Manavgat'ta erozyon, böğürtlen ve kargı kökleriyle önlenecek
Devlet Su İşleri (DSİ) Manavgat Ovalarını İşletme ve Bakım Şube Müdürlüğü, Manavgat Irmağı ile Akçay ve Naras çaylarında kıyı oyulmasına karşı proje hazırladı.DSİ AMO İşletme ve Bakım Şube Müdürü Erol Tekin, projenin amacının bitki örtüsü yokluğundan ırmak kenarlarında yar haline gelmesini önlemeyi amaçladıklarını söyledi.
Yar haline gelen toprak tabakasının suya karşı mukavemetini kaybettiğini belirten Tekin, 40 santimetrelik toprağın 20 bin yılda oluştuğunu ve milli değerlerin kıymetinin iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti. Irmak kenarlarında toprak kaymasının önüne geçmek için doğal bitki örtüsü böğürtlen ve kargı dikeceklerini belirten Tekin, ırmak kenarında bulunan böğürtlen, söğüt ve kargı köklerinin toprağın su ile aşınmasını önlediğini söyledi.
Ülkede saniyede 16, yılda 500 milyon tonu verimli olmak üzere 1,4 milyar ton toprağın erozyona kurban gittiğine dikkat çeken Tekin, giden toprakların 10 metre yükseklikte 6 metre genişlikte yığılsa 11 bin 200 kilometrelik bir duvardan set oluşturacağını ifade etti. Tekin, bu uzunluğun Kars-Edirne karayolunun 6,5 katı, Bursa ile Kocaeli illerinin yüzölçümünü 18 santimetrelik toprak tabakasıyla kaplayabileceğini belirtti. Tekin, "Erozyonla mücadele aynı zamanda temiz su kaynağına kavuşmak demektir. Ülkemizde erozyonun akarsularla taşıdığı toprak ABD'nin 7, Avrupa'nın 17 ve Afrika'nın 22 katı daha fazladır. Yıllık ülkemizde 500 milyon ton verimli toprağımızı akarsu erozyonuna kurban veriyoruz. Toprağımız erozyona kurban vermesek 2 milyon dekar alan 25 santimetre toprakla kaplanır ve tarla oluşur. Bu alanda yıllık 600 bin ton buğday elde edilir. 40 santimetrelik tarım toprağı 20 bin yılda oluşuyor." dedi.
Proje ile toplumda erozyon bilincini oluşturmak istediklerinin altını çizen Tekin, bunun yanı sıra Manavgat Irmağı ile Naras ve Akçay çaylarına arazi sınırı bulunan belde ve köydekilerde arazi sahiplerinin de sorumluluk bilincini sağlamak olduğunu kaydetti. Irmak ve çay kenarlarına toprağın su ile aşınmasını önlemek için suyu seven doğal bitki örtüsü olan ırmak kenarlarında bolca bulunan söğüt ağacı çeliklerinin boş alanlara dikileceğini anlatan Tekin, bu ağaçların arasına böğürtlen çalısı ve kargı kökleri yerleştirileceğini sözlerine ekledi.