Başbakan Erdoğan, AK Parti adaylarını tanıttı/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Nisan 2011 13:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Buradan, MHP'ye, CHP'ye soruyorum; siz, milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, Silivri'nin iradesini mi? Siz, milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, yoksa çetelerin, mafyanın, cuntanın iradesini mi? Siz gücünüzü milletten mi alıyorsunuz, yoksa çetelerden, mafyadan, karanlık örgütlerden mi?'' dedi.

Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısına katıldı. Konuşmasına, 12 Haziran 2011 seçimlerine AK Parti'nin milletvekili adayı olarak girecek, kendisiyle birlikte 550 adaya başarılar dileyerek başlayan Erdoğan, ''Yolumuz, bahtımız açık olsun. Allah utandırmasın. Allah, yar ve yardımcımız olsun diyorum'' dedi.

550 milletvekili adayının, Türkiye'ye, Türk Milletine, illere, Türk demokrasisine, içinde bulunulan geniş coğrafyaya ve büyük medeniyete hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan,şunları söyledi:

''Bir kuyumcu hassasiyetiyle, 'ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar büyük bir titizlikle' adaylarımızı tespit ettik. 6 bin başvuru içinden, kılı kırk yaran bir incelikle 550 aday belirledik. Şunu buradan büyük bir gönül rahatlığıyla söylüyorum; bugün, işte burada, bu salonda, Türkiye'nin bütün renkleri var. Bugün burada, Türkiye'nin bütün sesleri, bütün nefesleri, bütün zenginliği var. Bugün burada, Türkiye'nin bütün zenginlikleri, Türkiye'nin birikimi, enerjisi var. Bugün buradaki fotoğraf, 'büyük Türkiye' fotoğrafıdır. Bugün buradaki manzara, 'yeniden büyük bir Türkiye'nin manzarasıdır.

Diyor ya üstad; 'Kim var diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan, fert fert (ben varım) cevabını verici, her ferdi, benim olmadığım yerde kimse yoktur fikrini besleyici, dava ahlakına sahip bir gençlik'... İşte bu kadro, o gençlerin oluşturduğu bir kadrodur. İşte bu kadro, 'Büyük Türkiye' davasını omuzlamaya, o davayı gediğine koymaya kastetmiş, azmetmiş bir kadrodur...''

-''HANİ SİZ DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASINI İSTİYORDUNUZ?''-

Kendisinin her zaman, AK Parti kadrosuyla yola çıkmış olmaktan bahtiyar olduğunu söylediğini hatırlatan Erdoğan, bu yolda AK Parti kadrosuyla yürüyor olmaktan dolayı gururlu olduğunu dile getirdi. Erdoğan, ''Rabbime, bana sizin gibi yol arkadaşları nasip ettiği için şükrediyorum, hamd ediyorum'' diye konuştu.

Daha yola çıkarken, ''AK Parti'yi millet kurmuştur. Biz sadece onun tabelasını asıyoruz'' dediklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, AK Parti kadrolarının bizatihi milletten, milletin kendi evlatlarından teşekkül ettiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bizim kadrolarımız, icazetli, vesayetli, güdümlü, ısmarlama kadrolar değildir. Bizim kadrolarımız, çeteleri, mafyayı, hukuk dışı suç örgütlerini temsil eden, onlardan beslenen, onlarla yol arkadaşlığı yapan değil, milletle gönül birliği yapan, kader birliği yapan bir kadrodur. Bu kadronun özü, milletin özüdür, milletin ak ve aydınlık yüzüdür. Bu kadro, bizim diğerlerinden farkımızı ortaya koyan bir kadrodur.

İşte görüyorsunuz... Önce çetelerin avukatı olduklarını söylediler. Ardından, çetelerin operasyonuyla birbirlerine girdiler. Yetmedi, kürsüye çıktılar, Sayın Genel Başkan, Anamuhalefetin, 'Nerede bu Ergenekon örgütü, gidip üye olacağım' dedi... Silivri'de.. Eğer üye kayıt defterini aldıysan gider üye olursun. Ergenekon'un üye kayıt ofisini bulamayanlar, şimdi kendi parti çatıları altında, Ergenekon'un irtibat ofisini açmaya karar verdiler. Dışardan aday bulamadılar, içerden, Silivri'den aday transfer ettiler. Buradan, MHP'ye, CHP'ye soruyorum; siz milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, Silivri'nin iradesini mi? Siz, milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, yoksa çetelerin, mafyanın, cuntanın iradesini mi? Siz gücünüzü milletten mi alıyorsunuz, yoksa çetelerden, mafyadan, karanlık örgütlerden mi?

Hani siz dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyordunuz? 8,5 yıl boyunca, dokunulmazlıktan başka muhalefet adına tek bir cümle kurmayan siz değil miydiniz? Biraz tutarlı olun tutarlı... Lütfen, bir kere de sözünüzün arkasında durun. Alıştık size. Bol çark ediyorsunuz. Ne olur bir kere de çark etmeyin. Biz, 8,5 yıl boyunca, hiçbir tehdide boyun eğmedik. 8,5 yıl boyunca çetelere, mafyaya, karanlık suç örgütlerine asla ve asla boyun eğmedik. Çetelerin karşısında boynunu bükenlerden, hazırola geçenlerden, ruhunu çetelere satanlardan olmadık.''

AK PARTİ'NİN İLK MİTİNGİ BAYBURT'TA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim kampanyasını 22 Nisan'da saat 14.00'de Bayburt'tan başlatacaklarını bildirdi.

AK Parti Milletvekili adaylarının tanıtım toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, seçim beyannamesini önceki gün açıkladıklarını anımsatarak, seçim kampanyasını da Bayburt'tan başlatacaklarını söyledi.

22 Nisan saat 14.00'de Bayburt'tan başlatacakları seçim kampanyasında ikinci durağın aynı gün Gümüşhane olacağını bildiren Başbakan Erdoğan, ''Kampanyamızı da, 22 Nisanda CHP'nin hışmına uğradığı Bayburt'tan 14.00'de başlatıyoruz, CHP 2 milletvekilini çok gördü Bayburt'a. Hemen arkasından, aynı gün Gümüşhane'ye geçiyor, orada ikinci mitingimizi yapıyoruz. Ulaşabildiğim illere bizzat ben gideceğim. Ulaşamadıklarımıza, programımızın imkan vermediği şehirlere bakan arkadaşlarımız, genel başkan yardımcılarımız gidecekler'' dedi.

ERDOĞAN'DAN HAMZAÇEBİ'YE YANIT

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin, ''İstanbul'a 2 şehir'' fikrini önce kendisinin ortaya attığı ile ilgili, ''Akif Hamzaçebi önce İstanbul'u tanısın, ama önce genel başkanı tanısın. Çünkü, genel başkanı İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı oldu, adres olarak gösterdiği Kağıthane'yi tanımadı 'Kağıttepe' dedi'' diye konuştu.

Erdoğan, ''Hamzaçebi, İstanbul'a iki kent kurulmasından değil, İstanbul'un doğusu ve batısına 2 kent kurulmasından bahsediyor. Bunlardan biri Sakarya'nı Karasu ilçesi civarına, diğeri de Saroz Körfezi'ne kurulsun' diyor. Bunu o söylüyor. Bunu İstanbul ile alakası var mı? Bu projesinin bizim projemizle yakından uzaktan alakası yoktur'' dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti milletvekili adaylarının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, seçim bildirisini açıklayınca hemen birilerinin, özellikle de Anamuhalefetin, bu projeleri eleştirdiğini belirterek şöyle konuştu:

''(Bizim arkadaşımız Hamzaçebi, Sayın Başbakanın İstanbul ile ilgili 2 yeni şehir projesini o çok önce açıklamıştı) diyor. 4 sene önce bunu Meclisteki bütçe müzakerelerinde açıkladığını söylüyor. Ben İstanbul gibi bir büyük şehrin belediye başkanlığını yaptım. Ben maliye memuru değilim. Ben belediye başkanlığından geliyorum. İstanbul'un neresinde ne var gayet iyi bilirim. Akif Hamzaçebi, önce İstanbul'u tanısın, ama önce genel başkanı tanısın. Çünkü genel başkanı İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı oldu, adres olarak gösterdiği Kağıthane'yi tanımadı 'Kağıttepe' dedi.

Akif Hamzaçebi, 13 Kasım 2007'de Ulaştırma Bakanlığının bütçesiyle ilgili komisyonda konuşuyor. Bunu iyi bilelim ve öğrenelim ki gittiğiniz her yerde bunları kullanmanız lazım. Hamzaçebi, İstanbul'da iki kent kurulmasından değil, İstanbul'un doğusu ve batısına 2 kent kurulmasından bahsediyor. 'Bunlardan biri Sakarya'nı Karasu ilçesi civarına, diğeri de Saroz Körfezi'ne kurulsun' diyor. Bunu o söylüyor. Bunu İstanbul ile alakası var mı? Bu projesinin bizim projemizle yakından uzaktan alakası yoktur. Dedim ya bunlar İstanbul'un neresi olduğunu bilmiyorlar. Genel başkanı da o da aynen öyle... Bunlar İstanbul'a Fransız...

Ben ise İstanbul sınırları içinde mevcut İstanbul sınırları içinde kentsel değişim, dönüşüm anlayışı içinde 2 yeni şehirden söz ediyorum. Biz onlar gibi başlık atmıyoruz. Örneğin bunlardan bir tanesinin mimari çalışmasını bile yaptık. Haftaya çarşamba bunu açıklayacağız. Hiç heyecanlanmayın. Orada, neresi olduğunu, nasıl olduğunu o çılgın proje ile beraber açıklayacağız.

'Bizim çılgın projeyle işimiz yok' diyor Genel Başkan ve 'biz millete hizmet ile ilgileniyoruz' diyor. Bu projeler vatana, millete hizmet değil de nedir? İşte bunların siyaset anlayışı, mantığı bu... Bunları açıkladığımız zaten hepsi görülecek. Ve burada binlerce insan istihdam edilecek. Bu proje üzerinde... Belki on binlerce insan istihdam edilecek. Bizim attığımız adımlar bu...

Bunların bugüne kadar dikili ağacı yok. Şimdi kendileri bir açıklamayı yaparken Kadıköy'den bir ses yükseliyor. Kadıköy Belediye Başkanı, 'İstanbul'a yeni şehir gerekmez' diyor. 'Gecekondular var bunları yenileyelim' diyor. O da kendi belediye başkanı. Biz, bunların minyatür denemelerini yaptık. Nasıl yaptık? İstanbul'un Avrupa yakasında, belediye başkanlığım döneminde bir Başakşehir kurduk. Biz bunları yaptık. Şimdi aynı yerde bir Kayabaşı inşa ediliyor. Onun daha büyüğü. Aynı şekilde şu anda CHP'li bir belediye başkanının, belediye başkanı olduğu Ataşehir'i biz kurduk, biz inşa ettik. Bunlar bizim çıraklık ve kalfalık dönemimizin ürünleri, şimdi ustalık döneminin ürünlerine geçiyoruz. Onun için İstanbul'a iki büyük şehir diyoruz, Ankara'da da aynı şekilde yapacağız, bunları İzmir'de de yapacağız.''

-İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANINA YANIT-

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının da ''bizim projelerimize sahip çıkıyor'' dediğini ifade eden Erdoğan, ''Yahu sen önce kendi şehrindeki gecekondularına sahip çık, raylı sistemini yapamadın, bizden yardım istedin, geldik raylı sistemini biz yaptık. Aynı şekilde binlerce konutu biz yaptık, şimdi kalkıyor sıkılmadan teşekkür edeceği yerde 'böyle böyle bizim projelerimize Başbakan sahip çıkıyor' diyor. Bizim proje kadrolarımız sürekli çalışıyor. Bu noktada kapasiteniz zaten buna el vermez. Bugüne kadar bu noktada yaptığınız herhangi bir şey yok, icraatınız yok. Ama biz yoğun bir şekilde burada devam ediyoruz'' dedi.

AYRIMCILIĞA ASLA MÜSAADE EDEMEYİZ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu ülkenin, bu milletin, bu bayrağın altında ikinci bir devlet asla düşünemeyiz. Böyle bir bölücülüğe böyle bir ayrımcılığa asla müsaade edemeyiz'' dedi.

Erdoğan, AK Parti Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'yi aydınlığa kavuşturdukların ve daha da aydınlatmaya devam edeceklerini söyledi. Aydınlığa tahammül edemeyenlerin, aydınlıktan gözü kamaşanların ve ışıktan gözleri incinenlerin, şimdi karanlığa methiyeler düzdüklerini ve karanlıktan medet umduklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bir bedel ödeniyor değerli arkadaşlarım... Şu anda bir fatura ödeniyor. Biz, gücümüzü milletten alır, yetkiyi milletten alır, hesabımızı da millete veririz. Tek hesap mercimiz, aziz milletimizdir. Gücünü, yetkisini, iradesini milletten almayanlar ise hesabı başka yerlere öder, başka yerlere bedel verirler. 8,5 yıl boyunca olduğu gibi, bundan sonra da çeteler karşısında geri adım atmayacağız. Çeteler karşısında boynumuzu bükmeyecek, mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Çeteler, mafya, suç örgütleri tekrar üreme şansı bulamayacağı gibi, kesinlikle bundan sonra bu ülkede aynen İtalya'da olduğu gibi temizeller operasyonuna da ihtiyaç kalmasın.

Türkiye'yi hep birlikte, sizlerle birlikte yeniden inşa ediyoruz. Şunu da burada özellikle ifade etmek durumundayım; bu kadro, bir kez daha, tüm Türkiye'yi temsil eden, tüm Türkiye'yi yansıtan bir kadrodur. Bu kadro, bir Türkiye fotoğrafıdır. Burada tek etnik köken, tek bölge, tek inanç grubu yok. Burada her etnik köken, her bölge, her inanç grubu, her düşünce, her sosyal grup, bizim 550 kişilik listemizde hakkaniyetle temsil edilmektedir. Hiç kimse dışarıda bırakılmamıştır, hiç kimse ötelenmemiş, dışlanmamıştır.

8,5 yıl boyunca olduğu gibi, bu listeyle de Türkiye bir kez daha samimiyetle kucaklanmıştır. Listemize bakıp da AK Parti'nin bazı bölgelerden çekildiğini, bazı bölgelerde iddiasını kaybettiğini söyleyenler, açık söylüyorum, çok büyük bir yanılgı, çok büyük bir cehli siyaset içindedir. Bunu söyleyenler, bunu yazıp çizenler, adaylarımızı tanımadıkları kadar, AK Parti'nin çözüm için ortaya koyduğu iradeyi, samimiyeti, kararlılığı da görmüyorlar, görmek istemiyorlar. Bunu söyleyenler, değişimden, dönüşümden, tazelenmekten korkuyor, çekiniyorlar.

AK Parti, hiçbir yol arkadaşını yolda bırakmaz. Yapılan sadece bir nöbet değişimidir. AK Parti hiçbir bölgeden çekilmiyor, çekilmez.''

-''BU BAYRAĞIN RENGİ NİÇİN BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR?''-

AK Parti olarak yola çıkarken, ''etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe ve dinsel milliyetçiliğe hayır'' dediklerini hatırlatan Erdoğan, bu ülkenin bunlardan çok çektiğini dile getirdi. Erdoğan, bu nedenle Milli Birlik ve Beraberlik Projesi'nin esasında bunun yattığını söyledi.

Yine yola çıkarken, ''Tek millet'' dediklerini belirten Erdoğan, millet kavramının içinde bir etnik unsur olmadığını, tüm etnik unsurlardan oluşan bir yapı olduğunu ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Siz, milleti bir etnik unsura asla yaslayamazsınız. Onun için de biz hep Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında toplanacağız. Her etnik unsur, bize göre saygındır. Her etnik unsur 'Türküm' der, 'Kürdüm' der, 'Lazım' der, 'Gürcüyüm' der, 'Romanım, Arnavutum, Arabım' der... Hepsi, bizim için saygındır. Başımız, gözümüz üstünde hepsinin yeri vardır. Çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Bizde ayrım yok; bizde ne Türk milliyetçiliği var ne Kürt milliyetçiliği var ne Laz milliyetçiliği var. Bunların hiçbiri yok bizde ama şundan da hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım demekten kaçınmayacağız. Rahat rahat bu ülkede Türküm de diyeceksin, Kürdüm de Lazım da Çerkezim de Gürcüyüm de Romanım da. Hepsini söyleyeceğiz.

Yine aynı şekilde 'Tek bayrak' dedik. Bu ayyıldızlı bayrakta kimi inciten bir şey var? Bu bayrağın rengi niçin birilerini rahatsız ediyor? Bu hilal, bu yıldız niçin birilerini rahatsız ediyor? Rahatsız etmemesi lazım. Çünkü bu bayrağın rengi tüm şehitlerimizin kanıdır. Bu hilal niçin niçin rahatsız ediyor? Bağımlı mı olacaktık? İşte o bizim bağımsızlığımızın simgesi. Niçin rahatsız oluyorsunuz? Hilalin önündeki yıldız niçin birilerini rahatsız ediyor? Yoksa bu ülkenin, bu vatanın uğruna şehit olanları görmeyecek miydik? Her yıldız, bir şehittir bunu böyle bilmemiz lazım.''

-''KURULAN TEZGAH BUDUR''-

780 bin kilometrekaresi ile bu vatanın tüm Türk vatandaşlarının olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, vatanın hiçbir etnik unsurun veya grubun değil 74 milyon vatandaşın tamamının olduğunu dile getirdi. Herkesin buna aynı derecede ve oranda ortak olduğunu kaydeden Erdoğan, kimsenin ''Bu bizimdir'' diyemeyeceğini söyledi ve ''Bu hepimizindir. Hepimizin burada sorumluluğu var ve bu sorumluluğu sonuna kadar taşıyacağız '' diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, tüm vatandaşların olduğunu belirten Erdoğan, vatana hep birlikte sahip çıkılacağını ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi:

''Bu ülkenin, bu milletin, bu bayrağın altında ikinci bir devlet asla düşünemeyiz. Böyle bir bölücülüğe böyle bir ayrımcılığa asla müsaade edemeyiz. Ben hiçbir zaman 'tek dil' diye bir ifade kullanmadım, 'tek resmi dil' ifadesini kullandım. Bunu karıştırmayalım birbirleriyle. Benim ülkemde herkes, anadilini rahatlıkla konuşabilir. Bunun önünü de biz açtık. Çok spekülasyonlar oldu hatırlayın.

Benim Kürt kardeşim kendi anadilinde rahatlıkla konuşur. Cezaevinde konuşamıyordu, biz önünü açtık. Şimdi artık ana evladıyla, ağabey kardeşiyle cezaevinde kendi anadilini konuşabiliyor. Gidin istediğiniz kadar kurslarınızı kurun dedik. Anadilde öğretimle ilgili bunun önünü biz açtık. Bizden öncekiler niye bunları yapmadılar? Neredeydi onlar? Bunların hiçbiri bir tehditle olmamıştır. Tam aksine yılların deneyimi ile tecrübesi ile bu ülkenin sorunları nedir, bu noktadan hareketle olmuştur.

Güneydoğu Anadolu'daki istismar kokan politikaları bu ülkede sadece biz çökertebiliriz. Bu ülkede Kürt meselesi artık yoktur, benim Kürt kardeşlerimin meseleleri vardır. Bu ülkede Kürt kardeşlerimin istismarı vardır ama bu oyuna onlar da gelmeyecek, bu oyunu bozacaklar. Kurulan tezgah budur. Diyorlar ki 'AK Parti Güneydoğu'da Kürt orjinleri olan adayları, Kürtlerin meselelerini sorun yapmayanları çekti'. Ya cehaletleriyle konuşuyorlar ya da bilmiyorlar. Biz oradaki sorunlara vakıf arkadaşlarımızı aday yaptık ve inşallah o sorunları bu arkadaşlarımızla beraber gece gündüz çalışmak suretiyle çözmeye devam edeceğiz.''

Başbakan Erdoğan, ''Birileri etnik noktadan benim Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar ederken, bir diğerleri de şehit cenazelerini, akan kanı, akan gözyaşını, hatta şehitlerimizi istismar ediyor. Buna da fırsat vermeyeceğiz'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber