Şiddetin nedeni aile içi iletişimsizlik

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Ağustos 2011 14:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ailelerin köyden kente geçişinde geleneksel aile yapısından modern aile yapısına geçişte, aile içi iletişimi yönetememeden kaynaklanan şiddetin, bir çaresizlik göstergesi olduğunu belirterek, ''Şiddete gerek kalmadan insanların kendi içinde iletişimle sorunlarını çözebilecek koruyucu önleyici tedbirleri de hayata geçirmek bizim topyekun mücadele alanımızdır.'' dedi.

Bakan Şahin, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ile valilik tarafından hizmete sunulan Varlık Mahallesi'ndeki Ankara Yaşam Destek Merkezi'ni ve Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya ile Kent Güvenlik Yönetim Sistemi merkezini gezdi.

Fatma Şahin, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere toplumsal sorunların çözümü noktasında, yerel yönetimlerin ve valiliklerin duyarlılığının çok önemli olduğunu belirterek bunu tek başına bir hükümetin, bakanın, başbakanın çözemeyeceğini ifade etti. Şahin, ''Topyekun 74 milyonun seferberliği ile bizim bütün herkesin mutlu olacağı, herkesin birinci sınıf vatandaş olacağı bir Türkiye'ye ulaşmamız gerekiyor'' görüşünü ifade etti.

Şahin, şöyle devam etti:

''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışına baktığımız zaman bizim hükümet politikamızın ana merkezi; insan odaklı, insanı merkeze alan hizmet odaklı bir anlayışla 10 yıldan beri süreci götürüyoruz. Geldiğimiz nokta önemli bir nokta. Teknolojiyi kullanmamız lazım. Özellikle bunu yaşlılarda uyguladığımız 6 aylık pilot çalışma büyük bir tecrübe ve bilgi birikimi sağladı. Özürlü vatandaşların hizmetinde kullanacağımız modele de dönüştürebiliriz. Evde bakım hizmetlerine onların da çok ciddi manada bu yöntemden istifade edeceklerini düşünüyorum.

Bunların Sosyal Yardımlaşma'nın bünyesinde hazırlanan ve mali desteği oradan gelen bir altyapısı var. Bugün bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlanmış olan Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğümüzü de aramıza aldık. Sosyal yardımlaşmanın veri bankası var ve TÜBİTAK ile beraber takip ettiğimiz Bütünleştirici Sosyal Hizmetler Sistemi dediğimiz, bütün her şeyi, bütün kurumları tek çatı altında, bilgi havuzuna alacağımız yeni bir sistemin de takipçisiyiz. Önümüzdeki aylarda bunu bitirerek kamuoyu ile paylaşacağımız bir süreci yaşayacağız.''

-TEKNOLOJİ İYİ AMA YASAL DÜZENLEME GEREK-

Ankara'daki pilot projeyi çok önemsediklerini belirten Bakan Şahin, teknoloji ve teknik takibin işleri kolaylaştırdığını ancak yalnızca bunu kullanarak şiddetin engellenemeyeceğini, yasal düzenleme konusunda desteğe ihtiyaçları olduğunu bildirdi.

Yasal düzenleme için hazırladıkları taslağı aile mahkemelerine, sivil toplum kuruluşlarına ve barolara gönderdiklerini anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Burada hem kolluk kuvvetlerimizin yalnızca gözetleme değil, gözaltına alma şeklinde güçlendirilmesi önemlidir. Ayrıca Adalet Bakanlığına bağlı aile mahkemesi hakimlerinin, Cumhuriyet Savcıları'nın yetkilendirilmesi, kadın sığınma evlerinin kendi içerisinde daha ihtisaslaşması, kendine gelen vakaların guruplandırılacak şekilde takip edilmesi, sayılarının artırılması, şiddetle mücadeleye gelen kadınlarımızın ekonomik olarak desteklenmesi, barınma ihtiyaçlarının giderilmesi, güvenlik ihtiyacının takip edilmesi. Bu topyekun bir mücadele alanıdır.

Teknik takip işimizi kolaylatacak kısımdır, her derdin dermanı değildir, onu özellikle belirtmemiz gerekiyor ama önemli bir alandır. Özellikle bugün yaşadığımız vakalara baktığımız zaman kadının kolluk kuvvetine ulaşmasında veya acil bir şekilde kendisine yardım çağırmasında ciddi bir şekilde işe yarayacaktır, önemli bir çalışmadır ve 6 aylık tecrübe bizim için çok kıymetlidir.''

-AİLE İÇİ ŞİDDETE SOSYAL DESTEK UZMANI-

Ankara'nın göç aldığını, göç alan yerlerde risk faktörünün her zaman çok daha yüksek olduğunu bildiren Şahin, ''Ailelerin köyden kente geçişinde, geleneksel aile yapısından modern aile yapısına geçişte aile içi iletişimi yönetememeden kaynaklanan şiddet, bir çaresizlik göstergesidir. Şiddete gerek kalmadan insanların kendi içinde iletişimle sorunlarının çözebilecek koruyucu önleyici tedbirleri de hayata geçirmek bizim topyekun mücadele alanımızdır'' dedi.

Bir basın mensubunun, ''Kadına yönelik şiddet ne zaman sona erecek?'' şeklindeki sorusunu yanıtlarken, ''Bütün Türkiye'de tam olarak uygulanabilmesi için önce yasal altyapının oluşması lazım'' diyen Şahin, Ankara'daki pilot projenin, şiddetle mücadelede nasıl kullanılabileceğinin değerlendirildiğini söyledi. Şahin, TBMM'nin açılması ile yasal altyapı üzerine çalışacaklarını ve Ankara'nın tecrübesinin bütün Türkiye'ye örnek olacağını kaydetti.

Bakan Şahin, her aileye sosyal destek uzmanı görevlendirilmesi ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, bakanlığının yeniden teşkilatlandırılmasının ardından Sağlık Bakanlığının alan çalışmalarındaki tecrübelerinden de yararlanarak bunu gerçekleştireceklerini bildirdi. Şahin, bunu gerçekleştirdiklerinde, vaka olmadan önce, aile sosyal destek uzmanı ile bu olayları kontrol altına almayı hedeflediklerini bildirdi.

Ankara Valisi Yüksel ise altı ay önce pilot olarak Ankara'da başlayan Yaşam Destek Hizmeti ile bin haneye ulaştıklarını belirterek, talebin son derece büyük olduğunu söyledi. Yaşlıların, engellilerin, kronik ve yatalak hastaların, yalnız yaşayıp korkuları olan yurttaşlara 7 gün 24 saat hizmet sunduklarını ve çağrı merkezine 11 bin başvuru olduğunu kaydetti.

Bakan Şahin, daha sonra aynı kampüsteki Kent Güvenlik Yönetim Sistemi binasını ziyaret etti ve Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya eşliğinde Başkent'teki kameralı takip sistemi hakkında yetkililerden ve çalışanlardan bilgi aldı.

AYDA 7 BİN ŞİDDET MAĞDURU KADIN BAŞVURDU

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Daha önceki siyasiler de hastayı getirme, götürme takibini yapma üzerinden de siyaset izlemişlerdi. Biz ise 'Kimsenin Ankara'ya gelme ihtiyacı olmamalı' dedik. Ankara'ya gelerek tedavi olan hasta ve hasta yakınları için misafirhane hizmeti önemli bir ihtiyaçtı. Bunun veriliyor olması, çok önemli' '' dedi.

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ile birlikte, Ankara Yaşam Destek Merkezi'ndeki programın ardından Ankara Valiliği tarafından hizmete sunulan ''Onkoloji Hastanesi Hasta ve Hasta Yakınları Misafirhanesi''ne gelen Şahin, misafirhane odalarını gezerek, incelemelerde bulundu.

Hasta ve hasta yakınlarıyla misafirhanenin bahçesinde bir araya gelen Şahin, herkese ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu.

Akciğer kanseri olan ve Gaziantep'ten gelen Selda Dinçer'in babası Selim Dinçer'in, uygulamadan çok memnun olduklarını belirterek, burada kendilerini evlerinde hissettiklerini söylemesi üzerine Bakan Şahin, daha önceki yıllarda Gaziantep'ten tedavi için Ankara'ya gelen hasta sayısının daha fazla olduğuna dikkati çekti.

Üçüncü dönem milletvekilliğini yaptığını anımsatan Bakan Şahin, ilk dönemde özellikle göz, onkoloji gibi ihtisas alanlarından Gaziantep'ten başkente hasta gelişinin yoğun olduğunu vurguladı. Şahin, ''Daha önceki siyasiler hastayı getirme, götürme takibini yapma üzerinden de siyaset izlemişlerdi. Biz ise 'Kimsenin Ankara'ya gelme ihtiyacı olmamalı' dedik. Ankara'ya gelerek tedavi olan hasta ve hasta yakınları için misafirhane hizmeti önemli bir ihtiyaçtı. Bunun veriliyor olması, çok önemli'' diye konuştu.

İl dışından gelen hastaların barınma ihtiyacına değinen Şahin, misafirhane uygulamasını çok önemsediklerini belirtti. Şahin, ''Sayın Valimizin başlattığı proje, çok ciddi bir ihtiyaçtı. Tüm hasta ve yakınlarına geçmiş olsun, ramazanınız hayırlı olsun'' dedi.

Şahin, Erivan'dan gelerek göğüs kanseri tedavisi olan Ermeni vatandaşı Tereza isimli gençle Azerbaycanlı hastaya da acil şifalar diledi.

Temennilerinin hiç kimsenin hasta olmaması olduğunu vurgulayan Şahin, ''Hastalık kaçınılmazsa bize düşen şey hastamızın yaşamını kolaylaştıran tedbirleri almaktır. Bunun için gayret ediyoruz'' dedi.

-''ANKARA'YI ÇOCUK DOSTU ŞEHİR YAPACAĞIZ''-

Ankara Valisi Yüksel de ''Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün imkanları size helal olsun. Bizim için esas olan burada şifa bilmeniz ve 'Benim devletin böyle olmalı' demenizdir. Devletimizin gücü, sizinle beraberdir'' diye konuştu.

Bir gazetecenin, ''Şehirlerin kadınlarla kardeş olma projesi vardı. Bu illerin sayısı artırıldı, ancak Ankara projede yok. Başkentte çok sayıda kadın şiddet görüyor. Bu konuda siz ne yapacaksınız'' sorusu üzerine Yüksel, Ankara'nın bir dünya şehri olduğunu, kadın ve çocuk konularında önemli çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

Yüksel, daha önce görev yaptığı Antalya'nın kadın dostu şehirler arasında bulunduğunu belirten Yüksel, şöyle devam etti:

''Türkiye'de en çok göç alan şehirlerin başında Ankara geliyor. Geçen yıl 100 binin üzerinde insanın buraya göç ettiğini tespit ettik. Ankara'da en çok mağdur olan kesim kadınlar kadar çocuklardır. Bundan 4 ay kadar önce Valilikte oluşturulan bir koordinasyon merkeziyle alışmalar yaptık ve UNICEF'e başvurduk. Ankara'yı çocuk dostu şehir yapacağız.

Bu konuda tüm uzmanlarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Böylece, Ankara'nın çocuklarla ilgili bir anayasası olacak. 'Haritadaki yeri neresi olursa olsun, rengi, ırkı fark etmeksizin Ankara'da çocuklar eşittir' diyeceğiz. Çocukların yüksek yararını hep öncelikli tutacağız. Çocukların sağlığı, ilk sırda yer alacak. Önümüzdeki yıllarda dünya EXPO'larından birisine talip olacağız. Dünyadaki binlerce çocuğu Ankara'ya getireceğiz.''

-''BAŞKENT'TE GÜNDE 35 KADIN ŞİDDET MAĞDURU OLDUĞUNU BELİRTİYOR''-

Kadına yönelik şiddetle ilgili önemli çalışmalara imza attıklarını vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti:

''Türkiye'de ilk defa vilayet, sivil toplum örgütleriyle il özel idaresi kadına yönelik şiddetle ilgili buluşma yaptık. Ankara Barosu ile protokol yaptık ve bunu bir eylem planına bağladık. önümüzdeki zaman diliminde, bu çalışmaları yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile geliştireceğiz.

Ankara'da kayıtlarımızda emniyet ve jandarmaya başvurularda 6 ayda 7 bine yakın kadın şiddet mağduru olduğunu beyan etmiştir. Yani, günde 35 kadın başkentte şiddet mağduru olduğunu belirtiyor.''

Bu konuda Ankara Barosu ile ortak çalışmalar yaptıklarını da anlatan Vali Yüksel, ''Geçen hafta yaptığım incelemede, yaklaşık 4 ayda Baro'ya 2 bin kadının başvuruda bulunduğunu öğrendim. Bu kadınların 400'ü ile yüz yüze görüşüldü. 360'ına avukat atanarak hukuki destek sağlandı ve 40 kadın talepleri doğrultusunda sığınma evlerine yerleştirildi.''

Kurulacak yeni çağrı sistemleriyle uygulamaların daha geliştirileceğini ifade eden Yüksel, mağdur tüm kadınlara cihazlar dağıtacaklarını ve iletişimi sağlayacaklarını kaydetti. Yüksel, ''Yeni kurulan Bakanlığın konuyla ilgili hukuki alt yapı çalışmalarını süratle yapmasını bekliyoruz. Bu konuda da Ankara'yı pilot bölge yapmayı arzu ediyoruz. Beraber yürüdüğümüz kadınlarla, Cumhuriyetin önünü her geçen gün biraz daha aydınlık hale getireceğiz'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber