İşkenceden ceza alan askerler AİHM'e başvurdu
İşkence yaparak ölüme neden oldukları iddiasıya 5'er yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırılan üç rütbeli asker, olaydan başka askerlerin sorumlu olduğu ve adil yargılanmadıkları gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Askerlerin AİHM'ye gitmesine neden olan olay şöyle gelişti: Jandarma, Silopi'ye bağlı Doruklu Köyü'nde yaşayan Salih Karaaslan'ın evine, PKK üyesi Bahar Erçik'i sakladığı gerekçesiyle 18 Mart 1999'da operasyon düzenledi. Erçik ve Karaaslan gözaltına alınarak Şırnak Jandarma Komutanlığı'na teslim edildi. Ertesi günü 'fenalaştı' diye jandarma karakolundan tümendeki hastaneye götürülen Karaaslan'ın öldüğü belirlendi. Karaaslan'ın eşi Bahar Karaaslan'ın yaptığı suç duyurusu üzerine operasyonu düzenleyen jandarma timindeki 4 istihbarat görevlisi ile Karaaslan'ı gözaltında sorgulayan Astsubay Ahmet Candan Yıldız, Kıdemli Üstçavuş Ali Metin ve Uzman Çavuş Kayhan Yaşar hakkında Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Nezaretten ölüme
Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'nin 22 Nisan 2003 tarihli karar duruşmasında, 16 Ağustos 2000 tarihli Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun işkenceyi belgeleyen raporuna dikkat çekildi. Mahkeme kararında, Sorgu Amiri olan Ahmet Candan Yıldız'ın maktulü bizzat Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı görevlilerinden teslim aldığı ve maktulün nezaret odasına konduğunun kayıtlarda yer aldığı kaydedildi. Bu tarihte sorgu odasında Ali Metin'in bulunduğu, diğer gün ise Kayhan Yaşar'ın devraldığı belirtilen kararda, maktulün aynı gün kaldırıldığı Tümen Hastanesi'nde öldüğü vurgulandı. Mahkeme, Şırnak İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevli istihbarat elemanları Ahmet Candan Yıldız, Ali Metin ve Kayhan Yaşar hakkında 5'er yıl 4'er ay hapis cezasına karar verdi.
İtirafçılar kurtardı
Dava temyiz aşamasındayken olayla ilgili sürpriz bir gelişme yaşandı. Karaaslan'ın ölümünün meydana geldiği günlerde aynı yerde nezarethanede bulunan PKK itirafçısı Arzu Turkurkor ve suç tarihinde hükümlü askerlerle birlikte görev yapan Uzman Çavuş Murat Bektaş, savcılığa olayı Uzman Çavuş Haluk A. ve Uzman Çavuş Mustafa D. adlı başka askerlerin gerçekleştirdiğine ilişkin suç duyurusunda bulundu.
Gelişmeler üzerine hükümlü askerler Ali Metin ve Kayhan Yaşar'ın avukatları Merih Kavukçu, 'maddi gerçeğin ortaya çıkarılması' ve 'yargılamanın iadesi' talebiyle hem müvekkillerinin yargılandığı mahkemeye hem de Yargıtay'a dilekçeyle başvurdu. Ancak Kavukçu'nun yaptığı başvurular mahkemelerce reddedildi. Kavukçu, sonuç alamayınca, hükümlü askerlerin 'adil yargılanma hakları ellerinden alındığı' gerekçesiyle AİHM'ye başvurdu.
akşam