İstanbul Üniversitesi'ne Neler Oluyor?
Profesör Mesut Parlak, Kemal Alemdaroğlu yönetimine karşı "demokrasi"yi,
"akademik özgürlüğü" savunduğunu söyleyerek rektörlüğe aday oldu.
Bu nedenle de meslektaşlarının desteğini aldı ve rektör oldu. istanbul Üniversitesi,
ülkemizin önemli üniversitelerinden birisi. Tarihimizde her dönemde etkin roller
oynadı.
Son günlerde, öğretim üyelerinden ve öğrenci gruplarından olumsuz sesler yükseliyor.
Mesut Parlak yönetiminin ülkücü öğrencileri koruyarak okuldaki huzurun bozulmasına
neden olduğu yönünde şikâyetler geliyor, istanbul Universitesi'nde yeniden şiddet
eylemlerinin gelişmesi, satirli ülkücülerin ortalığa terör saçması iddialarıyla
yüz yüzeyiz.
***
Bu türden olaylar, ülkemizin huzurunu da, üniversitenin huzurunu da bozar ve
kargaşalıktan medet uman çevreleri güçlendirir. Profesör Mesut Parlak'ın böyle
bir gelişmeyi istemeyeceğini biliyorum. Bu amaçla gençlerden gelen şikâyetleri
aktarmak istiyorum. Gençlerin anlatımına göre istanbul Üniversitesinin Beyazıt'taki
fakülte binalarındaki olaylar şöyle gelişti:
Yaklaşık bir buçuk ay önce Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde iki ülkücü, öğrencilere
bıçak çekti. Bunu Hukuk Fakültesi öğrencisi bir başka ülkücünün öğrencilere
bıçak çekmesi takip etti. 17 Mayıs günü iktisat Fakültesi öğrencisi T.M. fakülte
önünde öğrencilere silahla ateş etti. Dönem sınav dönemi olduğu için gerginlik
arttı. Ülkücü öğrenciler polis nezaretinde sınavlara girdiler. 18 Mayıs günü
okuldan çıkıp evine giden 8 öğrenci, Öğrenci Kültür Merkezi önünden Eminönü
Iske-lesi'ne kadar olan hat üzerinde pusuya düşürülüp satırla yaralandılar.
***
Saldırıya uğradıklarını söyleyen öğrenciler rektörlüğe ulaşamadıklarını, dertlerini
anlatamadıklarını da iddia ediyorlar, ilk başlarda rektörlüğün kendilerine can
güvenliği garantisi verdiğini ancak buna rağmen ülkücülerin polis korumasındaki
saldırılarının sürdüğünü söylüyorlar. Bu arada 4 arkadaşlarının okula girmesi
engellenirken, saldırgan ülkücülere, silah ve bıçak kullananlara böyle bir tedbir
alınmadığını belirtiyorlar.
Öğrencilerin anlatımına göre son günlerde ise şu olaylar yaşandı: 3 Haziran
Cuma günü Beyazıt Merkez binasının kapısı önünde toplanan 50 kadar ülkücü, kapıdan
giren 10 öğrenciye, polislerin, Çevik Kuvvet'in ve üniversitenin güvenlik görevlilerinin
önünde satırlarla saldırdı.
Bu ülkücü grup, daha sonra öğrenci Kültür Merkezi'ne girerek binanın içini
tarumar etti.
Bu saldırılara katılan iki ülkücü, ertesi gün yanlarına daha önce iktisat Fakülte-si'ne
saldırdığı için okuldan atılan Mahmut isimli ülkücüyü ve yine Hukuk Fakültesi'nde
silahla bir öğrenciyi yaralayan Hüseyin isimli ülkücüyü de alarak üniversiteye
geldiler. Okul yönetimi ise solcu öğrencilerin ülkücü öğrencilerin sınava girmelerini
engellediğini söylemişti. Ülkücülerden birisi de savcılığa bu konuda şikâyette
bulunmuştu.
***
Sonuç olarak istanbul Üniversitesi'nin Beyazıt Kampüsü'nda solcu öğrencilerle
ülkücüler arasında bir süredir gerginlik tırmanıyor.
Bu gerginliklerde ülkücüler silah ve satırlar kullanıyorlar, öğrencilerden
yaralananlar oluyor. Solcu gençler, polisin ülkücüleri koruduğunu ve kendilerini
gözaltına aldığını söylüyorlar. Rektörlüğün ise ülkücüleri kolladığına inanıyorlar.
Gençler bu konudaki tepkilerini şöyle ifade ettiler: "Tüm bu olaylarda
emniyet güçleri ve üniversite yönetimi tamamen yanlı bir tutum takındı. Polisin
verdiği bilgilerle 80 öğrenci hakkında savcılık soruşturması başlatıldı. Rektör
de ülkücülere destek oluyor. "
istanbul Üniversitesi Rektörü Profesör Mesut Parlak'ın da bu olaylar konusunda
mutlaka söyleyecekleri olacaktır. Bu köşe kendisine açıktır.
***
NOT: Geçen şubat ayında yitirdiğimiz Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı
Mehmet Sevim ve 2003 yılında yitirdiğimiz Çağdaş Gazeteciler Derneği Kurucu
Başkanı Alaattin Orhan, mücadele arkadaşları tarafından bugün (11 Haziran) anılıyor.
Anma toplantısı saat 13.30-18.00 arası Mecidiyeköy Kültür Merkezi kat otoparkı
üstünde yapılacak.
Oral Çalışlar/Cumhuriyet
İstanbul Üniversitesi'nde tırmanan gerginliğe okul yönetiminin sessiz kalması
tepkiyle karşılandı
Öğrencilere saldırılar arttı
Ülkücülerin satırlarla okula girmesine göz yumulduğunu söyleyen istanbul Üniversitesi'nde
okuyan sol görüşlü öğrenciler, kendilerine yönelik silah ve bıçaklı saldırıların
ardından üniversite yönetiminin ülkücüler hakkında hiçbir yaptırım uygulamadığına
dikkat çektiler.
İstanbul Üniversitesi'nde (İÜ), ülkücü öğrencilerin sol görüşlü öğrencilere
yönelik düzenledikleri saldırılar nedeniyle l .5 aydır süren gerginlik doruğa
tırmandı. Üniversitede "siyaseti bitireceğini" belirten yeni ÎÜ Rektörü
Mesut Parlak'm yalnızca sol görüşlü öğrencilerin sınavlara girmesini yasaklayarak
üniversitedeki olayları engellemeye çalışması dikkat çekiyor. 4 öğrencinin okula
girmesini yasaklayan üniversite yönetimi kararının ardından, polisin verdiği
bilgilerle savcılık 80 öğrenci hakkında dava açtı.
Gazetemizi ziyaret eden bir grup İÜ öğrencisi, yaklaşık l .5 aydır yaşanan
olayları özetle şöyle anlattılar.
Rektörlüğün konuyla ilgili yaptıkları görüşmelerde can güvenliklerini sağlayacaktan
sözünü verdiğine dikkati çeken öğrenciler, "Ancak bunun karşılığında ülkücüler
polis korumasında sınavlarına girip bizlere tacizde bulundu, okul etrafinda
satırlarla saldırdılar.Hatta önce 4 sonra 5 olmak üzere toplam 9 arkadaşımız
hakkında okula girmelerini engelleyen ihtiyati tedbir karan alınırken okul içinde
silah ve bıçak kullanan ülkücüler hakkında hiçbir yaptırım uygulanmadı. Üniversitede
siyaseti bitirme vaadiyle yönetime gelen rektörümüz ülkücüleri satırları ve
korumalarıyla okula alırken üniversite öğrencilerini okula almamaktadır"
dediler.
14 Haziran Salı günü, Beyazıt'ta konuyla ilgili açıklama yapacaklarını ve tepkilerini
dile getireceklerini bildiren istanbul Üniversitesi öğrencileri, duyarlı kamuoyunu
soruna sahip çıkmaya çağırdılar.
1.5 aydır yaşanan olaylar
? Olaylar 1.5 ay önce, Şenol Ertürk ve Cem Levent isimli iki ülkücü öğrencinin,
Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki öğrencilere bıçak çekmesiyle başladı.
? Bir hafta sonra Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Hakan Hançer ad-
lı ülkücü, öğrencilere bıçak çekti.
? Ülkücüler, üniversitenin Yabancı Diller binası önünde bir kız öğrenciye pusu
kurup saldırdılar.
? Saldırıyı düzenleyenler arasında bulunan iktisat Fakültesi öğrencisi Tanju
Mert 17 Mayıs günü fakülte içinde devrimci öğrencilere karşı silah sıktı.
? Final sınavlarına girme bahanesiyle okula giren ülkücüler, okul giriş ve çıkışlarında
pusu kurup öğrencileri yaraladılar.
? 18 Mayıs Çarşamba günü okuldan çıkıp evine giden 8 öğrenci, Öğrenci Kültür
Merkezi (ÖKM) önünden Eminönü îskelesi'ne kadar olan hat üzerinde pusuya düşürülüp
satırla yaralandı.
? 2 Haziran Perşembe günü Eczacılık Fakültesi bahçesinde bir öğrenci aynı şekilde
yaralandı.
? 3 Haziran Cuma günü istanbul Üniversitesi'nin Beyazıt Meydanı'na açılan kapısı
önünde toplanan 50 kişilik ve içeri giren 10 kişilik grup, kapıdan giren öğrencilere
sivil polisler, çevik kuvvet ve üniversite güvenlik görevlilerinin önünde satırlarla
saldırdılar ve Öğrenci Kültür Merkezi'ne (ÖKM) girerek etrafı tarumar ettiler.
? Okuldan atılan ülkücü öğrenciler dahi bu saldırılara katıldı.
? 9 Haziran Çarşamba günüyse üniversitenin Fen Fakültesi kapısını kınp içeri
giren 100 ülkücü, öğrencilere saldırdı.
cumhuriyet