Bahçeli: Erdoğan ve Ergin istifaların sorumlusu/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Ekim 2010 11:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin istifasından, ''adaleti, siyasi hırslarına feda eden Başbakan Erdoğan'ın ve ilgili bakanın sorumlu olduğunu'' ileri sürdü.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ülkenin, ''AKP hükümetinin neden olduğu yeni bir krizle karşıya kaldığını'' savundu.

Bu krizin merkezinde bir adalet kurumunun yer alıyor olmasının kaygılarını daha da arttırdığını belirten Bahçeli, ''Hükümetin kendi yandaş yargısını oluşturma girişimleri ve niyetleri sonunda meyvelerini vermiş ve engeller teker teker bertaraf edilmeye başlanmıştır'' dedi.


''Adaleti, siyasi hırslarına feda eden Başbakan Erdoğan ve ilgili bakanın bu istifaların yegane sorumlusu olduğunu'' ileri süren Bahçeli, ''Bundan sonra sıra, AKP yargısının en üst düzeyde tanzimine gelmiştir ve bu süreç adım adım ilerletilmektedir'' diye konuştu. Bahçeli, şunları kaydetti:

''Başbakan Erdoğan'ın, 'hukukun üstünlüğü' derken kendi partisinin üstülüğünü kastettiği şimdi daha iyi anlaşılmıştır.

Amacın, referandum süresince AKP hükümetinin propagandasını yaptığı 'kişilerin üstünlüğü'ne son vermek değil, Recep Tayyip Erdoğan hukukunu başlatmak olduğu bugün daha da netleşmiştir.

AKP açılım denen yıkımla milletimizi ufalamaya, adaleti tarumar ederek de devleti çökertmeye hızla devam etmektedir. Özellikle 12 Eylül referandumundan itibaren, yeni atama ve seçimlerden dolayı yargı sürekli gündeme gelmiş ve bu alandaki çekişmeler herkesin gözü önünde cereyan etmiştir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ve Anayasa Mahkemesi'ne kimlerin atanacağı; hukukun iyi çalışıp çalışmadığından, adaletin tarafsız bir şekilde uygulanıp uygulanmadığından daha önemli hale gelmiştir.

AKP kendi yargısını kurmaktadır. Tehlike had safhaya ulaşmıştır.

Bu son olaydan sonra, Sayın Cumhurbaşkanı mutlaka ve bir an önce devreye girmeli ve konunun muhteviyatı devlet krizine dönüşmeden kurumların ahenkli çalışmasını sağlayıcı girişimlerde bulunmalıdır.

Aksi takdirde, yargıdaki başka istifalar, çekilmeler ve öfkeyle karışık atılacak bazı yanlış adımlar çok ciddi sonuçlara yol açabilecektir. Doğal olarak bunun bedeli de herkes için ağır olacaktır.''

''BAŞÖRTÜSÜNDE BİZ VARIZ''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''(Türbandı, başörtüsüydü) ayrışmasına takılmadan, üniversitelerde başörtüsü sorununun giderilmesine biz varız ve buradayız'' dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''yıllardan beridir siyasetini kamplaştırma ve cepheleştirme üzerine bina eden AKP iktidarının, neredeyse bunun için kullanmadığı yöntem, başvurmadığı yol, içini boşaltmadığı değer kalmadığını'' savundu.

Son zamanlarda bu sürece CHP'nin de katıldığını, ''renksiz, temelsiz ve istismarcı bir anlayışla AKP'nin yanında konum almaya başladığını'' ifade eden Bahçeli, ''Bu iki partinin, başörtüsü meselesiyle ilgili yaklaşımları ibretlik bir hal almıştır. 'Çözerdim, çözemezdin' sözlerinin kalıcı bir sonuç doğurmadığı gün gibi ortadadır. Başörtüsü konusuyla ilgili dile gelen her sözün, önümüzdeki yıl yapılacak olan genel seçimlere yönelik siyasi bir yığınaktan ibaret olduğuna yönelik kuşkularımız gün geçtikçe çoğalmaktadır'' dedi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Başka alanlarda lokomotif olma iddiası taşıyan Başbakan'ın, şimdi vagon olmaya talip olması, bu konuda tedirgin ve çelişkilerle dolu bir ruh haline sahip olduğunun göstergesi olmuştur. Anamuhalefet partisi ise hamle yapmak yerine 'başörtüsü sorununu ancak biz çözeriz' sözleriyle, umutlu bekleyiş içinde olanları devamlı oyalamaktadır.

Mademki, halihazırda hem iktidar partisi hem de anamuhalefet partisi başörtüsü sorununun çözümüyle ilgili görüş açıklıyor ve kararlılık mesajları veriyor, o zaman gelirsiniz, bu kangren haline gelen meseleyi Meclis zemininde hep birlikte kökünden çözeriz. 'Türbandı, başörtüsüydü' ayrışmasına takılmadan, başka bahanelere aldırmadan ve kamu hizmetlerinin sunumunda eşitlik ilkesine sadık kalarak, üniversitelerde başörtüsü sorununun giderilmesine biz varız ve buradayız.

Elbette başörtüsü en başta inanç özgürlüğüyle ilgilidir ve bundan dolayı meseleyi başka yerlere çekmeye gerek yoktur. Konu özünde ve önceliğinde üniversite eğitimi alan kızlarımızı ilgilendirmektedir.''

-''ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK VERMEYE HAZIRIZ''-

Başörtüsü takmak bir inanç özgürlüğü ise takmamanın da bir insanın en tabii ve herkesin saygı duyması gereken bir tercihi olduğunu belirten Bahçeli, buna hiç kimsenin karışması ve müdahale etmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Bahçeli, başörtüsünün kullanılıp kullanılmamasının laikliğin teminatı altında olduğunu dile getirerek, ''Başörtüsünün serbest kalması da ne laikliği zedeleyecektir ne de bu alandan ödün verilmesi anlamına gelecektir'' dedi.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından bir üniversiteye gönderilen yazıyla, öğrencilerin kılık kıyafetlerinin gerekçe gösterilerek dersten çıkarılamayacağının bildirildiğini, bu yazının fiili bir durum yarattığını ve meselenin uygulamadaki çözümüne yeni bir ivme kazandırdığını ifade eden Bahçeli, ''Düzenleme yalnızca üniversitelerle sınırlı olmalıdır ve bu konuda asgari mutabakat özenle ortaya konulmalıdır. Başörtüsünün nasıl kullanılacağı hususunda da moda tasarımcılarına ya da Diyanet İşleri Başkanlığına sormaya ve görüş istemeye mahal olmadığı açıktır'' diye konuştu.

Başörtüsü sorununun bir an önce çözülmesi için Mecliste bulunan partileri bir an önce harekete geçmeye ve uzlaşma zemininde buluşmaya çağıran Bahçeli, ''Oluşturulacak uzlaşma ve çözüm sürecine destek vermeye hazır ve kararlıyız'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber