Vergi İdaresindeki en büyük sorun 'ahlaki çöküntü'
TÜGİAD'DAN "GELİR İDARESİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI YASASI" ANKETİ
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) anketinden "Anlayış değişmeden,
vergi yapısının değişmeyeceği" ortaya çıktı.
''Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması Yasası''hakkında bir anket düzenleyen
TÜGİAD, çarpıcı ve düşündürücü sonuçlara ulaştı. Genç işadamlarına göre, vergi
konusundaki anlayış değişmediği müddetçe, gelir idaresinin yeniden yapılandırılması
Türkiye'yi bir sonuca götüremeyecek. TÜGİAD üyeleri, vergi idaresindeki en büyük
sorun olarak da ''ahlaki çöküntüyü'' gösterdi.
Yeni bir stand-by imzalanması için IMF'ye söz verilmiş olan 'Gelir İdaresinin
Yeniden Yapılandırılması' yasa tasarısının Mecliste kabul edilmesinden sonra
Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin (TÜGİAD) kendi üyeleri arasında gerçekleştirdiği
'Vergi ve Kayıt Dışı Ekonomi' anketinden ilgi çekici ve düşündürücü sonuçlar
elde edildi.
Maliye Bakanlığı'nın gelir toplama ve denetleme yetkisine sahip birimlerinin yeniden yapılandırılmasını hedefleyen ve yasanın tartışması sürerken genç işadamları, organizasyonun yapısından çok, bu organizasyonun nasıl bir sonuç oluşturması gerektiğinin önemli olduğunu bildirdiler. TÜGİAD üyeleri, anlayış değişmediği müddetçe, gelir idaresinin yeniden yapılandırılmasının, vergi gelirlerinin artırılması konusunda beklenen sonucu ortaya koyamayacağını ifade ettiler.
"EN ÖNEMLİ SORUN AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ''
Anketten çıkan en ilginç sonuçlardan biri, TÜGİAD üyelerinin, bugünkü vergi
idaresindeki en önemli sorun olarak ahlaki çöküntüyü işaret etmeleri oldu. Ankete
göre ikinci önemli yanlışlık ise, organizasyonel yanlışlık. Kalitesiz personel
ve bilgi yetersizliği üçüncü sırada yer alırken, teknolojik yetersizlik ile,
vergi idaresinde çalışanların özlük haklarındaki kifayetsizlik, önem derecesi
açısından 4. sırayı paylaştılar.
TÜGİAD üyeleri, öncelikle vergi idaresinin en ileri teknoloji ile donatılarak, böylelikle gelir idaresinin bilgiye kolayca ulaşması ve hız kazanması gerektiğini vurguladılar. TÜGİAD üyeleri ayrıca, gelir idaresinde çalışanların maaşlarının en az 2 katına yükseltilmesini, sözleşmeli personel uygulamasına geçilmesini de istediler ve bu sayede, çalışanların motivasyonun arttırılarak, kamuoyunda yaygın bir kanı olan rüşvet ve kayırma ile ilgili endişelerin de giderilebileceğini savundular.
"TÜRKİYE'DE VERGİ ORTAMI KÖTÜ''
Ankete katılan TÜGİAD üyeleri, Türkiye'deki vergilendirme ortamını yüzde 63.3'lük
bir çoğunlukla 'kötü' buldular. 'Çok kötü' bulanların oranı ise yüzde 33.3 oldu.
Genç işadamları, söz konusu vergi sisteminin, Türkiye'deki şirketleri rekabet
yönünden nasıl etkilemekte olduğu sorusunu ise, yüzde 73.3 oranında 'olumsuz',
yüzde 26.7 oranında ise 'çok olumsuz' olarak değerlendirdiler. Türkiye'de potansiyel
vergi gelirinin toplanıp, toplanmadığı hususunda da, ankete katılan TÜGİAD üyelerinin
yüzde 96.7'si yeterli düzeyde vergi toplanmadığına inandıklarını bildirdiler.
Uygulanan vergi politikalarının IMF, AB süreci veya ekonomi yönetiminin genel
ekonomi politikaları ile uyumlu olup olmadığı yönündeki soruya ise, TÜGİAD üyelerinin
yüzde 41,4'ü, vergi politikalarının hiçbir kurum, yapı veya genel ekonomi politikalarına
uyumlu olmadığı yönünde cevap verdiler.
Ankete katılan TÜGİAD üyelerinin yüzde 55.2'si doğrudan veya dolaylı vergi oranlarını çok yüksek bulurken, yüzde 37.9'u yüksek olarak değerlendirdi. ''Düşük'' şıkkı ise hiç işaretlenmedi. Üyeler, vergi oranlarının düşürülmesinin kayıt dışı ekonomi ile mücadele açısından etkin olup olmayacağı hususunda ise, yüzde 55.2 oranında, tek başına etkin olamayacağı şıkkını işaret ettiler. Vergi idaresinin kayıt dışı ekonomiyle mücadelede başarılı olup olmadığı konusunda da, ankete katılan TÜGİAD üyelerinin yüzde 82.8'i başarısız olduğu, yüzde 17.2'i ise çok başarısız olduğu görüşünü ortaya koydu.
"VERGİDE SORUN DİZ BOYU"
TÜGİAD üyeleri vergi sistemindeki en önemli sorunlar olarak, birinci sırada
yasalardaki eksiklik, yanlışlık ve boşlukları, ikinci sırada vergi idaresinin
yetersizliğini, üçüncü sırada mükellefin vergiye karşı olan direncini ve dördüncü
sırada da vergi yargısının eksikliklerini gösterdiler.
TÜGİAD üyelerinin, vergi sistemindeki sorunlar arasında üçüncü sırada gördükleri 'mükellefin vergiye olan direnci'ne hangi sorun veya algılamaların neden olduğu konusunda ise, genç işadamlarının birinci öncelikle yüksek vergi oranları ve sosyal güvenlik kesintilerini neden olarak gördükleri ortaya çıktı. Anket sonuçlarına göre, ikinci sorun toplanan vergilerin verimsiz kullanılması ve harcamalardaki savurganlık konusunda mükelleflerde yerleşmiş bulunan inanç oldu. Vergisini zamanında ödeyenlerin sonradan çıkarılan aflar nedeniyle pişmanlık duymaları ve vergi ödememenin ciddi bir yaptırımı olmaması da başlıca nedenler arasında gösterildi.
"SİYASİ İRADE VAR ANCAK..."
Hükümetin kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek için bir siyasal iradeye sahip
olup olmadığı konusunda, TÜGİAD üyelerinin yüzde 53.3'ü, bu iradenin var olduğunu,
ancak, kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin zor ve siyasal riskler taşıyan bir
konu olduğunu vurguladılar.
Üyeler, kayıt dışı ekonomi ile samimi ve kararlı bir mücadeleye girmiş olan
bir hükümetin öncelikle atması gereken adımın ne olması gerektiği hususunda
ise, birinci sıraya vergi oranlarını düşürmeyi yerleştirdiler. uİkinci sırada,
gelir idaresini yeniden yapılandırıp, daha etkin ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele
edebilir bir yapının oluşturulmasını, denetim kadrosunun daha etkin hale getirilmesinin
yanı sıra, cezaların da arttırılmasının istendiği görüldü. Sosyal güvenlik kesintilerini
azaltmanın üçüncü sırada yer aldığı, ağır cezalar verilmesi konusunda kararlı
olmanın ise dördüncü sırada bulunduğu ortaya çıktı.
Üyelerin yüzde 96.55 oranındaki bir kısmı, kayıt dışı ekonominin kesinlikle
kayıt altına alınması gerektiğine, çünkü kayıtlı kurumlar ile kayıt dışı kurumlar
arasında bir haksız rekabet ortamı oluştuğuna ve kayıt dışı ekonominin çalışma
düzeni, iş barışı, sosyal devlet, demokrasi ve hukuka uygunluğa zarar verdiğine
inandıklarını bildirdiler.