MEB'de taşlar yerinden oynayacak mı?
Milli Eğitim Eski Bakanı Sayın Hüseyin ÇELİK'in Otomatik Pilota bağlayıp Sayın Nimet ÇUBUKÇU'ya teslim ettiği bakanlık teşkilatında Sayın ÇUBUKÇU görevine aynı pilotlarla devam etmek zorunda kalmıştı. Sayın ÇUBUKÇU'dan görevi devralan Sayın DİNÇER'in kadroları tasfiye edeceği konuşulmaktadır.
Bu tasfiyenin özellikle teşkilat kanununda değişiklik yapılması yoluyla gerçekleştirileceği dillendirilse de bazı ufak tefek değişiklikler beklenmektedir.
Örneğin boş bulunan İlköğretim Genel Müdürlüğü kadrosu ile yıllardır vekaleten yönetilen Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı kadrosu?
Talim ve Terbiye Kurulunu yıllardır vekaleten yönetilmesi Sayın Tufan MERDAN'ın asil olmayacağına işaret olduğu konuşulduğuna göre buraya yeni bir aday bulunması gerekiyor.
Bu konuda ismi ön plana çıkanlardan bir tanesi daha önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcılığı yapan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer YILDIZ.
Sayın YILDIZ'ın İstanbul yönetiminde sorunlar yaşanacağı çokça konuşuldu ise de görev yaptığı süre içerisinde eleştiri oklarına çokça maruz kalmadığı görüldü. Yaklaşımlarını da insan odaklı yapınca sorun yaşanmadı. Her ne kadar kadrolaşma , hemşericilik noktasında eleştirildi ise de kendisini bu makama getirenlere karşı vefa borcu olarak algılandı?
En çok da görevlendirmeleri özellikle şube müdürlüklerini azaltacağı beklendi hatta bir ara bazılarının süresi uzatılmadı fakat son günlerde dahi görevlendirmelere devam edildi ediliyor.
Başarılı olamadığı başka bir konu ise İlçe Müdürlerine uyguladığı rotasyonu şube müdürleri için hazırlık yaptığı halde başaramadı. Oysa ki İlçe Müdürlerine rotasyon uygulayarak Türkiye'de öncü oldu.
Özellikle atamalarda İstanbul'un öncülük yapmasına özen gösterdi. Rotasyon, sınava dayalı atama ve yer değiştirmelerde Türkiye'ye öncülük yapmaya çalıştı.
Son 8 yılda MEB'de en çok eleştiri alan Genel Müdürlük Personel Genel Müdürlüğü olmuştur. Bakanlıkta taşların yerinden oynamasının beklendiği bu günlerde Personel Genel Müdürlüğünde taşlar sanki yerine oturmuş gibi görünüyor.
Sayın Necmettin YALÇIN'ın göreve gelmesi ile bir çok beklenti oluşmuştu. Bu beklentilerin karşılanamadığı görüldükçe oklar yöneltilmiş fakat süreç okları ters çevirmiştir.
Evet Personel Genel Müdürlüğünde oynaması gereken bazı ufak tefek taşlar vardır fakat tepeye yönelik oynamanın doğru olmayacağı kanaati hakimdir. En çok da bu sayfalarda eleştirilmiştir sayın YALÇIN? Hataları her seferinde yüzüne vurulmuştur, ben de dahil herkes tarafından?
Fakat son dönemlerdeki uygulamalar gerçekten yerinde uygulamalardır. Örneğin geçmişte bakanlık bürokratları tepeden bakarlardı insanlara ve tek bir kelime söyleyemezdiniz. Şimdi Genel Müdürle dahi konuşmak mümkün. Artık usulü işe göre ayarlama dönemi bitmiş, işi usulüne göre yapma devri başlamış.
Yönetmelikler yargıdan dönmüyor. Tabii ki başka etkenler de var, alınan dersler de var bir çok konuda. Ama geçmişte bile bile lades deyip ders almayanlar vardı o koltuklarda. Daha önce bir Yönetici atama yönetmeliği yayımlanırdı en az 5 gün manşetten giderdi iptal edilebilecek, yargı kararlarına aykırı maddeler?
Şimdi ise sadece hoşa gitmeyen hukuka uygun olsa da doğruluğu tartışılan maddeler var. Örneğin bir kısım insan yöneticiye rotasyonu savunurken başka bir kesim eleştiriyor. Fakat yargıdan dönmüyor bu noktada karar.
Atamalar düzene bağlanmış. Atama sayısı az, yer değiştirme kontenjanı az bazı sorunlar yaşanıyor doğru fakat bunların bir çoğunda Personel Genel Müdürü uygulayıcı. Bakan yada siyasi irade talimat veriyor bürokrasi uyguluyor.
Son dönemde bir aksaklık varsa en azından açıklama yapılıyor. Bilgilendirme yapılıyor. Yani burnundan kıl aldırmama, böbürlenme, yüksek dağları ben yarattım edasına en azından büyük oranda son verilmiş.
Yanlışa elbet ki yanlış diyeceğiz. Yanlışı uyarmaya, deşifre etmeye devam edeceğiz ki doğrular bulunsun. Eleştirinin olmadığı yerde ilerlemenin mümkün olmaması yada kısıtlı olması muhtemeldir.
MEB'de taşların yerinden nasıl oynayacağını zaman gösterecektir. Henüz Bakan yardımcıları dahi açıklanamadı. İl MEM'lerde de değişiklikler hızla bekleniyor.
Bakanlık kaynaklarına göre bakan sayın DİNÇER'in görevlendirmelere son vereceği üzerinde çalışma yapıldığı belirtilmektedir.
Bu adım doğru bir adımdır. Müdür olamayanların Şube Müdürü, İlçe Müdürü yapıldığı bir yapıdan, kariyer ve liyakatin ayaklar altına aldığı bir anlayıştan verim beklemek, ilerleme beklemek doğru değildir.
Bunun için öncelikle olmayan kadrolara yapılan görevlendirmelerin sona erdirilmesi ile başlanmalı ardından ilçelerin şube müdürü kadroları yeniden düzenlenmeli ve asil atama için sınav düğmesine basılmalıdır.
Saygılarımla?
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi