Devlet Denetleme Kurulu RTÜK 'le ilgili bir rapor yayınladı

Haber Giriş : 10 Mart 2005 16:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) 26 Eylül 2003 tarihinde RTÜK'le ilgili son üç yılı kapsayan uzun bir rapor yayınladı. Rapor hala Cumhurbaşkanlığı'nın sitesinde duruyor. Raporda RTÜK'teki iddialar araştırılmış, olup bitenler belgeleriyle yer almış ve yargının harekete geçmesi istenmişti.

Dorduncukuvvetmedya-Türkiye Cumhuriyeti'nin en yetkili denetleme kurulu olan DDK'nın bu raporu hakkında şimdiye kadar hiçbir işlem yapılmadı. DDK raporu, şimdiye kadar rapor olmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Soruyoruz! Raporlar okunsun diye mi hazırlanır?

RAPORDAN BAZI BÖLÜMLER...

1. Frekans plânlaması hazırlatılması ve kanal ve frekans ihalesi sürecinde; kararlı bir siyasal ve yönetsel iradenin işin sonuçlandırılması için çaba göstermemesi, konuyla ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müdahaleleri ve sıkça mevzuat değişikliği yapılması nedeniyle çalışmalar çok yavaş ilerlemiştir.

Üst Kurul, yayın izni ve lisansı vermeye başlayacağı tarihe kadar geçecek sürede, 3984 sayılı Yasanın geçici 6. maddesi uyarınca, mevcut radyo ve televizyon kuruluşlarından kullandıkları kanal ve frekanslar için ücret alınmasını sağlayacak bir düzenleme de yapmamıştır.

2. Üst Kurul bir firmadan 1 jeneratör, 5 adet koordinat saptama aygıtı alımına karar vermiştir. Cihazların geçici kabulleri yapılarak, tutanak düzenlenmiştir. Bu işlemlerden kısa bir süre sonra Üst Kurulca 99/32-9 sayı ile; "...ihale üzerinde kalan firmaya tespit edilen noksanlıklarını tamamlayabilmesi için ve yurt dışı alım olduğundan 25 gün süre verilmesi, bu süre zarfından tespit edilen noksanlıkların yerine getirilmemesi halinde, ihale sözleşmesinin feshi ile birlikte teminatın gelir kaydedilmesi" kararlaştırılmıştır.

Üst Kurul hukuk biriminin Firma alacağının ödenmesi gerektiği yönündeki uyarılarına karşın ödeme yapılmaması üzerine Firma, 21.07.1999 gününde dava açmış, mahkeme Firmanın edimlerini yerine getirdiğine karar vermiş, Firmaya 95.091.052.000 lirası ana para, 371.034.028.000 lirası da gecikme faizi ve inkar tazminatı olmak üzere toplam 466.125.080.000 lira ödenmek zorunda kalınmıştır.

Ancak minibüs veya kamyonet gibi motorlu araçların üzerine monte edildiğinde hareketli ölçüm veya koordinat saptaması yapılabilen cihazlar, araçlar satın alınmadığından depolarda atıl durumda bekletilmektedir.

3. Üst Kurul hizmet binalarının temizlik işleri 1997 yılından itibaren ihalesiz olarak Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Sosyal Yardımlaşma Vakfına (TEL-VAK) verilmiştir. Yapılan sözleşmede; işin cinsi ve ödeme miktarları genel ifadelerle belirtilmiş, çalıştırılacak işçi sayısı saptanırken temizlenecek alan ile işçi sayısı arasındaki oranın araştırılmamış olması sonucu fazla ödeme yapılmıştır.

4. Yayın lisansı ve izni verilmesi için gerekli olan "Ulusal Güvenlik Belgesi"ni alamamış bazı yayın kuruluşlarına, belgeleri sonradan getirmeleri koşuluyla yayın lisansı ve izni verilmiştir.

5. Uygulanan yaptırım sonucu bir programın yayından kaldırılması üzerine, 3984 sayılı Yasanın 33. maddesi gereğince bunun yerine yayımlanacak "İkame Programların" hazırlanması açısından işi zamana yaymaya yönelik bazı girişimlerin dışında özel bir çaba gösterilmemiştir.

6. Radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarında, 3984 sayılı Yasanın 31. maddesinde öngörülen belli oran ve saatlerde eğitim, kültür, Türk halk ve Türk sanat müziği programlarına yer verme zorunluluğuna ve reklam kuşaklarına ilişkin sınırlamalara uyup uymadıkları konusu etkili bir biçimde denetlenmemektedir.

7. Birimin kuruluş yasasının çıkarıldığı dönemde "Kurum" ve "Kurul" biçiminde ayrı yapılanmalar öngörülmemesi çok başlılığa neden olmuştur. Üst Kurul üyeleri yönetim kademelerindeki görevlilere yönetsel emirler verebilmekte, en basit mal ve hizmet satın alımları ile en alt kademedeki personel atamalarına kadar her düzeydeki işler Üst Kurul kararıyla yapılmaktadır.

8. Üst Kurul gündemine alınarak görüşülen konuların bir bölümü, "Karar yeter sayısı bulunmadığı" gerekçesiyle karara bağlanamamıştır. Bu durum, çoğu kez toplantıya katılan üyelerden bazılarının toplantıyı terk etmelerinden kaynaklanmaktadır.

Bu tutum sonucu, izleme ve değerlendirme raporlarından; 2001 yılında 62 adedi, 2002 yılında 52 adedi ve 2003 yılı mayıs ayı sonuna kadar 10 adedi Üst Kurulca karara bağlanamadığından gündemden düşmüş, ilgili yayın kuruluşlarına yaptırım uygulanamamıştır.

9. Üst Kurul üyelerinin, çok sayıda toplantıya katılmadıkları, bunlar için toplantı tutanaklarına "mazeretli" notu konulduğu görülmüştür.

3984 sayılı Yasanın 11. maddesi gereği "tam gün esasına" göre çalışmak zorunda olan üyelerin haftalık toplantılara bile sık sık katılmadıkları saptanmıştır. Oysa 11. maddede ancak geçerli mazereti olanların toplantıya katılmayabileceği öngörülmektedir. Geçerli mazeretin, Üst Kurul toplantılarına katılmama durumu için olduğu kadar tam gün esasına göre çalışan bir kurumda günlük mesaiye gelmeme durumu için de aranması gerektiği kuşkusuzdur. Bir mazeretin geçerli sayılması için belgelendirilmesi, işe gelmemeyi haklı kılacak önemde olması, ertelenememesi, yetkili makamın bilgisine sunulması sonucu olurunun alınması gerekir.

Toplantıya katılmayan üyelerin mazeretlerinin neler olduğu ve nasıl bir kabul yöntemine bağlandığının sorulması üzerine Üst Kurul Başkanının verdiği yanıtta;

"Çalışmaların tarzını, usul ve esaslarını belirlemeye yetkili Üst Kurul, üyelerin devamı konusunu da karara bağlamaya yetkilidir."

"Üst Kurul toplantısına katılmayan Üst Kurul üyelerinin mazeretlerini toplantı öncesinde, Başkan veya Başkan Vekiline, Başkanlık Makamı ile bağlantı kurulamıyorsa bir Üst Kurul Üyesine bildirmelerine, imkan dahilinde ise mazeretlerin Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesine ya da bilahare mazeretin beyan edilmesine, ayrıca, Üst Kurul kararına Üst Kurul Üyesinin mazeretli olduğunun da yazılması yönünde 06.06.2002 tarih 26 sayılı toplantıda 1 nolu karar alınmıştır." denilmektedir. Yasada tam gün çalışma öngörüldüğünden, işe devam konusunda Üst Kurula değişik bir düzenleme yapma ya da takdir hakkı tanınmış değildir. Bu açıklamaya ve Üst Kurulun aldığı karara göre; geçerli mazereti olduğu kanısında olan üye mazeretini sözlü ya da yazılı biçimde, önceden ya da sonradan, Başkana ya da başka bir üyeye bildirmekle yetinebilecektir. Yasaya ve yönetim hukuku uygulamalarına aykırı olan Üst Kurul kararının hukuki geçerliliğinin bulunmadığı değerlendirilmektedir.

Bu devamsızlık durumunun 3984 sayılı Yasanın 11. maddesinin sonuncu tümcesini oluşturan "Geçerli mazereti olmaksızın üst üste üç kez toplantıya katılmayan Üst Kurul üyeleri çekilmiş sayılır" biçimindeki kural çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.

Üst Kurul toplantılarında bazı üyelerin toplantı gündemini oluşturan çok sayıda kararın bir kısmına imza koymadıkları, toplantı tutanağında bu durumun "...sayılı kararlarda bulunamadı" biçimde açıklandığı, toplantıdan ayrılan üyelerin herhangi bir mazeret bildirmedikleri görülmüştür.

3984 sayılı Yasanın, 15.05.2002 günlü, 4756 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesindeki Üst Kurulun tam gün esasına göre çalışacağına, aynı maddenin ilk şeklindeki Üst Kurulun sürekli çalışan bir kurul olduğuna ilişkin kurallar, toplantıyı yarıda terk edenlerin de devamsız sayılmalarını gerektirir.

10. Üst Kurulda görüşülen kararların imza işlemi bazı üyelerce aylarca geciktirildiğinden, uzun süre karar defterlerine işlenmemektedir.

11. Denetim dönemi içinde Kurul üyelerinin gerek resmi araçla, gerek yol paralarını Kurumdan almak suretiyle çalışma günlerinde sık sık Ankara dışına çıktıkları saptanmıştır.

Bu seyahatlerin bir bölümünde resmi araç kullanmışlar, bir bölümünde de kendilerine tren, otobüs ya da uçak ücreti ödenmiştir.

Bu seyahatlerin nasıl bir görev gereğinden kaynaklandığının bildirilmesine ilişkin yazımıza Üst Kurulun verdiği yanıtta;

"...Üst Kurul Üyelerinin yurtiçi görev seyahatlerinde klasik devlet memuriyetindekine benzer bir görevlendirme onayı söz konusu olamamaktadır" denilmektedir.

95/16 sayılı toplantıda Üst Kurulca alınan 3 no.lu kararda "Doğrudan makamların hizmetinde bulunan sekreter, odacı, şoför ve araçların görevlendirilmeleri ait olduğu makamın tasarrufunda bulunacağına ve bu görevlendirmelerle ilgili idari işlemlerin bu makamlarca verilecek müzekkere doğrultusunda Üst Kurul teşkilatınca yerine getirilmesi gerektiğine karar verildi." denilmektedir. Bu yazıdaki "Makam" sözcüğünün "üyeler" anlamına geldiği anlaşılmaktadır.

Öte yandan, Üst Kurulun 19.06.1995 günlü toplantısında alınan 21 no.lu kararda; "...Toplantıya katılacak üyelerden Ankara dışında olanların yol masraflarının üst kurulca karşılanması, istekleri halinde üyelerinAnkara'ya gelip dönüşlerinde makam araçlarını kullanmalarına karar verildi" denilmektedir.

10.07.1996 günlü, 96/28 sayılı toplantıda alınan 7 no.lu kararla, yukarıdaki karara bir açıklama getirilmiş; "Ankara'ya geliş dönüşlerde yol masraflarının karşılanması ve makam aracı kullanılması uygulamasının, sürekli bir uygulama olduğu" vurgulanmıştır.

Tam gün esasına göre çalışan Üst Kurulun aldığı bu kararlar; 3984 sayılı Yasanın 11. maddesine, Kurul uygulamalarına örnek alınması gereken Taşıt Yasasına, İdare Hukuku genel ilkelerine, yerleşmiş yönetsel geleneklere ve taşıt tahsis amacına aykırılık oluşturulmaktadır.

3984 sayılı Yasanın değişik 7. maddesinde, Üst Kurulun Başkan tarafından, Başkanın bulunmadığı hallerde başkan vekili tarafından yönetileceği ve temsil edileceği belirtilmektedir.

Bu nedenle; Üst Kurulun "onay ve karar mercii bulunmadığı" şeklindeki açıklamalar dayanaksız kalmaktadır. Onay mercii, Başkan ve Yasanın açıkça yetki verdiği durumlarda da Kuruldur. Onay ve karar mercii bulunmayan, her üyenin kendini onay ve karar mercii gördüğü bir kamu örgütü düşünülemez.

Belirtilen nedenlerle, geçici görevlendirmelerin Başkan ya da bu konuda açıkça alınmış bir karar olması halinde Kurul tarafından yapılması gerekir. Yetkili bir makamın onayı olmaksızın, kamu görevlilerinin koşullarını, süresini, gerekçesini bizzat belirledikleri bir geçici görevlendirme yöntemi yoktur.

Ayrıca, üyelerin genellikle hep aynı kente gitmiş olmaları (Muğla, İstanbul, İzmir, Bodrum) ve yine genellikle seyahatlerin hafta sonunu da içerecek biçimde, Perşembe-Pazartesi, Cuma-Pazar, Cuma-Salı günlerini kapsamış olması, herhangi bir görev amacı güdülmediğini göstermektedir. Seyahatlerin sonucu; resmi bir rapora, görüş yazısına ve benzeri herhangi bir belgeye de yansımamıştır.

Özel nitelikli bu seyahatlerde şoför harcırahı ve benzin gideri olarak kamu zararına neden olunmuştur.
Bir üyenin, 3984 sayılı Yasanın 11. maddesindeki "tam gün esası" kuralına aykırı biçimde yılın büyük bir bölümünü Ankara dışında geçirmesi nedeniyle üyeliğinin devam edip etmediğinin değerlendirilerek hem bu konuda hem de yetkili makam (Kurul Başkanı ya da Kurul) tarafından yöntemine uygun olarak verilmiş bir göreve dayanmayan seyahatler konusunda ilgililer hakkında soruşturma yapılması ve tüm yersizödemeleri, ilgililerinden geri alınması gerekmektedir.

12. Üst Kurula açıktan veya naklen personel alımlarında; kıdem, kariyer ve liyakat ölçütlerine yeterince önem verilmemekte, kişisel kimi tercihler öne çıkarılmaktadır. Bir kısım personele görev üstlendiği alan ile ilgili herhangi bir uzmanlık bilgisi ve birikimi bulunmamasına karşın, Üst Kurul kararıyla çeşitli adlar altında uzmanlık unvanları verildiği belirlenmiştir.

13. Personelin mesaiye devamı konusunda etkili bir sistem kurulamadığı anlaşılmaktadır. Sivil Savunma Uzmanlığının giriş-çıkışları izleme kayıtlarından elde edilen bilgilere göre, bazı personelin atandığı tarihten uzun bir süre sonra ve aralıklı olarak işe gelip gittikleri belirlenmiştir.

14. Kurulda uzmanlık gerektiren işlerde uzman olmayan personel çalıştırıldığı gibi, uzmanlık gerektirmeyen işlerde uzman personel çalıştırılmakta, adil bir görev dağılımı yapılmamaktadır.

Üst Kuruldaki personele bugüne kadar hizmet içi eğitim verilmemiştir. Yönetim organizasyonu tam olarak sağlanamadığı için birimler arasında eş güdüm eksikliği bulunmaktadır.

15. Genel bir arşiv sistemi kurulmadığından yayın kuruluşlarına ait dosyalar düzensiz olup, herhangi bir yayın kuruluşuna ait işlemlerin değişik birimlerce yürütülmesi nedeniyle, bu işlemlerin tamamı tek dosya üzerinden izlenememektedir.

16. 3984 sayılı Yasanın 24. maddesi gereğince hazırlanıp yürürlüğe konması gereken, bünyelerinde radyo-televizyon bölümleri bulunan iletişim fakültelerine yerel bazdaki frekans ve kanalların ücretsiz olarak verilmesine ilişkin yönetmelik ve aynı Yasanın 12 ve 13. maddeleri uyarınca hazırlanıp yürürlüğe konması gereken özel yayıncı kuruluşlarından alınacak yıllık kira ücretleri yönetmeliği Üst Kurulca henüz hazırlanmamıştır.

17. Her bir üye aracı ile 2001 yılında ortalama 25.642 km., 2002 yılında ortalama 23.187 km. yol yapılmıştır.

18. Üst Kurula ait bazı taşınmazlar, satın alınmalarından önce kullanım amaçlarına ve alım fiyatlarına ilişkin sağlıklı değerlendirmeler yapılmaması sonucu atıl durumda bekletilmektedir.

19. Üst Kurul, değişik zamanlarda Maliye Bakanlığından yayıncı kuruluşların reklam gelirlerinin incelenmesini istemekte, ancak Maliye Bakanlığının bu konudaki denetimleri sınırlı kalmaktadır.

20. Üst Kurulun ayniyat sistemi düzgün işlememekte, ambar kayıtları sadece bilgisayar kayıtlarına dayalı olarak izlenmekte, demirbaş eşya kayıt defterleri ise düzenli tutulmamaktadır.

KURULDAKİ UZMANLARIN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

Toplam 151 uzmanın bulunduğu Kurulda uzman unvanını taşımayan 9 kişiye uzmanlık gerektiren yayın izleme ve değerlendirme görevi yaptırıldığı belirlenmiştir. Oysa, aynı birimdeki 3 Üst Kurul uzmanı yayın kayıt görevi ve "Alo RTÜK" şikayetlerinin bilgisayar ortamından yazılı hale dönüştürülmesi gibi uzmanlık gerektirmeyen işlerde çalıştırılmaktadır.

Denetime tâbi 28 aylık dönem içerisinde 34 uzmanın ürettikleri toplam rapor sayısının aylık ortalamasının yaklaşık 78 rapor olduğu belirlenmiştir. Bir uzmanın aylık rapor ortalaması 2,29 olmaktadır. 17 uzmanın hazırladıkları rapor sayısı bu sayının altındadır.

İzleme ve Değerlendirme Dairesi dışındaki birimlerde görev yapan 100 uzman, Üst Kurul Başkanına bağlı 6 uzman bulunmaktadır.

Kamuoyu Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesinde 12 uzman görevlidir. Bunlardan 6'sı uzmanlık gerektiren işler yapmamaktadır.

Eğitim Dairesi Başkanlığında 5 uzman görevli olup, bunların arasında bir görev dağılımı yoktur. Dairenin kuruluşu 1 yılı geçmesine karşın, hizmet içi eğitim çalışmaları yapılmadığı, birimin asli görevi olan "ikame programların yayına hazır hale getirilmesi" işinin de halen İzleme ve Değerlendirme Dairesi tarafından yapıldığı saptanmıştır.

İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığında görevli 21 uzmandan 4'ünün uzmanlık gerektirmeyen işlerde çalıştırıldıkları anlaşılmaktadır.

Personel Dairesi Başkanlığında 8, Araştırma Geliştirme Dairesi Başkanlığında 9, Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığında 13, İzin Tahsisler Dairesi Başkanlığında 15, Teknik Hizmetler Dairesi Başkanlığında 9 uzman görevlidir.

Hukuk Müşavirliği ve Sivil Savunma Sekreterliği bünyelerinde de birer uzman çalışmaktadır. Değerlendirme kapsamındaki uzmanların % 77'si uzmanlık gerektiren işlerde çalışmakta, % 14'ü ise uzmanlık gerektirmeyen işler yapmaktadır.

ÖNERİLER VE SONUÇ

1. Telekomünikasyon Kurumu tarafından incelenerek Haberleşme Yüksek Kuruluna sunulmuş olan radyo ve televizyon frekans plânlarının bir an önce onaylanarak yürürlüğe konulması, karasal ortamdan yayın yapacak kuruluşlara ilişkin seçme önceliği sıralama ihalelerinin hazırlık çalışmalarının tamamlanması,

2. 1998 yılında alınan ve o günden bu yana büyük bölümü kullanılamadığı için depolarda bekletilen teknik cihazların satın alınma işlemlerinin soruşturulması,

3. Yetkili makamna alınmış bir onaya dayanmaksızın, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olanaklarıyla değişik kentlere giderek göreve devamsızlıklarını geçici görevlendirme olarak gösteren üyelerle, devamsızlığı alışkanlık haline getiren üyeler hakkında soruşturma yapılması,

4. Gerçek bir görevlendirmeye dayanmayan seyahatler nedeniyle ödenen yol parası, akaryakıt bedeli, şoför harcırahının ilgili üyelerden geri alınması,

5. Üst üste üç ve daha fazla Üst Kurul toplantısına geçerli mazereti olmaksızın katılmayan üyeler ile İstanbul'da oturup, yalnızca toplantı günleri Üst Kurula gelen Üyenin üyeliklerinin devam edip etmediğinin değerlendirilmesi,

6. Üst Kurula ait hizmet binalarının temizlik işinin uzun bir süre ihalesiz olarak Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Sosyal Yardımlaşma Vakfına (TEL-VAK) verilmesi suretiyle kurumun zarara uğratılması konusunda, 2443 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca soruşturma açılması,

7. 3984 sayılı Yasanın 33. maddesi gereğince yayın kuruluşlarına verilecek "İkame Programların" hazırlanması ve yayın kuruluşlarına ulaştırılması çalışmalarının hızlandırılması, bu çalışmanın yeni giderlere meydan vermemesi için, TRT Genel Müdürlüğünün arşivlerindeki programlardan yararlanılması yollarının araştırılması,

8. 3984 sayılı Yasada değişiklik yapılarak "Kurum" ve "Kurul" ayrımına gidilmek suretiyle yönetimde birliğin ve eş güdümün kolaylaştırılması,

9. Üst Kurul gündemindeki önemli bazı konuların görüşülmesi sırasında, konunun olumlu veya olumsuz bir karara bağlanmasının sağlanması,

10. 3984 sayılı Yasanın Üst Kurul toplantılarına ilişkin 11. maddesinin titizlikle uygulanması, kararların toplantıya katılan üyelerce kısa sürede imzalanması ve karar defterine gecikmeksizin işlenmesi açılarından gerekli önlemlerin alınması,

11. Bölge Müdürlüklerinin yeniden kurulması yerine, bölgesel ve yerel düzeydeki radyo ve televizyon yayınlarının İçişleri Bakanlığınca etkili biçimde izlenmesine devam olunması,

12. Kurum Hukuk Müşavirliğinde yeterli sayıda hukuk müşaviri ve avukat varken, hukuki konularda ücret karşılığında resmi bağlayıcılığı bulunmayan görüşler alınıp buna göre karar oluşturulması yönteminden vazgeçilmesi,

13. Yayın kuruluşları hakkında merkezdeki izleme birimlerince veya valiliklerce düzenlenerek Üst Kurula sunulan değerlendirme raporlarının kısa sürede görüşülüp karara bağlanması suretiyle yaptırımların caydırıcılığının güçlendirilmesi,

14. Alt yapısı hazır olan genel arşiv sisteminin hızla devreye sokularak, her yayın kuruluşuna ait işlem sürecinin tek dosya üzerinden izlenmesine olanak sağlanması,

15. Üyelerce kullanılan araçların kullanımında tasarruf ilkeleri ve önlemlerine titizlikle uyulması,

16. Radyo ve televizyon yayını yapan kuruluşların reklam gelirlerinde kuşkuya düşülen konuların Maliye Bakanlığına bildirilmesi,

17. Üst Kurul personelinin özlük hakları açısından kuruma özgü yasal düzenleme yapılması,

18. Üst Kurul üyelerinin karar alma süreçlerinde bağımsız olmaları gereğinden hareketle bunların görev sürelerinin tek dönem ve dört yıl ile sınırlandırılması,

19. Haberleşme Yüksek Kuruluna sunulmuş olan Sayısal Yayıncılık Konsepti'nin bir an önce onaylanarak, bunun gerektirdiği teknik ve yönetsel çalışmalara başlanması,

20. İzleme ve değerlendirme çalışmalarında yıkıcı, bölücü ve irticaî nitelikteki yayınların izlenmesine ve gerekli yaptırımların hızla uygulanmasına önem ve öncelik verilmesi, gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Raporun tamamı için tıklayın

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber