ÖSYM, Nereye Kadar Gizliliğe Devam Edecek
Ülkemizde Avrupa Birliğine giriş süreciyle beraber hem mevzuatta hem da yönetim anlayışta önemli değişiklikler yaşandı. Artık, istenen bir bilgiye ulaşmak bir mail kadar yakın... Şeffaflık, o derece önemli bir hale geldi ki, artık "adalet duygusu" zedeleyen işlemler de bulunan kamu kurumu yöneticileri, Kamu Görevlileri Etik Kuruluna şikayet edilebilmektedir. Ancak, son iki yıldaki tüm bu gelişmelere karşın, ÖSYM hala "herşeyin Devlet sırrı" sayıldığı bir dönemin anlayışıyla yönetilmeye devam ediyor. Bugün yayımladığımız bir haberde de görüleceği üzere, ÖSYM tarafından Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu kararları aleyhine sekiz dava açılmıştır.
Bu davaların tek bir amacı vardır. Hesabı verilemeyen sınavların sorularını açıklamamak.... Ancak davalar, yönetimi değişmesine rağmen yönetimi anlayışı değişmeyen ÖSYM'nin tutunabileceği son daldır.
Birikimimize dayanarak, ÖSYM bu davaları kaybedeceğini açık olarak belirtebiliriz.
Esas gürültü, ÖSYM'nin davaları kaybetmesinin akabinde yaşanacaktır. Zira ÖSYM, ÖSS sınavlarını yapmak için kurulmuş bir kurum olmasına rağmen kendi altyapısı aşan taleplere cevap vermiş ve sonuçta bugün itibariyle sınav yapan ama sınavların hesabını vermeye çekinen bir kurum hüvviyetine bürünmüştür.
Davaların bir an önce sonuçlanması ve denetlenemeyen bir kurumun artık bizzat sınavlara giren adaylarca denetlenebileceği yeni bir döneme girilebilmesi umuduyla....