Sanık Mühendis: MSB'den geldiğimizi bilseler 5 katı fiyat çekerlerdi

Haber Giriş : 06 Mayıs 2005 17:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Savunma Bakanlığı İnşaat Emlak Dairesi Fiyat Analiz Şube Müdürlüğü'nün eski mühendis görevlilerinden Şükran Tunçay, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın inşaat malzemelerinin fiyat analizini, firma temsilcisi rolünde sahte kartvizitlerle yaptıklarını söyledi.
Tunçay, "Milli Savunma Bakanlığı'ndan geldiğimizi bilseler, piyasa değerinin 5 katı fiyat çekerlerdi" dedi.
Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki yolsuzluk iddiasıyla ilgili Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde görülen davaya devam edildi.
Davanın bugünkü duruşmasında, 2002 yılına kadar İnşaat Emlak Dairesi Fiyat Analiz Şubesi'nde mühendis olarak görev yapan mühendis Şükran Tunçay savunma yaptı. Müteahhit Ali Osman Özmen firmasının inşaatta kullanılan malzemelerin imalat fiyatını kabul ederek, kurumun zararına neden olduğu ve görevini kötüye kullandığı iddia edilen Tunçay, suçlamaları kabul etmedi.
Askeri Savcı'nın, önceki duruşmada, görevlilerin fiyat analizi için gerektiğinde yurtdışına bile gidebilmelerine imkan olduğu şeklindeki açıklamasına değinen Tunçay, "Değil yurtdışına gitmek, yurtiçine bile zor gidiyorduk" dedi. Görev yaptığı dönemde fiyat araştırması için İstanbul'da bir fuara gittiğini, ancak kendisine orduevinde bile yer ayırtılmadığını ifade eden Tunçay, arkadaşının evinde kaldığını söyledi.

"NE DEVLETİ MEMNUN EDEBİLDİM NE MÜTEAHHİDİ"
Tunçay, Milli Savunma Bakanlığı personeli oldukları için fiyat analizinde zorluklarla karşı karşıya olduklarını belirtti. Görev yaptığı dönemde bir asteğmenin kendilerine sahte kartvizit yaptığını ve firma temsilcisi gibi davranarak fiyat araştırması yaptıklarını anlatan Tunçay, "Çünkü firmalar, Milli Savunma Bakanlığı'ndan geldiğimizi bilseler, piyasa değerinin 5 katı fiyat çekerlerdi" diye konuştu.
Ali Osman Özmen firmasının inşaatta kullanılacak malzemelerle ilgili önceki yıllarda verdiği tekliflerde ciddi oranlarla indirime gittiğini ve bu yüzden tutuklu sanık Özmen'in oğlu Yaşar Özmen ile sert tartışmalar yaşadıklarını ifade eden Tunçay, 1998 yılında 39 dolar olan bir çatı kaplamasının birim fiyatını 2001 yılında 17 dolara indirdiğini söyledi.
Fiyat tespitinde gücünün ve yetkisinin yetmediği konularda suçlanmasını "haksızlık" olarak değerlendiren Tunçay, "Ne devletimi memnun edebildim ne de müteahhidi" dedi.
İşlemlerde yasal sınırlar içinde kaldığını savunan Tunçay, beraatini talep etti.

SAVCI'DAN SAVUNMAYA TAKDİR
Tunçay'ın savunmasına karşı diyecekleri sorulan Askeri Savcı Binbaşı Zekeriya Duran, Tunçay'ın etkili ve derinliği olan bir savunma yaptığını, bunun genel olarak doğrulara yer verilmesinden kaynaklandığını kaydetti.
Tunçay'ın, teklif edilen fiyatlar üzerinden yaptığı indirimlerin piyasa değerinin altında olduğunu ifade etmediğini anlatan Duran, fiyatın yüksek olduğunun gerçek olduğunu belirtti. Duran, bu duruma yol açan her neden için dava açılmasının zorunlu olduğunu ve belgelere imza atan herkesin sorumluluğu bulunduğuna işaret ederek, firari sanık Yaşar Özmen'in bireysel ve gizli girişimleriyle devletin zarara uğradığını söyledi.

TAKİPSİZLİĞE ELEŞTİRİ
Tunçay'ın savunmasının tamamlanmasından sonra, bazı sanık avukatları söz alarak, Özel Kuvvetler Komutanlığı ihalesinde keşif artışını dönemin Milli Savunma Bakanı Sebahattin Çakmakoğlu'nun onayına sunmalarıyla ilgili soruşturmada dönemin müsteşarı emekli orgeneral Şener Eruygur ve iki general hakkında takipsizlik kararı verilmesini eleştirdiler.
Emekli Albay Recep Yılmaz'ın avukatı Ali Fahir Kayacan, Eruygur ve diğer iki kişi hakkında "görevi kötüye kullanma kastıyla hareket etmedikleri" gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"O kişiler hakkında dava açılıp açılmaması konusunda gösterilen özenin, burada yargılananlar için gösterilmemesi adalet, hukuk ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmaz. Suç işleyen herkes yargılanmalı ve cezalandırılmalı. Kilit noktada karar verme makamında olanlar yargılanmazken, alt birimlerdekiler hakkında verilecek hüküm, kamu vicdanınca benimsenmeyecektir." Sanık emekli Binbaşı Zafer Toklu'nun avukatı Fatih Selim Yurdakul da Kayacan'ın sözlerine katılırken, Ali Osman Özmen'in avukatı Atilla Tulay, savunmalarıyla ilgili olduğu için takipsizlik kararıyla sonuçlanan soruşturma dosyasının, dava dosyasına konulmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, avukat Tulay'ın talebinin, davada yargılanan sanıkların konumu ve gelinen aşamadaki delil durumu nedeniyle reddine karar verirken, savunmalara devam edilmesi için duruşmayı 10 Mayıs Salı gününe erteledi.
İddianamede, 38 sanık hakkında, 1.5 yıl ile 45 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları talep ediliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber