Öğretmen yetiştirme modeli olarak 'Köy Enstitüleri'...

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 18 Nisan 2005 17:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mersin Üniversitesi tarafından köy enstitülerinin kuruluş yasasının 65. yıl dönümü nedeniyle "Öğretmen Yetiştirme Modeli Olarak Köy Enstitüleri" konulu panel düzenlendi.

Yenişehir Kampüsü'nde düzenlenen "Öğretmen Yetiştirme Modeli Olarak Köy Enstitüleri" konulu panele MEÜ Rektörü Prof. Dr. Uğur Oral'ın yanı sıra öğretim üyeleri, Eğitim Fakültesi öğrencileriyle köy enstitüsü mezunu emekli öğretmenler katıldı. MEÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Akbaş'ın yönettiği panele MEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Tezbaşaran ile köy enstitüsü mezunu emekli öğretmenler Ali Uysal, Galip Oğuz, Halil Dönertaş ve Naci Tataroğlu konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılışında konuşan Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Gürcan Ültanır, köy enstitülerini nostalji yapmak veya "Ah vah" etmek için değil, birikim ve misyonunu anlamak için konuştuklarını söyledi. Enstitülerin savaşlar sonrası açlık, yoksulluk, hastalık ve cehalet pençesindeki Anadolu için ilaç gibi geldiğini belirten Ültanır, "Anadolu'yu yokluklardan kurtaracak aydınlanma devrimini başlatan Atatürk dikenden gül çıkarttı.

1926'larda köye gönderilen öğretmenler geri geliyordu. Sebep hepsinin kent kökenli olmasıydı. 1936'larda köy kaynaklı bir model araştırılmaya başlandı ve enstitüler doğdu. Bu kolay başarılacak bir iş değildi. 1940'ta açılan enstitüler çığ gibi büyürken İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, '1954'te tüm Anadolu'da bir ışık doğacak' diyordu. 1953'te bu ışığın kaynağını söndürdüler.

1950'de geçilen çok partili dönemle işbaşına gelenler enstitülere karşıydılar. Köy enstitüleri yaparak, yaşayarak öğrenmeyi getirdi. ABD'liler bunu bizim bulduğumuzu söylediler" dedi.

Panelde emekli öğretmenler, anılarından yola çıkarak enstitülerin öğretmen yetiştirme modelini anlattı. Sözlerine Toros Dağları'nda karşılaştığı bir çobanın, yıllar önce enstitüye giden kendisini hatırlattığını belirterek başlayan Ali Uysal, "Biz şanslıydık.

Devlet okul verdi, eğitim verdi. O çocuk okuyamayacak. Anayasanın 42. maddesinde kendisine tanınan eğitim ve öğretim hakkından yararlanamayacak. Doğaya bizim gözümüzle bakamayacak, yakacak, yıkacak. Bunun sorumlusu hepimiziz. Türkiye'nin kurtuluşu o ve Anadolu'daki 100 binlerce köylü çocuğundadır" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber