Şener'den ülkeyi uçuracak formül

Devlet Bakanı Şener, Türkiye'nin nasıl kalkınabileceğinin formülünü açıkladı. Şener, formülün uygulanması halinde Türkiye'nin 10 yıl içinde şaha kalkacağını savundu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ''Bu ülkede yaşayanların hepsi yaptığı işi iyi yapıyorsa bu ülkeyi kimse tutamaz, 10 sene içinde ayağa
kalkar'' dedi.

AK Parti Balıkesir İl Gençlik Kolları'nın bu akşam Asya Termal Otel'de düzenlediği ''Ak Koltuk'' toplantısına konuk olan Bakan Şener, ''Gençlik ve Değişim'' konulu bir konferans verdi. Şener, insanın var olma süreciyle birlikte değişimin yaşanmaya ve zamanın anlam kazanmaya başladığını kaydederek, ''Eğer insanlar olmasaydı, hiçbir şey anlam kazanmazdı'' dedi.

Şener, dünyadaki değişimi yakalamak için siyasete girmek isteyen ve siyasetin içinde olan kişilerin öncelikli olarak iyi vatandaş, iyi insan kimliğine sahip olmaları gerektiğine işaret etti.

Siyasetçinin temel işlevinin toplumsal kültür ve güveni oluşturmak olduğunu anlatan Şener, toplumsal güveni sağlamak için herkesin yaptığı işi iyi yapmasının önemine dikkat çekerek, şunları kaydetti: ''Önce siyaset yapanların yaptığı işi iyi yapması lazım. Bakanı da, milletvekili de, belediye başkanı da yaptığı işi iyi yapacak. Yaptığı işi iyi yapmayana toplum güven duymaz. Hatta bunu önce parti
içinde gerçekleştirerek topluma yaymak gerekir. Bu ülkede yaşayanların
hepsi yaptığı işi iyi yapıyorsa, bu ülkeyi kimse tutamaz, 10 sene içinde ayağa kalkar. Memur, öğrenci, milletvekili, bakan, belediye başkanı, fabrikadaki işçi yaptığı işi iyi yapıyorsa bu ülkeyi zapt etmek mümkün mü? Herkesin topyekün çalışma biçimi
ülkeyi ya ayağa kaldırır, ya kaldırır.''

''TOPLUMSAL GÜVENİ SAĞLAMAK''

Bir ülkenin en büyük servetinin insan olduğunu, bu servetin iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Şener, bunu gerçekleştirecek olanın siyasetin kendisi olduğunu vurguladı.

Şener, siyasetin temel işlevinin toplumsal kültür oluşturmak olduğuna değinerek, şunları söyledi: ''Önce kendi içinde oluşturacak, sonra tüm memlekete yayacak.
Toplumsal sorumluluk sahibi siyaset budur zaten. Toplumsal güveni sağlamanın bir başka olmazı daha vardır. Ammenin hukukuna sahip çıkacaksın. Kamu malına hıyanetlik yapmayacaksın. Ammenin emlakını koruyacaksın. Siyaseti hortum yeri, zenginleşme kapısı olarak görmeyeceksin. Vatandaşın hakkına tecavüz etmeyeceksin. Yolsuzlukla mücadele edeceksin.

Önce özgür kimlik, beraber yürümesini bilen siyasi partililer ve toplumun tamamının güven duyduğu bir siyasi kadro olduğu zaman bu ülkede ne yapılmaz? Kimse zapt edemez, hiç kimse... Ne Amerika zapt edebilir, ne de Rusya. Asıl dava bu. Asıl yoğunlaşılması gereken nokta bu.''

''TABUTU KADAR İNSAN OLMAYA İSYAN''

Şener, dürüst siyasetin temel kaynağının parti içi kültür olduğunu belirterek, parti içi kültürün iyiye, doğruya, güzele prim vermesi halinde o çatı altında yanlış bir şey olmayacağını, yanlışlar varsa onların da kendiliğinden çekip gideceklerini vurguladı.

Şener, ''Önemli olan parti içi kültürün, iyiye, doğruya güzele prim vermesidir. Parti içi kültürü bir kişi değil, herkesin refleksi meydana getirir. Onun için (ben siyaset yapma irademi ortaya koydum), (Ben tabutu kadar insan olmaya isyan ettim) diye adımını attıktan sonra bir insan bireysel bir kişi gibi davranamaz'' dedi.

Toplumsal siyasetin özünde faydalı olmaktan önce zararlı olmaktan vazgeçmenin yattığına işaret eden, Şener, şöyle dedi: ''Geleneksel siyasi üslubu dinlemek de çok zevklidir. Aman Allah'ım şimdi bir düşünün. Almışım elime mikrofonu, birine vuruyorum da vuruyorum. Çaldıkça çalıyorum. Vallahi yerinizde duramazsınız,
coşarsınız. (Vur sayın Bakanım. Çalın çırpın, hepsini dağıtın) dersiniz. Bunun bir faydası yok ki. Birbirinizi düşman algılamanın nereden çıktığını zannediyorsunuz? Siyaset konuştukça ürüyor ve türüyor. İnsanlar enerjisini, bir başkasının enerjisini tüketmek için harcıyor. Sürekli enerjisini bir başkasının enerjisini tüketmek
için harcayan insanların olduğu toplumda memleketi ayağa kaldırmak için enerjiyi nereden bulacaksınız? O memleket adam olmaz ki.

Değişim dönemindeyiz. Bu değişimi bu siyasi kadro yapacaktır. O halde konuşmaya başlarken de güzel sözlerle başlamak gerekir.''

Şener, dünyanın hız denizinde yüzdüğünü, uluslar arasında korkunç bir rekabetin yaşandığını, bu rekabette yüzde 1'lik avantajı yakalayanların gelecekte güçlü olacağını, yüzde 1 dezavantaja düşenlerin de gelecekte perişan olacağını ifade etti. Şener, ''Toplumsal sorumluluğa talip olarak siyaset yapma irademizi ortaya
koymuşuz. Bunun gerekleri neyse, bunu sıfatımız ne olursa olsun adam
gibi yerine getirmeliyiz. Ya da beceremiyorsak (bu iş benim hakkım değil) diyerek çekilmek gerekir. Toplumsal sorumluğun gereği budur'' diye konuştu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, konferansın ardından geceyi geçirmek üzere Gönen İlçesi'ne hareket etti.