Ya Avukatların 'Kalite Kontrolü'?

Haber Giriş : 31 Mart 2005 10:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Gülay GÖKTÜRK-D.B.Tercüman

Salı günkü yazımda Adalet Bakanlığı'nın yaptığı son hakimlik sınavının içler acısı sonuçları üzerinde durmuş ve yazıyı şöyle bitirmiştim:

"Devlet, hakim kadrolarına "cahil" hukukçu sızmasını önlemek için sınavlar yapıyor.

Peki, vatandaşlar olarak bizim güvencemiz ne?

Biz, avuç dolusu para verip tuttuğumuz avukatların bu "diplomalı cahiller"den biri olup olmadığını nereden bileceğiz?"

Amacım, bir türlü yürürlüğe sokulmayan Avukatlık Sınavı"nın hatırlatmaktı.

Belki hatırlarsınız, bundan birkaç yıl önce stajyer avukatların şiddetli protestolarıyla karşılaşan bir meseleydi bu avukatlık sınavı. O sıralarda çıkan yeni Avukatlık Yasası'na göre, hukuk fakültesi mezunlarının avukatlık yapma hakkı kazanabilmeleri için bir yıllık zorunlu stajlarını tamamlamaları yetmiyor; ardından bir de sınava girmeleri gerekiyordu. Yasa, her adaya dört yıl içinde altı kez sınava girme hakkı tanıyordu.

İşte stajyer avukatlar bu sınava isyan ettiler. İstanbul Barosu Stajyer Avukatlar Komisyonu da, "sınava hayır" kampanyası başlattı.

Stajyerler, sınavın kim tarafından ve nasıl bir yöntemle yapılacağı gibi usule bazı itirazlarını sınava toptan karşı çıkmak için gerekçe yaptılar.

Sonuçta, hükümet boyun eğdi ve uygulama ertelendi.

Şimdi, şöyle bir düşünelim:

Adalet Bakanlığı'nın açtığı hakimlik sınavının sonuçları ortada: Katılanların sadece yüzde 10'u barajı aşabilmiş. Avukatlar da o hakim adayları ile aynı hukuk fakültelerinden mezun olduğuna göre, şu anda stajını bitiren ve mesleğini yapmaya başlayan avukatların yüzde 90'ının da tıpkı hakim adayları gibi mesleki yetersizlik içinde olduklarını düşünmemek için hiçbir sebep yok.

Yani bizler, yasal haklarımızı korumak için bir avukat tuttuğumuzda ateşle oynuyoruz. Çünkü, aslında işini biilmeyen o yüzde 90'lık kitleden birine denk gelme ihtimalimiz çok yüksek!

Devlet çalıştıracağı hakim için bir kalite kontrol testi yapıyor, ama vatandaşın böyle bir test yapma imkanı yok. Çünkü stajyer avukatlar sınava girmek istemiyor!

* * *

Şimdi tekrar başa dönüp, meseleye hukuk eğitiminde kalitenin yükseltilmesi açısından bakalım:

Bir an için, hakimlik sınavına benzer bir sınavın avukatlık için de yapıldığını düşünün. Her yıl yapılan bu sınavlara hangi hukuk fakültelerinden kaç mezunun girdiğinin ve kaçının barajı aştığının; hangi okulun başarı grafiğinin nasıl gittiğinin da yayın organlarında yayınlandığını...

O sınavda sürekli "O" çeken bir fakülteye kim gitmek ister?

Mezunlarının ne avukatlık ne de hakimlik yapma hakkı kazanamadığı bir okula kim para öder?

Kim öyle bir fakülteyi tercih listesine alır?

İşte özel ya da devlet üniversitelerinin kalite kontrolü asıl böyle yapılır. Üniversiteler arası rekabet; "üniversite borsa"sı böyle oluşur. O sınav sonuçları, parayla diploma satan sözde eğitim kurumlarının kabusu olur. "Kaliteli ürün çıkarmayan" yani iyi öğrenci yetiştirmeyen okulun değeri düşer; bazıları da bu rekabet içinde zamanla elenir gider.

Yüksek öğretim kurumlarının açılışını belli asgari koşullara bağlamak, bu koşulların varlığını doğru dürüst denetlemek, yüksek öğretim kurumlarının belli bir standardı yakalamasını sağlamaya çalışmak elbette gereklidir.

Ama, özellikle yüksek öğretim kurumlarının bu kadar çoğaldığı ve çeşitlendiği; aralarında ciddi standart farklılıklarının oluştuğu bir ortamda, asıl denetimi yapacak olan, o hizmeti tüketenlerdir; yani eğitimin müşterileridir; veliler ve öğrencilerdir.

* * *

Eğitim artık diğer sektörler gibi bir sektör. Bütün dünyada hizmet sektörünün en hızlı büyüyen, en dinamik dalı... Tıpkı diğer sektörler gibi burada da denetim en sağlıklı bir şekilde piyasa tarafından yapılabilir. Ama sağlıklı işleyen bir piyasa için, tüketicilerin doğru enforme edilmesi, piyasanın sağlıklı verilerle beslenmesi gerekir.

Toparlayacak olursak, "Avukatlık Sınavı" türü sınavlar sadece vatandaşları ehil olmayan meslek sahiplerinden korumak için değil; aynı zamanda öğrenci adaylarını ehil olmayan fakültelerden korumak, eğitimde sağlıklı rekabeti sağlamak için de gereklidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber