DES: Eğitim sistemi deneme tahtası olmaktan kurtarılmalıdır
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, eğitim sisteminin deneme tahtası olmaktan kurtarılması gerektiğini kaydetti.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avcı, milli eğitimde başlatılan yenilik ve reform çalışmalarının zorunlu olduğunu belirterek, "Eğitim sisteminden memnun olan kimseye rastlamadım. Herkes eğitimden şikayetçi. Bugüne kadar uygulana gelen eğitim politikaları göstermiştir ki, Türkiye'de eğitim sistemi başarısızdır ve sorunludur. Eğitimde devrimler ve yenilikler kaçınılmazdır ve yüzde yüz reforma ihtiyaç vardır. Eğitim sistemimizi deneme tahtası, öğrencileri de kobay olmaktan kurtaracak gerçekçi,
köklü ve cesur adımlara devam edilmelidir" dedi.
Türkiye'nin en önemli sorununun eğitim olduğunu ve bu sorun çözülmediği sürece hiçbir sorunun çözülemeyeceğini kaydeden Avcı, "Eğitime ayrılan pay her ne kadar en büyük bütçe olsa da daha da artırılmalıdır. Kamudaki en düşük ücretleri alan eğitim çalışanlarının maaşları da artırılmalıdır. Kayıt parası ve bağış polemiklerinden tutun öğretmen ve hizmetli açığına kadar birçok sorunun altında yatan neden de eğitim bütçesinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Eğitimin amaç ve ruhu olan müfredat yenilenmeli
ve öğretmenler yeni müfredata göre eğitilmelidir. Öğrencileri aynı zamanda hayata da hazırlayan, sınav ve testlerin baskısından kurtaran, özgüvenli ve girişimci bireyler yetiştirebilen yöntem, metot ve teknikleri içeren eğitim sistemine ihtiyacımız vardır" ifadelerini kullandı.
Türk eğitim sisteminin öğrencileri pasif birer alıcı olarak gördüğünü belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oysa öğrencileri bilgiyi arayan, bilgi arama yollarını araştıran ve yeni şeyler öğrenen ve üreten bireyler haline getirmesi gerekir. Eğitim sisteminin öğrencileri kendini her ortamda yenileyebilen, aktif bilgi arayıcıları haline getirmesi gerekmektedir. Okullar çocuklara yalıtılmış bir çevre sunmak yerine onları hayata hazırlayan bir kurum olmalıdır. Kendi geleceğini belirleyebilen, gelişmiş ve çağdaş bir toplum olabilmenin birinci şartı okullarda demokratik iklimin egemen olmasıdır. Okullarımızı atanan
değil, seçilen idareciler yönetmelidir. Okul yönetiminde veli ve öğrencilerin yetki ve sorumlulukları artırılmalıdır. Bilgi toplumunun egemen olduğu büyük ve müreffeh Türkiye'nin en büyük sermayesi bilimsel, nitelikli, demokratik bir eğitim sisteminden geçmiş, değerlerine ve kültürüne sahip çıkan nesiller maharetiyle olacaktır. Kaldı ki zorunlu eğitimin kesintili ve kademeli olarak 12 yıla çıkarılması ülkemizin vazgeçilmezleri arasındadır."
Avcı, "Türkiye, eğitim sistemini, tarihi misyonu doğrultusunda küresel ve bölgesel stratejik hedefleriyle bütünleştirerek, Avrupa Birliği hedeflerinin de üstünde kurgulamalıdır. Yaygın ve kaliteli eğitim sağlandığı sürece Türkiye sosyal, ekonomik ve siyasi tüm sorunlarını çözecektir. Tüm çabamız iyi yetişmiş ve bu ülkeyi daha iyilere taşıyacak yeni nesiller oluşturmaktır" dedi.