Bakan Şahin'den Sezer'e: Meclis şamar oğlanı değildir

"Sezer Cumhurbaşkanlığı ile yargıçlığı birlikte yapıyor. Meclis her gelenin iki tokat attığı bir kurum değil. Milletten aldığımız emaneti koruyacağız"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu Meclis'e iade ederken yazdığı gerekçede, siyaset kurumunun, parlamentonun ve millet iradesinin hafife alındığını iddia etti. Sezer'in zaman zaman cumhurbaşkanlığı göreviyle yargıçlık görevini birlikte yaptığını söyleyen Şahin, "Sayın Meclis Başkanı'nın ifade ettiği gibi Meclis, şamar oğlanı, her gelenin bir-iki tokat attığı kurum değildir. Buna en büyük tepkiyi bizler vermeliyiz. Bunun partisi olmaz... İktidarı-muhalefeti olmaz. Hepimiz birlikte hareket edebilmeliyiz? dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yasanın görüşmeleri sırasında hükümeti Başbakan Yardımcısı Şahin ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan birlikte temsil etti.

Yasa üzerindeki eleştirileri yanıtlayan Şahin, Anayasa'nın 8'inci maddesinde Cumhurbaşkanı'nın yürütmenin başı olarak nitelendirildiğini belirtti.

CUMHURBAŞKANI'NIN TARAFSIZLIĞI

Ancak, bu olguyu sadece 8'inci madde bağlamında değerlendirmenin yanlış sonuçlar verebileceğini, Anayasa'nın bütünüyle birlikte bir değerlendirme yapmak gerektiğini bildiren Şahin, şunları söyledi:

?Anayasa'nın 101'inci maddesi Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığını, 104'üncü maddesi ise sınırlı somut yetkilerini düzenlemektedir. Bu hükümler Cumhurbaşkanımıza, yürütme iktidarına doğrudan müdahale, yönetim yetkisini doğrudan kullanma veya paylaşma, siyasalın tercihlerini önleme veya dönüştürme salahiyetini vermemektedir.?

?KARARNAMELERDE YETKİ YASAMA ORGANININ?

Şahin, kararnameleri imzalamanın Cumhurbaşkanı'nın anayasal görevi ve yetki alanı içinde olduğunu, ancak Anayasa'nın kararname rejimine tabi işlemleri belirlemediğini, hangi kararnamelerin Cumhurbaşkanı'na gideceği, hangilerinin gitmeyeceği, hangi işlemlerin bir kararnameye bağlı olarak üçlü imzaya açılacağına ilişkin Anayasa'da herhangi bir düzenleme bulunmadığını belirtti.

?Yasa koyucu, hangi işlem veya tasarrufların kararnameye tabi olduğunu veya hangilerinin kararname dışında tutulduğunu yasama organının yetkisine bırakmıştır? diyen Şahin, bu yetkinin değişik şekillerde kullanılabileceğini ve anayasal bir sorun olmadığını bildirdi.

"GERİ GÖNDERME İSABETLİ DEĞİL"

Meclis'in, atamalar konusunda eleştirileri ortadan kaldırmak için oturup bir çözüm bulabileceğini ifade eden Başbakan Yardımcısı, Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı'nın atamasının Başkan'ın önerisi üzerine bakan tarafından yapılmasının, Anayasa'ya aykırı olduğunu söylemenin ve geri gönderme gerekçesinin isabetli olmadığını kaydetti.

Bakan Şahin, Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkan Yardımcıları, Vergi Dairesi Başkan Yardımcıları, Devlet Personel Başkan Yardımcısı, Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcıları ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları'nın atanmalarının bakanlar tarafından yapıldığını, buna ilişkin yasanın da kendilerinden önce çıkarıldığını anımsattı.

CHP Aydın Milletvekili Mesut Özakcan'ın, ?iktidar partisi milletvekilleri Cumhurbaşkanlığı makamını hafife alıyorlar? şeklindeki eleştirisine de yanıt veren Şahin, şunları söyledi:

"GEREKÇEDE SİYASET KURUMU HAFİFE ALINIYOR"

?Bizim bir siyasi parti, milletvekili, iktidar, hatta bir vatandaş olarak, yürürlükte kaldığı sürece anayasayı, anayasal kuruluşları, hatta herhangi bir kişiyi hafife aldığımız düşünülemez, aklımızın köşesinden bile geçmez.

Ancak şu 5 sayfalık geri gönderme gerekçesi incelendiğinde burada hafife alınan bir yer var... Siyaset kurumu, parlamento, milletin iradesi hafife alınıyor. Asıl üzerinde durmamız gereken bu.?

Geri gönderme gerekçesinden bazı bölümleri okuyan Şahin, gerekçede, siyasetin negatif, siyasetçinin hata yapmaya eğilimli ve kontrol altında tutulması gereken insanlar olarak görüldüğünü savundu.

?BÖYLE DAVRANDIĞININ FARKINDA OLMAYABİLİR?

İktidarların da hata yapabileceğini, bakan olarak kendisinin de hatalı işlemler yapabileceğini ifade eden Şahin, bunu denetleme görevinin yargı organlarına verildiğini, yargı kararlarının da bağlayıcı olduğunu vurguladı.

?Sayın Cumhurbaşkanımıza makamı nedeniyle derin saygımız var? diyen Şahin, şöyle konuştu:

?Sayın Cumhurbaşkanımız yargıçlıktan geliyor. Uzun süre kürsüde hükümler verdi. Önüne gelen çok karmaşık konuları değerlendirdi ve kararlar verdi. Anayasa Mahkemesi'nde de buna benzer bir görev yaptı. Ancak yargıçlık görevi ile cumhurbaşkanlığı görevi farklı şeylerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız zaman zaman cumhurbaşkanlığı göreviyle yargıçlık görevini birlikte yapıyor. Belki böyle davrandığının zaman zaman farkında da olmayabilir diye düşünüyorum. Bu, kendi değerlendirmemdir, hatalı da olabilir ama siyasetçiler olarak bizim asıl görevimiz, milletten almış olduğumuz emaneti korumak ve siyaset kurumunu daha da güçlü hale getirmektir.

"MECLİS ŞAMAR OĞLANI DEĞİLDİR"

Siyasetçilerin her an suç işlemeye meyilli insanlar olduğu şeklinde bir gerekçeyle yazılmış olan geri gönderme gerekçesine katılmıyoruz. Biz de bu ülkede kamu görevini yaparken herkes kadar dikkatliyiz. Bu ülkenin daha da gelişmesi, insanlarının daha da huzurlu ve mutlu olması için görevliyiz. Bunun için elimizden gelen titizliği gösteriyoruz ama siyaset kurumu, Sayın Meclis Başkanı'nın ifade ettiği gibi Meclis, şamar oğlanı, her gelenin bir-iki tokat attığı kurum değildir. Buna en büyük tepkiyi bizler vermeliyiz. Bunun partisi olmaz... İktidarı-muhalefeti olmaz. Hepimiz birlikte hareket edebilmeliyiz.?