Tiroid bozukluğu hamilelikte düşüğe neden oluyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Nisan 2011 11:38, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

- Uzmanlar, tiroid hormonlarındaki azalma ya da artışların düşük nedeni olabildiğini, bu durumun tedavi edilmesi halinde gebeliğin sorunsuz tamamlanabildiğini belirtiyor.

''Progesteron'' hormonunun yetersizliği ile süt hormonu olarak bilinen ''prolaktin'' hormonunun düzensizliklerinin de düşüğe neden olabildiğini ifade een uzmanlar, annenin kendinde normalde bulunan bazı faktörleri yabancı kabul ederek antikor üretmesi olan otoimmün problemin de tekrarlayan düşüklerde önemli bir etken olduğunu vurguluyor.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Tıraş, yaptığı açıklamada, İlk gebeliği düşükle sonlanan kadınların en büyük korkularından birinin bir daha hiç çocuğunun olmayacağı ya da sonraki gebeliklerinin de düşükle sonuçlanacağı endişesi olduğunu söyledi. Bunun ''gerçek olmadığını'' vurgulayan Tıraş, ''Ancak düşük yapan kadınların daha sonraki gebeliklerinde düşük yapma ya da düşük tehditi yaşama olasılıkları hiç yapmamışlara göre biraz daha yüksektir'' dedi.

Tıraş, arka arkaya 3 ya da daha fazla sayıda gebeliğin düşük ile sonuçlanmasına ''tekrarlayan düşük'' ya da ''habitüel abortus'' adı verildiğini belirterek, burada düşüklerin birbirini takip eden gebeliklerde yani arka arkaya olmasının önemli olduğunu vurguladı.

-"SORUNUN YÜZDE 15'İ RAHİMDEN"-

Tekrarlayan düşük problemi bulunan kadınların yaklaşık yüzde 12-15'inde sorun, rahimden kaynaklanıyor. Rahimde çift göz olması olarak bilinen durum ya da rahim ağzının gereğinden fazla açık olması, tekrarlayan düşükler ile sonuçlanabiliyor. Bunun anlaşılması için rahim ağzı açıklığının değerlendirilmesi ve rahim filmi çekilmesi gerekiyor.

Eğer problem rahim ağzı yetmezliği ise gebeliğin erken döneminde konulacak bir dikiş ile (serklaj) gebelik sonuna kadar götürülebiliyor.

-HORMONAL BOZUKLUKLAR DÜŞÜK NEDENİ-

Tekrarlayan düşüklerde önemli bir sebep ise hormonal bozukluklar olarak gösteriliyor. Pekçok hormon bozukluğu düşüğe neden olabiliyor. Örneğin, ''tiroid'' hormonlarındaki azalma ya da artışlar düşük nedeni olarak kendini gösteriyor. Bu durumun tedavi edilmesiyle gebelik sorunsuz tamamlanabiliyor.

Yine önce yumurtalıklardan daha sonrada plasentadan salgılanan ve görevi gebeliğin idamesi olan ''progesteron'' hormonunun yetersizliği de düşükle sonuçlanıyor. Luteal faz yetmezliği denen bu durumun tedavisi eksik olan hormonun dışarıdan verilmesi ile oluyor.

-KANIN PIHTILAŞMASI ÖNLEYECEK İLAÇLAR-

Son yıllarda giderek daha iyi anlaşılan ve bugüne kadar nedeni açıklanamayan pek çok hastalığın altında yatan sebep ''bağışıklık sistemi'' olarak gösteriliyor.

Vücudun savunma mekanizması olan bağışıklık sistemi, gerek dışarıdan gelen gerekse vücudun kendi içinde yer alan hastalık etkenlerine karşı koruma sağlıyor. Bu sitem, kendisini aktive eden faktörleri kendinden ya da yabancı olarak algılıyor. Yabancı antijenlere karşı tepki yaratıyor. Bazen hatalı olarak kendine ait antijenleri de yabancı olarak algılıyor. Buna ''otoimmün antijen'' adı veriliyor.

Tekrarlayan düşüklerde de bağışıklık sisteminin etkili olduğunu belirtiliyor.

Annenin kendine normalde bulunan bazı faktörleri yabancı kabul ederek antikor üretmesi ise ''Otoimmün problem'' olarak tanımlanıyor. Bu tablo bazen tekrarlayan düşüklere neden olabiliyor. En sık ''antifosfolipid antikor'' varlığında düşük gelişiyor.

Otoimmün nedenlere bağlı düşük yapan kadınlarda ilk tedavi yaklaşımı kanın pıhtılşaması önleyecek ilaçların verilmesi ile sağlanıyor. Bu amaçla en sık ''aspirin'' kullanılıyor. Mutlaka hekim kontrolünde verilmesi gerekiyor. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılayacak ''kortizon'' türü ilaçlar da kullanılabiliyor. Bu tür hastalara çok yakın takip gerekiyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber