Başörtüsü 15 yıldır kanunla serbest

Üniversitelerde başörtüsüne serbesti tanıyan Yüksek Öğrenim Kanunu, 25 Ekim 1990'dan beri yürürlükte.

Dönemin iktidar partisi ANAP, 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu'na eklediği 17. madde ile üniversitelerde türbanı serbest bıraktı. Ek 17'de ?Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydıyla üniversitelerde her türlü kılık ve kıyafet serbesttir? deniliyor. Dönemin muhalefet partisi SHP, Anayasa'daki laiklikle ilgili maddelerin ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nden yasanın iptalini istedi. Yüksek Mahkeme, 9 Nisan 1991 günü 4'e karşı 7 oyla SHP'nin iptal talebini reddetti ve üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan kanun yürürlükte kaldı. Bu kanuna göre, halen üniversitede başörtüsü takmak serbest.

1991'de SHP'nin iptal talebinin kabulü yönünde oy veren dönemin Anayasa Mahkemesi üyesi Ahmet Necdet Sezer'in de imzasını taşıyan karşı oy yazısında, yasa yürürlükte kalırsa üniversitede başörtüsünün serbest olacağı şöyle ifade ediliyor: ?Dava konusu kural (ek 17. madde) yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafeti tümüyle serbest bırakmaktadır. Bu serbesti dinî inanç gereği giyilebilecek her türlü giysiyi ve bu arada niteliği ve amacı 7.3.1989 tarihli iptal kararı ile saptanan türban ve başörtüsünü de serbest bırakmayı kapsamaktadır ve evvelce iptal edilen hükümden farklı değildir. Her iki hüküm de aynı kapsamda olup aynı amaca yöneliktir... Ek 17. maddenin iptali gerekir. Bu gerekçelerle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.?

9 Nisan 1991 tarihli gazeteler Anayasa Mahkemesi'nin kararını ?türbana vize' başlığıyla duyurdu. Rektörler, kanun gereği başörtülü öğrencilere zorluk çıkarmadı. Ancak Turgut Özal'ın ölümü ve ANAP'ın iktidardan düşmesinden sonra ?türbana vize' veren kanun yürürlükte olduğu halde yasak uygulanmaya başlandı. Kanun koyucu Meclis gibi davranan Anayasa Mahkemesi'nin, ?Bu yasa türban kanunu değil? yorumuna uyularak üniversitelerde başörtüsü yasaklı hale geldi.

25 Ekim 1990 sayılı kanunun mimarı, dönemin Malatya Milletvekili Bülent Çaparoğlu'na göre Meclis'in çıkardığı ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal talebini reddettiği kanun yürürlükte olduğu için başörtüsüne yasak tartışmaları anlamsız. Yeniden bu konuda yasal düzenleme yapmaya da gerek yok. Var olan kanuna uymak yeterli. Bülent Çaparoğlu, 1990'da çıkarılan kanunun Kemal Gürüz'ün YÖK başkanı olduğu 1997'ye kadar sorunsuz bir şekilde uygulandığını belirtiyor. Çaparoğlu, ?Kanundan sonra 7 yıl boyunca 81 üniversitede 150'ye yakın rektör ve 2 YÖK başkanı başörtüsü serbestiyetini pürüzsüz uyguladı. Ancak 1997'de Kemal Gürüz, YÖK başkanı olarak atanınca yürürlükteki kanun yerine adeta orman kanunu hakim oldu. Mevcut serbesti kanunu çiğnenerek üniversitede kılık kıyafet yasağı hortladı.? diyor.

zaman