Erdoğan: Geleceği kardeşlik üzerine kuracağız/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Haziran 2011 15:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Biz biriz, beraberiz, etle tırnak kadar bütünüz. Biz geçmişi kardeşliğin üzerine kurduk, Allah'ın izniyle geleceği de kardeşlik üzerine kuracağız'' dedi.

Erdoğan, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına, ''Hele dadaş! Eyi misen, hoş musan?'' diye başlayan Erdoğan, Erzurum'un tüm ilçelerine selamlarını gönderdi. Erdoğan, şunları söyledi:

''Erzurum, kilidi mülkü İslamın, Mevla'ya emanet olsun Erzurum. Erzurum, derbendi ehli imanın, Mevla'ya emanet olsun Erzurum...

Erzurum'da bir kez daha, Alvarlı Efe Hazretleri'ni, İbrahim Hakkı Hazretleri'ni, Solakzade Hazretleri'ni, Şükrü Paşa'yı, Hacı Salih Efendi Hazretleri'ni, Nene Hatun'u rahmetle, minnetle yad ediyorum.

Kafkas Cephesi'nin, Doğu Cephesi'nin, Sarıkamış'ın tüm gazi ve şehitlerine, Erzurum'un efsanevi kumandanı Kazım Karabekir'e, buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun, mekanları cennet olsun, Allah onlardan razı olsun.''

-82. MİTİNG-

22 Nisan tarihinde, Bayburt ve Gümüşhane'den ''bismillah'' diyerek genel seçim için yola çıktıklarını belirten Başbakan Erdoğan, bugün Erzurum'da 67. il mitingini yaptıklarını, ilçeler göz önüne alındığında toplam 82 miting gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Gidemediği sadece 13 il kaldığını kaydeden Erdoğan, bu illeri de en kısa zamanda ziyaret ederek 81 ilin tamamıyla kucaklaşmış olacaklarını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bana Erzurum'dan güzel bir olay aktardılar. Iğdır'da bir baba... 3 çocuğu var, maalesef üçünde de karaciğer yetmezliği var. Bir gün, Sivas'ta uygun karaciğer bulunuyor. Karaciğer, çok hızlı bir şekilde, jet ambulansımızla Sivas'tan Erzurum'a, Atatürk Üniversitesi Organ Nakil Merkezi'ne getiriliyor. Bu arada, babaya soruyorlar, hangi oğluna nakil yapalım diyorlar. Bir baba için belki de soruların en zoru bu. Ama birini seçmek zorunda. En küçüğü olsun diyor. Erkan'a nakil yapılsın...

Jandarma hemen yola çıkıyor, Erkan'ı, Ağrı Dağı'nın eteklerinde çobanlık yaparken buluyor, hemen alıyor, onu da çok hızlı şekilde Erzurum'a getiriyor. Erkan'ın şu anda sağlığı yerinde ve yarım bıraktığı okuluna devam ediyor. Yahu bundan ötesi var mı? Bundan daha büyük paye var mı? Bundan daha onurlu bir rütbe var mı?''

-''BUNDAN DAHA BÜYÜK PAYE VAR MI?''-

Yollarla, hızlı trenlerle, uçaklarla sevenleri kavuşturduklarını belirten Başbakan Erdoğan, bundan daha güzel bir şey olmadığını dile getirdi.

AK Parti iktidarı döneminde, gece gündüz çalışarak Türkiye'nin çehresini değiştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

''Benim öğrenci kardeşim, Erzurum'dan İstanbul'a telefon etti, 'iki saat sonra evdeyim' dedi, uçağa bindi ve anne babasıyla kucaklaştı. Bundan ötesi var mı? Hayatı boyunca köyünün pınarından su taşıyan Ayşe ninemin evindeki çeşmesinden su akmaya başladı. Allah aşkına bundan daha büyük paye var mı?

Olur'un Tavusger köyünden, Ortiz köyünden benim amcam, benim teyzem, ilçe hastanesine geldi, orada insan muamelesi gördü, kapıdan çıkarken hayır duasını etti. Bundan daha büyük rütbe var mı?

Bu ülkenin çocukları artık en modern eğitim imkanlarına kavuştu. Ücretsiz ders kitaplarıyla, bilişim sınıflarıyla, akıllı tahtalarla, her türlü maddi imkanları sağlanarak artık pırıl pırıl nesiller yetişiyor. Var mı ötesi?''

-''81 VİLAYETİN ŞEHİTLERİ KOYUN KOYUNA YATIYOR''-

Çocukların hayallerini gerçekleştirdiklerini, gençlere aydınlık bir gelecek inşa ettiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, hanımlar, beyler, emekliler, engelliler, yaşlılar için huzurlu bir Türkiye imar ettiklerini ifade etti.

Demokrasi, özgürlük, insan dediklerini kaydeden Erdoğan, ''İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın'' ve ''Yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz'' diyerek adım attıklarını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Değil mi ki candır, bizim gönlümüzde yeri vardır. Şu Köprüköy'de, Pasinler'de, Narman'da, Horasan'da, Kars Sarıkamış'ta 81 vilayetin şehitleri koyun koyuna yatıyor. Erzurum burada ne ağıt yaktıysa, Rize'de benim dedem için de aynı ağıdı yaktılar.

Sadece 81 vilayet değil... Saraybosna, Üsküp, Bakü, Batum, Bağdat, Şam, Kudüs, Erzurum'la aynı ağıdı yaktılar. Erzurum'un ağıdı nedir? 'Eledim eledim höllük eledim/ Aynalı beşikte canan, bebek beledim/ Büyüttüm, besledim, asker eyledim/ Gitti de gelmedi canan, buna ne çare'...

Erzurum bu ağıda ne kadar gözyaşı döktüyse, emin olun Van, Diyarbakır, Bingöl, Bitlis de aynı gözyaşını döktü. Biz kardeşiz, biz 74 milyon kardeşiz. Biz biriz, beraberiz, etle tırnak kadar bütünüz. Biz geçmişi kardeşliğin üzerine kurduk, Allah'ın izniyle geleceği de kardeşlik üzerine kuracağız.''

-''GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞAMADIK''-

''Bu vatan bizim, bu bayrak, bu toprak, bu memleket bizim, hepimizin. 74 milyon, her birimiz, bu vatana aşkla, sevdayla kesinlikle bağlıyız'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''74 milyon, her birimiz, bu vatan için canımızı vermeye hazırız. Bu millet inanın asil bir millettir. Bu millet, tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle büyük bir millettir. Şunu lütfen unutmayın bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz. Şunu unutmayın Erzurum işgale uğradığında, sadece Türkiye değil, dünyanın tüm Müslümanları gözyaşı döktü. Erzurum'a düşman girdiğinde, Saraybosna ağladı, Mostar ağladı, Açe ağladı, İslamabad, Dakka, Bağdat, Musul, Halep, Kahire ağladı. İşte bugün de dünyanın gözü bizim üzerimizde. İşte bugün de dünya Erzurum'a bakıyor, Türkiye'ye bakıyor. Ortadoğu'nun, Balkanların sokaklarında, Kafkasya'nın dağlarında Türkiye'nin sesi yankılanıyor. Mazlumlar, mağdurlar umutla Türkiye'ye bakıyor. İşte onun için pazar var ya şu pazar çok önemli, son derece önemli. 12 Haziran, Erzurum için önemli, Türkiye için önemli. 12 Haziran, çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, emeklilerimiz, engelli kardeşlerimiz için, geleceğimiz için önemli. 12 Haziran, demokrasi için, özgürlük için, milletin artık kendi kendisine yapacağı yeni anayasa için önemli. 12 Haziran, çetelerle mücadele için önemli, yoksullukla mücadele için önemli.''

-''SANDIKLARI PATLATACAĞIZ''-

Bugün televizyonda izlediği bir habere değinen Erdoğan, ''Şu anda tutuklu CHP adayı. Zonguldak'ta maşallah evlere bol bol koliler dağıtılıyor. Kolilerin içerinde de kendi reklam afişleri, büroşürleri, baya işi ilerletmiş başka ne yapsın para bol, imkan bol. Kendisi içerde ama dışarda da işte ücretli propanganistleri var. Ey CHP, sen busun bu. İşte burada, gerçek burada. Arşivlerin dili olsa da söylese. Sevgili Erzurumlu kardeşim, Dadaşım benim. 12 Haziran'da sandığa git, hür vicdanınla, elini vicdanına koyarak oyunu kullan. 12 Haziran'da Türkiye'ye oy ver, geleceğimize oy ver, istikrara, istikbale oy ver'' diye konuştu.

Vatandaşlara ne diyoruz, kaç, 6-0'a var mıyız'' diye soran Erdoğan, ''Ne yapacağız, şurada bir yarın kaldı. Buradan ayrılacağız, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Telefonlara sarılmaya var mıyız? Sandıklara sahip olacağız. Sandıkları patlatacağız. Oy pusulasının birinci sırasında ne var? Ampulün altına evet mührünü basmaya var mıyız? Sizin eliniz diliniz dert görmesin, Allah gücünüze güç katsın'' dedi.

''TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK DEVLET''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak, ''Utanmadan, sıkılmadan diyor ki, 'Erdoğan bayrak siyaseti yapıyor.' Eğer bu siyasetse yapıyorum, eğer tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet demekse yapıyorum. Sen ne diyorsun onu söyle, sen kalkıyorsun orada yerel özerklikten bahsediyorsun, Ardahan'a gidiyorsun başka bir şey söylüyorsun. Dürüst ol dürüst, her an farklı bir yalanla milletin karşısına çıkma'' dedi.

Partisince Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Erdoğan, ''Biz, millet dedik, başka hiçbir şey demedik'' diye konuştu.

Milliyetçiliği, kafatası milliyetçiliği ve ırkçılık olarak görmediklerini, slogan atmak olarak ise hiç görmediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biz iş ürettik, laf üretmedik. Birileri laf üretti. Şimdi size zaten biraz ondan bahsedeceğim. Milliyetçiliğin edebiyatını yapmadık, hamasetini yapmadık. Biz size sevdalı, aşık olduk, sizin dertliniz olduk, bu yollara öyle koyulduk. Milleti sevdik, vatanı sevdik ve bu vatanın her karışına, bu milletin her bir ferdine hizmet götürdük.

Buradan Erzurumlu kardeşime sesleniyorum, buradan, Erzurum'dan tüm Türkiye'ye sesleniyorum. CHP'ye oy vermiş kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum, MHP'ye oy vermiş, gönül vermiş, ülkücü kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum. BDP'ye gönül vermiş kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum; gelin bir kez daha demokrasi, özgürlük, hizmet siyaseti, eser siyaseti, diyelim.''

Erdoğan, futbol takımı tutar gibi parti tutulmayacağını belirterek, şunları söyledi:

''Bunlara sorun siz; Allah aşkına bu CHP Erzurum'a ne getirdi dün, yarın ne getirecek? MHP dün ne getirdi, yarın ne getirecek? BDP'yi zaten konuşmaya gerek var mı? Onların derdi başka, onlar şu anda terör estiriyor, terör örgütüne sırtını dayamış, imam hatipli yavrularımızın kaldığı yurtları bombalıyorlar. Cizre de, Diyarbakır'da bunu görüyoruz. Şu ana kadar 150'yi aşkın büromuzu, araçlarımızı ne yazık ki bu terör örgütüne mensup tipler, molotoflarla, taşlarla sürekli olarak taciz ettiler. BDP'den ses çıkıyor mu? Bunlar değil mi ezanı Kürtçe okutanlar, bunlar değil mi, cuma namazımıza aykırı cuma namazı kıldırmaya kalkanlar. İşte CHP de 1932 de Türkçe ezan okutmadı mı? 18 sene bu ülkede Türkçe ezan okutulmadı mı? Merhum Menderes ile tekrar aslına döndük. Gerçekten Allah'ın Resulunun okuduğu, okuttuğu gibi ezan okunmaya başlandı, 1950'den bu yana. Şimdi bunlar çıktı Kürtçe ezan, bunlar çıktı ayrı cuma. Ey Bahçeli niye konuşmuyorsun bunları?''

-''EĞER BU SİYASETSE YAPIYORUM''-

Başbakan Erdoğan, ''Hakkari'de Kılıçdaroğlu, BDP'lilerin eline CHP bayrağı veriyor, onlarla öyle anlaşıyor ama ellerine Türk bayrağı veremiyor. Ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan diyor ki, 'Erdoğan bayrak siyaseti yapıyor.' Eğer bu siyasetse yapıyorum, eğer tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet demekse yapıyorum. Sen ne diyorsun onu söyle? Sen kalkıyorsun orada yerel özerklikten bahsediyorsun, Ardahan'a gidiyorsun başka bir şey söylüyorsun. Dürüst ol dürüst. Her an farklı bir yalanla milletin karşısına çıkma, dürüst ol'' diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Sayın Bahçeli'nin hiç sesi var mı? Yok. Sağolsun Diyarbakır'a gitti, ondan mutluyum, sonunda gitti ama Diyarbakır'da BDP ile ilgili, terör örgütü ile ilgili bir kelam edemedi, niye? Konuş, orada konuş, orada konuş.

Kirli ittifaklara, kirli senaryolara, Türkiye'nin geleceğine kurulan tuzaklara değil, gelin istikrara destek verelim. Birbirinin yedeği, birbirinin vagonu olan partilere, statüko partilerine değil, gelin, bu kez kendimize oy verelim. Sizi temsil edemeyecek, size hizmet getiremeyecek olan partilerde oyumuzu heba etmeyelim, gelin, 12 Haziran'da güç birliği yapalım. Çetelerin kontrolündeki partilere, istismarcılara, milli, manevi değerlerden hazzetmeyenlere, ezanı değiştirmeye, namazı değiştirmeye, cuma namazını ayırmaya çalışanlara değil, kardeşliğe güç verelim.

Kazanan inşallah Türkiye olacak. Kazanan inşallah gelecek olacak.''

-''ERZURUM SES VER''-

''Bak Elazığ'da ne oldu'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

''BDP'li il başkanının sesli kayıtları düştü. BDP eş başkanıyla ne konuşuyorlar? Eş başkan diyor ki, 'Eğer CHP'nin kazanma şansı varsa CHP'ye oy verelim, eğer CHP'nin kazanma şansı yoksa MHP'ye oy verelim.' Bunu kim diyor düşünebiliyor musunuz? BDP diyor, görüyor musunuz? İttifak çıktı mı ortaya? Unutmayın, bu ittifakı bunlar burada da yapıyor, Güneydoğu'da yapıyor, Orta Anadolu'da da yapıyor, Batı'da yapıyor. Çünkü çok ciddi sıkıntıları var. Erzurum bunlara 12 Haziran'da gereken dersi vermeye hazır mıyız? Erzurum şöyle bir ses versin bakayım. Ne diyor Erzurum? Erzurum ses ver. Maşallah işte şurada yazıyor, 'Erzurum ses verdi, 'AK Parti' dedi.' Kazanan inşallah Erzurum olacak biliyorsunuz. Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler, arif onu seyreyler Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber