarında; kıdem, kariyer ve
liyakat ölçütlerine yeterince önem verilmemekte, kişisel kimi tercihler öne
çıkarılmaktadır. Bir kısım personele görev üstlendiği alan ile ilgili herhangi
bir uzmanlık bilgisi ve birikimi bulunmamasına karşın, Üst Kurul kararıyla çeşitli
adlar altında uzmanlık unvanları verildiği belirlenmiştir.
13. Personelin mesaiye devamı konusunda etkili bir sistem kurulamadığı anlaşılmaktadır.
Sivil Savunma Uzmanlığının giriş-çıkışları izleme kayıtlarından elde edilen
bilgilere göre, bazı personelin atandığı tarihten uzun bir süre sonra ve aralıklı
olarak işe gelip gittikleri belirlenmiştir.
14. Kurulda uzmanlık gerektiren işlerde uzman olmayan personel çalıştırıldığı
gibi, uzmanlık gerektirmeyen işlerde uzman personel çalıştırılmakta, adil bir
görev dağılımı yapılmamaktadır.
Üst Kuruldaki personele bugüne kadar hizmet içi eğitim verilmemiştir. Yönetim
organizasyonu tam olarak sağlanamadığı için birimler arasında eş güdüm eksikliği
bulunmaktadır.
15. Genel bir arşiv sistemi kurulmadığından yayın kuruluşlarına ait dosyalar
düzensiz olup, herhangi bir yayın kuruluşuna ait işlemlerin değişik birimlerce
yürütülmesi nedeniyle, bu işlemlerin tamamı tek dosya üzerinden izlenememektedir.
16. 3984 sayılı Yasanın 24. maddesi gereğince hazırlanıp yürürlüğe konması
gereken, bünyelerinde radyo-televizyon bölümleri bulunan iletişim fakültelerine
yerel bazdaki frekans ve kanalların ücretsiz olarak verilmesine ilişkin yönetmelik
ve aynı Yasanın 12 ve 13. maddeleri uyarınca hazırlanıp yürürlüğe konması gereken
özel yayıncı kuruluşlarından alınacak yıllık kira ücretleri yönetmeliği Üst
Kurulca henüz hazırlanmamıştır.
17. Her bir üye aracı ile 2001 yılında ortalama 25.642 km., 2002 yılında ortalama
23.187 km. yol yapılmıştır.
18. Üst Kurula ait bazı taşınmazlar, satın alınmalarından önce kullanım amaçlarına
ve alım fiyatlarına ilişkin sağlıklı değerlendirmeler yapılmaması sonucu atıl
durumda bekletilmektedir.
19. Üst Kurul, değişik zamanlarda Maliye Bakanlığından yayıncı kuruluşların
reklam gelirlerinin incelenmesini istemekte, ancak Maliye Bakanlığının bu konudaki
denetimleri sınırlı kalmaktadır.
20. Üst Kurulun ayniyat sistemi düzgün işlememekte, ambar kayıtları sadece
bilgisayar kayıtlarına dayalı olarak izlenmekte, demirbaş eşya kayıt defterleri
ise düzenli tutulmamaktadır.
KURULDAKİ UZMANLARIN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER
Toplam 151 uzmanın bulunduğu Kurulda uzman unvanını taşımayan 9 kişiye uzmanlık
gerektiren yayın izleme ve değerlendirme görevi yaptırıldığı belirlenmiştir.
Oysa, aynı birimdeki 3 Üst Kurul uzmanı yayın kayıt görevi ve "Alo RTÜK"
şikayetlerinin bilgisayar ortamından yazılı hale dönüştürülmesi gibi uzmanlık
gerektirmeyen işlerde çalıştırılmaktadır.
Denetime tâbi 28 aylık dönem içerisinde 34 uzmanın ürettikleri toplam rapor
sayısının aylık ortalamasının yaklaşık 78 rapor olduğu belirlenmiştir. Bir uzmanın
aylık rapor ortalaması 2,29 olmaktadır. 17 uzmanın hazırladıkları rapor sayısı
bu sayının altındadır.
İzleme ve Değerlendirme Dairesi dışındaki birimlerde görev yapan 100 uzman,
Üst Kurul Başkanına bağlı 6 uzman bulunmaktadır.
Kamuoyu Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesinde 12 uzman görevlidir. Bunlardan
6'sı uzmanlık gerektiren işler yapmamaktadır.
Eğitim Dairesi Başkanlığında 5 uzman görevli olup, bunların arasında bir görev
dağılımı yoktur. Dairenin kuruluşu 1 yılı geçmesine karşın, hizmet içi eğitim
çalışmaları yapılmadığı, birimin asli görevi olan "ikame programların yayına
hazır hale getirilmesi" işinin de halen İzleme ve Değerlendirme Dairesi
tarafından yapıldığı saptanmıştır.
İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığında görevli 21 uzmandan 4'ünün uzmanlık
gerektirmeyen işlerde çalıştırıldıkları anlaşılmaktadır.
Personel Dairesi Başkanlığında 8, Araştırma Geliştirme Dairesi Başkanlığında
9, Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığında 13, İzin Tahsisler Dairesi Başkanlığında
15, Teknik Hizmetler Dairesi Başkanlığında 9 uzman görevlidir.
Hukuk Müşavirliği ve Sivil Savunma Sekreterliği bünyelerinde de birer uzman
çalışmaktadır. Değerlendirme kapsamındaki uzmanların % 77'si uzmanlık gerektiren
işlerde çalışmakta, % 14'ü ise uzmanlık gerektirmeyen işler yapmaktadır.
ÖNERİLER VE SONUÇ
1. Telekomünikasyon Kurumu tarafından incelenerek Haberleşme Yüksek Kuruluna
sunulmuş olan radyo ve televizyon frekans plânlarının bir an önce onaylanarak
yürürlüğe konulması, karasal ortamdan yayın yapacak kuruluşlara ilişkin seçme
önceliği sıralama ihalelerinin hazırlık çalışmalarının tamamlanması,
2. 1998 yılında alınan ve o günden bu yana büyük bölümü kullanılamadığı için
depolarda bekletilen teknik cihazların satın alınma işlemlerinin soruşturulması,
3. Yetkili makamna alınmış bir onaya dayanmaksızın, Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu olanaklarıyla değişik kentlere giderek göreve devamsızlıklarını geçici
görevlendirme olarak gösteren üyelerle, devamsızlığı alışkanlık haline getiren
üyeler hakkında soruşturma yapılması,
4. Gerçek bir görevlendirmeye dayanmayan seyahatler nedeniyle ödenen yol parası,
akaryakıt bedeli, şoför harcırahının ilgili üyelerden geri alınması,
5. Üst üste üç ve daha fazla Üst Kurul toplantısına geçerli mazereti olmaksızın
katılmayan üyeler ile İstanbul'da oturup, yalnızca toplantı günleri Üst Kurula
gelen Üyenin üyeliklerinin devam edip etmediğinin değerlendirilmesi,
6. Üst Kurula ait hizmet binalarının temizlik işinin uzun bir süre ihalesiz
olarak Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Sosyal Yardımlaşma Vakfına (TEL-VAK)
verilmesi suretiyle kurumun zarara uğratılması konusunda, 2443 sayılı Yasanın
6. maddesi uyarınca soruşturma açılması,
7. 3984 sayılı Yasanın 33. maddesi gereğince yayın kuruluşlarına verilecek
"İkame Programların" hazırlanması ve yayın kuruluşlarına ulaştırılması
çalışmalarının hızlandırılması, bu çalışmanın yeni giderlere meydan vermemesi
için, TRT Genel Müdürlüğünün arşivlerindeki programlardan yararlanılması yollarının
araştırılması,
8. 3984 sayılı Yasada değişiklik yapılarak "Kurum" ve "Kurul"
ayrımına gidilmek suretiyle yönetimde birliğin ve eş güdümün kolaylaştırılması,
9. Üst Kurul gündemindeki önemli bazı konuların görüşülmesi sırasında, konunun
olumlu veya olumsuz bir karara bağlanmasının sağlanması,
10. 3984 sayılı Yasanın Üst Kurul toplantılarına ilişkin 11. maddesinin titizlikle
uygulanması, kararların toplantıya katılan üyelerce kısa sürede imzalanması
ve karar defterine gecikmeksizin işlenmesi açılarından gerekli önlemlerin alınması,
11. Bölge Müdürlüklerinin yeniden kurulması yerine, bölgesel ve yerel düzeydeki
radyo ve televizyon yayınlarının İçişleri Bakanlığınca etkili biçimde izlenmesine
devam olunması,
12. Kurum Hukuk Müşavirliğinde yeterli sayıda hukuk müşaviri ve avukat varken,
hukuki konularda ücret karşılığında resmi bağlayıcılığı bulunmayan görüşler
alınıp buna göre karar oluşturulması yönteminden vazgeçilmesi,
13. Yayın kuruluşları hakkında merkezdeki izleme birimlerince veya valiliklerce
düzenlenerek Üst Kurula sunulan değerlendirme raporlarının kısa sürede görüşülüp
karara bağlanması suretiyle yaptırımların caydırıcılığının güçlendirilmesi,
14. Alt yapısı hazır olan genel arşiv sisteminin hızla devreye sokularak, her
yayın kuruluşuna ait işlem sürecinin tek dosya üzerinden izlenmesine olanak
sağlanması,
15. Üyelerce kullanılan araçların kullanımında tasarruf ilkeleri ve önlemlerine
titizlikle uyulması,
16. Radyo ve televizyon yayını yapan kuruluşların reklam gelirlerinde kuşkuya
düşülen konuların Maliye Bakanlığına bildirilmesi,
17. Üst Kurul personelinin özlük hakları açısından kuruma özgü yasal düzenleme
yapılması,
18. Üst Kurul üyelerinin karar alma süreçlerinde bağımsız olmaları gereğinden
hareketle bunların görev sürelerinin tek dönem ve dört yıl ile sınırlandırılması,
19. Haberleşme Yüksek Kuruluna sunulmuş olan Sayısal Yayıncılık Konsepti'nin
bir an önce onaylanarak, bunun gerektirdiği teknik ve yönetsel çalışmalara başlanması,
20. İzleme ve değerlendirme çalışmalarında yıkıcı, bölücü ve irticaî nitelikteki yayınların izlenmesine ve gerekli yaptırımların hızla uygulanmasına önem ve öncelik verilmesi, gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.