Öğrenciler ingilizce'ye ilgisiz, matematiğe önyargılı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 08 Kasım 2010 12:50, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

- Mersin'de İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde hazırlanan bir rapor, öğrencilerin İngilizce'ye karşı ilgisiz, matematik derslerineyse önyargılı olduklarını ortaya koydu. Raporda Türkçe derslerinin sınıfların kalabalık olması nedeniyle etkinliklerin öğrencilerin tamamına yaptırılamadığına dikkat çekilirken, din derslerindeyse 'cennet ve cehennem' konularına daha fazla ağırlık verilmesi isteniyor.

'2010-2011 Eğitim-Öğretim Yılı Okul Öncesi, İlköğretim ve Ortaöğretim Birinci Dönem Zümre Öğretmenler Kurulu İl Raporu' açıklandı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün resmi internet sitesinde yer alan raporda okul öncesi eğitimle birlikte ilk ve ortaöğretimde yaşanan sorun ve sıkıntılar dile getirilip öğretmenlerin sunduğu önerilere yer verildi. Olumlu yönlerin de ortaya konulduğu raporda 1.-2.-3.-4. ve 5. sınıflarda verilen eğitim masaya yatırılırken, söz konusu eğitim kurumlarında öğrencilere verilen

derslerle ilgili olarak da tek tek değerlendirmelerde bunuldu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Erol Özdemir imzasını taşıyan raporda; okul öncesi eğitiminde kullanılacak kırtasiye malzemelerinin devlet tarafından karşılanmadığı ve gerekli araç-gereçlerin eksik olması nedeniyle derslerin istenilen verimliliğe ulaşmadığına dikkat çekildi.

Okul öncesi eğitimin zorunlu olması nedeniyle bazı velilerin öğrencilerini devamlı okula göndermediği için öğrenciler arasında uyum sorunu yaşandığının altı çizilen raporda bazı sınıflardaysa öğrenci sayısının fazla olduğu, sınıflarda yardımcı personel ihtiyacının da yeterince karşılanmadığı vurgulandı. Velilere okul öncesi eğitim konusunda bilinç kazandırmaya yönelik eğitim seminerlerinin düzenlenmesi, bu konuda okul öncesi öğretmenlerine de gerekli bilgi donanımının sağlanması önerilen raporda ayrıca

okul öncesi eğitimde kullanılacak kırtasiye malzemeleri ve diğer materyallerin devlet tarafından karşılanması, sınıflarda belirlenen öğrenci sayısından fazla öğrenci alınmaması için gerekli önlemlerin yerine getirilmesi, okullardaki rehber öğretmenlerin okula uyum aşamasında yardıma ihtiyaç duyan aile ve öğrencilere yardımcı olması, velilerin okul öncesi eğitime destek vermelerinin sağlanması gerektiğini dile getirdi.

İLKÖĞRETİMDE TEKNOLOJİK İMKANLAR YETERSİZ

İlköğretim birinci sınıftaki öğrenciler arasında 'okul öncesi eğitim' almayanların uyum sorunu yaşadığına dikkat çekilirken, el yazısı kullanmada öğrencilerin zorlandıkları, günlük hayatta söz konusu yazı türünün kullanılmamasının da ciddi bir çelişki oluşturduğu kaydedildi. Öğrenci gözlem ve değerlendirme formları sayısının gereğinden fazla olduğu belirtilirken, bu nedenle de ders saati içinde uygulama ve zaman sıkıntısı yaşandığı, tüm bunların yanında proje ve performans ödevlerinin, öğrenciden daha

ziyade öğrenci velisi tarafından hazırlandığı, sınıfların kalabalık olmasının da bir diğer sıkıntı olarak öne çıktığı ifade edildi. İkinci sınıftaysa Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin çok uzun ve seviye üstü olmasının sorun olarak öne çıktığının altı çizilirken, üçüncü sınıfta teknolojik imkanların yetersizliğinin ön plana çıktığı bunun yanında araştırma, proje, bilgi kaynağına ulaşmada ailelerin maddi ve sosyal durumlarının farklı olmasının eksikliklere yol açtığı, matematik dersi için de alıştırma ve

problemlerin yetersiz olduğu ortaya konuldu.

ÖĞRENCİLER MATEMATİK DERSLERİNE ÖNYARGILI YAKLAŞIYOR

Beden eğitim derslerinde etkinliklerin yapılmasında spor malzemelerinin eksik, spor alanlarının yetersiz olduğu vurgulanırken, velilerin derse ve ders dışı etkinliklere karşı ilgisiz kaldığı gibi ders saatinin az olmasının da bir diğer sorun olarak raporda gösterildi. Matematik derslerinin önceki yıllara göre müfredatının hafifletilerek, öğrenci seviyelerine uygun hale getirilmesinin olumlu bir gelişme olduğu, konu örneklerinin de günlük hayattan verilmesi ve güncel olması nedeniyle de öğrencilerin

ilgisini çektiği yorumu yapıldı. Ancak ders sürelerinin yetersiz olmasının yanı sıra öğrencilerde 'başaramayacağım' korkusu olması nedeniyle de matematiğe önyargılı olunduğu dile getirildi. 6. sınıf matematik müfredatının çok yoğun olduğu, sadece kılavuz kitabına bağlı kalınmasının da kaynak eksikliğine yol açtığına işaret edildi.

Türkçe derslerinde dil bilgisi konularının sınıflar düzeyine eşit bir biçimde dağıtılmadığı ve sadece 6. sınıfa yığıldığı belirtilirken, sınıfların kalabalık olması nedeniyle de etkinliklerin öğrencilerin tamamına yaptırılamadığı kaydedildi. Kılavuz kitaplarında sadece tema sonu değerlendirme bölümünde testin olması, test konusunda yetersizlik yaşanmasının da sıkıntı oluşturduğu dile getirilirken, özellikle 6. sınıf dil bilgisi konularının çok yoğun ve ağır olduğu ifade edildi. Sosyal Bilgiler ile

Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük derslerinde konular işlenirken, konunun özelliğine göre bazı konularda sürenin yetersiz kaldığının altı çizilirken, bu nedenle de konuların daha hızlı işlendiği, bunun da müfredatın amaç ve hedeflerin tam olarak yetişmemesine neden olduğu açıklandı.

ÖĞRENCİLER DİL ÖĞRETİMİNE İLGİSİZ BİR TUTUM SERGİLİYOR

Fen ve Teknoloji dersinde etkinlikler yapılmasında malzeme eksikliğinin yaşanması nedeniyle velilerden malzeme talebi bulunmasının velilerin tepkisiyle karşılaştığı yorumu yapılırken, matematik konularıyla fen ve teknoloji konuları arasında tam bir paralellik sağlanma2ında 'okul öncesi eğitim'sı gerektiği ancak matematik konularında eksik olan öğrencinin, fen ve teknoloji dersinden de olumsuz etkilendiği belirtildi. Raporda öğrencilerin dil öğretimine ilişkin ilgisiz bir tutum sergilendiğine dikkat

çekilirken, DYNED uygulamasının altyapı eksikliklerine bağlı olarak verimli kullanılmadığı, bunun yanında 8. sınıflarda verilen kelimelerin öğrenci seviyelerinin çok üstünde olduğu, sık sık uzun cümlelere yer verildiği ve somutlaştırılarak basitleştirilmesi mümkün olmayan konuların yer aldığı, ayrıca materyal eksikliğinin de bir diğer sorun olarak öne çıktığı dile getirildi.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarında etkinliklerin öğrencilerin seviyesine uygun olduğu gibi ders başarı oranının da oldukça yüksek olmasının olumlu yönler olarak öne çıktığı ifade edilen raporda, ezberlenecek surelerin sınıflara göre dağılımında dengesizlikler olduğunun altı çiziliyor. Bazı konuların farklı öğrenme alanlarında tekrarlandığı, gereksiz tekrarların da öğrencilerin sıkılmasına neden olduğu yorumu yapılırken, öğretim sürecine uygun materyaller ve kaynakları etkili ve verimli

kullanabilmede de zorluk yaşandığı açıklandı. Dersle ilgili olarak bazı konuların farklı öğrenme alanlarındaki tekrarların kaldırılması, 'Yardımlaşma' ünitesinde Kızılay gibi sosyal yardımlaşma derneklerinden birinin ziyaret edilmesi, 'cennet ve cehennem' konularının da ahiret ünitesinde daha geniş bir şekilde ele alınması önerildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber