Siyasilerden 1 Mayıs mesajları

Haber Giriş : 01 Mayıs 2012 10:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Erdoğan: 1 Mayıs'ın dostluk ve dayanışma günü olarak kutlanmasını diliyorum

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnsanı yücelt ki devlet yücelsin'' anlayışını benimsemek suretiyle, emekçilerin sorunlarını kendi meseleleri olarak gördüklerini, sendika ve sivil toplum kuruluşlarıyla istişare halinde emekçilerin sorunlarının çözümü için çalıştıklarını belirtti.

Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Mesajda; emeğin ve alınterinin kutsal sayıldığı, adaletli paylaşım, dayanışma ve güçbirliğinin esas alındığı bir kültür ve medeniyetin mensupları olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Hükümet olarak, kendi gelenek, kültür ve medeniyetimizden aldığımız ilhamla, milletimizin bizi iktidara taşıdığı günden bu yana emekçilerimizin, tüm çalışan kesimin yanında olduk. 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' anlayışını benimsemek suretiyle, emekçilerimizin sorunlarını kendi meselemiz olarak gördük; sendikalarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla istişare halinde emekçilerimizin sorunlarının çözümü için çalıştık.

Emekçimizi, emeklimizi, memurumuzu, işçimizi enflasyona ezdirmedik. Çıkardığımız kanunlarla, yaptığımız yeniliklerle geçici işçi statüsündeki vatandaşlarımızı kadro sahibi yaptık. İşsizlikle aktif mücadele yürüttük, istihdamı artırmak için de azami çaba harcadık. Ne mutlu ki son günlerde açıklanan veriler, işsizlikle mücadelede önemli mesafeler aldığımızı, işsizliğin düşüş eğiliminde olduğunu ve istihdamın arttığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. İnanıyorum ki geçtiğimiz haftalarda atamalarını gerçekleştirdiğimiz iş ve meslek danışmanlarının yanı sıra, açıklamış olduğumuz Yeni Teşvik Uygulama Sistemi, işsizliğin azaltılmasına ve istihdamın artırılmasına önemli bir katkı sağlayacaktır.

Bu inançla, 2008 yılında 'Emek ve Dayanışma Günü', 2009 yılında ise resmi tatil ilan ettiğimiz '1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün, adına yaraşır bir şekilde dostluk ve dayanışma günü olarak kutlanmasını diliyorum. Bu anlamlı günün tüm emekçilerin hak ve taleplerinin ele alındığı, gündeme taşındığı bir gün olması temennisiyle bütün vatandaşlarımızı sevgiyle selamlıyorum.''


Kılıçdaroğlu: İşsizlik insan onurunu törpüleyen bir hastalık gibi yaygınlaştı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, insani yaşam koşullarıyla bağdaşmayan asgari ücretin esas ücret anlayışıyla uygulanmaya başlandığını belirterek, 'İşsizlik AKP iktidarında insan onurunu törpüleyen bir hastalık gibi yaygınlaştı.' dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yazılı mesaj yayınladı. Mesajında, 'düşük ücret ve güvencesiz çalıştırmanın aracı olarak taşeronlaşmanın yaygınlaştığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bütün dünyada işçilerin, emek dünyasının bedeller ödeyerek elde ettiği hakları ve kararlı, ilkeli mücadele sonucu elde edilen Birlik ve Dayanışma gününü, insanlık onurunun ve emeğin savunulacağı 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı, halkımızla birlikte, emeğin saygınlığına yaraşır bir olgunlukla kutlayacağız. Biliyoruz ki, ülkemizi 10 yıldan beri yöneten AKP iktidarı döneminde, toplumun her kesimi gibi, emek dünyası da çok büyük hak kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Emekçilerin, çalışanların hakları yasal düzenlemelere budandı. Budanmaya da devam ediliyor."

"İşsizlik AKP iktidarında insan onurunu törpüleyen bir hastalık gibi yaygınlaştı." diyen Kılıçdaroğlu, "İş cinayetlerine dönüşen iş kazalarıyla meslek hastalıkları can almaya, sakat bırakmaya devam ederken, iktidarın anlayışını savunan ve iktidar gibi gözü ranttan başka bir şey görmeyen yandaş işadamları sadece kâr hanesine bakmayı sürdürdüler. Yetersiz, işlemeyen, denetimsiz iş sağlığı ve iş güvenliği sistemi ise bu olumsuzlukların üzerine kılıf gibi geçirildi. Bu arada, kayıtdışı ve güvencesiz çalışma alabildiğine yaygınlaştı. Esnek çalışma adı altında emekçiler uzun çalışma saatlerine mahkum edildi. Sendikasızlaştırma politikası örgütlenme anlayışının yerine yerleştirildi.

İşten atmalar çoğaldı. Ne yazık ki bu olumsuzlukları bazı sendikalar, sendikacılar da seyretti. Böylece sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar arttı, en doğal haklardan biri olan örgütlenme cesaret işi ve risk kaynağı haline geldi.

Bu olumsuzluğa dur demek, sesini çıkarmak, hak aramak isteyenler ise şiddetle, baskıyla, zulümle, kış ayında buzlu suyla, gazla, copla karşılaştı, Ellerinden ekmekleri alındı. İşte bu koşullarda hepimize düşen görev 1 Mayıs günü hak aramanın kutsallığını, önemini, değerini ortaya koyacak, kararlı ve ilkeli dik bir duruşla alanlardan sesimizi yükseltmektir. 1 Mayıs'ta, Emeğin en yüce değer olduğuna inanan ve insanlık onurunu korumayı esas alan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak, herkes için daha iyi çalışma koşullarının yaratılması, eksiksiz ve engelsiz sendikal hakların sağlanması, iş hayatında ayrımcılığa son verilmesi, taşeron köleliğinin ortadan kaldırılması, çalışma yaşamında ILO normları ile AB kriterlerinin asgari norm olarak kabul edilmesi, herkesin insan onuruna yaraşır bir işe ve yaşanabilir ücrete sahip olması, işyerinde, toplumda, ülkemizde ve dünyada barışın sağlanması için ben de varım diyeni, el ele, omuz omuza olmaya, hak aramaya ve hem demokrasiye, hem de Türkiye'ye sahip çıkmaya çağırıyorum." ifadelerine yer verdi.


Bahçeli: 1 Mayıs'ı çatışma zemini olarak gören gafillere fırsat verilmemeli

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Mayıs'ı kavga ve çatışma için uygun bir zaman aralığı olarak gören gafillere aradıkları imkân ve fırsatı vermemenin herkesin sorumluluğu olduğunu söyledi.

Bahçeli, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle kutlama mesajı yayınladı. "İşçi kardeşlerimizin '1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü sevinçle kutluyoruz." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"İş hayatının adaletli, özgürlükçü, katılımcı, rekabetçi ve teşvik edici bir iklime ve hüviyete kavuşması; kuşkusuz çalışanlarımızın fedakârlıklarıyla daha belirgin ve görünür hale gelecektir. Dayanışmanın güzellikleri, yardımlaşmanın ayrıcalıkları ve kardeşlik bağlarının vazgeçilmezliği, işçilerimizin destekleriyle güçlenecek, dolayısıyla zafiyet içinde bulunan toplumsal huzur her şeye rağmen belini doğrultacaktır. İşçilerimizin çoğalan problemleri, meslek hastalıklarının artışı, iş sağlığı ve iş güvenliğinden kaynaklanan açmazları acilen çözüm beklemektedir. Her çalışanımızın insan onuruna yakışır bir ücrete ve sosyal güvenliğe sahip olması, muhatap kaldıkları risklerin azaltılması ve kemikleşen endişelerinin giderilmesi mutlak anlamda zorunludur. Ayrıca 1 Mayıs tarihini kavga ve çatışma için uygun bir zaman aralığı olarak gören gafillere aradıkları imkân ve fırsatı vermemek herkesin sorumlulukları arasındadır. İşçilerimizi hain amaçlarına alet ederek, kışkırtmaya niyetlenenlere karşı da bilhassa hükümetin dikkat etmesi, yasa dışı grup ve oluşumlara izin ve ortam vermemesi gerekmektedir. 1 Mayıs'ın huzur ve sükûnet içinde kutlanması; işçilerimizin bu özel gününün; ayrımcılığın, ayrıştırmanın ve anarşinin sözcülüğünü yapanlara peşkeş çekilmemesi en büyük dileğimdir. Toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkının demokratik ve hukuk sınırları çerçevesinde gerçekleştirilmesi, el ele, gönül gönüle "Emek ve Dayanışma Günü"nün idrak edilmesi ihtiyacımız olan işbirliği ve sağduyuya büyük katkılar sağlayacaktır."

AA- CHA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber