Hakim, şahitlere göre değil savcının beyanına göre karar verdi

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 06 Ocak 2011 00:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Berberden sonra NTV'de konuştu

Yaklaşık 2.5 yıl önce berber dükkanında Anayasa Mahkemesinin AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin sarf ettiği sözler nedeniyle hapis cezası alan iş adamı Ahmet Akyüz, başına gelenleri NTV'de anlattı.

Malatya'da gıda toptancılığı yapan iş adamı Ahmet Akyüz, 31 Temmuz 2008'de Antalya'daki bir berber dükkanında sıra beklerken, Anayasa Mahkemesinin AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin konuştu.

Berber dükkanında bulunan savcı tarafından ihbarda bulunulmasıyla, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Akyüz hakkında ''kamu görevlilerine hakaret' suçlamasıyla dava açtı.

Akyüz, Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada 442 gün hapis cezasına çarptırılırken, bu ceza 8 bin 840 lira para cezasına çevrilerek hükmün açıklanması geri bırakıldı. İş adamı Akyüz, başından geçenleri NTV'de anlattı.

Mirgün Cabas'la Her Şey'e konuk olan Malatyalı gıda tüccarı Ahmet Akyüz şunları söyledi:

"Traş olmak amacıyla her zaman gittiğmiz berberde sıra bekliyorduk.

Anayasa Mahkemesinin AK Partinin kapatma davasıyla ilgili kararının ertesi günüydü. Basında da bu konu işleniyordu. Berberde herkes bir şeyler söylerken, ben de ekonomik anlamda sıkıntı yaşandığını belirttim ve ?11 şahıs bu duruma keşke getirmeseydi' anlamına gelecek cümle sarf ettim. Koltukta traş olan, sonradan savcı olduğunu öğrendiğimi kişi, benden özür dilememi istedi.

"Sen Anayasa Mahkemesi üyelerine hakaret ettin, özür dileyeceksin" dedi. Ben de hakaret etmediğimi belirterek "Herkes kendi işini yapıyor" dedim. Savcı benim üyelere 'şerefsiz' dediğim ileri sürdü. Zaten olay geldiği yer itibariyle şahıs ve 'şerefsizi' geçmiş durumdaydı. 6 ayda batma noktasına geliyorsunuz; alım-satım durmuş, ticaretle uğraşıyorsunuz ve kötü bir durum. Ben o duygu içinde konuşmuştum. Berber dükkanları da her konuda sohbet edilen yerlerdir.

"HAKİM BENİ DİNLEMEDİ"

Savcı özür dilememde ısrar etti, ben de dilemedim. 42 yaşındayım ve ortada bir konu yok. İş tırmandı ve savcı polis çağırdı. Karakolda ifade verdik. Saat geç olmamasına rağmen, nöbetçi hakim beni görüşmeye almadı ve geceyi nezarette geçirdim hem de yarı çıplak ve akli dengesi yerinde olmayan; orman yakmakla suçlanan biriyle birlikte. Sabaha kadar oturmak zorunda kaldım.

"TANIKLAR 'DEMEDİ' DEDİ"

Savcı, karakola berberdeki iki kişiyi de tanık olarak götürdü. Onlar da, ?görüş beyan etti ama hakaret içermedi' dediler. Biri, berber olan, "Savcının özür dile dediğini duydum ama 'şerefsiz' kelimesini duymadım" dedi. Yani, iki tanık da savcıyı desteklemedi.

"HAKİM TARAFSIZ DAVRANIR DERKEN..."

Bu ortamda ben avukat tutma ihtiyacı bile duymadım. Ortada 'şerefsiz' olayı yok, hakim tarafsız davranır diye düşündüm. Beraat ederim derken, 442 gün hapis cezası aldık. 2 yıldan az olduğu için de 8.840 liraya çevrildi.Ceza 5 yıl ötelendi ve hayatım ipotek altına alındı.

"ADLİ YARGIDA DA DAYANIŞMA"

Hakim bana, "Bir ceza vereceğiz, bu süre zarfında sana bir tokat vurulursa öteki yanağını çevireceksin, aksi halde seni içeri atacağız" dedi. Ben şu anda korku ile yaşıyorum...

Geçmişte hep denirdi ya polis haksız uygulama yapar diye, şimdi polisin elinden yetkileri aldılar, kuzuya çevirdiler; savcılar borusunu öttürüyor. Hakim karar verirken herhalde şahitlere bakar. Ona göre olsaydı beraat etmeliydim ama ceza aldık. Minibüsçüler, pazarcılar dayanışır ama bu adli yargıda da yaşanabiliyormuş."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber