Teziç: Yeni üniversiteleri telafuz etmek daha büyük sorunları getirir
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, üniversitelerin birçok sorunu bulunduğunu
belirterek, bu sorunlar dururken, yeni üniversiteler kurulmasını telaffuz etmenin
daha büyük sorunları getirmekten başka bir işe yaramayacağını söyledi.
Rektörler Komitesi toplantısı, Erdoğan Teziç'in başkanlığında YÖK'te başladı.
Teziç, toplantı başlamadan önce gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Son günlerde sıkça yeni üniversiteler kurulmasından söz edildiğini kaydeden
Teziç, herkesin arzusunun üniversitelerin çoğalması olduğunu, ancak bu yönde
bir adım atmadan önce mevcut durumun iyice gözden geçirilmesi gerektiğini ifade
etti.
Göreve geldiğinden beri Doğu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerindeki
üniversiteleri, sorunları yerinde görmek amacıyla gezdiğini, öğrenciler ve öğretim
üyeleri ile görüştüğünü anlatan Teziç, durumun üniversiteler açısından hiç de
iç açıcı olmadığını gördüğünü dile getirdi.
Üniversitelerin ödenek yokluğu nedeni ile yarım kalmış binaları bulunduğunu,
araç-gereçlerinin eksik olduğunu kaydeden Teziç, öğrencilerin "çok ilkel
koşullar altında eğitim-öğretimlerini devam ettirmeye çalıştıklarını" belirtti.
Prof. Dr. Teziç, "Öğrencilerimiz eksi 20-30 derecelerde eğitim- öğretim
görmeye çalışıyorlar. Onlarla yaptığım görüşmede istedikleri ne burs ne de ısınma
idi. Tek istedikleri laboratuvar, araç-gereç ve kütüphanelerinde kitap. Böylesine
bilgiye susamış gençlerimiz bizi hem heyecanlandırıyor hem de hüzünlendiriyor.
Bu sorunlar dururken yeni üniversiteler telaffuz etmek, daha büyük sorunları
gündeme getirmekten başka bir işe yaramayacaktır." Bazı büyük üniversitelerin
bölünmesinden de söz edildiğini belirten Teziç, "Büyük üniversitelerin
bölünmesi, ne siyasilerin ne de YÖK'ün vereceği kararla olur" diye konuştu.
Prof. Dr. Teziç, büyük üniversitelerde "bir ayrışma" eğilimi varsa
buna üniversitelerin kendisinin karar vermesi gerektiğini vurgulayarak, bölünme
sonucunda ortaya çıkabilecek olan ödenek ve öğretim üyesinin de gözardı edilmemesi
gerektiğini ifade etti.
Teziç, "(Böldük, iş halloldu) dediğiniz zaman daha fazla öğrenci mi alacaksınız?
Hayır. Eğer varsa yönetimle ilgili sıkıntıları giderebilirsiniz. Yoksa merkezi
bir mekanizma ile ne siyasi karar organları ne de YÖK olarak bizler üniversitelerin
iç işlerine müdahil olmamalıyız" dedi.
Erdoğan Teziç, üniversitelerin bölünmesi konusunda, "Başka makamların
ve otoritelerin bu işe elini sokmaması gerektiğini" söyledi.
Eğitim-öğretimde tasarruf yapılmaması gerektiğini ifade eden Teziç, "Tasarruf
düşüncesi ile yeni üniversite kurma macerasına girmeye kimsenin hakkı yok"
diye konuştu.
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SİSTEMİ
Prof. Dr. Teziç, son günlerde üniversiteye giriş sistemi ile ilgili tartışmalar
ve değerlendirmeler yapıldığını belirterek, velilerin ve öğrencilerin Haziran
ayında yapılacak ÖSS öncesinde tedirgin edilmemesi uyarısında bulundu.
Teziç, "Lütfen, bu tartışmaları gündemden çekelim. Bu konuda ulu orta,
eğitim kurumlarını ve YÖK'ü suçlayarak öğrencilere mesaj vermenin çok yanlış
olacağını düşünüyorum" dedi.
Üniversiteye giriş sistemi ve soruların ne yönde olması gerektiği konusunda
araştırmaların ve çalışmaların devam ettiğini dile getiren Teziç, "Neyin
değişip değişmeyeceği akademik, bilimsel ölçütlerle ortaya çıkar" diye
konuştu.
Birbirlerini suçlayarak mesafe alınamayacağını söyleyen Teziç, hangi sistem
getirilirse getirilsin, bugünkü koşullarda üniversite sınavından vazgeçmenin
mümkün olmadığını vurguladı. Teziç, "Yerler sınırlı, başvuru fazla olursa
ister istemez seçme olgusu gündeme gelir" dedi.
Teziç, ÖSYM'nin Türkiye'de güvenilir birkaç kurumdan bir tanesi olduğunu belirterek,
üniversiteye giriş sınavlarında kayırma, torpil ve hak etmediği halde başarı
kazanan bir öğrenciden bahsedilemeyeceğini söyledi. Teziç, "Dünyada da
örnek olan bir sistemi, yozlaştıracak tartışmalardan uzak durmamız lazım"
diye konuştu.
"SAVSAKLAMIYORUZ, GEÇİŞTİRMİYORUZ"
Bir gazetecinin, "Göreve geldiğiniz zaman da bu konu ile ilgili çalışmalar
yapacağınızı söylemiştiniz. Aradan 1-1.5 yıl geçti. Sorunun kaynağı bilindiği
halde neden çözülemiyor?" sorusu üzerine Teziç, böyle bir ortamda bu konuda
değerlendirme yapmayacağını ifade etti.
Erdoğan Teziç, sorunları bildiklerini belirterek, "Bunları vurgulayarak
ortamı germenin bir anlamı olmadığını" söyledi.
Göreve geldiği zaman hükümetle görüşmelerde bulunduklarını, ancak bu görüşmelerin
"dramatik bir tablo" ile sonuçlandığını kaydeden Teziç, "Üniversiteler
bir tartışma ortamıdır. Durağan hiçbir şey yoktur. Savsaklama, geçiştirme söz
konusu değildir" dedi.
TÜBİTAK ile ilgili bir soru üzerine de Teziç, TÜBİTAK'ın başkanvekili ve bazı
üyelerinin atamasının hukuki zemine oturmadığını, Anayasa Mahkemesi'nin de bu
konu ile ilgili kanunun yürürlüğünü durdurduğunu kaydetti. Bu nedenle atamaların
da iptal olduğunu ve ortaya tamamen hukuksuz bir durum çıktığını belirten Teziç,
yargı kararlarına uyulması gerektiğini söyledi.
Teziç, şunları kaydetti:
"Bu kez yapılan düzenlemede de, yine siyasi iktidara TÜBİTAK üzerinde
söz söyleme olanağı tanınmaktadır. Bu da, çok isabetsiz bir seçimdir. Bir isabetsizlikten,
başka bir isabetsizliğe gidiş çözüm getirmeyecektir. Siyasi tercihlerin önceliği
kamu yararı olmalıdır.
Bu, üniversiteler ile ortak yapılacak toplantılarda değerlendirilir.
Ama yargı organlarının kararları karşısında kararlara uymaktan başka çare yoktur.
Bunun gelecekte sorumlulukları vardır. Bugün Parlamento'da çoğunluğunuza güvenerek,
belki hiçbir şey olmayacağını düşünebilirsiniz. Ama geçici çoğunluklar sona
erdiği zaman karşınıza yargı çıkar."