'Cezaevi nakil araçları, başka mahkumlara da mezar olabilir'

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Ocak 2012 12:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi yakınlarında 5 mahkumun yanarak hayatlarını kaybetmesine neden olan araçların benzerinin halen kullanıldığı belirtilerek, başka mahkumların da aynı sonu yaşayabileceği kaydedildi.Hayatını kaybeden mahkumlardan bazılarının avukatı olan Mehmet Sinan Yiğit, İstanbul Üniversitesi Makine Fakültesi Otomobil Laboratuvarı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ilginç bir detayın ortaya çıktığını anımsattı. Avukat Sinan Yiğit, belir kişinin olayda yanan aracın muadili olarak halen cezaevlerinde nakil aracı olarak kullanılan iki ring aracında inceleme yapıldığını belirtti. Kullanılan mevcut araçların başka mahkumlara da mezar olma ihtimalinin teknik inceleme ile ortaya çıktığını söyledi. Yetkililerin biran önce bu araçlarla ilgili tedbir alınıp mahkum sevklerini bu araçla yaptırmaması konusunda uyardı.

İstanbul'a gitmek üzere Medeni Demir, Akif Kırınlı, İsmet Evim, Sinan Aşka ve Abdulsettar Ölmez isimli mahkumlarla Van M Tipi Cezaevi'nden 16 Eylül 2011'de yola çıkan nakil aracı, Kayseri'nin Pınarbaşı mevkiinde birden alevler içinde kalmış, 5 mahkum yanarak ölmüştü. Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren savcılık, araçta çıkan yangının sebebini tespit edilmesi için yeniden bilir kişi tayin etti. İstanbul Üniversitesi Makine Bölümü Otomotiv Laboratuvarında yapılan inceleme sonucu bilir kişiler Prof. Dr. Murat Ereke, Prof. Dr. Ertuğrul Arslan ve Yrd. Doç. Dr. Özgen Akalan tarafından araçtaki yangın ile ilgili rapor hazırlandı. Bilir kişi, mahkumları taşıyan aracın tamamen yanmış olması nedeniyle yangının çıkış nedeninin belirlenemeyeceğine karar vererek, şu an cezaevlerinde kullanılan aynı aracın muadili üzerinde inceleme kararı aldı. Bilir kişi tarafından talep üzerine, Metris Cezaevi Savcılığı tarafından temin edilen iki ring aracı üniversitesinin otomotiv laboratuvarından incelemeye tabi tutuldu. Burada yangın çıkışı ile ilgili potansiyel riskli bölgeler ve unsurlar incelendi.

Bilirkişi, bu inceleme sonucunda şu sonuca ulaştı: Araçların alt kısımlarındaki aktarma organları ve diğer mekanik aksamda önemli derecede bakım kusurları tespit edildi. Bu kusurlardan daha ziyade filtre, keçe, o-ring gibi elemanlardaki yağ kaçakları belirlendi. Yağ kaçaklarının inceleme sırasında liftle kaldırılan araçlardan laboratuvar zeminine kısa sürede akarak zemini hızla kirlettiği tespit edildi. Aracın taban sacının üzerinde damla oluşacak miktarlarda yağ bulundu. Sacın geniş bir bölgelerinde ve bilhassa egzoz manifoldu tarafından yağ birikiminin yoğun olduğu belirlendi.

Bilirkişi, incelediği araçla ilgili olarak da servisi aradı ve en son bakım tarihi ve yapılan bakımlarla ilgili bilgi aldı. Bu bilgiler ışığında bilir kişi, araçların serviste teknik bakımdan yeterli ve ihtimamlı bir alt bakım görmediği sonucuna da vardı. Bilir kişi, yanan aracın muadili iki araçta yapılan incelemede direksiyon hidrolik borularında önemli derecede sızıntı olduğunu gözlemledi.

Yanmış araca ait fotoğrafları da inceleyen bilirkişi, yangının aracın arka kısmında bulunan motor bölmesinin sağ tarafından çıktığına ve yayıldığına kanaat getirdi. Motorun egzoz manifoldu ve turbo doldurucusunun bu bölgede yer aldığına dikkat çekildi. Raporda, olaydan önce araçtaki çekiş düşüklüğünün turbo doldurucuda meydana gelen bir arızanın (veya kaçak) baş göstermiş olacağına dikkat çekildi. Turbo doldurucudan püsküren sıcak egzoz gazı ve motor yağının yüksek sıcaklıkla alev alarak turbo doldurucunun çok yakınına monte edilen direksiyon hidrolik rezervuarında ve hortumlarında bulunan hidrolik yağının tutuşmuş olabileceğinin de göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret edildi. Direksiyon hidrolik hortumlarında görülen sızıntıların alev almayı kolaylaştırdığı raporda ifade edildi.

Bilirkişi, araç kapılarına ait hava borularının aracın motor bölümünün sağ tarafının hemen önünde geçtiğini belirledi. Şoförün ifadesine göre kapıları besleyen hava devresinde basınç düşmesi nedeniyle arka kapının kendiliğinden açıldığı ve kapı sabitlenerek yola devam edildiğine dikkat çekildi. Bilirkişi, bu doğrultuda yaptığı incelemede, bu arızanın yine turbo doldurucudan püsküren motor yağı ya da manifolttan gelen sıcak egzoz gazından kaynaklanmış olacağı tezini güçlendirdiği raporda yer aldı.

İnceleme sonucunda bilirkişi, yangın çıkış nedeni ile ilgili olarak değerlendirmede, araçların alt ve üst mekanik aksamlarındaki bakım eksikliği nedeniyle belirlenen aşığı yağ sızması ve sızan yağın damlacıklarının motorun sıcak komponentlerine sıçraması sonucu kendi kendisine tutuşması, yangının başlaması kanaatine vardı. Bilirkişi, raporunun sonuç kısmında da önemli bir noktaya dikkat çekti. Mevcut kullanılan araçları da ilgilendiren bu kısımda şu ifadelere yer verildi: "Gerek evrak üzerinde, gerekse numune ve incelenen emsal araçlardan elde edilen vergiler çerçevesinde yangının araçların teknik açıdan yeterli ve ihtimamlı bir alt bakım görmemesi sonucu çıkma ihtimallerinin çok yüksek olduğu sonucuna varılmıştır."

Avukat Mehmet Sinan Yiğit, bu raporun önemli detayları ortaya çıkardığını belirterek, bilirkişinin muadili araçları incelemesinin bir gerçeği daha ortaya çıkardığını anımsattı. Yiğit, yanan ring aracının muadillerinin de her an benzer bir yangına maruz kalacağına dikkat çekerek, "Yetkililer bir an önce önlem almalı ve bu araçların mahkum nakillerinde kullanılmaması gerekir. Aynı araçların başka mahkumlara mezar olmasını istemiyoruz. Çünkü bu araçların, mahkum sevkinde kullanıldığını unutmamalıyız. Bu araçlarda taşınan insanlar hem kelepçeli hem de bulundukları bölümlerde birkaç anahtarla kilitlenerek tutuluyor. Çıkan yangınlarda mahkumların tahliyesinin de mümkün olmadığı görüldü." dedi.

Avukat Yiğit, üretici firmaya kadar uzanacak bu teknik sorunlarla ilgili olarak mekanik ve teknik aynı özelliklerin olduğunu ifade etti. Tasarımlarının yanı sıra aynı özelliklere sahip olan 18, 24 ve 36 kişilik bu ring araçlarının bakanlıkça mutlaka hizmetten çekilmesi gerektiği uyarısını yeniledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber